Andromeda

"Sınıflandırılabilme" zaten tek başına "aynı kökene dayanma" konusunda büyük bir fikirsel destek oluşturur. Tüm canlıların ortak hücrelerden oluşması ve genetik yapılarının nükleik asid temelli olmaları gibi konular da güçlü desteklerdir. Zaten birbirine açıkça benzeyen iskelet yapıları, ekstremite sayıları ve kemikleri, iç organların yeri ve sayıları vs. de birçok başka desteklerdir. Filumlar arası bağların tam olarak fosil kanıtlarla % 100 oranında henüz gösterilememesinin ise bilimsel olarak açıklanabilen veya en azından speküle edilebilen çok çeşitli sebepleri olabilir. Tanrıyı bilimin

Huzur İslamda... Düşünme, kafanı çok kullanma, çoğu cehennemlik olan (!) alimleri falan da çok dinleme, ne verirlerse al, inan, kalan paranı da hacda harca ve cennete git...

İslamın tanrısı anthropomorphic'tir... Yani insan gibi kızar, sinirlenir, emreder, helak eder, döver, söver, çarpar, kitap yazar, tahtta oturur, hizmetçileri vardır vs... Böyle bir tanrının insan gibi olmadığını varsaymak daha bir abesle iştigaldir bence...

Anlamayan sensin. İrade verse de (ki aslında vermiyor) sorumluluk yine "mutlak irade" sahibindedir. "İrade vermek" zaten karşısındakine aslında "uluhiyet" de vermek anlamına gelir ki aslında bu manada da imkansızdır. "İrade sahibi olmak" demek "istediğimi başkaları istemese de yapabilmek" demektir. Sen diyorsun ki "Allah istemezse yapamazsın". O zaman iradem nerede benim?

O zaman iradem falan yok demektir. Her şeyi o istiyorsa da yapıyorsak, irademiz gerçek manada yoktur ve bütün kötülüklerin sorumlusu da bunlara izin veren (ve böylece mutlak kötü olan Allah) oluyor bu durumda... Dinlerin bu saçmalıkları görüp te Şeytan efsanesini uydurması da bu acı gerçeği değiştirmiyor. Yani tecavüze uğradıysanız bilin ki Allah o adama izin verdiği için bu oldu. O adamı da ve iradesini de zaten Allah yarattığına göre artık size kim tecavüz etti kararınızı verin... "Başkasının iradesi" lafını da nasıl kullanıyorsun bu durumda anlamış değilim. Laflarınızın ve mantığınız gerç

Yukarıdaki sorum çok açık? Verdiğin cevap ise bu sorunun tam cevabı değil?.. "Allah'ın benim yapmamı istemediği bir şeyi ben yine de ve O'na rağmen yapabilir miyim?" --------------------------- Bu arada, Demişsin. Örneğin, 30 tane Sırp askerin tecavüzüne uğrayan bir müslüman kadına bu cümleyi söylemeyi denedin mi hiç? Ne dicen bu kadına "Allah öyle istedi sınav sorusuydu bu 30 adam" mı?

Çoğu arkeolojik kanıtları olmayan efsaneler... Din böyle bir şey, her şeyi abartıyor efsanelerle... Birçok ruh hastalığı, kişilik bozuklukları var...

Birisi "bana İlahınızdan vahy geliyor" dediği zaman bu adama inanmanın ne gibi bir fazileti olabilir ve olmalı mı? Bir insana İnanmamanın cezası olabileceğini düşünmek ne kadar zavallı bir inançtır arkadaşım ya... Bahaullah'a neden inanmıyorsun mesela?

Allah'ın yapmamı istemediği bir şeyi yine de yapabilir miyim?

Sperm üretimi olayına big bang'den başla istersen...

İkisi de doğru... Tüm canlılar karbon temelli bu çevrede nükleotidlerin etrafında şekillenmiştir de tanrı bunu neresinde?

Birlikte olmuyor. Önce yumuşak doku ve sonra içinde sert dokular oluşuyor. Mezenkimal kartilaj dokusu daha sonra ossifiye olur.

Bu kadar gözü kapalı olmayın bence.. Diğer bir alternatifin de pekala olabileceğini ve Kur'an'ın uydurulmuş olabileceğini gözardı etmeyin... Bu kadar bilimsel hata ve hesap hatası ilahi bir kitapta olamaz... Meninin bile belden geldiğini sanır Kur'an...

Ben evrimi kabul etmeyen saygın bir bilim adamı görmedim...

Bir yanlış da kemiklere et giydirilmesidir. Oysa embriyolojik gelişim sürecinde kemiklere et giydirilmez. Kemikler mevcut yumuşak dokuların(et) içinde oluşur. Kur'an'ı yazan kişi, yumuşak doku daha dışta olduğu için, önce kemikler yapılıyor sanıyor...

Alak "kan pıhtısı" demektir. Ama son zamanlarda 100 tane anlam uyduruyorlar bu kelime için. Neticede uydur uydur dur, atış serbest...

Kur'an'ın tanrısı sadece "meni"yi bilir, yumurtayı bilmez. Bana "yumurta" kavramı geçen veya bunu ima eden bir ayet gösterebilir misiniz Kur'an'da? Kur'an'da kadın, "meni"nin (spermin bile değil) ekildiği tarladır sadece. "Meni" bilinir, çünkü ortada zaten.

Bu konular burada sayfalarca tartışıldı bu kadar basitçe geçiştirilemez bence. Hatalar çok büyük ve ortada maalesef.

"Bir gün (Yevm)" Allah yanında "1000 yıl" veya "50.000 yıl" olarak geçer. "2 milyar yıl" şeklinde bir şey ben duymadım, sen? Ortada ne idüğü belirsiz bir zaman birimi olunca bunu joker gibi her yere sokuşturmak zor olmasa gerek. "Yer" ve "gök" gibi iki oransız varlığın da bu şekilde bir arada anılmasının hiçbir bilimselliği yok. Aşağıdan göğe bakan ve göğü "tavan" sanan bir ilk çağ anlayışının ürünü olduğu açık. Size hamilelikteki, emzirmedeki, mirastaki ve diğer birçok yerdeki uymayan oranlar ve hesaplar gösterilince çıtınız çıkmıyor ama şüpheli ve tesadüfen uygun bir şey bulunca mal bulmuş

Bütün tartışmanın çok kısa bir özeti, aslında her şeyin üzerinde ve her şeyden daha karmaşık ve aşkın bir varlığın tasavvurunun tüm varlık aleminin ezeli ve ebedi olduğu iddasına göre aslında daha mantıklı, daha sorun çözücü, daha basit ve anlaşılır olmaması gerçeğidir... Bunun adına ne derseniz deyin, dinler herhangi bir işi çözmez, hatta bir de üstüne üstlük daha da karmaşık bir hale getirir. Bu aşkın varlığı bir de "anthropomorphic" yaparsanız, toplumdaki egemenlere, bilgisiz ve eğitimsiz kitleleri yönlendirmede çok güzel bir güç ve alet vermiş olursunuz... "Tanrınız size kızdı, bundan sonr

İleri demokrasi ve fikir özgürlüğü...

Forumu sabırla izle... Eğitileceksin ve evrileceksin zamanla... Dinler kısaca insanın ölüm korkusundan güç alan ve yayılan ruh ve toplum asalaklarıdır... Yayılmaları çok kolaydır; çünkü geniş kitlelerce anlaşılmaları özel bir zeka ve akıl gerektirmez.... Din karşısındaki diğer tüm akımlar içinse bir donanım ve eğitim düzeyi gerekir maalesef...

Verdiği sözler caydırmıyor demek ki? Sanırım sizin tanrı da biraz materyalist... Ayrıca dünyayı, evreni, insanı, iradeyi, sevap ve günahı ve üstelik Şeytanı yarattığı ve görevlendirdiği iddia edilen bir tanrının neyi, nasıl, kimi, kimden, nerede, nasıl, ve niçin caydırdığı ve neden imtihan ettiği ve buna neden gerek duyabildiği gibi sorunlar ise ayrıca trajikomik bir tartışma zemini oluşturacaktır. Neresinden tutsanız, günümüzde, felsefi ve mantıksal anlamda elinizde kalan inançlar bunlar.

Savaş esirine verilen değer(!) eğer o esir Mekke'li ise geçerlidir.... Yahudi ise hemen hepsinin sabahtan öğleye kafası kesilmiştir. Mekke'liler akrabaları zaten, iyi davranmayıp ta ne yapacaklar?

Niye, yoksa ceza verecek bir Allah aslında olmadığı için olmasın? Kendiniz bile için için bunu bilmeseniz, niye el-kol kesesiniz ki?