kikima

Tamamen katiliyorum jedi. Bu arada buraya gelip "fikir alis verisinde bulunma" girisiminde bulunan butun muslumanlardan surekli talep edilen sey de bu zaten. O kirilma noktasini gecmis bir insanin kendini{dusuncelerini} frenlemesinin mumkun olacagini da sanmiyorum. Ayrica bir baska acidan bakmamiz gerekirse bu ateistlere "ufacik bir inanc belirtisi" gostermelerini soylemek gibi olmuyor mu?

Sayin yildizlardakayar kisisel olarak yanitliyorum : HIC BIR SEY!

Ben Istanbul'luyum. Hani "-Nerelisin?" diye sorana "Istanbul'luyum." deyince bir de "-Aslen nerelisin?" diye sorarlar ya klasiktir. Ben iste aslen Istanbul'luyum. Istanbul'da buyudum. Istanbul'da okudum. Istanbul'da calistim. Istanbul benim evimdi. Ama Istanbul isgal altinda kaldi. Gozlerimin onunde 20 yil icinde adim adim doldu tasti... Ve ben artik Istanbul'da yasamiyorum. Kactim Istanbul'dan. Ben cocukken kaldirimlarinda insanlara degmeden yurunebiliyordu Istanbul'un. Denize girilebiliyordu cevresindeki sayfiye yerlerinden. Bogaz kenarinda bir yere cay icmeye gittiginizde sira beklemiyor ca

Olu bir cocuga agit ; http://www.youtube.com/watch?v=OqAlMItkV44&feature=related

http://www.youtube.com/watch?v=Tslhx7SUuQo&feature=related Brahms 3. Senfoni 3. Bolum... {Unlu}

Ben takildim buna biraz. -Ne demek "ahlak ne olacak"? Ahlak deyince ne anliyorsun? Bunu bir kac cumlede belirtebilirsen ona gore akil yurutmeye calisalim. -Sonra bir de "sevgi neye dayanacak" demissin. Daha once neye dayaniyordu sevgi? Tam olarak neye duyulan sevgiden soz ediyoruz burada? Ogluma duydugum sevgi mi ornegin yoksa salonun onundeki kiraz agacina mi? Anneanneme duydugum sevgi mi yoksa okyanusa duydugum tutku mu? -"Toplumlari ne birlestirecek" demissin : Toplumlarin birlesmesi gibi bir amac gudulmesi gerektigini bilmiyordum! Gerekiyor mu? Biraksak daginik kalsa? Daha eglenceli d

Haklisin bu formulleri tartismayi sairlere birakalim. Her ne kadar bahsi gecen iki siirin ozellikleri hem icerik hem de yontem acilarindan birbirinden oldukca farkliysa da... "Gunesi Icenlerin Turkusu" cagdas yapiya sahip bir siir. Heceleri saymayi coktan asmis bir kalem var karsimizda. Ses gruplarinin butunlukleri misralar ve misra sonlariyla sinirlanmadigi gibi birbirinin icine girerek butun siir boyunca suren dev bir sikisma ve yukselise yol acacak sekilde birbirinden doguyor. Siirin her hecesini muzikal bir butunluk gibi goren yepyeni ve devrimci nitelikte bir yazi bu. "Muhasebe " s

Hmm... Siirlerin etkisini olcmek ve karsilastirmak bence imkansiz degil, bu konuda size katilamiyorum ne yazik ki. Elbette her okur farkli dizelerde farkli duygulara kapilabilir ancak bir siirin tek olcusu farkli gecmis birikimlere sahip okurunlarin duygu dalgalanimlari midir ondan emin degilim...

(Bir ustteki yanitimi neden edit edemiyorum? Onu duzeltemedigim icin bunu atiyorum onu silebilirseniz sevinirim.) Yildizlardakayar seni yureginden vuran, sarsan, etkileyen iki siir bunlar sanirim. Necip Fazil Kisakurek notunu da altina dussek. Gercekten Karsisinda oldugum bir gorusu yansitiyorlar ancak guzel siirler.... Insanlari etkisi altina alip gaza getirmek ve dunya gorusunu yansitmak deyince 'gunesi icenlerin turkusu'nu dusunmeden edemedim (yuksek sesle okuyabilirsiniz)Daha sonra hangisinin daha etkileyici oldugunu da tartisiriz gerekirse; GÜNEŞİ İÇENLERİN TÜRKÜSÜ Bu bir türkü: - to

Yildizlardakayar seni yureginden vuran, sarsan, etkileyen iki siir bunlar sanirim. Necip Fazil Kisakurek notunu da altina dussek. Gercekten Karsisinda oldugum bir gorusu yansitiyorlar ancak guzel siirler.... Insanlari etkisi altina alip gaza getirmek ve dunya gorusunu yansitmak deyince 'gunesi icenlerin turkusu'nu dusunmeden edemedim (yuksek sesle okuyabilirsiniz)Daha sonra hangisinin daha etkileyici oldugunu da tartisiriz gerekirse; GÜNEŞİ İÇENLERİN TÜRKÜSÜ Bu bir türkü: - toprak çanaklarda güneşi içenlerin türküsü! Bu bir örgü: - alev bir saç örgüsü kıvranıyor;

Sevdiklerimizi çekiştirmeye başladık mı onlardan kopmaya da başladık demektir. Putlara dokunmamak gerekir yoksa yaldızı ellerde kalır. Flaubert [Madam Bovary]

Hamlet kendi kendine konusmaktadir, ya da bu duyduklarimiz onun içsesidir.. Bu tirad degisik sahnelemerde farkli sekillerde yorumlanmistir.. Hamlet bu tiradini söylerken, düsüncelerine öyle dalmistir ki, Ophelia'nin elinde bir dua kitabiyla ortalarda dolandigini farketmez bile.. : Olmak ya da olmamak, iste bütün sorun bu! Düsüncemizin katlanmasi mi güzel, Zalim kaderin yumruklarina, oklarina, Yoksa diretip bela denizlerine karsi Dur, yeter demesi mi? Ölmek, uyumak sadece! Düsünün ki uyumakla yalniz Bitebilir bütün acilari yüregin, Çektigi bütün kahirlar insanoglunun. Uyumak,

ELSA'NIN GÖZLERİ Öyle derin ki gözlerin içmeye eğildim de Bütün güneşleri pırıl pırıl orada gördüm orada bütün ümitsizlikleri bekleyen ölüm Öyle derin ki her şeyi unuttum içlerinde Uçsuz bir denizdir bulanır kuş gölgelerinde Sonra birden güneş çıkar o bulanıklık geçer Yaz meleklerin eteklerinden bulutlar biçer Göklerin en mavisi buğdaylar üzerinde Karanlık bulutları boşuna dağıtır rüzgar Göklerden aydındır gözlerin bir yaş belirince Camın kırılan yerindeki maviliğini de Yağmur sonu semalarını da kıskandırırlar Ben bu radyumu bir pekbilent taşından çıkarttım Benim de yandı parma

Bir kisim uye surekli ayetlerle yanitliyor her onlerine gelen sorunu. Bir kisim uye de surekli bilimsel metinlerle karsilik veriyor. Belli ki bu ya bir yere gitmiyor ya da cok yavas ilerliyor. Insanlarin cehaletinin sahsim adina dayanilmaz bir sinira ulastigini hissettigim bu gunlerde konuya baska bir aci kazandirma cabasi icine girecegim ve diyecegim ki: Elimizde kalabalik bir insan toplulugu tarafindan tanri kelami sayilan uc buyuk kaynak kitap var, ve bu yadsinamaz bir gercek. Ote yandan elimizde hic de tanri kelami olmayan tamamen insanoglu yapimi 3'un cok uzerinde buyuk kaynak kitapla

YAŞAMAYA DAİR (1-2-3) 1 Yaşamak şakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın bir sincap gibi mesela, yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, yani bütün işin gücün yaşamak olacak. Yaşamayı ciddiye alacaksın, yani o derecede, öylesine ki, mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda, yahut kocaman gözlüklerin, beyaz gömleğinle bir laboratuarda insanlar için ölebileceksin, hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için, hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken, hem de en güzel en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bildiğin halde. Yani, öylesine ci

Başlıktaki 'da'yı ayırabilir miyiz? Kekeme oluyorum her görüşümde. Budistlerin 'Buda'sı Amerikan askeri olmuş gibi...

Yanılıyorsun. Bu nüfus dünya için çok. Çin, Roma ve Avrupa'ya ait son iki bin yıllık kayıtları inceleyerek bir geçmiş dönem nüfus istatistiği çıkartmışlar. 20. Yüyıla kadar dünya nüfusunun 2 milyarı hiç aşmadığı tahmin ediliyor. Nüfus 2 milyara ne zaman yaklaşsa bir takım salgın hastalıklar veya gıda ve toprak için çıkan uzun savaşlarla yaklaşık 50 ila 75 yıl içinde 1.2 milyara kadar gerilemiş. Şimdiyse 2010'da 10 milyar diyorlar. Bu iyi değil. Aşı yapıyoruz, salgın hastalıkları engelliyoruz, beslenebiliyoruz, bir de üzerine hala 10 tane çocuk yapan aileler var. İnsaf yani. Ben 3'ü ölür, 3'ü

Ben bütün Türkiye'de müslümanlık kisvesi altında ve hiç farkına varmadan bir sürü şaman geleneğinin capacanlı sürdüğünü düşünüyorum. Türk milleti kendini müslüman diye çağıran şamanlardan oluşuyor gibime geliyor.

Örneğin?...Yani Sümer kralı Urukagina'nın yazdırdığı ilk kanunlarla bugünün hukuk bilimi ve sosyal bilimleri arasında neresini örnek almalıyız?

Dün akşam televizyonda; Oluşacak karadeliklerin bizim anladığımız klasik karadelik gibi değil de çok daha küçük karadelikçikler olacağını söylediler. Onlar da oluştuğu anda buharlaşacakmış. Yani dünyayı karadelik yutma olasılığı pek yokmuş. O çarpışmalar sırasında oluşan sıcaklığı da inceleyeceklermiş. Bu "sıcaklık" tan söz ederlerken fizikçilerden biri şöyle bir cümle kurdu: "Ortaya çıkacak sıcaklık (olağanüstü çok bir rakam söyledi) olacak ama yumurta bile pişiremezsiniz orada" Bir başkası da onu açıklamak için " Sıcaklık yüksek ama ısı düşük!" dedi. Ben sadece yan komşumuz Ummuhan

Öyle olsa bile '70'te 1' '100'de 1'in' köşesinde kırıntı olarak yer almaktan en aşşağı 300.000 kişi daha fazladır. Öyle olsa bile, bütün bu insanlar din hanelerini boş bıraktığında bu resmi istatistiklere bakarak kimse artık ülkenin %99'unun müslüman olduğunu söyleyemez. ---------------- Bir eski öğrencim ziyarete geldi geçen gün konu konuyu açtı bir yerde şöyle bir cümle kurdu; kendinden eminlikten uzak bir ifadeyle "e müslümanım herhalde...???" yani hiç düşünmemiş başka bir olasılık olduğunu. Başka bir yerde başka insanlarla konuşurken; Yanımda müslüman olduğu tescilli (ama yobaz değ

Daha olması gerek, sadece üç tane değildir herhalde. Neyse daha sonra gelir aklınıza

vıyyy... geç kalmışııım... konu almış başını gitmiş...

Son buzul çağından çıkılırken Avrupanın ortalarına kadar inen buzulların çözülmesi ve buna bağlı olarak denizlerin yükselmesi, ardından da belki de bir depremle İstanbul Boğazı'nın açılması (ya da sadece taşması) ile Karadeniz havzasında oluşan su baskını, tufan efsanesinin kaynağını oluşturur. Bugünkü Karadeniz kıyılarından 80-120 km denizin içine doğru deniz dibi araştırılarak girildiğinde yerleşim yerleri açıkça izlenmiştir. Bu yerleşimlerden elde edilen ve ortak bir kültürü yansıtan buluntular Karadeniz'i merkez alarak geniş bir daire çizildiğinde hemen hemen aynı zamanlarda birden A

şeytmeden önce gönlümüzü hoş ederler yani... nasıl yani açarmısın biraz Canım bunda anlamayacak ne var. Kukla onlar diyo, doğru da diyo...