drekinci
Normal Üye-
İçerik sayısı
4.828 -
Katılım
-
Son ziyaret
İçerik Türü
Profiller
Forumlar
Takvim
drekinci kullanıcısının paylaşımları
-
Sevgili Gurabi. Sorun ilginç. Büyük kütlelerin uzağındaki bir kapalı kutu istiyorsun ki kütleçekim etkisinde olmasın. Kütleçekim etkisinde olmayan bir kutuyu, iple nasıl haketlendireceksin? İp kutuyu döndürmek için gücü nerden alacak? İpin diğer ucunda farzedelim ki bir uzay mekiği var. Ve bu mekikten çıkan bir kol kutuyu döndürüyor. Kutuyu döndürme işinde; önce kol büyük daireler çizerek ipi ve ipe bağlı kutuyu düzgün doğrusal bir şekilde hareketlendiriyor. Ancak kol ip aracılığı ile bu düzgün doğrusal hareketin yönünü sürekli değiştirerek onu dairesel bir yörüngede dönmeye zorluyor. Böyl
-
1-Hangi deney, gözlem, yanlışlanabilirlik, akıl ve mantık? "Ol dedi oldu" nun neresinde var bunlar? 2-"Akıllı tasarım" sizin verdiğiniz bir isim. İçinde akıl kelimesi geçiyor ama içeriğinde akıl yok! Okus pokus ve hayal var. 3-Evrenin, insanın var oluşunun arkasında hile yok. Evren, insan, doğa hile ile ortaya çıkmadı. Çünkü hileden somut bir şey çıkmaz. Evren somuttur. Sihrin arkasında hile olması da, sihir diye bir şeyin olmadığı demektir. Sihir gibi görünür ama sihir (okus pokus ile ortaya çıkma) değildir. Bir şeyin olup olmadığını, olup olamayacağını, önyargılı bir şekilde reddetm
-
Evrende entropinin sürekli olarak arttığının göstergeleri nelerdir? Evreni bir bütün olarak kavramış değiliz ki. Entropinin artıp artmadığına karar verebilelim. Evren açık mıdır? Kapalı mıdır? bilmiyoruz. Ki enerji hareket ve dönüşümlerinin yönünü belirleyebilelim. Tümünü gözlemleyemediğimiz evrenin, bir yerlerinde entropi artıyorken, başka yerlerinde azalıyor olamaz mı? Bir yerlerde düzensizlikten düzene doğru eğilim varken, diğer yerlerde düzenden düzensizlik ortaya çıkıyor olamaz mı? Ayrıca entropinin artıp azalmasının ölçütü nedir? Örneğin güneş ile dünyayı mukayese ettiğimizde, entr
-
Entropideki tersinmezlik, zamanın tersinmezliğini çağrıştırıyor. Zaman ile entropi arasında bir ilişki var mı? Sevgiler.
-
Yeni bir başlık mı açsak, yoksa bıraktığımız yerden mi devam etsek? ENTROPİ'nin nedeni nedir? Sevgiler.
-
Bilim forumunun kuralları vardır. Bilim, gözleme, deneye, yanlışlanabilirliğe, akla, mantığa, sağ duyuya hitap eder. Ancak ateist forumda tasarıma, "akıllı tasarıma" yer vardır. Akıllı tasarımı savunmak pek akıl işi değil! Ne olduğu mechul bir masal kahramanının, evreni, dünyayı, canlıları, insanı vs. yi tasarladı ve "ol dedi oldu" şeklinde bir özeti var. Ol dedi oldu. Okus pokus tan, sihirbazlıktan başka bir şey değildir. Sihrin bilimde ne yeri olur. Bilim elbette sihri dışlayacaktır. Anlarsan bu kadar izah yeter. Anlamazsan sen bilirsin. Sevgiler.
-
Bu tartışmada sevgili hacının yaklaşımı bence daha doğru. Objektif olgular, sonuç itibariyle; akıl, mantık ve sağ duyumuz (ams) ile uyum içinde olmalı. Bu tartışma, akıl mantık ve sağduyu zeminine oturmak zorunda. Hepimiz insanız, hepimizin doğayı anlamak için ortak; akıl, mantık ve sağduyuya sahipiz. Bu zeminin dışına çıkarak, bu zemine ters şeyler ile ahkam kesenlere pek itibar etmemek gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu tür yaklaşımı, dincilerin tanrı tanımında da görmekteyiz. Hem kendileri konu (örneğin tanrı) hakkında bir şey anlamaz, hem konu akıl mantık ve sağ duyuya ters, hem de sanki
-
Sevgili turgay Ruh dediğin şeye, öyle görünüyor ki, fizik yasası gibi bir şey atfetmişsin. Madde varlığını kanıtlaması için bir kuvvet gerektiğinden bahsediyorsun. Doğru da, bu kuvvetin ruh dediğin şey ile ilişkisi nedir? Bir de kuantum diye bir şey duymuşsunuz. Ne olduğun bilmeden her şeyi kuantum ile izah etmeye kalkışıyorsunuz. Kuanta yı zannediyorsunuz ki maddeden bağımsız bir şey. Önce kuantumun ne olduğunu öğrenin de her şeye sokuşturup durmayın! Gelelim senin materyalizm anlayışına, Maddeyi es geçip, maddeler arasındaki bütünlüğü koruyan bağları öne çıkarmaya çalışıyorsun. Anlamıy
-
Aklı dışarıda bırakanların, akılsız, mesnetsiz, hayale dayalı söylemleri zaten anlaşılmaz ki. Anlaşılmaz şeyler söyleyin ki. Millet önemli bir şey söylediğinizi zannetsin. Sizlerin genel stratejisi bu. Kendiniz, kendi söylediklerinizden bir şey anlamıyorsunuz. Milleti de kendiniz gibi aptal zannediyorsunuz. Bak kaşif can alıcı sorular sormuş. Sizler gibi ruh uzmanlarına. Yanıtlayın görelim. Var derseniz bir bela, yok derseniz bir başka bela. Ruh'un ne olduğunu çok biliyorsunuz da. Nerde kalmış. otun, itin, bitin ruhunun olup olmadığına karar vereceksiniz! Ne diyeyim allah akıl versin
-
Zamanla hücre zarlarının geçirgenliği azalıyor. Dolayısıyla hücre beslenmesi, metabolizması bozuluyor. Hücre görevlerini yerine getiremiyor. Organ yetersizlikleri ortaya çıkıyor. Yetmezlik bir noktadan sonra ölüm ile sonlanıyor. Ömrü uzatmak için hücre zarı geçirgenliğindeki azalmayı ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Ayrıca yetmezliğe giren organ ve dokuların değiştirilmesi, yerine yenilerinin konulması da ömrü uzatır. Sevgiler.
-
Konu ile ilgili ilgisiz, laf ola beri gele bir yanıt. Hayali bir maç, hayali bir antrenör. anlayan beri gelsin. Turgayın yanıtı ise evlere şenlik. Gözü bedenden ayırıyor, beyin ile ilişkisini kesiyor sonra da görme işlemi gerçekleşsin istiyor. Kişilik parçalanması böyle bir şeydir. Adama yumruğu indirirsiniz. Sonra da, ben vurmadım kolum vurdu diye özür dilersiniz. Şu görme veya işitme işindeki parçalanma da böyle bir şey. Göz olmazsa, kulak olmazsa, görme ve işitme gerçekleşmez. Elbette gördüklerini ve işittiklerini değerlendirecek beyin olmazsa. hiçbir şey gerçekleşmez. Her durumun örne
-
Sevgili serdaar. Şimdi de değişime sarılmaya başlamışsın. Değişimi kim inkar ediyor ki. Elbette evrende her şey değişim içindedir. Sen ilgisiz bir şekilde, ilgisiz bir değişim takvimi ortaya attın. Önce 6 yılda tüm vücut hücreleri değişiyor dedin. Olmadı. Yalnız beyin hücreleri 6 yılda değişiyor beden hücreleri 6 ayda bir değişiyor gibi işkembeden takvim vermeye başladın. Şimdi de genel olarak değişim olgusuna sarılmaya başlamışsın. Biz materyalistler zaten evrende her şey değişim halindedir diye söyler dururuz. Ancak sizler allah kelamının, allahın söylediklerinin değişmez olduğunu sö
-
Sevgili ruh uzmanı turgay'ım. Ruh'tan ne anlıyorsun önce onu ortaya koy. Bak yukarıda ulaş güzel bir yaklaşım ortaya koymuş. "Ölünce ruh ağızdan ve burundan çıkıyor. Eğer zamanında müdahale edilirse ruh tekrar bedenini buluyor vs." Sizin kafadakiler ruhu böyle bir şey zannediyor. Canlı bir insanda ruh dediğiniz şey canlılık halidir. Canlılık halinin muhafaza etmesidir. Canlılık halinin mekanizmasıdır. Bu mekanizma bozulursa hastalıklar ortaya çıkar. Yaşam ile bağdaşmayacak şekilde bozulduğunda da ölüm ortaya çıkar. Yani ortada sizin zannettiğiniz gibi, bedenden bağımsız, doğunca ağızdan
-
Güzel bir özlü sözüm var. Kendime ait. BİR YALAN BİN YALANI DOĞURUR! Bir yalanı savunayım derken bin yalan daha uydurmak zorunda kalır insan. Serdaar'ın ki de o hesap! Ortaya bir yalan attı. "İnsan hücreleri 6 yılda bir tamamen değişiyormuş" kaynak göster diyorum. tıs yok. Şimdi tashih ediyor güya. 6 yılda beyin hücreleri değişiyormuş da. 6 ayda da beden hücreleri değişiyormuş da. Vücuda girenle çıkanlar sabitmiş de. Ruh hayatın cevheriymiş de. Göz görmez, kulak işitmez ama ruh işitirmiş de. Bunların böyle olduğunu düşünüyormuş da. vs vs. Eh! böyle olunca benim de serdaar'ı
-
Ateistler İçin Yaşamın Anlamı Nedir?
Başlık, drekinci kullanıcısının konusunu cevapladı: BİLİM FORUMU
Konu kavram kargaşasına dönüşmüş. Öyle görünüyor ki "anlam"ın anlaşılır bir tanımını yapmak gerek. anlam veya anlamsız deyince ne anlıyorsunuz? kimlerin anlama yeteneği var? kimler neleri ne şekilde anlar? Evreni, dünyayı, toplumu ve kendi yaşamını anlamlandıran (değerlendiren) bilinçtir. Bilinçli insan; kendini, toplumu ilgilendiren şeyleri ve zamanı anlamlandırır (değerlendirir). Anlamlandırma ve değerleme de tek başına yetmez. Bu anlamlandırmaya amaç da eklemek gerekir. Gelecekte saptanmış bir hedefe yönelmek ve bu hedefe ulaşmak için çalışmak. Bunları saptamış bir insan için yaşam -
Sevgili serdaar. Öncelikle, tıp her altı senede insan hücrelerinin tamamen değişmediğini söylüyor. Sıklıkla değişen hücreler, deri hücreleri, kan hücreleri vs dir. Beyin hücreleri, karaciğer, böbrek, kalp, kas hücreleri öyle senin belirttiğin gibi 6 yılda bir değişmez. Sen bu bilgiyi nereden devşirmişsen kaynağını göster. İkincisi farzedelim ki değişiyor. O zaman her 6 yılda bir insan kendi kendini tamamen yeniliyor demektir. Vee bir insan 6 yıldan önceki bütün anılarının da kayıp olması gerekiyor. Halbuki insanlar onyıllar önce, yarım asır önce yaşadıklarını anımsayabiliyorlar. Bu durumda;
-
Neden eskisi gibi mucizeler gerçekleşmiyor ?
Başlık, drekinci kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTFORUM
6 sayfaya ulaşmış başlık konusunda neler söylenmiş bilmiyorum ama, ben konu hakkında düşüncelerimi özetleyeyim. Peygamberler döneminde mucize olarak topluma kabul ettirilmiş şeylere bir göz atarsak; Musa'nın Kızıldenizi yarakak kavmini geçirmesi, Musa'nın asasını yılana çevirmesi, Muhammedin bir gecede okumayı öğrenmesi, Peygamberlerin, tanrı ile irtibat halinde bulunması, vahiy alması, vs diğerlerini de siz ilave edin. Bu asırda bu türden mucizelere inanan çıkar mı? Bu asırda bu türden mucizeler öne sürenler olabilir mi? İster geçmişte olsun ister şimdi. Bilim ve teknolojiye, akıl v -
Ateistler İçin Yaşamın Anlamı Nedir?
Başlık, drekinci kullanıcısının konusunu cevapladı: BİLİM FORUMU
Biyolojide ve evrim konularında elbette istisna olur. Bu istisnalar doğanın değişik durumlarından dolayıdır. Bir canlı üremek için doğaya saldığı hücrelerden hepsinin uygun koşul bulup üremeyeceğini (bilinçli bir şekilde hesap etmese bile) işini sağlama almak için olabildiğince fazla hücre yaparak ortama bırakır. Bu hücrelerden, yüzde bir, ikisi bile uygun ortam bularak gelişmesini sürdürür ve neslin devamını sağlar. Dolayısıyla biyolojide istatistiki durumlar sonucu belirler. İnsan bilinci (bazı patolojik durumlarda) doğal olana aykırı hareket edebilmektedir. Açlık grevleri, ölüm oruçları, -
Bu yanlış, en azından eksik bir bilgidir. Bu bilgiyi başka başlıklarda da kullandın. Bu bilgi kısmen doğru olsa bile, her altı yılda bir yeni bir insan olma yaklaşımı da yanlış. Neden yanlış olduğunu da sen bul. Şimdi işim çıktı sonra devam ederiz. Sevgiler.
-
Ateistler İçin Yaşamın Anlamı Nedir?
Başlık, drekinci kullanıcısının konusunu cevapladı: BİLİM FORUMU
Sevgili brutal benim saydığım şeylerin mutluluk sağlama açısından diğerlerinden farkını anlatmaya çalışıyorum. Nedense anlamak istemiyorsun. Başkasının öteki dünya ihtiyacı, yapay mutluluk ihtiyacı, uydurulmuş şeylerin yarattığı mutluluk vs ile somut şeylerden hangisinin daha gerçek olduğunun kıyaslamasını yapmazsan, Aç tavuk gibi rüyanda kendini tahıl ambarında görürsün. Ne kadar karnın doyar, onun kıyaslamasını da yapıver lütfen. Sevgiler. -
Ateistler İçin Yaşamın Anlamı Nedir?
Başlık, drekinci kullanıcısının konusunu cevapladı: BİLİM FORUMU
Kimyasal reaksiyonlar uydurulmuş şeyler değildir. Maddelerin kimyasal özelliklerinin ortaya çıkardığı reaksiyonlardır. İster dışarıdan ilaç veya uyuşturucu olarak al, ister kendi beynin üretsin aynı sonuca çıkar. Aynı mutluluk duygusunu yaşarsın ama, eğer aklın yoksa bu mutluluk durumunun neye bağlı olduğunu bilmezsin. Sorun bir bakıma akıl meselesidir. Aklın özelliklerinde biri de hayal ve gerçeği ayırt edebilmesidir. Rüyanda yemek yediğin zaman karnın doymaz. Rüyandaki mutluluklarının, uyandığın zaman rüya olduğunu anlarsın. Sen hepsini aynı kefeye koymakla, uyuşturucu bağımlıları ile, me -
Ateistler İçin Yaşamın Anlamı Nedir?
Başlık, drekinci kullanıcısının konusunu cevapladı: BİLİM FORUMU
Birinci paragraf, şartlanmış aciz beynimiz ile bitiyor. ikinci paragrafta, ben dediğimiz şeyin bir yanılsama ve proğram olduğundan bahsediyorsun. Üçüncü paragrafta ise 'ben'den sonra tufan diyerek. Kendi 'ben'in umurunda, kalan 'ben'ler umurumda değil diyorsun. Birbirini çürüten, birbirine ters fikirleri ancak senin kafandakiler böyle alt alta sıralayabilir. Konuyu açan, müslümanların bu konuda bir fikir beyan etmesini istemediği halde, bizlerin yorumlarına karşı çıkarak konu hakkında 'dam üstünde saksağan" misali düşüncelerini dile getirmiş oluyorsun. Sevgiler. -
Ateistler İçin Yaşamın Anlamı Nedir?
Başlık, drekinci kullanıcısının konusunu cevapladı: BİLİM FORUMU
Mutluluk hormonu salgılama açısından aynı sonuca çıkar. Hatta, uyuşturucuları veya bazı mutluluk veren ilaçları aldığınız zaman da mutlu olabilirsiniz. Zikir aleminde kafa sallayarak beynin endorfin salgılamasına neden olursunuz ve kendinizi mutlu hissedersiniz. Ölünce cennete gideceğinizi hayal ederek mutlu olabilirsiniz. Bunlara ilave olarak benim saydıklarım ile de mutlu olabilirsiniz. Benim saydıklarımın hayal veya kendini kandırmak olarak görebiliyorsan haklısın. Ama otur biraz düşün, hangi durumlar hayal ve patolojik, hangi mutluluklar daha gerçek ve objektif. Sevgiler. -
Ateistler İçin Yaşamın Anlamı Nedir?
Başlık, drekinci kullanıcısının konusunu cevapladı: BİLİM FORUMU
Bir gen bile gelecek nesillere kendini aktarabilmek için bedeni oluşturarak bir geçiş sağlamayı akıl ediyor da. Sen, gelişkin bedenin ile, gelecek nesillere daha iyi yaşam olanakları sağlamayı niçin istemiyorsun? Gelecek nesillere aktarılan gen aynı zaman da senin de bir parçan olacaktır. Senin anan baban. deden nenen senin gibi düşünseydi, kendini maymun olarak bulurdun. Çocukların senden bağımsızlık kazandıktan sonra yüzüne bile bakmazdı. Kaldı ki sen bile dünyaya gelemezdin. Genlerin kopyalanması mekanizmasını daha yeni öğreniyoruz. Şimdiye kadar bunun farkında değildik. Farkında olmamı -
Psikiatri ve psikolojide "ruh" kavramı, insanın duygusal (haz, elem, korku, heyecan, sevinç vs) durumlarını anlatmakta kullanılır. "Canlı bedenden bağımsız" bir varlık anlamın da kullanılmaz. Canlı bedenden bağımsız bir ruh yoktur. Bütün ruhsal hallerin, sosyal ve bedensel karşılıkları vardır. Bu haller, sosyal ve bedensel nedenlerin sonucu olarak ortaya çıkar. Ortaya çıkmış bir ruh halinin, sosyal bir kaşılığı var ise, bu doğal bir sonuçtur. Eğer sosyal bir karşılığı yoksa, yalnız bedenin biyokimyasal salgıları sonucu ortaya çıkmış ise, patolojik kabul edilir. Sevgiler.