Aragon

Ölümün son olmaması isteği.

Yazamazsın. Çünkü evrim konusunda demogoji ve zırva yapmanızdan bize fenalık geldi. Evrim Rehberi'ni kirletmeden burada de ne diyeceksen. Bu cümlenizi bir komedi olarak algılıyorum. Konunun yaratılışçılarla bal gibi alakası var. Google'da arayın bakalım karşınıza neler çıkıyor: "Steven Scherer" + 223 Şarlatanlıktan başka yolunuz kalmadığı için bilimde herhangi tartışmalı bir durum olduğunda sazan gibi atlıyorsunuz. Şunu anlayın artık, bilim, hataların acımasızca ispatlanmasıyla ilerler, bilim adamları arasında gerçekleşen olağan gözden geçirme sürecine burnunuzu sokarak bir

İşte "Dünya Dışı 223 Gen (İnsanı Allah Yaratmıştır)" zırvalığına Evrim Rehberi'nde, detaylı bir araştırma sonrası verdiğim yanıt: Yatay gen geçişi (nedir ne değildir) Biraz uzun, ama ateist arkadaşların eğleneceğini, yaratılışçıların da üstüne bir bardak soğuk su içeceğini garanti ederim.

Google'da "Steven Scherer" + 223 diye bir araştırma yapın, onlarca yaratılışçı sayfası karşınıza çıkacaktır. Bunun kaynağı Nature dergisinde 2001 yılı Şubat ayında yayınlanan "Initial sequencing and analysis of the human genome" (İnsan genomunun başlangıç dizgilenmesi ve analizi) adlı bir makaledir. Bu makale, "International Human Genome Sequencing Consortium" (Uluslararası İnsan Genomu Sıralama Konsorsiyumu) tarafından hazırlanmıştır. Steven Scherer bu konsorsiyumdaki onlarca bilim adamından yalnızca biridir. Makalenin öne sürdüğü sonradan tartışmalara yol açan konu "Probable horizontal tra

Ne sevimli bir adamdı. Bir dönemin tiyatro geleneğini temsil ediyordu. Toprağı bol olsun.

Doğru. Bu Dawkins'in genişletilmiş fenotip tanımına benziyor. Genişletilmiş fenotip canlının genetik donanımının fiziksel ifadesinin genişletilmiş, topluma uyarlanmış bir yansıması diye niteleniyor. Örneğin termit karıncalarının yuvalarının şekli genişletilmiş bir fenotip, karıncanın kendi vücut özellikleri gibi, yuvanın şeklini de evrim belirliyor, karıncaların bireysel tercihleri bu fenotip biçimin sınırlarını aşamıyor. Ancak sınırları aşan doğal seçilim değeri yüksek mutasyonlar küçük popülasyonlarda genetik sürüklenmeye yol açarsa yuvanın biçimi değişebiliyor.

Evet, bilim sürekli sınayarak ve yanlışları reddederek ilerler, bu sınırsız "doğrulama" süreci bilimi düzelterek güçlendirir. Dinler ise değişimi reddeder.

Ben bunu muhafazakarlarda tam çözemediğim bir nedenden ötürü daha kuvvetli olduğunu tahmin ettiğim "ait olma" gereksinimine ve duygusuna bağlıyorum. Liberaller toplumun daha marjinal ve idealist dokusundan çıktıkları gibi, çoğu özgürdüşünür (freethinker) kategorisine giriyor diye düşünüyorum. Yani gruba ait olmaya pek sevmezler, özgürlükleri ürkütücü de olsa onlar için en değerli şeydir. Toplumu çevreleyen çemberin marjlarında dolaşıp bilinmezi keşfetmekten haz alırlar. Onlar için muhafazakar olmak güvenli de olsa tutsaklıktır. Belki de aldıkları bu risk nedeniyle fenotik/memetik havuzda sa

Murteddd dostum, Eline, kalemine sağlık. Çok özenli ve güzel bir çalışma olmuş. Darwin'in önemi türlerin "doğal seçimle" evrildiğini göstermesidir. Çarpıtılsın ya da çarpıtılmasın devrin politik konjektüründeki kişisel konumu bizi bağlamaz. Biz onun bilim adamı olarak getirdiklerine bakarız, hatta evrimin detaylı gereçleri konusunda (o dönemde genler bilinmediği için) hatalar yapmıştır, bunlar zaten sonradan bilim tarafından reddedilmiş esası değiştirmeyen küçük yanılgılardır, bunlar bile önemli değildir (bkz http://evrimolgusu.blogspot.com/2009/02/de...-acklanyor.html). Asıl önemli olan

Sevgili Kodoman, İyi ki varsın, doğum günün kutlu olsun.. Aragon

Reformun tanımını yapmadan bu ankette oy vermek bence anlamsız. Reformun sınırlarını çizmemişsiniz ki. Ne reformu? Kuranın % kaçını atacaksınız, neleri çıkaracaksınız, önce onu koyun masaya. ..İslam ya da başka dinlerin, inanç biçimlerinin ortadan kalkmayacağı gerçeği göz önünde tutulursa.. Bu kadar emin olmayın. Batıda dinler geriliyor. İslam da ekonomik gelişmeyle birlikte bir gün gelecek tamamen ortadan kalkacak, bu zaman alacak, nesiller alacak, ama bu saçmalık eninde sonuda tarihin çöplüğünde layık olduğu yeri alacak. Böyle bir inancımız olmasa burada bu kadar debelenmeyiz.

Bilgehan'ın bu iletisi bir klasiktir. Bunun üzerine tartışmaya ne gerek var anlamıyorum. Bilinçli tasarımın olamayacağı bundan daha güzel anlatılamaz herhalde. Bence forumda sabit bir yeri olması gerek bu iletinin.

Evrim konusu tartışılırken kullanılan terimlerin anlaşılması, yerinde ve tutarlı bir biçimde kullanılması önemli bir konu. Evrim konusunda çeviri yaparken Türk bilim adamlarıyla temasım oldu. Onların da en çok terminolojideki eksikliklerden ve tutarsızlıklardan yakındıklarını gördüm. Bu sorunun, Türkçe'deki kronik kelime eksikliğinden, evrim konusuna duyulan antipatiye kadar çeşitli nedenleri olabilir. Bütün bu sorunlara rağmen, evrim rehberi oluşturulurken mükemmel olmasa da böyle bir sözlüğün el altında olması yararlı olacaktır. Kaliforniya Berkeley Üniversitesi tarafından hazırlanan Un

Evrim nedir? Biyolojik evrimin en basit tanımı, değişerek türemedir. Bu tanım hem küçük ölçekte evrimi (yani bir popülasyonun içinde gen sıklıklarının nesilden nesile değişmesini) hem de büyük ölçekte evrimi (yani aradan bir çok nesilin geçmesiyle ortak bir atadan farklı türlerin türemesini) kapsar. Evrim yaşamın tarihini anlamamızı sağlar. Biyolojik evrimde temel fikir, Dünya üzerindeki bütün yaşamın ortak bir atası olduğudur. Değişerek türeme sürecinin sonunda Dünya'daki yaşamın ortak atasından bugün fosillerde ve etrafımızdaki canlılarda gördüğümüz çeşitlilik oluştu: İnsanlar ve meş

Evrim gerçekse neden kuram1 deniyor? Bilimsel kuram, yapılan gözlemleri açıklayan ve sınanabilir tahminlerde bulunmayı sağlayan, çok sağlam desteklere dayalı birbiriyle bağlantılı açıklamaların bir yapısıdır. Bilimsel kuramlar gözlemlenebilir verilerin uyduğu tutarlı yapıları tanımlarlar. "Kuramın" bilimsel tanımı, günlük konuşma diline ait anlamından farklıdır. Günlük konuşma dilinde "kuram", olgulara dayalı olması gerekmeyen veya sınanabilir tahminlerde bulunmayan bir varsayım, bir fikir ya da bir spekülasyon anlamına gelebilir. Bilimde ise "kuramın" anlamı daha kısıtlayıcı ve kesind

Evrim bir kuram mıdır, bir olgu mudur, yoksa bir yasa mıdır? Evrimin bir kuram 1 mı yoksa bir olgu mu olduğu biyolojik literatürde sıkça rastlanan zor bir sorudur. Bunun nedeni "evrim" deyiminin iki ayrı anlamda kullanılabilmesidir. Birinci kullanım, "evrim olgusu", canlıların popülasyonlarında zamanla görülen ve olmuş olduğu belirgin "gözlemlenebilir" değişiklikler şeklinde yorumlanır. İkinci kullanım, "evrim kuramı", bu değişikliklerin hangi nedenlerle olageldiğinin günümüzdeki bilimsel açıklaması olan "çağdaş evrimsel sentez"e karşılık gelir. Evrim deyimi kendi başına kullanıldığın

Önemli olduğunu düşündüğüm sorular: - Evrimin kısa açıklaması nedir? - Evrim'in bir amacı var mıdır? - Evrim bir kuram mıdır, bir yasa mıdır, yoksa bir olgu mudur? - Evrim kanıtlanmış mıdır? - Evrim ne işe yarar? (pratik ve güncel faydaları) - Hangi bilim alanlarının evrimle ilişkisi vardır? - Evrimsel değişimin mekanizmaları nelerdir (mutasyon, göç (gen akışı), genetik sürüklenme ve doğal seçilim) - Mutasyonu etkileyen mekanizmalar nelerdir? Bütün mutasyonlar rastgele midir? - DNA nedir? Kromozom nedir? - Gen nedir? Gen havuzu nedir? Gen akışı (genetic flow) nedir? -

Pısıcık, peynir konusunda haklısın, Frankların ve İtalyanların peynir çeşidinde kimse ellerine su dökemez, özellikle şarapla giden peynirler, insan kafasını oynatacak gibi oluyor. Ama yine de bizim tam yağlı Kars kaşarının yerini tutan yok inan ki (nostaljik saplantımdır evet).. Türk/Osmanlı mutfağı zengindir zengin olmasına da TR'ye son gelişimde, küreselleşmenin etkisi midir nedir hiç hoşnut kalmadım. İstanbul ve Ankara'da kaldım. Bir sürü McDonald's-vari zincir kurulmuş, sucuk zinciri, dönerci zinciri, zart zinciri, zurt zinciri, hiç biri beş para etmez. Mesela TR'ye sanırım İstiklal

LOTUS bu arada sağol ya, sayende iletim rekora gidiyor. Daha çok insanın Darwin 200'den haberi oluyor. Sen böyle devam et, "en son ben yazıcam" hırsın bayağı işime yarıyor, hadi bakiym salla buna da bir tane, top 10'dan düşmeyelim

Darwin'in 200. doğum yılını kutlama olayı nereden çıktı? Charles Robert Darwin'in doğumunun 200. yıldönümü 12 Şubat 2009'a rastlıyor. İnsanlık tarihinde hiç bir araştırmacı onun doğal ve sosyal bilimlere; politikaya, dinlere ve felsefeye; sanat ve kültürel ilişkilere yaptığı toplu etkiyi yapmamıştır. Bu donüm noktası yıl Dünyada çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Toplantılar yapılıyor, seminerler düzenleniyor. Kutlama böyle oluyor. Helva yiyip ilahiler okuyarak değil. Darwin dinlerin temeli olan "canlıları doğaüstü bir gücün yarattığı" yalanını çürüten evrim olgusunu ilk kez bilimsel verile

Abartılan bir şey yok. İlgini çekmiyorsa çeneni kapar oturursun. Her gördüğün başlığa da atlayıp yazmak zorunda değilsin. Evrim olgusunu anlamak birey için dinlerin yarattığı cahiliğin ve körlüğün kaldırılması için bir fırsattır. Bunu böyle göremiyorsan sok kafanı kuma müslümanlar gibi, sana zorla kutla diyen yok.

Aynen öyle. Halkımız için bu olay Eurovision şarkı yarışmasını ya da Türk milli takımının final maçını kazanmasına indirgendi, gerçek şu ki yabancı kamuoyunda bu olay bir gün kaldı, her zamanki gibi Dünya konjöktüründeki yerimizi fazla önemsiyor, olayın ince ayar gerektiren yönlerini göremiyoruz. RTE bu oyunu oy için ve ekonomik krizden dikkati başka yöne çekmek için bilinçli olarak tasarladı ve oynadı, bizim millet de yedi. Faturaya gelince, Türkiye bu hareketiyle tercihini ve yerini belli etti; Arap dünyası ve İran. İsrail böyle şeyleri unutmaz (unutmayı göze alamaz), ilk yapacakları şe

Atatürk olmak bu kadar ucuzladı mı? Biri vatan kurtarıyor, öbürü bozdurup bozdurup satıyor. Komiksiniz.

Dogal bilimler hem gecmiste yapilan hatalarla hem de erisilen basarilarla gelisir. Yaratilisciliga inananlarin bilimde zaman zaman yapilan hatalari zayiflik isareti olarak gormeleri buyuk bir yanilgidir. Bilim yalnizca degismekle kalmaz, gecmiste bulunanlar uzerine birikimli olarak buyur. Bilim adamlari bir cok hata yaparlar, aslinda bilim de boyle ilerler. Bilimsel yontemin kendi kendini duzeltme ozelligi onun en guclu ozelliklerinden biridir. Piltdown Adami gibi sahtekarliklar ve Nebraska Adami, Calaveras Adami ve Hesperopithecus gibi durust hatalar zamaninda teshir edilmistir. Aslinda,

Lotus, İnsanımızın çoğunun evrimin düzenini anlamadıkları için bilime sırt çevirdiklerini, ve dinin akıl dışı yaptırımlarının esiri olduklarını düşünüyorum. Evrim olgusunu anlamak veya anlatmak çok zor ve çaba gerektiren bir iş. Yurt dışında evrim konusunda ya da evrimle bağlantısı olan çok sayıda araştırma yapılıyor, okullarda evrim olgusu biyolojinin temelini oluşturuyor. Bu konudaki gelişmelerden Türk insanının haberi olmuyor. Evrim konusundaki bu güncel araştırmaları Türkçe konuşan kitlelere ulaştırmak, insanlarımızın kafasını kumdan çıkarmak istiyorum. Amacım % 80'i evrime inanma