Aragon

Tiktaalik'in evrimi ile ilgili Türkçe kaynak: http://evrimolgusu.blogspot.com/2009/01/ce...dan-karaya.html

Çünkü Kasımpaşa'dan (*) bu kadar diplomat çıkar! Sorun da bu zaten. Populizmin engellenemez yükselişi. Berlusconi, Chavez, Erdoğan hep aynı kaba ayarda (halkın bağrından çıkmış) politikacılar. Devlet adamlığı, diplomasi gibi konularda eğitimleri yok, güçlerini doğrudan halktan alıyorlar, halkın dilini konuşuyorlar. Bu da bir kez daha gösterdi ki Erdoğan politikacıdır ama devlet adamı değildir. Devletler arası ilişkiler, liderlerde farklı özellikler, ince ayarlı diplomatik ustalıklar gerektiriyor. Daha önce söyledim, bunun acısını dönüp dolaşıp yine halk çeker. Zira Erdoğan'ın tavrı sonu

Yoğurt, pastırma, ve döner kebaptan sonra insanlık ortak mirasına yeni katkımız: Kasımpaşa usulü diplomasi. Devir populizm devri. Berlosconi ve Chavez'den sonra kafayı yemiş devlet adamları kervanına biz de katıldık nihayet. Aslında şaka bir yana RTE çok önemli bir fırsatı kaçırdı, nedeni basit, devlet adamlığı ve diplomasi niteliklerine sahip olmayışı, ve İngilizce bilmemesi. İsrail tabii ki eleştiriyi hakediyor. Orada Erdal İnönü ya da Ecevit'in (gençliği) olacaktı, Perez'e gerekli cevabı puan alarak verebilirlerdi. RTE kimlerden puan aldı bu hareketiyle; Türkiye'de sokağa dökülme

Bu arada arkadaşlar.. Bilmem haberiniz var mı? Kaliforniya Berkeley Üniversitesi'nin desteklediği bir proje olan ("Evrimi Anlamak") sitesi de eşsiz bir kaynak. Google PageRank skorları 7/10. Oldukça popüler bir site. 50'ye yakın arkadaşımız bu projede çalışıyor. Yakında blogumda yayınladığım 15 Evrimsel Cevher tercümelerini de kullanacaklar sitelerinde. Bu güzel kaynaktan da yararlanabiliriz. http://evrimianlamak.org/e/Ana_Sayfa

Bu konuyla ilgili bir araştırma blogumda özet olarak işlendi: http://evrimolgusu.blogspot.com/2009/01/ce...sel-tarihi.html İlginizi çekerse ve İngilizce biliyorsanız makalenin altındaki bağlantılara gidip detaylı akademik tezlere ulaşabilirsiniz. Ya da anlaşılması biraz daha kolay olan pharyngula blog'undaki makaleyi deneyebilirsiniz: http://scienceblogs.com/pharyngula/2007/10...lian_molars.php

20 yıl önce (buralara yeni göç etmişiz) çalıştığım firmada bir yunan asıllı çocuk işe başlamıştı. Bir gün ofise annesinin yaptığı lahana dolmasını getirdi. Bana ikram etti. İnanamadım, bizim validenin dolması (ki benzeri yoktur diye bilinir), tıpkısının aynısı! O anda tüylerim diken diken oldu, basit bir olay ama birden idrak ettim ki temelde rum, ermeni, türk, kürt tıpkı Avustralya gibi çoklu-etnik bir biçimde dost olarak yaşayabilirmişiz, türküler aynı, yemekler aynı, espriler muhtemelen aynı.. Birden 20 yıl olgunlaştırdı bu olay beni, ırkçılığın ve din ayrımının ne kadar anlamsız ve yapay

Ezher. Dediğinin tersi oldu (surprise, surprise!). Şarlatan Harun Yahya'yı Dawkins sitesinde rezil etti, atlasını adeta ona yedirdi, bunun üzerine şarlatan, adamlarını kullanarak richarddawkins.net'i kapattırdı. Madem çürütülebiliyor bu evrim, neden yasaklatıyorsunuz acaba. Kafanıza işinize gelmeyen gerçeklerin dan dan diye vurulmasından hoşlanmadığınız için tabii. Tartışmayı gerçekten göze alabilseydiniz yiğitçe tartışırdınız, kaçak oynuyorsunuz, kaybedeceğiniz maçı göze alamıyorsunuz.

Arkadaşlar Nature dergisinin serbestçe dağıtımını yaptığı "15 Evrimsel Cevher" adlı yayının tercümesini bitirdim. Evrim olgusunu destekleyen bu 15 proje gerçekten çok ilginç. Dileyenler Türkçe makaleleri aşağıdaki bağlantıda okuyabilirler: http://evrimolgusu.blogspot.com/2009/01/15...sel-cevher.html Evrim Olgusu (http://evrimolgusu.blogspot.com) blogumda evrimle ilgili güncel gelişmeleri vermeye devam edeceğim. Bu tercümeleri aynı zamanda Kaliforniya Berkeley Üniversitesi'nin bir projesi olan "Understanding Evolution" ("Evrimi Anlamak") sitesine de istek üzerine gönderdim. EA'daki dost

Yok olma korkusu, sağkalım dürtüsünün bilinç düzeyinde devam eden uzantısıdır. İnsan beyninin neocortex evriminin yan etkilerinden biridir. Bu yan etki sonuçta insanların bir kısmında nedensiz ve sürekli tetikleyerek yaratıcıya ve dinlere olan inancı körüklemiştir. Sonuçta birey için evrimsel sağkalım açısından faydası olmayan parazit bir duygudur.

Berguzar, Tanrı'ya inanmamak ya da hiç bir dine ait olmamak amaçsız olmayı gerektirmez. Tam tersine ateist olmam bu dünyadaki yaşama odaklanmamı, daha iyi plan yapmamı, zamanımı daha iyi kullanmamı sağlıyor. İlla bir amacın olsun istiyorsan (sen derken hepimize sesleniyorum) çok şey yapabilirsin. Ne bileyim ben çevre sorunlarıyla ilgilenebilir, küresel ısınmaya karşı insanları bilinçlendirebilirsin. Kitap klübüne üye olabilirsin, yaşlılara ya da özürlülere ayda bir gün, ya da gönlünden ne koparsa yardım edebilirsin. Öksüz bir çocuğu okutabilirsin ya da hafta sonu gezdirebilirsin, dağc

Avustralya'da ateistlerin nüfustaki oranı son nüfus sayımında (2006) bir öncekine göre %15'den %19'a çıktı, anglikanlarla eşitlendi. Katolik okullarına papaz ve rahibe bulunamıyor, hepsi Polonya'dan getiriliyor. Bu işin suyu çıktı artık. Gelişmiş ekonomilerde din fena halde geriliyor.

Dedim ya gerçekle yalanın ayırt edilemediği aşama bu işte. Neden olmasın? Bu arada konudan oldukça uzağım ve takip edemedim epeydir, doğrusu bu sözde planlardan haberim yok. Zaten TR'yi ziyaret ettiğimde de anlamamıştım. Anlaşılırsa bir esprisi kalmıyor çünkü, amacından sapıyor komplo teorisi. Gücünü anlaşılamaz olmasından alıyor sanki.

Ergenekon McCarthyizm'in yerli versiyonu, laikleri, ve Atatürkçü aydınları sindirmek ve halkın gözünde küçük düşürmek üzere İslamcıların sinsice tezgahladığı, %10'u gerçek %90'ı düzmece olan büyük bir komplo teorisidir. Her komplo teorisinde olduğu gibi insanlar gerçekle yalanı ayırdedemez bir aşamaya getirtildiğinde komployu tezgahlayanlar amacına erişmiş olacaktır (belki de bu aşama çoktan geçildi bile).

Küçük bir düzeltme. Güneşin yakıtı 4-4.5 milyar yıl sonra bitiyor. Tabii dunyanın yaşanamaz hale gelmesi çok daha önce gerçekleşecek, zira Güneş aniden soğumayacak. Ona varana kadar istatistiksel olarak (sanırım 100 milyon yılda bir) dünyada yaşamı bütünüyle ya da yaklaşık sıfırlayacak büyüklükte gök taşları (sanırım 20-30 mil çap yeterli) dunyaya defalarca kez çarpacak.

Allah, insanların kötü, yetersiz, ve aciz olduklarına onları inandırmak ve onlarda bir çeşit aşağılık ve yetersizlik duygusu oluşturmak için yaratılmış bir personadır. Kendini yetersiz ve aciz gören insan kolayca Allah'ın kölesi olur.

Ben senin ölürken "ya yoksa" şüphesiyle dehşet içinde bakan gözlerini görmek istemezdim biliyor musun? Ki bu lafımı emin ol anımsayacaksın ölürken. Yine de istemezdim. Din sizi insani duygulara yaklaştıracağına uzaklaştırmısş. Kötülük sizin ruhunuza işlemiş. Acıyorum size.

İnsan neden aciz olsun? 13 Ekim 1972'de 45 kişiyi taşıyan bir Uruguay uçağı And dağlarına düştü. 23 Aralık 1972'de hayatta kalan son 16 kişiye ulaşıldığında öğrenildi ki, yolcuların dörtte birinden çoğu kaza sırasında yaşamını kaybetmiş. Bir kısmı da ertesi gün soğuktan ve yaralarından ötürü ölmüş. Yiyecek bulamayan geride kalanlar ise, 10.000 feet yükseklikte, acımasız hava koşullarına rağmen, kar altında etleri korunmuş durumda olan ölü yolcuları yiyerek yaşamda kaldılar. Uçak düştükten 72 gün sonra, 12 günlük zorlu bir yürüyüşten sonra bulundular. İşte insan budur arkadaşım. Göstermeye

Hem imanlı olup hem de bilim adamı olunabileceğinden bahsetmiyorum. Bir daha okuyun lütfen: Akıl ve iman asla bir araya gelemez. (birbirini asla kesemeyecek olan iki daire düşün) Bu şu demek, imanla bilimi asla karıştıramazsınız. Tanrıyı akılla açıklayamazsınız. Tanrı akıl dışıdır. Bilim yaparken de sıkıştığınız anda "anlamadım o halde bu tanrının işi olmalı" diyemezsiniz. Derseniz sizin yaptığınıza bilim değil şarlatanlık denir.

Burada kurandan bahsetmiyoruz, kurana gelene kadar önce şu tanrı işini halledelim diyorum. Peki sizce yarattıklarına benzemiyorsa neye benziyor bu tanrı, madde midir, enerji midir, boyutları vs. Tanrı'yı gören var mı, ölçüp biçtiniz mi? Hayır. O halde Tanrı akıl dışı mıdır? Evet. Kaçtığınız soru da şu: Tanrı varsa onu kim yarattı? Onu kimse yaratmadıysa bizleri de kimse yaratmamış olamaz mı?

Yani allah'ın var olabilmesi için bizlere benzememesi yeterli ve de bunu mantıklı bir açıklama olarak niteliyorsunuz, öyle mi? Değil mi ama!. Bucak bucak kaçtığınız soru yakanızı bırakmıyor işte

Aşağıdakilerle çelişen bir örnek verebilir misiniz? Akıl yoksa iman üstündür. İman yoksa akıl üstündür. Akıl ve iman asla bir araya gelemez. (birbirini asla kesemeyecek olan iki daire düşün) İman akla, akıl imana ters düşer. İman etmek için akla, akıl yürütmek için imana gereksinim yoktur.

Kısacası buna cevap veremiyorsunuz diyelim: Akıl yoksa iman üstündür. İman yoksa akıl üstündür. Anlamadığın için açıklıyorum: Akıl ve iman asla bir araya gelemez. (birbirini asla kesemeyecek olan iki daire düşün) İman akla, akıl imana ters düşer. İman etmek için akla, akıl yürütmek için imana gereksinim yoktur.

Akıl yoksa iman üstündür. İman yoksa akıl üstündür.

Bence müslümanların bir Hayri Potur (Harry Potter) filmi yapmalarının vakti geldi de geçiyor bile!

"Sen dinlere karşı çıktığını sanıyorken" diye bir şey yok. Sanmak değil, bilfiil "karşı çıkıyorum". Keza teistler de "sanmıyor", bilfiil ateizme karşı çıkıyorlar. Sen sanırım gene matrix'cilik oynuyor, bilincin bir yanılsama olduğuna inanıyorsun. Benim açımdan, boş ve sıkıcı bir tartışma.