bercenay

"Bilimde geçerli olan, basit olan doğru olandır. Yani, bir şeyin iki izahı varsa, basit olan kabul edilir. Bir şey ne kadar çok matematik formülle açıklanıyorsa, o kadar şüphelidir." anibal lisede fizik dersini hiç sevmezdim.çünkü basit bir açıklaması veya hesabı yoktu.bir taş attım havaya ne zaman düşer ne kadar uzağa gider.ancak o formüller hep doğru çıkar değil mi?everestin tepsiniden atarsan bir kaç saniye seker herhal.demekki ne kadar karmaşık ve ayrıntı olursa o kadar doğru sonuca ulaşıyoruz. "kanun neden çöker bildiğimiz sabitelerin bir gün değişken olduğunu veya farklılaştığını gördü

sevgili hacı,tepemizdeki güneşin hareketlerini ölçebiliyoruz,hesabını kitabını yapabiliyoruz,formüle edebiliyoruz.gözlemeyebiliyoruz.kendimizi bildiğimiz bile aynı hareketleri periyodik olarak tekrarlar.bu insanoğlunun varolduğu zaman diliminde ve algı sınırları içinde,insanoğlu tarafından kanun-değişmez-olarak tariflenmiştir. evrim teorisinde ise formüle edebileceğimiz sabiteler yoktur.elimizde sadece araştırmaya,gözleme dayalı veriler vardır.bu veriler ışığında bilim çalışır.evrim sürekli değişkenlik gösteren bir olayadır.ben dünyadaki herhangi bir türe ait çeşitliliği evrime bağlıyorum.bu

yaw anibal,hala akresifliğin üzerinde. matematik gerçektir.sayılar gerçektir. bir teori veya kanun ne kadar çok matematiksel sabitelerle açıklanırsa o kadar sağlamdır. yerçeki kanunu güme gitmiyor.ortam şartları değiştiğinde denklemlere etkenleri eklemek gerekiyor.ne diyoruz aynı şartlarda aynı sonuçları verir.farklı şartlarda etken olanları ilave edersin.yerçekimi kanunlarıyla uzaya araç bile gönderdiler.ha ne oldu.eintsein'in katkısı şu oldu.yerçeki kanununda uyduların yerleri stabil kalmıyordu.eintein faktörünü hesaplara eklediler uyduların yerleri stabil hale geldi. e=mc2'den başka fom

"Çekim dalgalarını gösterecek yeni aletler yapılıyor ve nötron yıldızlarının etrafa yaydığı çekim dalgaları inceleniyor. Şimdiye kadar çekim dalgaları gösterilemedi. Ama bilim adamları umutlarını yitirmediler. Çünkü çekim dalgalarının olması ve onların ışık hızında hareket etmesi çok mantıklı. " yıldız sistemlerindeki "kütle çekim dalgaları" galaksimizin spiral kollarının biraz daha açılmış haline benziyor.suya atılan bir taşın yaydığı dalgalar gibi değiller.enteresan olan galaksiler dahil bütün yıldızların kutuplu olması.nasıl ki bir mıknatısı ne kadar çok parçalarsanız parçalayın,her parç

"Sizin inandığınız "Yaratıcı"yı reddediyorum ve yerine,inandığım Fizik Kanunlarını koyuyorum" çok hoş olmuş yaw.onlar kendi içlerindeki gerçeğin peşindeler,sen kendi dışındaki gerçeğin peşindesin.karbon bazlı moleküler bir yığın için oldukça anlamlı bir ideal.senin duyguların felanda yoktur.sevgi,inanç,umut senin lugatında yazmaz.beton gibi adamsın.kimyayı da unutma ama,nede olsa sen kimyasalsın.

"TÜM CANLILAR ORTAK ATADAN TÜREMİŞLERDİR." nereden biliyorsunuz "ortak atalardan" türemediklerini? ilk canlı tek bir türmüydü.binlerce ilk oluşan canlı olamaz mı?

daha önce yazdım mı bilmiyorum.tekrar edeyim. bir havuz düşünün içine su doldurun. havuzun dışında bir zaman işliyor. havuzun içindeki su uzay. elinize bir şiş alın ve bir elmaya batırın. elmayı havuzun içindeki suya daldırın. havuzun içine küçük tahta parçaları,talaş parçaları atın. elmayı kendi ekseni etrafında döndürmeye başlayın. havuzun içindeki küçük cisimler elmanın etrafında dönmeye başlayacak.aynı zamanda hem bir kütle çekim hemde uzay-zaman ortaya çıkartacaksınız,havuzun içinde. kütle çekimini iki şeye bağlıyorum.cisimlerin kendi ekseni etrafında dönmesi ve cisimlerin enerji

yaw arkadaş,sen hiç mi fizik dersi görmedin.bir taş attım havaya ne kadar gitti,ne zaman düşcek.hiçmi hesap kitap görmedin.matematik felan biliyon mu?yerçekimi apaçık bir kanundur.aynı şartlarda aynı sonuçları verir.dünyanın neresinde havaya bir taş atarsan at.aynı anda yere düşer.bazı yerlerde düşmeyebilir.yerçekimini,kütle çekimi yaptılar,birkaç ayrıntı eklediler.uzayda da çalışıyor bu kanun yahu. genel görelilik neden kanun olamıyor,çünkü daha ne olduğu tam anlamıyla bilinmiyorda ondan.genel kanıya göre kabul görmüş değil.göreceli... sen bu arkadaşların söylediklerine bakma,yerçekimi kanu

eski dostum anibal.anlamak istemeyebilirsin.kabul etmek istemeyebilirsin.karşı tezindeki açıkları anlatayım sana. "Sana nohut yerien neodmiyum küre verelim, en iyi manyetizma etkisini göstersin." nasıl ki yeryüzündeki manyetizmalar farklı güçlere sahipse normal mıknatıs,neodyum mıknatıs gibi güneş sistemindeki manyetik güçlerde farklılık gösterir.kendini oluşturan maddelere göre.mesela venüsün manyetik alanı çok düşüktür.dünyanın biraz daha fazla,jüpiterin ise çok daha fazla.güneşin çok çok daha fazla.güneş sistemindeki gezegenleri incelediğinde gezegenlerin kendi eksenleri etraflarındaki dö

"Peki sana şunu soralım o zaman, gezegenin manyetik alanı nasıl o gezegeni döndürebilir? Eğer gezegenin manyetik alanı dönmesini sağlıyor, etkiliyorsa, nasıl etkiliyor? " bunun için bir deney yapacağız.güneşin ve dünyanın büyüklüklerini laboratuvar ortamında modelleyeceğiz.karpuz büyüklüğündeki yuvarlak güneş modelimiz var ve nohut büyüklüğünde yuvarlak dünya modelimiz(mıknatıs olarak düşünün veya yapın) var.güneşin üst yarısı mınatısın n kutbu alt yarısı mıknatısın s kutbu olacak.aynı şekilde dünyanın da .bu modellerin n kutbunun ortalarına bir çivi çakın ve çiviye bir ip bağlayın.güneş ve d

sanıyorum paralel evren fikri.ilk oluşumdan geriye kalanlarının çok azını görüyor olmamızdan kaynaklanıyor.algıladığımız evrende sandığımızdan çok daha fazlası var.yani 100 birimlik bir dönüşüm malzemesini patlatıyoruz.zaman geçtiğinde elimizde 10 birimlik bir malzeme kalıyor.aslında evrende hiçbir şey yok olmuyor.sadece dönüşüyor.peki o zaman 90 birimlik malzeme nerede.işte göremediğimiz bu malzemeyi paralele evrenle açıklamaya çalışıyorlar.ben paralel evren görüşüne katılmıyorum.evrende farklı boyutlar mevcut,varlığının farkında olmadığımız.bu frekans tayfına benziyor aslında.hz,khz,mhz...20

anibal, yazdıklarımı okuma ve anlama zahmetinde bulunmadığını düşünüyorum.mars'ın bir manyetik alanı vardır.geçmişte bütün yuvarlak gök cisimlerinin bir manyetik alanı vardı.hatta yok dediğimiz venüsün bile çok az bir manyetik alanı vardır.bir metal cismi mıknatısa sürttüğünde metal cisim de kısmen mıknatıslanır.geçmişte sıvı halde olupta sonradan katılaşmış gök cisimleride aynı mıknatısıyete sahiptir.venüsün manyetizması çok düşük ve kütlesi büyük olduğundan dolayı üzerindeki manyetik alan işe yaramaz.ancak güneşin kütle çekim dalgaları venüsü etkiler.haci'ya önerdiğim deneyi yap göreceksin.b

"Berkenay kardeş güzel yazmışsın fakat teorinde inanılmaz bir çatlak var. şöyle ki GÜNEŞİN MANYETİK ALANI (VEYA ALANLARI DEMEK DAHA DOĞRU OLUR) KARARSIZDIR. yani bizim dünyamız gibi, jüpiter gibi belli bir n s kutuplu, efendim düzenli bir manyetik alanı yoktur. Güneş lekeleri de bu sebep den oluşurlar. bu durumda diğer diğer gezegenler le de manyetik alanı olsun olmasın DÜZENLİ BİR İLİŞKİ KURULMASI imkansızdır. Aha da senin teorini yer bitirir bu olay. " SümerTürk arkadaşım,aslında teoride inanılmaz bir çatlak yok.dünyanın manyetik kutupları da sürekli hareketlidir.bununla ilgili bir belgesel

"Yapılan gözlemler ve bilinen fizik yasaları ile bağdaşmıyor. Sorun orada." çok güzel söylemişsin hacı.bilinen fizik yasalarıyla bağdaşmıyor.ya bilinmeyen fizik yasaları.bilim insanları dünya'nın kendi ekseni etrafında nasıl döndüğünü açıklayamıyor.galaksilerin veya güneş sisteminin neden düzlem biçiminde olduklarını da açıklayamıyor.dünyanın ve güneş sisteminin oluşumuna ilişkin çöpe gitmiş kaç tane "TEORİ" var?daha doğrusu yanlışlanmış teoriler kenara konur.gelecekte "ha öyle değilmiş,şu şu sebeblerden "denir.bu taraftan bakarsak bilim ilerler.ancak hepmiz biliyoruz ki bilim yanlışa bata çı

"Ne biliyorsun? Olur olmaz şekinde yorum yapabilmen için bu konuda otorite olman gerekiyor." Hacı, yukarıda yazdıklarım on sene sonra bilimsel otoriteler tarafından kabul edildiğinde de bu şekilde konuşabilecekmisin çok merak ediyorum.Güneşin patlamayacağı konusunda haklı olabilirsin.bu konuyu araştırmam gerek. yorumum saçma felan değil.senin duymak istemediğin şeyler yazıyor.mesele bu.sonsuz döngüsel hareket canını sıktı senin.ben biliyorum.bilimsel çevrelerin birbiriyle çelişen mantığını nasıl görmezden gelebiliyorsunuz.oda ayrı bir soru işareti.