BABAYARO

et yemeye alışanlar, kebaptan dönerden vazgeçemeyenler istisnasız aynı bahaneleri getiriyor.. ya "proteini nerden alıcaz" derler, ya "hayvanlar da birbirini yiyor" deler, ya da "bak köpek dişlerimiz varrrr yaaa" derler.. et yemeye karşı çıkanların asıl nedeninin hayvanlara kitlesel olarak uygulana şiddet, işkence ve katliamlar olduğunu, yani olayın temelde etik bir tutum olduğunu görmek istemezler.. görseler bile "napalım böyle gelmiş böyle gider" derler en fazla.. tıpkı yaşlı bir ninenin "napalım dünya düzeni böyle" demesi gibi.. şuradaki uzman görüşlerine ve diğer yazılara bir bakın.. olma

insan doğanın bir parçası değildir artık.. doğadan ayrılalı uzun zaman oldu.. şöyle bir etrafına, inan yaşamına, evde işte sokakta yaptığın şeylere, yediğin içtiğin giydiğin şeylere bir bak.. bunların nesi doğal?? doğada var mı böyle şeyler?? insan kültürel alana geçtiken sonra doğadan ayrılmıştır.. hiçbirşeyi doğal olarak gerçekleşmediği gibi et yemesi de kesinlikle doğal olarak gerçekleşmiyor.. her şey yapay, her şey mekanik, aletsel, düşünülmüş vs..

yazılanlar tamamen et yemeyi savunanların çarpıtmaları.. sadece bir tanesine cevap vericem, o da yeter zaten.. insan doğal yöntemlerle avlanamayan bir hayvan.. elini dişlerini vs. kullanarak avlanamıyor. hızı da uygun değil.. bugün yediği hayvanları vahşi doğadaki haliyle, aletsiz yani saf insan olarak avlayamaz.. en ilkel atalarımız sadece küçük sürüngenleri ve böcekleri avlıyordu.. büyük hayvanları avlamaya sadece alet kullanarak başarabilmiştir.. ilk bizonu geyiği vs. böyle avlamıştır.. kısacası insan diğer hayvanlardaki gibi doğal haliyle avlanamaz.. bu da insanın avlanmasının ve hayva

tam bir müslüman gibi yazmışsın.. hayvanlarda ruh yoktur hiçbirşey hissetmezler robot gibidirler diyen müslümanlar gibi.. hayatında hiç hayvan görmemiş gibi.. fiziksel olarak acı veya korku duyma, belli bir beyin hacmine sahip her hayvanda aynı şekilde gerçekleşir.. algılar ve beyindeki süreçler aynıdır.. yani fiziksel ve somut süreçler.. sen acıyı soyut birşey mi sanıyorsun yoksa?? hayvanlar tıpkı insanlar gibi acı korku sevinç merak ve mutluluk duygusunu hissederler. özellikle bazı hayvanlarda çok ileri düzeydedir.. bir ineğin veya köpeğin canını yakmaya, şiddet uygulamaya çalış bakalım ne

ateistim, et yemiyorum kesinlikle. ama bunun maymundan gelmemizle ilgisi yok. eti için beslenip öldürülen hayvanlara yapılan işkencelere karşı çıkmakla ilgili. tıpkı bizim gibi acı çeken ve korku duyan bir canlıya bunu yapmak barbarlıktır..

"sinemaya mı yoksa tiyatroya mı gideyim" diye düşünen birine karşılık, beyindeki işlemlere, nöronlar arasındaki sinyallere bakarak "sen düşünürken özgür değilsin" demek tarifi zor bir komedi geçekten.. kültürel alandaki bireysel eylemlere dayalı özgürlük sorununu zorunlu fiziksel süreçlerde aramak paha biçilmez bir cehalet.. "acıktım, şuraya oturup birşeyler yiyim, yok en iyisi eve gidiyim, biraz daha sabrediyim" demeyi fiziksel ve determinist bir süreç olarak görmek eşsiz bir zeka gerektirir gerçekten... "özgür irade yoktur, sıkıyorsa yemek yeme bakalım" demek nasıl birşey peki?? tarifi zo

tam bir komedyensin sen.. buradaki sorun "insan düşünür mü düşünemez mi" ya da "düşünürken gerçekleşen zihinsel süreçler nelerdir" sorunu değil.. "acıktım, yemek yiyim" demek fiziksel bir emperatiftir.. ama "evde mi yoksa restoranda mı yiyim" demek fiziksel bir emperatif değildir.. sen "evde mi yoksa restoranda mı yiyim" diye sorarken zihnimizde gerçekleşen süreçlere bakarak, bunun maddi bir süreç olduğunu, burada özgür veya bilinçli olmadığını söylüyorsun.. sapla samanı birbirine karıştırıyorsun.. şaşırtıcı bir zeka gerçekten.. özgür irade için bir örnek daha vereyim, belki bu sefer anlar

senin işin harbiden zor.. adam hala fiziksel emperatiflerden bahsediyor ya.. yemek yemek bir zorunluluktur, ama nerede nasıl yiyeceğin bunun dışındadır.. ister kendin üretir yersin, ister sistemin koşullarına uyarak hazır üretilen şeyleri tüketirsin.. bu ayrımı sok o kafana önce.. fiziksel emperatiflerle kültürel emperatifleri birbirine karıştırdığın için saçmalıyorsun sen sadece.. tecavüz konusunda saçmalıyorsun hala.. şimdi ben gidip intihar etmiyorum ya da birini öldürmüyorum diye özgür olmuyor muyum yani?? böyle bir zırvalık olamaz ya.. özgür irade: kişisel tercihlere dayalı bilinçli h

özgür irade diyoruz, yani bilinçli olarak hedeflenen eylemler üretmek.. bir insanın çocuğa tecavüz etme gibi bir bilinçli hedefi yoksa, laf olsun diye gidip bunu yapacak hali yok.. sen argüman bulucam diye nasıl saçmalayacağını şaşırmışsın.. alıntıladığın mesajda yazdığım şeyleri ve benzerlerini yapmaya cesaretin var mı?? işte mesele bu.. özgür olup olmadığına ancak buna bakarak karar verebilirsin.. fiziksel emperatifler içinde yer almadığı halde toplum devlet veya bireyler tarafından sana dayatılanalrı reddedip alternatif yaratma cesaretin var mı?? bunun bedeline katlanacak her koşulda kendi

sanat üzerine düşünen bir insandaki hiçbir fiziksel, biyolojik veya kimyasal süreçte sanat kavramını göremezsin.. ama senin gibi mallar insanın zihinsel süreçlerine bakarak sanat kavramını bulmaya çalışır.. bir insanın bir eseri alımlama nedenini maddi kodlarda bulmaya çalışır.. böyle bir saçmalık olamaz ya..

mal herif ben de onu diyorum zaten.. iyi ve kötü kavramlarının üretilme süreçleri maddidir (yani beyin, nöronlar vs.), ama bunların kendisi maddi doğaya gönderme yapmaz.. maddi hiçbir karşılığı yoktur.. tamamen kültüre gönderme yapar.. insanı doğadan ayıran şey kültürü yaratmış olmasıdır.. buna kafan basmadı gitti.. doğada veya doğanın hiçbir yansımasında olmayan şeyleri insan üretiyorsa, demek ki bunu doğa-kültür ayrımında aramalısın.. doğada olan şey ya da insanın materyal boyutu "orada olan şeydir," oysa mesela bir sanat eseri ya da iyi kavramı "orada olmayan şeydir," sen orada olmayan bi

kültür yani uygarlık alanında bana cevap ver şimdi.. sen 20 yaşındasın, devlet hadi askere diyor. gidiyorsun. askerlik bitiyor gelip bir işe başlıyorsun, sabah 8de kalkıp işe gidiyorsun. otobüsle veya metroyla.. akşam 6da çıkıyorsun aynı şekilde eve gidiyorsun. ev kirası faturalar vs. ödüyorsun. aile çevren var, onlarla birşeyler yapıyorsun. iş çevren var, onlara ayak uyduruyorsun vs. şimdi sen bunları bu şekilde yapmak zorunda mısın?? mesela askere gitmiyorum deme iradesine sahip misin?? sahipsin, ama demiyorsun, çünkü cezası vs var, sen bunu düşünüp vazgeçiyorsun. korkuyorsun. paşa paşa gi

adamdaki kafaya bakın.. biyolojik ve fizyolojik zorunlulukları insan özgürlüğü konusunda ele alacak kadar kör bu adam.. insanın yeme içme barınma vs. zorunluluklarının özgürlükle ne ilgisi var?? özgürlüğü uygarlık ve kültürel alanda arayacaksın.. kültür olgusu içerisinde insan kendisine dayatılan koşullara karşı özgür müdür değil midir?? mesele budur.. adam hala ontolojik determinizmden bahsediyor ya.. kıt kafalı herif.. bak ne yazmışım: gelelim ikinci meseleye: ben sanat eserini bana açıkla diyorum, sanat eserinin kendisini soruyorum sana, yani ortaya çıkan son ürünü soruyorum.

eeee?? ne diyosun?? farz edelim ki kesinlikle bilinmiyor ve hiç bilinmeyecek.. ne olacak?? hemen allah mı diyelim yani?? diğer bütün saçmalıkları bırakıp allah diyelim. ne güzel.. allahın varlığını ve yarattığını kanıtlamak başka birşey, doğadaki şeyerin güzel ve gizemli olması başka birşey.. çok güzel bir çiçeğe bakıp allahın hikmeti demek boş laftır.. kanıtlayacaksın.. allah mı zeus mu uçan çaydanlık mı artık her neyse...

dünyada suç denilen şey çok yaygın birşey değil mi. her saat her gün yüzlerce binlerce suç işleniyor.. peki sen "herkes yapıyor ya da yapabilir" diyerek suç işlemeyi normal görebilir misin, ben yapmasam ne olacak herkes yapıyor der misin?? demezsin, çünkü suçun cezası seni korkutur, caydırır, düşünmek bile istemezsin.. ama hayvan öldürmek veya yemek suç olarak algılanmadığı için, yani bütün bu işkenceler ve katliamlar normal görüldüğü için sen de onun içinde yer almayı normal görüyorsun.. herkes yapıyor nolmuş ki, ben yapmasam ne olacak diyorsun.. rahat davranıyorsun, çünkü suç olarak görü

cübbeli namus diyorsun ama, bir kendine bak.. sen ilk eşini aldatmışsın.. onunla evliyken başka kadınlara bakımş, onları düşünmüş, onlarla birlikte olmayı arzulamışsın.. bu yetmemiş gidip bizzat onlarla birlikte olmuşsun, yani "haremine" almışsın.. namus kavramına karşıyım.. ahlak demeyi tercih ederim.. ahlak insanın başkalarına karşı davranışında aranmalı.. başkasını aldatmayan, yalan söylemeyen, kötülük yapmayan, zarar vermeyen, hakkını yemeyen, müdahale etmeye çalışmayan kişi ahlakli yani "namuslu"dur.. kişinin kendi başınayken yaptığı şeyler yada sadece kendisini ilgilendiren şeyler onu

laf olsun diye yazıyorsun.. biri yaşam diğeri ölüm.. tabi ki yaşamı seçiyor insan.. iki tane kova düşün.. birinde zehirli akrepler, diğerinde sadece su var.. sen elini hangi kovaya sokarsın?? neden?? nasılsa ölücez birgün demek başka birşey, hemen şimdi öleyim, şurdan atliyim, kafama sıkiyim demek başka birşey.. sen buradaki farkı göremiyor musun??

petrole bağımlılık kaldırılmalı, güneş ve rüzgar enerjisi hakim olmalı. yenilenebilir kaynaklar kullanılmalı.. her türlü faaliyetin doğaya zarar vermemesi için gereken yapılmalı.. üretilen şeyler sadece ihtiyaca göre tüketilmeli.. lüks alışkanlığı kesinlikle bitmeli. ihtiyaçtan fazlası yani israf önlenmeli.. vs. vs. şimdi bir bak ülkemizdeki iktidara. islamcı bir parti. peki bu dediklerimin hiçbirini yapıyor mu? hayır.. tam tersini yapıyor, HESlerle falan doğanın anasını ağlattı. ormanları vs talan etti. lüks ve israf tam gaz devam ediyor.. bütün dünyada durum aynı.. görüyorsun ki teistler h

sende algılama yetisi sıfır demek ki.. defalarca yazdık.. bilimsel gerçeklerle insani tutumu birbirinden ayır dedik.. bilim şunu der, ama biz insan olarak başka birşey deriz dedik.. anibal de yazdı, ben de yazdım.. bir sürü örnek verdik.. hala boş boş geveleyip duruyorsun.. yüzsüz herif.. defol git..

hitler ateist değildi.. çok güçlü bir tanrı inancı vardı.. bunu biçok kez söylemiştir.. suikasttan kurtulduktan sonra da bunun tanrı tarafından bir işaret olduğunu söylemiştir..

sorman bile gereksiz.. evet ben engel olurdum. iki de tokat atardım.. başkası ne yapar bilemem..

bakın uzmanlar ne diyor??? http://goodfoodproject.net/home/resources/what-the-experts-say/protein-what-the-experts-say/

cübbeli her zamanki gibi ikiyüzlü ve utanmazsın... atom bombası yapıldı diye, atomun parçalanma fikrini ortaya atan adama suçlu deyip atom bombasından onu sorumlu tutmak senin aklına yatıyor mu?? yada lazer teknolojisi mesela.. eğer aklına yatıyorsa başka söze gerek yok.. darwinin söyledikleri doğadaki basit gerçeklikler.. insan olduğunu bilmeyen, vicdan, hak hukuk adalet gibi değerleri olmayan biri kalkıp bunu insanlığa uyarlıyorsa bunda darwinin ne suçu var?? darwinin kendisi ırkçılığa vs. karşı biridir.. otomobille bir yerden bir yere gidersin, ihtiyacını giderirsin.. ama sen alıp da oto

adaptasyon yeteneği olan, yani oluşan koşullara uyum gösteren canlılar.. akla gelebilecek her türlü koşul.. içsel veya dışsal.. güçten kastım bu.. fiziksel güçten bahsetmediğimiz ortada.. mesela duygusal olarak dirençli birine "güçlü adam" dediğimizde kaba kuvetten mi bahsetmiş oluyoruz?? güç diyince aklına sadece kaba kuvvet mi geliyor? yazdıklarımda yanlış olan ne, anlamadım gitti...

evet ama sen birey olarak doğru olduğunu düşündüğün şeyi yapmalısın.. milyonların bu suçu işlemesi sana yapma rahatlığı vermemeli.. vicdanını ve aklını milyonlara ipotek etmemelisin.. onların yapması senin kendi sorumluluğunu kaldırmaz.. bu kötülüğe ortak olmanın bahanesi olmamalı..