mantik
Root Admin-
İçerik sayısı
3.633 -
Katılım
-
Son ziyaret
İçerik Türü
Profiller
Forumlar
Takvim
mantik kullanıcısının paylaşımları
-
Ama bu konunun, bu başlığın konusu olan ve o dönemin jeopolitik koşulları ve psikolojisiyle ilgisi yok. Şu anda, hazır olmayan bir topluma bir anda daha gelişmiş ve modern bir yaşam tarzı dayatmaktan bahsediyoruz. O zamanki konu ise, herhangi bir devrimsel değişimi gerektiren bir konu değil. Doğal akışına bırakılmış bir şekilde, günün koşullarının ve anlayışının gerektiği şekilde davranmalarını gerektiren bir konu. Beklentim o olurdu o dönemde. Yani Batı'nın yapmak zorunda kaldığını, biraz gecikmeli olarak bile olsa Osmanlı'nın da yapmasını beklerdim. Ki diğ
-
bilgivehis, Bugünkü durum ile o zamanki durum tamamen farklı. Bugün, henüz hazır olmadığı Batı tarzı bir demokrasi, özgürlük ve modernlik zorla kendisine dayatılmış bir toplumun bunu reddetmesinden bahsediyoruz. Türk toplumunun en fazla yarısı, belki daha azı hazırdı bunlara. Genellikle de ülkenin batısında veya büyük şehirlerinde yaşayan kesim. Toplumun geri kalanı, yani çoğunluğu değil. Tayyip yandaşlarında ve bizim muhafazalar kesimin genelinde demokrasiye duyulan antipati çok yaygın birşey. Hatta bunu övünerek söyler ve kabul ederler genellikle. Tek adam yönetimine
-
Getaf, Geç kalmayı bırak, hiç başlamamış bile Osmanlı bu keşiflere. Yüzyıllardan bahsediyoruz burada. Bana tuhaf gelen o. Gücünün doruğunda bir devletsin, Akdeniz Türk gölü olmuş, Avrupa'nın üçte birini istila etmişsin. Kanuni'nin Fransız kralına yazdığı mektubu düşün, yani Batı Avrupalılar karşında tir tir titriyor. Böyle bir durumda, İspanya'dan yola çıkan bir kaşifin Hindistan'a batıdan giderek ulaştığı haberi gelse, ondan sonra da birkaç onyıllık dönem boyunca bu ticaret yoluyla yeni sebzeler, meyveler, hayvanlar (hindi gibi, papağan gibi) Avrupa'ya gelmeye başlasa, hatta gelen
-
Günümüzün konusunda bir muamma yok benim gözümde. Olan bitenin sebebi de açık, kurtulmanın mümkün olup olmayacağı veya nasıl olacağı da. Ama geçmişte olan biteni, Osmanlı'nın sanayi devrimini kaçırmasını, islam aleminin bilim ve teknolojide geri kalışını sadece dinsel bağnazlığa bağlamak bence işin kolayına kaçmak olur. Eskiden öyle düşünürdüm. Ama son dönemde işin altında başka faktörler de aramak gerektiğini düşünmeye başladım. Yani dine bağlılıksa, Avrupalı da bağlıydı, bağnazlıksa Ortaçağ Avrupası da bağnazdı. Muhafazakar olmayan ve dinine körü körüne bağlı olmayan
-
Piri Reis'in haritası, ve o dönemde Osmanlı'da dünyanın geri kalanının ne kadar bilindiği ve ne derece ilgi gösterildiği ile ilgili bir araştırma yapıyorum. Bilindiği gibi Piri Reis'in o dönemden kalan ünlü haritasında Güney Amerika'nin doğu kıyıları gösteriliyor. Bazıları müslümanların Amerika'yı Avrupalı'lardan daha bile önce keşfettiği gibi sonuçlar falan çıkarıyorlar bu haritadan. Hatta meseleyi uzaylılara bağlayan Eric von Daniken gibiler bile var. Ama olayın bunlarla ilgisi yok tabi. O dönemde Amerika kıtası çoktan keşfedilmiş durumda. İspanyol ve Portekizlilerin elinde pek ç
-
Bu habere ne diyeceğimi bilmiyorum. Hacı ile sanal ortamdaki tanışıklığımız Ateistforum kurulmadan önceki yıllara, Alternatiforum ve Türk Ateist forum sitelerine dayanır. Yani yaklaşık 20 yıllık bir tanışıklığımız var kendisiyle sanal ortamda. Sonra Ateistforum'u da beraber işlettik yıllarca. Yüz yüze tanışmadık ama kendisiyle defalarca telefonda görüşmüşlüğümüz var. Yani kendisi arkadaşımdır. Bunu okumak benim için bu haberi günlük hayattaki bir yakınımdan duymaktan farksız. Ben bu tür konulara yaklaşımda ve cevap bulmada iyi değilim. Kendi çevremde de yakınlarımdan, tanıdıklarımd
-
Summertime Sadness, Yakın zaman öncesine kadar genel bakış açısı PC'lerin, özellikle de windows temelli PC'lerin ele geçirilmeye daha açık olduğu, cep telefonlarının çok daha güvenli olduğu yönündeydi. Özellikle de iOS temelli cihazların. Hatta iPhone'ların ele geçirilemez cihazlar olduğunu iddia edenler vardı. Ama hacker'lar boş durmuyor tabi. Artık bu cihazlar çok popüler olduğu için, zamanında windows'un açıklarını arayıp durdukları gibi, bir süredir de bunların açıklarını arıyorlar. Son dönemlerde artık bu cihazların ele geçirilemez olduğunu söylemek de zorlaştı. Çünkü aksi örn
-
Gerçi artık gmail ve hotmail gibi bazı email hizmetleri bu tür spoof girişimlerini önlemeye çalışıyor. Eğer spoof edilen email doğru IP adresinden gelmiyorsa (yani email adresindeki domain'in DNS kayıtlarındaki server'ın IP'sinden), bunu sizin gelen kutunuza ulaştırmayabiliyorlar. Ama her email hizmeti bunu yapmadığı gibi, IP spoofing diye birşey de olduğu için, bu yukarıdaki kodun biraz daha gelişmiş şekliyle onun da üstesinden gelinebiliyor. Bu tür şeylerin olduğunu bilmek için internete biraz aşina olup bir süredir kullanıyor olmak kafi. Ama çamur atmak daha kolay ta
-
Yahu, "email spoofing" diye birşey var. Çok da basit. Size giden bir email'i istediğim adresten geliyormuş gibi gösterebilirim. Eğer sizin email adresinizi biliyorsam, istersem sizin adınıza, sizin adresten gidiyormuş gibi görünen emailleri istediğim yere gönderebilirim. Zaten bu tür şeyler yapan spam programları falan da var. Hiç rastgelmediniz mi? Bazen arkadaşınızın email adresinden bir email gelir, ama spam olduğu bellidir. Bunlar spam bot'ların işleri. Sürekli olan şeyler. İnternete biraz aşina olan birinin bu devirde artık bu konuları biraz bilmesi ve mesele etmemesi gerekir.
-
Market Wizard, Eğer o İsveç IP'sine bağlanan fazla kişi yoksa, özellikle de senin bağlandığın saatlerde, o zaman aşağı yukarı tespit ederler o durumda. Yani eğer dediğin türde birşey yapıyorsa bizim savcılık. En azından ellerinde bir liste olur. O listedekilerin de hepsi şüpheli olur. O durumda da artık ispatlayamazlarsa bile, en azından başın ağrır. Baskıcı bir zihniyetin baskı uygulamak için başvurmayacağı yol yok demekki. Bu dediğin uygulamayı ilk defa duyuyorum. Savcılık açısından zekice bir hamle. Şu FETÖ soruşturmaları falan sebebiyle icat etmek zorunda kaldıkları
-
Market Wizard, Ben Bilgisayar değil, Elektronik mühendisiyim. Ama yakın tabi. VPN konusuyla hiç ilgilenmedim yalnız. Yırtdışında yaşadığım için ihtiyacım olmadı. Benden alacağın bilgiden daha iyisini google'da bulursun bu konuda tahmin ediyorum. Düşman ülke değil ama, ifade özgürlüğünün gelişmiş olduğu bir ülkenin VPN'ini seçebilirsin. Kanada gibi, Kuzey Avrupa ülkeleri gibi. Ben öyle yapardım herhalde.
-
Yukarıda bu forumdan IP istenirse verileceği, forum sahibinin bir fonksiyonu bile olmayacağı falan söylenmiş, forum kurallarından alıntı yapılmış. Burasının kurucularından, ve yıllarca yönetiliğini yapmış biri olarak bazı düzeltmeler yapmam gerekiyor. Evet, kurallarda katılımcılardan Türkiye Cumhuriyeti yasalarına saygı bekliyoruz, doğru. Ama bu demek değil ki politik sebeplerle, fikir hürriyetine aykırı uygulamalarla ve sansürcü zihniyetle buradan IP istenirse verilecek. Bu daha çok başka durumlar için geçerli. Mesela, birisi dolandırıcılık yapıyor diyelim, ve savcılı
-
Yöneticilik için bir yere yazılmış kesin kurallar falan yok. Ama yöneticilik için düşünülecek kişinin güvenilir biri olması gerekiyor. Tabi kişiyi gerçek hayattaki haliyle tanımak çoğu durumda mümkün olmadığı için, güvenilirliğin tek göstergesi kişinin bu forumdaki geçmişi olacaktır. Yani yeterince eski bir katılımcı olması, forumda yazdığı yeterince iletisinin bulunması, üslubuyla, birikimiyle burada saygı duyulan biri olması, vs. Ayrıca buraya düzenli bağlanabilen, ve buraya ayırabilecek vakti olan biri olması da önemli tabi. Eskiden beri yöneticilik için kriterlerimiz böyle şeyl
-
Sütlü Kase, Yeni gelenlerin anibal'i veya falanca birini atamayacağı, eski yöneticilerin buna engel olacağı konusunda yanılıyorsun. Zaten burada topu topu 3-4 tane yönetici kaldı. Onların ise yarısı eğer giderlerse burası başı boş kalacağı için gidemiyorlar. Yani gitmekten kasıt, yönetimden tamamen ayrılmak değil ille de, ama yarı emekliliğe çekilmek. Forumun günlük işleyişi ve sorunlarıyla ilgilenmek zorunda kalmadan, buraya bağlandıkları zaman sadece başlıklara göz atıp tartışmaların zevkini çıkaracak şekilde burayı takip eder duruma gelmek. Uzun yıllar burada yönetic
-
Bana diyorsan, ben anibal değilim.
-
Kanada ve Avustralya'nın da göçmenlik programları var. Adı green card değil tabi ama onların da var. Hatta oralara göçmen olarak kabul edilmek daha kolay. Tabi oralarda bu tür lotoya dayalı bir sistem olmayabilir. Orasını bilmiyorum. Ama normal göçmenlik başvurusu yapılabiliyor oralarda. Mesleğini, eğitimini falan yazıyorsun. İhtiyaçları olan bir konuda mesleğin varsa alıyorlar. Pek çok konuda ihtiyaçları olduğu için de oralara göçmen olarak gitmek daha kolay. Yani en azından eskiden öyleydi. Hala öyle midir bilmem. Benim o ülkelerde göçmenlik gibi konularla son ilgilendiğim zamanl
-
21 yaşında ve hiç sevgilisi olmamış olmak
Başlık, mantik kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTCAFE
Bu durumda günümüzde çok kişi var. Çin ve Japonya için bir kriz haline geldiğini okumuştum geçenlerde bu tür sorunların. Ülkeye ve kültüre de bağlı. Doğu kültüründe daha yaygın bu tür sorunlar. Ama batıda da var. Başlık konusundan bahsediyorum. Muhafazakar kesimin ve eski zamanların uygulamalarının (görücü usulü, insanları gençken evlendirmek, vs) sebepleri de anlaşılıyor bu tür konular analiz edildiğinde. İnsanlık boşuna geliştirmemiş o uygulamaları. Çünkü herşey kendi akışına bırakıldığında ortaya çıkan durumda kimse mutlu olmuyor. Ne kadınlar ne erkekler -
Sütlü Kase, Bu tür şikayetler tek tük de olsa hep vardı. Forum kurulduğundan beri. Herkesi memnun etmek mümkün değil çünkü. Ama benim aktif olduğum dönemlerde bu tür ciddi bir sorun yoktu. Forumun o dönemdeki itibarından, popülerliğinden, yazarlarının kalitesinden falan da görülebilir bu. Son 4-5 yıldır forumun günlük ahvalinden ve işleyişinden uzağım. Ne olup bittiğini pek bilmiyorum. Dediklerinde gerçek payı olabilir, ya da abartıyor olabilirsin, bilmiyorum. Eğer dediklerin doğruysa, buraya sahip çıkmanız için daha da fazla gerekçe var demektir. Madem şu anki yöneticiler adil olm
-
Ben 90'lı yıllarda geldim ABD'ye, hala burada yaşıyorum. Gelmek isteyenleri anlıyorum ve heveslerini kırmak istemiyorum, sonuçta ben de çok istedim buraya gelmeyi zamanında. Ama doğru sebeplerle gelmek lazım, ve gerçekçi olmak lazım. Özellikle hollywood filmlerinde gösterilen en zengin, en ayrıcalıklı kişilerin hayat tarzlarına falan kanıp gelmeyin sakın. Gelen pek çok kişinin şok yaşayıp depresyona girdiğini biliyorum. İlk zamanlar sürekli ağlayanları biliyorum. Türkiye'de güzel, maaşlı, masa başı işlerini bırakıp burada kasiyer ve temizlikçi olarak yıllarca sürünen insanlar oluyor. Ben niye
-
Gençlerden neden foruma sahip çıkan yok? Yöneticiler yarın forumu kapatıyoruz deseler yanıp tutuşursunuz büyük ihtimalle. Ama durumun o noktaya gelmemesi için, burasının canlı kalması ve büyüyerek devam etmesi için taze kana ihtiyaç var. Beni forumun eskileri bilir. Hala eskilerden kalan varsa tabi. Forumun kurucularından biriyim ve uzun yıllar aktif yöneticiliğini yaptım. Son yıllarda ise elimi eteğimi çektim, arada bir takip etmekle, ve yöneticilere gerektiğinde teknik, vs yardımda bulunmakla yetindim. Yani ne olursa olsun buraya, bana ne diyerek tamamen terketmedim s
-
Bu forumda hayatın gerçek amacını bulan varmı?
Başlık, mantik kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTFORUM
Hayatın ardında bir anlam olması için, hayatın kaynağının bilinçli bir varlık olması gerekir. Veya bir grup varlığın kollektif bilinci. Yani mesela uzaylılar dünyadaki hayatı bir laboratuar deneyi için yarattıysa, o zaman hayattaki amacımız da bir laboratuar faresi olmaktır. Bu bizim dışımızda tayin edilmiştir ve bir seçeneğimiz yoktur. Benzer şekilde, eğer teizmin Tanrı'sına tapmak ve onun egosunu tatmin etmek için yaratılmışsak, hayattaki amacımız da o demektir. Ama hayatın arkasında bir bilinç yoksa, herşey evrendeki sonsuz olasılıkların ve kompleksliğin sebep olduğu rastlantısal bir durums -
Günümüzün politik ortamında mücadele stratejisi ne olmalı?
Başlık, mantik kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTCAFE
zeus, Bunun bence yine de bazı yolları var. Ama darbe ile zor. Toplumun alt yapısına oynayıp, onu biraz yükseltmeye çalışmak lazım. Fazla da değil, sadece tekrar ilerici unsurların bir kez de olsa başa gelmesini sağlayana kadar. Ondan sonra da ilerici unsurlar Batı tarzı demokrasiyi kısıtlamalı, benim yukarıda dediğime benzer önlemler almalı. Bu ülkede başka türlü olmaz. -
Günümüzün politik ortamında mücadele stratejisi ne olmalı?
Başlık, mantik kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTCAFE
Tremor, Asıl şu ortamda darbeden medet ummak gerçekçi değil. Atatürk'ün ve temsil ettiği ilerici unsurların güce kavuşması, olağanüstü bir ortam yüzündendi. Osmanlı'nın 1. dünya savaşını kaybettiği ve yıkıldığı dönem yüzünden mümkün oldu. Yoksa bu toplum çağı için ileri olan o tür bir yönetici kadroyu seçip oraya getirebilecek altyapıya sahip değildi. Aradan 100 yıl geçmesine rağmen hala değil. Dolayısıyla, Batı tarzı bir demokrasiyi tam onlar gibi uygulamaya çalışmak aslında bizim için doğru bir seçenek değildi. Ordu her zaman aba altından sopa göstererek bunu sağlamaya çalıştı, yan -
Günümüzün politik ortamında mücadele stratejisi ne olmalı?
Başlık, mantik kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTCAFE
haci, Kısa vadede darbe gerçekçi bir beklenti değil. Ordunun kendini toparlaması lazım önce. Ama ona da fırsat verilmiyor. Darbeye umut bağlayarak bu iş olmaz. Şu aşamada yenildiğimizi kabul etmemiz lazım, ve yenilgi ortamında nasıl mücadele edilmesi gerekiyorsa, bir süre öyle mücadele etmemiz lazım. Ben öyle düşünüyorum. -
Günümüzün politik ortamında mücadele stratejisi ne olmalı?
Başlık, mantik kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTCAFE
albastı, Umarım haklısındır, ama göstergeler o yönde değil. Karamsarlık için her türlü gerekçe mevcut. Yani en azından kısa vadede karamsarlık için. Uzun vadeli düşünecek olursak, yani nesiller bazında, gelecek aslında daha parlak görünüyor o zaman. Şu anki dincilik bir moda sadece Türkiye'de. Yeni neslin öncekiler kadar dinci ve muhafazakar olmasına imkan yok. Basın, yayın, televizyon ve internet çağında yetişiyorlar çünkü. Gözleri daha açık. Dünyada olup biteni görüyorlar. Dünyayı öküzün boynuzunda zanneden dedelerimiz kadar dar kafalı olmayacaklardır. Benim endişem, olay sonr