mantik

IFeelGood, Senin özel yaşamındaki durumun ve yaptıklarını biliyorum. Bunları daha önce forumda da dile getirmiştin zaten. Mesele senin özel durumun değil. Mesele tek tek kişiler de değil zaten. Ben burada temel haklarla ilgili birtakım sorunlardan bahsediyorum. Ateistlerimizin deşifre olmaktan ve toplum karşısına çıkmaya çekinmekten dolayı geliştirdiği binbir türlü bahaneden bahsediyorum. En büyük sorun, varlığı kabul dahi edilmemiş sorundur. Biz ateistler olarak şu anda onu yaşıyoruz bence. Sırf ateistlere ait, ateist olmalarından kaynaklanan sorunlar yokmuş gibi davranıyor, öyle kabul e

Hacı, Tek başına ateist hakkı yoktur tabi. Tek başına kadın hakları, zenci hakları, eşcinsel hakları, vs olmadığı gibi. Bunların hepsi daha geniş bir insan hakları, inanç hakları ve demokrasi çerçevesindedir elbette. Bunları ben de dedim zaten. Ama bu özel olarak ateistlere odaklanan bir şekilde bu hakların topluma hatırlatılması gerekliliğini ortadan kaldırmaz. Olay bir hak sorunudur. Teistleri ezmeden elbette ateizmi savunursun. Bizim teistleri ezecek halimiz mi var? Asıl ezilen biziz. Sizler hayal görüyorsunuz. Bizim maksadımız teizmi ezmek falan değil, olmamalı da zaten. Biz atei

Bu tür fikirlere katılmıyorum. Bunlar, ateist kimliğini ön plana çıkarmaktan çekinen ateistlerimizin kendi bakış açılarını rasyonalize etme çabaları bence. Tek tek insanlara sorduğunuzda büyük çoğunluğu, ateist de olsa, başka dinden de olsa insanların özgürce fikirlerini ifade edebilmeleri gerektiğini söyleyecektir. Ama bu toplu olarak davrandıklarında gerçekleşmiyorsa, ortada bir sorun vardır. Yüzleşilmesi gereken bir sorun. Bu sorun ise hangi kimliği ve hangi kesimi ilgilendiriyorsa, o kesim adına ve o kimlikle yüzleşilmesi gereken bir sorundur.

IFeelGood, Ateist hakları deyince ben ne anladığımı açıklayayım. Toplumlarda kişilerin kendisinden farklı olanlara tolerans göstermesi ve onlarla barış içinde bir arada yaşayabilmesi daha genel ve asıl temel olan haktır, burası doğru. Ama bunu prensip olarak kabul eden insanlar bile, konu belli bazı kişilere veya kesimlere gelince bunu uygulamaz, eğer bu kişi ve kesimler kendilerinin farklılığını ve bu farklılıktan dolayı zarar gördüklerini, ayrımcılığa uğradıklarını deklare etmez, bunu insanların gözüne sokmazlarsa. Örneğin kadın hakları hareketi. Senin mantığına göre, insan hakları beyan

IFeelGood, Benim girişimim Ekşi Sözlük yazarlarına yapılan haksızlıkla da bir mücadele aynı zamanda. Benimki şart değil ama birşeyler o konuda yapılmalı elbette. Bunu ben üzerime alınmıyorum. Sen de aktif bir şekilde en azından bu forumda yazıyor, birşeyler yapıyorsun. Hiçbirşey yapmayanlar üzerine alınsın. Ülkede pek çok ciddi sorun var elbette. O konuların tümüyle ilgili birşeyler yapılmalı, bu konuda zaten çalışan, birşeyler yapanlara katılıp destek verilmeli. Bunun ateist olmakla ve ateist kimliğiyle bir ilgisi yok. Ateistlerimizi bunları yapmaktan alıkoyan da yok. Bunları yapmak için a

IFeelGood, Ateistler ülke sorunları ile ilgili konularda diğer kesimlerle bir araya gelmeli ve örgütlenmelidir elbette. Ateist kimliklerini ön plana çıkarmadan. Laiklik, demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü, vs gibi konularda ateistlerin birlikte çalışabileceği pek çok insan olacaktır toplumda. O durumda zaten mücadele doğrudan ateizmle ilgili olmaz, daha farklı şeyler olur. Ki bunlar zaten yapılmakta. Ama doğrudan ateistleri ilgilendiren ve ateistler açısından sırf ateist oldukları için problem haline gelen konular da var. Örneğin ateistlerin ateist kimliklerini toplumda rahatça ifade

cigi, Ben son dönemde çok kişiyle bağlantı kurdum bu konuda biliyorsun. Aldığım tepkiler ve gördüklerim beni resmen tiksindiriyor. Ne haliniz varsa görün diyesim geliyor Türkiye'deki ateistlere. Kendi sorunlarının çözümü ile ilgili girişimde bulunmaz, kuyruklarını kıstırıp köşeye çekilirlerse, kimse onlar için birşey yapmaz, yapamaz. Biz uzaktan yapmaya çalışıyoruz ama destek alamıyoruz.

Hacı, Seni kim tutar. İslamın ilk yılları ile ilgili makale hazırlayıp portala asmak istiyorsan buyur yap. Hiçkimse itiraz etmedi bu konuya hiçbir zaman. Edilmez de. Tek söylenen, henüz bilim adamlarının hemfikir olmadığı bazı bilgileri duyuracağın zaman, bunların böyle olduğunu da belirtmen oldu. Yani insanları yanıltmamak adına. Sen buna dikkat ettikten sonra, tartışmalı da olsa bazı konuları gündeme getirdin diye kim ne diyebilir ki sana. Benim dediğim başka şeyler. Sen bu konuya takıldın. Ama çok daha önemli şeyler oluyor Türkiye'de. İnsanlar din karşıtı karikatür çiziyor, ya da interne

Hacı, Pasifliğe ve aktifliğe gelince bence asıl yönetim olarak siz bana ayak uyduramıyorsunuz. Ne kastettiğimi biliyorsun. Kalkışmak istediğim pek çok önemli ve adımızı duyuracak proje yönetimde frenlendi. Sen Muhammed yaşamış mı meselesinden bahsediyorsun ama bu konunun korkaklıkla falan alakası yok. Aktif olanlarımız, tartışmasız olan ve ateistlerin çoğunun katıldığı bilinen fikirleri cesurca savunmaktan kaçınmıyor. Henüz uzmanların bile çoğunun hemfikir olmadığı bir konuyu gelip bilimsel gerçekmiş gibi sunmamızı istersen, ona yanaşmaz tabi yönetim. Ama bu konunun uygun bir dille dile get

Bu site bence de bir örgütlenme sayılır. Bir dernek, vs olmasa da ortada, yukarıda özlemi dile getirilen bazı şeyler bu site altında ve çerçevesinde yapılabilmekte, hatta yapılmaktadır. Bu siteyle uzaktan ya da yakından bağlantılı pek çok başka uydu siteler, blog sayfaları var. Arka planda yürütülen bazı projeler var. Arada bir düzenlenen medya kampanyaları da oldu geçmişte. (Ateizm.org domain'i yasaklandığında bunu duyurmak için mesela). Ateistler örgütlenip de ne yapacak, İslam'ı yok etmek için mi örgütleneceksiniz, vs gibi tepkiler yersiz ve olayı saptırıyor. Ateistlerin İslam'a veya h

Böyle düşünenler, özellikle de forumun eski ve güvendiğimiz elamanlarından referans alabileceklerini düşünüyorlarsa benimle bağlantı kurabilirler. Referans alamayacakalarımıza da güvenmenin bir yolunu buluruz belki. Onlar da bağlantı kurabilir.

maskeli adam, Senin ilgilenebileceğin bir çalışma düzenliyorum bir süredir. Ayrıntıları burada veremem. Özelden anlatabilirim. Yalnız, önce gerçekten de dediğin gibi biri olup olmadığını anlamam lazım. Forumun eski katılımcılardan tanıdığın, sana referans olabilecek, bildiğimiz biri var mı? Eğer sızmaya çalışan bir dinci olmayıp, gerçekten dediğin gibi biriysen, seninle bağlantıya geçmek isterim.

Cevabı çok geniş olan sorular sormuşsun. Ama kısacası, dinlerin temel işlevi bir toplum oluşturmak, bir cemaat oluşturmak. İnsanlar yaşadıkları topluma olan aidiyet duygularını din yoluyla yaşıyorlar. Kişiler arasındaki manevi bağı dini törenler, ibadetler, alışkanlar ve gelenekler kuruyor. Bu yüzden olay dinlerin bünyesinde olan o eski zamanlardan kalma ilkel inançlardan ibaret değil. Her dinin mensubu için başka bir dine ait ilkel inançların saçmalığı ve ilkelliği aşikardır. İnsanlar sadece kendi yetiştikleri dinin ilkel inançları konusunda kör oluyorlar. Çünkü işin o kısmını umursamıyo

"Doğru tek midir?" konusunda bu başlıkta yazılanları şu başlığa taşıdım: http://www.ateistforum.org/index.php?showtopic=47621&st=0 Bu konuyla ilgili tartışmaya lütfen orada devam ediniz.

Başlığın konusu dağılıp, dış dünyanın tek gerçekliği var mıdır konusuna dönüşmüş. Bu konu geniş bir felsefi konudur ve ayrı başlıkta tartışılmalıdır. Bu başlığın konusu belli.

Görkem, Haklısın elbette. Bizim bu site ilk kurulduğundan beri yaşadığımız en büyük güçlüklerden biri, değişik altyapılardan gelmiş, değişik dünya görüşlerine ve politik eğilimlere sahip ateistleri birbirleriyle kavga etmeden bir arada tutabilmek oldu. Bunu hiçbir zaman başarıyla sağlayabildiğimiz söylenemez. Ama sorun bizde değil, işin doğasında. Ateistin sosyal demokratı da var, liberali de var, kemalisti de var, faşisti de var, komünisti de var. Çoğu materyalist ve bilimsel olsa da, öyle olmayanı da var. Biz onun için bu forumda politik konuların çok fazla tartışılmasını tercih etmiyoruz

bluee22, Ben "inşallah" yerine "umarım"ı tercih ederim günlük hayatımda. Ya da "Allahaısmarladık" yerine "Hoşçakal"ı. Ama her zaman ideal bir "laik " tabir olmayabiliyor. Onun için çok da aşırı dikkat etmem. Yeri gelir "Allah belasını versin bunların!" derim (ülkedeki politik islamcılar için mesela ), ya da "Allah kahretsin" dediğim olur. Tabi "Allah kahretsin" yerine daha çok "Kahretsin"i tercih ederim. Ama ağzımdan kaçırırsam da ağzımı sabunla yıkamam Bir şeye şaşırınca "Allah allah, neden böyle oldu acaba?" şeklinde "Allah allah" ile lafa başladığım çok olur. Onun "laik" bir karşılığ

Neden? Ben ateistim ama duruma göre inşallah da derim, umarım da derim. Ateistiz diye "Allahaısmarladık" diyemeyecek miyiz? Ya da "Allah aşkına". Ya da birşeye şaşırınca "Allah allah, bu nasıl oldu böyle?" diye. Yemin etmek ayrı konu. Ama yukarıdaki türde tabirler çağlar boyu toplumu boyunduruğu altına almış din sebebiyle artık dile girmiş ve kendine özgü anlamlar edinmiş tabirlerdir. Bu tabirlerin günlük kullanımdaki anlamının dindeki Allah kavramıyla ilgisi yoktur. "İnşallah", dediğiniz gibi "umarım" anlamındadır. Kişi konuşma alışkanlığına bağlı olarak ikisini de söyleyebilir. Ben günlük

Evet, bir politikacı bahsediyordu. Kendi seçim kampanyası ile ilgili bir anket şirketi tutup anket düzenletmek istemiş. Sonucun nasıl çıkmasını istersiniz diye sormuşlar kendisine. Yani bu anketlerdeki örnekleme alınan kesimin hangi coğrafi bölgeden, hangi gelir grubundan ve ne tür insanlar arasından seçildiğine bağlı olarak, anketin konusunun ve amacının ne olduğu konusunda ankete katılanlara ne söylendiğine bağlı olarak ve ankette sorulan sorulara, hatta soruların soruluş şekline bağlı olarak sonuçlar çok farklı çıkabiliyor.

Pante, Bahsettiğin soru benim bahsettiğim konu açısından doğru soru değil. Bu %64 kendi komşularının ateist olmasını istemeyebilir. Ama acaba ne kadarı "Ateistlerin bu ülkede yaşama hakkı yoktur" diyecek? Ya da ne kadarı "Onların web sayfası yapmaya, radyo, TV açmaya, kitap çıkarmaya hakkı olmamalı" diyecek? Bu oranın çok yüksek olacağını zannetmem.

Hacı, Ben kimseye tek başlarına birşeylere kalkışmalarını önermiyorum zaten. Ama biz bir sanal topluluk haline gelsek, buna bir resmiyet kazandırsak, bu grup adına bazı davalar falan açmış olsak, ondan sonra iş daha bir zeminine oturmuş olur. Bu oluşum bünyesinde bulunanlar ve site falan açanlar diğlerlerine nazaran daha korumalı bir durumda olur.

ulysis, Ben senin zamanlamayla ilgili dediklerini anlıyorum. Ama ben zamanın geldiğini düşünüyorum. Spartaküs 1000 yıl bekledi ama Martin Luther King'den sonra bir nesil bile geçmedi. Bu hak kazanımları önce toplumdaki çoğunluğun zihninde olur. Ondan sonra pratik anlamda hayata geçer. Bir anket yapıp, insanların %90'ının ateistlerin fikirlerini ifade etme özgürlüğü olmalıdır sonucu bulabiliyorsan, zamanı gelmiştir. Eğer sadece insanların %10'u bu fikirdeyse, henüz Gazali zamanında yaşıyorsun ve tarihsel koşullar müsait değil demektir.

Pante, Şu anda Türkiye'de bulunan politik durum işin bir yönü. Benim bahsettiğim daha derin, daha uzun vadeli tarihsel mekanizmalar. 10-20 yıl direnç miktarını ve işin zorluğunu etkileyebilir. Ama meselenin nihai başarısı veya başarısızlığı konusunda ciddi bir etkisi olmayacaktır. Ben bunu demeye çalıştım. Mesele senin blog sayfanda kendi ismini kullanıp kullanmaman meselesi değil. Biz yurtdışında yaşıyoruz ama bu web sayfalarını biz bile kendi ismimizle açmaya çekiniyoruz. Mesele, bir araya gelmek, toplu olarak bir hak arama mücadelesine girişmek ve yavaş yavaş haklarımızı almaya yönelik

ulysis, Teorik anlamda dedim, aslında orada pratik anlamda demek istemiştim, ama sonra bilerek teorik anlamda diye yazdım. Nedeni ise, pratik anlamda dersem, insanlar henüz pratik anlamda zamanı gelmediğini düşünmek için kendi kafalarından pek çok bahane bulabilir. Eyleme geçmeye hazır olunduğunda eyleme geçilebilmesini savunmanın daha uygun ifadesi, "teorik anlamda" diye düşündüğüm için öyle dedim. Teorik anlamda her zaman demek değildir. Engizisyon döneminde ateist bir hareket teorik anlamda mümkün müdür sence? Daha başlamadan kökü kazınır. Ama bugün öyle mi? Dernekleri kurulabilir, TV'l

demirefe, Kadın hakları, ABD'de zencilerin hakları, Türkiye'de kürtlerin hakları, vs sadece bir nesil içinde, hatta bazen 10-20 yıl içinde edinilen haklar olabiliyor. Yeter ki o konuda bir girişim ve bir hareket olsun. Tabi bunun için toplumun buna hazır hale gelmesi gerekir. Ama zaten bu hak kazanımları, hakların kanuni veya pratik anlamda kazanılmasından çok daha önce toplumda insanların zihninde kazanılır. Eğer bu durum oluşmuşsa, zemin hazır demektir. Ondan sonrası toplu eylem yoluyla hakları pratik ve kanuni anlamda da kazanmak noktasına gelir. Türkiye'de eğer insanlar kendi zihinleri