Jump to content

CharlesDarwin

Normal Üye
  • İçerik sayısı

    2.965
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne CharlesDarwin kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. On 13.06.2021 at 21:47, Türk Ateist said:

     

    Yazdı. Basılı kitap olmasını istemişti, epeyce bir yayım ve basım eviyle görüştük ama sonunda sinirlendi ve vazgeçti. Çabuk olur sanmıştı. Biri bilim içerikli diğeri şiirlerinin bir kısmından oluşan iki kitabı var. Bir de çok daha önce yalnız tıp öğrencileri için yazdığı bir tiroid kitabı var, son birkaç yıldır iki bine yakın sayıda indirilmişti, çok seviniyordu.

     

    Kitaplarının linkleri:

     

    https://haci-haci.typepad.com/maddenin_canli_davrani_se/

     

    https://haci-haci.typepad.com/ozgur_olum/

    Bilgilendirdiğin için teşekkür ederim. Hacının kitaplarını indireceğim. Umarım bir gün bizler ya da başkaları bunları basılı kitaplar olarak yayınlatabilir.

  2. On 14.05.2021 at 20:05, Pitaya said:

    Sünnet dinlerce uygulanmis olsada kökeni dinler degildir. Insanligin ilk dönemlerinden beri süre gelen bir gelenek oldugu tahmin edilmektedir. Ben sahsen hicbirseyin sebepsiz yere olmayacagi gibi sünnetinde öyle sebepsiz yere ortaya cikmis olmasina inanmiyorum. Mutlaka sünnet uygulamasini gerekli kilan bazi durumlar söz konusu olmustur. Eski zamanlarda hastane gibi tibbi kurumlar olmadigi icin insanlar kendi sikintilarina kendileri cözümler üretmistir. Sünnet muhtemelen cok basarili bir tedavi yöntemi olmustur ki dinler tarafindanda uygulanmis ve günümüze kadar gelmistir.

     

    Sünnetin faydasinin olmadigini ileri sürenlerin ben yeterince arastirma yapmamis olduklarini düsünüyorum. Evet sünnetin faydalari oldugu gibi riskleride vardir. Enfeksiyon bunlarin en önemlilerinden biridir. Fakat günümüzde sünnet bu iste tecrübeli doktorlar tarafindan hastanede yapilirsa sünnet sirasinda acilan yaranin enfeksiyon kapma riski minimal seviyeye indirilebilir.

     

    Insanlar kendi kararlari dogrultusunda sünnet olmalidir. Kendileri karar verme özgürlügüne sahip olmalidir. Kanunlar tekrar gözden gecirilip, olusacak toplumsal dislanmanin önüne gecilmelidir.

     

    Saygilar.

     

    Binlerce sene de hastane ortamlarında, büyük bir hijyen ile yapıldı değil mi? Hadi ordan.

    Erkek ve kadın sünnetinin ilk ortaya çıkmasının nedeni, orgazmı azaltmaktır. O yüzden kadınlarda klitoris kesilmiş ve erkeklerde sünnet derisi kesilmiştir. Sünnet derisi kesilen erkekler orgazmı %70 oranında daha az hisseder ve çabuk boşalır.

    Bunu azaltmaya çalışmadaki amaç ise sözde zinaya engel olmaktır. Binlerce yıl önce el, kol, kafa kesenler, penis kesmekte de bir beis görmemişlerdir.

  3. Uzun zamandır buraya girmiyordum. Şu an girdim ve Hacı'nın öldüğünü öğrendim. Kendisi ile bir defa telefonda konuşmuştuk sanırım. Birçok yazışmalarımız olmuştu. Ama daha çok yapılan tartışmalarda beni savunurdu. 

    "CharlesDarwin geri döndü" başlığını attığında çok gururlanmıştım. Bunu asla unutmayacağım. "Müslüman ateistler" sözünü de asla unutmayacağım. Hep kitap yazmak istemişti. Yazamadı sanırım.
     

    Seni tanımak bir onurdu Hacı.

  4. 2 hours ago, Türk Ateist said:

     

    Karın çocukları gayet sorunsuz bir şekilde gösteriyordu, onları istediğin gibi alıyor ve vakit geçiriyordun. Ne oldu da kalkıp velayeti paylaşmak için dava açtın bilmiyorum ama hiç iyi bir şey yapmamışsın. Velayet karında olsa ne olurdu? Paylaşınca ne kazanacaksın? Pratikte sana ne gibi bir yarar sağlayacak? Düşündün mü bunları yoksa kızgınlıktan mı yaptın?

    Her neden yaptınsa karını çok kızdırmış ve bel altı çalışmasına neden olmuşsun. Yaptığı zaten çok ayıp, ama sen onu tanıyan adam olarak sınırlarını tahmin edebilmeli ve önlem almalıydın. Gidip velayeti paylaşma davası açarak onu hem kızdırmış hem de korkutmuşsun, o da gidip saçmalamış.

     

    Seni şu anda öncelikli olarak bağlayan Türkiye'nin durumu, hukuksuzluk, laiklik filan değil, çocukların.

    Çocuklarına da karına da zarar verirsin böyle devam ederek, vermeye başlamışsın da. Çocuklar, boşanmayı bile beceremeyen siz iki koca yetişkinin, birbirinden intikam alıp güç gösterisi yapabileceği oyuncaklar değil. Konuyu AİHM'ye taşıyacaksın da sana madalya mı takacaklar? Neyin hırsı bu, kime neyi kanıtlıyorsun?

    Çocuklarından başkası zarar görmeyecek burada. Ne hakkın var buna?

    Sorununu anneleriyle çöz. Sonunda ikinize de güvenmeyecek, muhtemelen en çok seni suçlayacaklar. Haksız ve hatalısın çünkü. Egonu, kişilik ve güç savaşını bir kenara bırak ve çocuklarına ebeveyn ol. Yapman gereken onları korumak ve yıpranmamaları için karınla doğru düzgün iletişim kurmak. O beceremiyorsa sen bir yol bulmak zorundasın.

     

     

     

    Haklısın. Çocuklarımı görmemde çok büyük sıkıntı yoktu. Ancak davayı açmak zorundaydım. Bu bir çekişme meselesi değil. Çocuklarım üstünde hiçbir yasal hakkım yoktu. Öyle ki onlaın babası olduğum halde, hastalandıkları zaman ameliyat ettirme, eğitimlerinde özel kursa kaydettirme vs aklına ne gelirse hiçbir hakkım yoktu.

     

    Ve çocukları istediğim gibi görebilmem bir lütuf olarak sunulup duruyordu. Ben hakkımı istiyorum sadece. Türkiye dışında tüm batı ülkelerinde var olan ortak velayetin Türkiyede de olması şart. Şu süreç içinde öyle babalarla tanıştım ki, çocuklarını görebilmek için kmlerce gidiyorlar, icra müdürlüğüne bir gün öncesinden icra talebinde bulunuyrlar ve çouklarını ancak haciz yolu ile alabilip vakit geçirebiliyorlar.

     

    Her ne kadar ben bunları yaşamasam da demokritosun kılıçı gibi sütümde sallanıp durdu. Yani herşey süt liman değildi.

  5. 9 hours ago, anibal said:

     

    Eğer velayet tamamen onda ise, o sünnet ettirmek istiyorsa, senin iş sıkıntılı olacaktır. 

     

    Ama asıl mesele, velayeti paylaşma noktasını, sünnet vs. meselelerinden bağımsız muhakeme etmek gereği. Bu noktada, senin ateist olduğun, yarın öbürgün sünnete falan itiraz edebileceğin iddiası var ve bunu mahkeme kabul ediyorsa, bu anayasaya aykırıdır. 

     

    Ha, anayasa kim, hukuk mu kaldı ki, anayasa falan filan olsun, kalsın...

     

    Sevgili Anibal, zaten İstinaf mahkemesine göndereceğim dilekçede sünnet olayının Türk kanununda yeri olmadığını yazdım ama Türkiye'de dediğin gibi hukuk hikaye.

  6. 1 minute ago, democrossian said:

    İlginçmiş. Sonuçtan biz de haberdar olalım. Sünnet ettirmez diye velayeti red ha! Bakalım daha neler duyacağız!

     

    Hoş, boşanma olmasa bu kez de kuzu kuzu sünnet ettirirdin! :lol:

     

      Karşı taraf sünnet konusundaki düşüncemi bildiği için bunu bir kanıt olarak sunuyor. Sünnete kesinlikle karşıyım.

     

  7. Eski eşime, çocuklarımla velayeti paylaşabilmek için ortak velayet davası açtım. Ancak karşı taraf benim ateist olduğumu ve çocuklarımı sünnet ettirmek istemediğim savı ile davayı kazandı. Türkiye'nin mevcut durumu ne olursa olsun, Türkiye laik bir devlet. Konuyu AIHM ne kadar taşıyacağım. Bakalım ne olacak?

  8. Uzun zamandır bu forumdayım. Eskiden daha sık girer, yazılar yazardım. Şimdilerde ne yazık ki giremiyorum. Takip edemiyorum. 

     

    Daha çok benden kaynaklanıyor sanırım. Ben oldukça asosyal biriyim. Buradan gerçek hayatta tanıdığım, görüştüğüm, arkadaş olduğum kimse yok. Birkaç defa tanışma programları oldu ancak konumum gereği gidemedim. 

     

    Gene de facebook üzerinden eklemek istediğim çok kişi var. Neden gerçek hayatta da tanışmıyoruz?

  9. 14 hours ago, bilgivehis said:

    Bundan yedi yıl önce ben de yaşadım, şimdi biraz azalmış olsa da halen etkisindeyim, yalnızlık, çocukların yokluğu gerçekten çok zor bir durum, başına gelen bilir. Bu durumu yaşamadan önce de kadınların genelinin ne menem bir şey olduğunu biliyordum ama şimdi kadınların yüzde doksanında hatır, onur, sevgi diye bir şey olmadığını daha iyi anladım. Hiç ummadığın anda seni yarı yolda bırakırlar, neye uğradığını şaşırırsın, bir anda yaşayan ölüye çevirirler, bütün o çocukların cıvıltıları artık bir ölünün hayali gibi beyninde durmadan akseder. Sürekli için burkulur, kendinle hesaplaşsan da eline bir şey geçmez, hastalanırsın su verenin olmaz, o anda dünyanın en güzel, en iyi kadını da olsa yarayı kapatamaz, çünkü kaybolan bir kadın değil bir ömürdür, mutluluktur ve onurdur...

     

    Bunları yaşamayan asla anlayamaz, ancak kendimden örnek vermek gerekirse beni şu anda ayakta tutan tek şey artık hiç bir şeye değer vermiyorum, alkol, uyuşturucu veya ona benzer herhangi bir şey kullanmıyorum, bunlarla kendimi kandırmamın hiç bir anlamı yok, değersiz bir dünyada kendi değerimle yaşıyorum. Nedir kendi değerim bahsettiğim gibi hiç bir şeye değer vermemek, tek mutluluğum budur, şimdiki aklım olsaydı geçmişte de bunu uygulardım...

     

     

    Damdan düşen biri olarak, acılarımı anladığın için teşekkür ederim. Benzer düşünceleri paylaşıyorum.

     

    17 hours ago, Bir Buçuk said:

    CharlesDarwin,

    birkaç sene önceki yazılarını hatırlıyorum. Aldatan arkadaşlarından şikayet ediyordun. Şimdiki duruma bir bak. Arkadaşların nasıl?

    Bir erkek olarak, kendini güçten düşmüş hissetmen doğal. Zamanla geçecektir. Öyle olmasa doğada yaşayamazdık.

    Kendine bak, kendinle ilgilen. Kendine bir şey kat. Bak dün uzun süreli bir ilişkim bitti, ne kaldı o paylaşımlardan? Yalnızca tecrübe. Bir de belirsiz bir süre kadar sürecek olan güçten düşme duygusu.

     

    Onların durumları daha iyi. Çok dürüst olmak çoğu zaman bir avantaj değil, dezavantaj oluyor.

    17 hours ago, haci said:

    Kendine tez elden bir kadın arkadaş bul.. Bütün sorunların bitecektir.

     

    Hacı, haklısın. Yalnızlık duygusunu en iyi bu şekilde yenebilirim. 

  10. Geçen sene boşandım. 1 yıldır özellikle barınma konusunda çok çaba sarfettim. Kiraya çıktım, daha önceki inşaatımı bitirmeye çalıştım, yeni ev yeni eşya aldım vs. 

     

    Ancak hiçbir şey çocuklarımdan uzak kalmak kadar bunaltıcı olmuyor. Onlarla çok iyiyim. Ama onlar benden annelerine gittiği zaman tamamen çöküyorum. 

     

    Çok yoruldum. Özel bir hayatım yok. Olmasını da beklemiyorum şimdilik. 

  11. On 12.03.2017 at 19:14, ekremaktaş said:

    Ben de bir sürü gruptan atıldım. 20li yaşlardaki gençler ya çevre yapmaya ya da kız düşürmeye falan çalışıyor

     

    30larda problem daha fena. Olmamışlığı tatmin ve maddi kazanç sağlamaya çalışıyor bunlar.

     

    Ahmet Sezgin Ferzende diye bir adam, tipinde hayır yok, güya psikolog, bir grup kurmuş. İçinde dandik dunduk paylaşımlar ve bu adama hocam hocam hocam deyip duran orta yaşlı insanlar işte. Ben de okuyup duruyorum burayı hiçbir şey yazmıyorum ama. Bir tane faydalı şey öğrenmişliğim de yoktur, hep kişisel gelişim zırvası. Uğur koşar kitapları gibi.

     

    Bi gün bi paylaşım yapmış Ahmet bey, "frontal lobumuz ile göz rengimiz aynı genden gelir, göz rengi karakteri etkiler" yazmış, sekiz tane de göz resmi koymuş. Altına demiş ki üçer üye çağırın göz renginizi söyleyin açıklıycam. Bak bak kurnaz bi de. Benim de aklımı bu olay pek kesmedi, "eye color related to frontal lobe" diye yazdım. Bi şeyler çıktı, girdim bi baktım bu arkadaşın koyduğu 8 resmin birebir aynısı. Bilimsel bi site de değil yani öylesine bi siteden görmüş koymuş, milleti de kafakola almış akşam akşam bekletiyo. Millet de "hocam hocam" tövbe est. 

     

    Ben de girdim dedim ki "böyle böyle arattım bu çıktı, bu kadar beklemek istemeyenler direkt bana yazsın özelden atayım" diye yorum ekledim. Adam hemen damladı bi şey yazdı, ben daha okuyamadan attı gruptan. Niye, çünkü bir anlık da olsa arkadaşın yaşayacağı ego tatminine tehdit oluşturmuş oldum. 

    Güzel bir yazı. Teşekkürler

  12. Birkaç ay önce facebook gruplarından birine davet edildim. Güzel anlamlı yazılar yazılıyor ve tartışma sağlanıyor. Ancak nedensiz yere yazılarımın silindiğini farkettim. Dakikalarca uğraşıyorsunuz ve birşeyler bırakıyorsunuz. Yaşı 20 olan bir sözde admin, 1 sn içinde, dakikalarca uğraştığınız yazıyı siliyor. Kendisi ise birkaç sn içinde hazırladığı sorularla gündemde oturmaya çalışıyor. 

     

    Biraz eleştirince beni anında da attılar. Daha önce ateistlerin despotluğunu çokça gördüğüm için yadırgamadım. Benzer şekilde diğer ateist gruplardan da atıldım. 

     

    Ancak kimse beni kendi mesleki grubumdan atmadı. O kadar sert tartışmalarda bulunduğum halde. Mesleki gruplarımdaki olumlu havanın genel olduğunu sanıyormuşum meğer. 

     

    Aslında sorun eğitim sorunu gene. Eğer eğitim seviyeniz çok iyi değilse, ateist de olsanız despot oluyorsunuz. Hoşgörülü bir bakış açısı yakalayamıyorsunuz sanırım.  

  13. Türkiye'de bir şeriat tehditi var. Bu her ne kadar imkansız gibi görünse de, ihtimal dahilinde olan bir tehdit. FETÖ az kalsın bu idealinde başarılı da oluyordu. 

    Bizim gibi ateistlere ise böyle bir durumda ölüm kararı çıkacaktır. Önümüzde bir başkanlık seçimi var ve kuvvetle muhtemel bu oylamadan da istediklerini alacaklar. 

    Peki biz ateistlerin böylesine ciddi bir tehdit karşısında önlem almamız gerekmez mi?  

  14. Scientology ye gerek yok. Atatürk'ü peygamber ilan eden bir din geliştirelim. Hatta onunadının geçtiği, tanrı ağzı ile yazılmış bir kitap da yazalım. Kemalizm İslamın alternatifi bir din haline gelsin. 

  15. Amacım bireysel olarak gitmek değil. Ben zaten evrimi bilen biriyim. Evrim turlarını evrimi görerek öğrenebilecek (biraz da maddi durumu iyi) kişiler için düzenlemek istiyorum. Bu tip kişiler, tarikatlara ve dini cemaatlere para vermektense, bu tip eğitici turlarla hem öğrenebilir hem de eğlenebilirler.

  16. Biyolojik ve antropolojik evrim kitaplardan fazlaca anlaşılamıyor. Evrimin daha net anlaşılabilmesi için kişilerin kendi çıplak gözleri ile bazı durumları görmeleri gerekebilir. Bu noktada ben de Dünya'nın belirli bölgelerine seyahat acentalarını da işin içine katarak turlar düzenlemeyi düşünüyorum. Küçük gruplar halinde, Galapagos adalarına gidilebilir. Kenya'da Oldiwai bölgesinde yapılan antropolojik çalışmalar ziyaret edilebilinir. 

    Böyle bir organizasyon için ne düşünürsünüz? Gençlerin enerjilerinden dolayı bu tip işleri daha iyi başarabileceklerini düşünüyorum. Böylesi turları organize edebilir miyiz?

×
×
  • Yeni Oluştur...