CharlesDarwin

21 minutes ago, impressivo said:

Eyvah, dostum.Harbiden çok zor bir durum.Bu arada,benimle aynı yaştasın. Ben de bir kız çocuk sahibiyim (5buçukyaş). Çocukların yaşları kaç ? Ayrıca, eşinle tekrar birleşme umudu var mıdır ? Bunu neden soruyorum ! Çünkü ; çocukların yaşları küçükse, anne-baba ayrılığı, onlar açısından oldukça zararlı bir durum ! Ani sinirle,agresifle alınmış bir boşanma durumu mu yoksa artık kurtarılamaz ve geri dönüşü olmayan bir yol mu? Sanırım geri dönüşü yok gibi. Ben çocuklar açısından üzülürüm; yoksa yetişkinlere hiçbir şekilde acımam, onu da belirteyim. 

Şu an geri dönüşü yok gibi. Tabii geleceğin ne getireceği belli olmaz. Çocukların biri 2,5 yaşında. Onun hiçbir şeyden haberi yok haliyle. Büyük olan 6 yaşında. Biraz belirttiğin gibi agresifleşme sorunları var. Ama sık sık onları alıp onlarla görüşüyorum. Bir şekilde onlarda oluşabilecek zararları gidermeye çalışıyorum. Ama yaşları ilerledikçe daha çok sorgulamaya başlayacaklar. Ne yazık ki bu durumları anneleri göremiyor. Gördüğü zaman da iş işten geçecek.

9 hours ago, impressivo said:

25 yaş altı bir salak olduğunu, fazla belli ediyorsun !

Charles, merhabalar, bayadır yoktun. Ben, hobi olsun diye 2.üniversite okuyorum. Çünkü, birşeyleri başarmak gerçek anlamda mutluluk veriyor. Boşandığını söylemişsin, umarım çocuk yoktur ; eğer varsa, oldukça zorlu bir süreç seni bekliyor... 

2 oğlum var impressivo. Zorlu bir süreç dediğin gibi. 

Güzel fikirler. Teşekkür ederim. Bazıları oldukça ilginç ve deneyeceğim. 

1 minute ago, cezayakın2 said:

tek hobim internette swinger pornoları.

bazıları karılarını arkadaşlarına ikram ediyor.

Kaç sefer atıldın sen bu forumdan? 

Kötü bir süreçten geçiyorum. Eşimden boşandım ve tam anlamı ile hayatım altüst oldu diyebilirim. Brad Pitt'e dair haberleri takip edip adamın üzülmesine, benim gibiler de var diye düşünerek, içten içe seviniyorum. 

Sosyalleşmeye çok ihtiyacım var. Ancak küçük bir ilçede yaşıyorum. Ortamım buna müsait değil hiç. Kendime bir ya da birkaç hobi bulmam lazım. Gerçek anlamda sizler hangi hobilerle ilgileniyorsunuz? Bunlar için gittiğiniz merkezler var mı? Nasıl ve hangi merkezlerde sizin gibi diğer insanlarla buluşuyorsunuz?

Tayyip'in şu an demokrasiyi kullanmak işine geliyor. Umarım Tayyip'in de yargılandığı günleri görebiliriz.

16 hours ago, yeniçeri53 said:

Başkanlığa ,Bölücü Anayasa yapılmasına, Askeri  liselerin  kapatılmasına,Taksime topçu  kışlası  ve Camii  yapılmasına  ,İmamların Harbiyelere alınmasına ,Komşumuz Suriyede Yobazların  silah ve mühimmatça  desteklenilmesine    karşı çıkıyoruz.AKPye rey vermiyoruz.Daha  başka ne yapabiliriz?

Oy vermemek de çözüm değil ki. Sanıyor musunuz ki AKP, geçen seneki seçimlerde hileye başvurmadı. Seçim sonuçlarında muazzam bir şaibe var. AKP, oy kullanmaya gitmeyenlerin oylarını da kullanıp, AKP ye atılmış şekilde gösterdi. TAbii bunu ortaya çıkarabilecek mualif bir irade de olmadığı için seçimin galibi AKP oldu. 

Çıplaklık ise aslında utanılacak bir durum değildir. Çıplaklık son derece doğaldır. Afrika kabilelerinde, sadece evli kadınlar göğüslerini kapatır. Diğer kadınların göğüsleri açıktadır ve o bölgenin halkları, bunu bir sorun olarak görmezler. Benzer şekilde, sahil bölgelerinde yaşayan insanlar, bikini ve mayolu kadınların görüntüsünü çok da acayip görmezler.

Kafkas ırkının beyaz ten rengine sahip olmasını, d vit sentezi açısından önemlidir. Peki atalarımız çıplak olmasaydı, deri yolu ile d vitamini sentezinin bir anlamı kalır mıydı? Milyonlarca yıl boyunca insanın ataları çıplak gezmiştir. Apışarası (pubic) kılların gelişmesi, insan çıplak yaşayışının bir sonucudur.

Çıplaklık diğer olaylardan farklı bir durumdur. 

Üremenin amacı nedir? Farklı genler elde edebilmek ve farklılıklar sayesinde kendi genetik bilginizin aktarılması. Üremenin kendi sebebine aykırı bir durum yaratır ensest türü ilişkiler. Aksine dışarıdan gelen yabancı genler insanlara daha çekici gelir. Yani ensest ilişkilerin toplumsal olarak da yanlış bulunmasının kökeni biyolojiktir, üremenin esas nedenine aykırı olmasıdır. Ancak ensest ilişkinin yaygınlığı da bir gerçek. İster insanlarda olsun, ister diğer canlı türlerinde olsun. Ensest ilişkiler vardır.

Canlı türleri, kendi içlerinde gerçekleşebilecek ensest türü ilişki ihtimalini, ergenliğe ulaşan yavruları sürüden göndererek çözmüştür. Ancak insan yavrusu, ergenliğe ulaştığı zaman bile, ailesi ile beraber kalmak durumundadır. İnsanlar arasındaki ensest türü ilişkinin yaygın olmasının nedeni de budur. Aile bağlarının, ergenlikten sonra bile devam etmesidir. Bu tip durumların önüne geçebilmek için de toplum, kendi kurallarını ortaya atarak ensesti lanetlemiştir. 

İnsanlar birbirlerinden farklı cinsel davranışlar gösterirler. Cinsel sapıklıkların kaynağı da büyük ihtimalle genetik mutasyonlardır.

Zamanında Kuran birkaç sefer değiştirilmiştir. Sen bile değiştirebilirsin. Boş bir inançtır bahsettiğin.

Bu darbedeki amaç Tayyip değil, Fethullah Gülen denilen Ayetullah'ı başa geçirmektir. Bunun iyi farkına varılması lazım. 

Hacı kimin ordusu? Beterin beteri vardır. Bu beterin beteri de Fethullah Gülen. Eğer başarılı olursa kan dökmeye de devam edecektir. Tayyip'i hiç sevmem ama bu olayı Tayyip'e bir saldırı olarak değil Türkiye Cumhuriyet'ine bir saldırı olarak görüyorum. 

Atatürk'ün Cumhuriyet ve laikliği savunan gençleri de böyle olmalı zaten. Komplo teorisyeni olmalı. AKP'nin gitmesi uğruna vatanına yapılan saldırıları da izlemeli. 

İnanç taşıyorsunuz hepiniz. Türk Müslüman Ateistlersiniz. Müslümanlardan farkınız yok. Bugün onlarca insan öldü. Siviller öldü. 16 yaşında bir genç öldü. 

Bu olayın bir tiyatro olduğuna dair somut bir kanıtınız var mı? Yok. İnanç işte böyle bir zehirdir. Türk ateistlerde de oldukça yaygındır.

Soru:
Diyelim ki yaratıcının yanına zamansızlığa çıktınız. Ona hangi soruyu sorardınız? "Evreni ne zaman yaratacaksın?" diye mi; "Evreni ne zaman yarattın?" diye mi sorardınız?

Ateizm bir din olmasa da, ateist bir mabet yapılmış olsaydı, oraya her pazar gidebilirdim.

Ne yazık ki benim çevremdeki insanlar da böyle. Hatta beni bir sümsük olarak görüyorlar. Bana bakıyorlar, onlar kadar sportif değilim, afedersiniz bok gibi param var ama arabamı yenilemiyorum. Pahalı giyinmiyorum, aksine dedeler gibi giyiniyorum. Bi boktan anladığım yok ona rağmen hepsinden zenginim. Bu durum da hepsinin sinirlerini bozuyorum.

Ne yazık ki insanların geneli böyle. Tüm Dünya'da böyle. Düşünsene 7 milyar insan, beynini kullanıyor olsaydı, uzay çağını çoktan başlatabilirdik.

Darwin, belirsizlik, rasgelelik gibi olgular kesinlikle yoktur.

Bu sendeki bir inanış. Vitamin müslümanınki de inanış. Bilimsel deneyler mikro dünyanın rastlantısal, makro dünyanın ise Newtonian davrandığını göstermiştir. Bunun dışındaki iddiaların gerçekle alakası yoktur ve tamamen kurgudur.

Kemalizm ve ateizm terimleri yan yana gelemez.

Kemalizmden anladığın nedir? Atatürk düşmanı isen bu forumdaki ateistlerin büyük çoğunluğu Atatürkü sever.

Kemalist değilim ama Atatürkü oldukça severim.

Statinleri genç yaşta kullanmaya başlamak en doğru davranış.. Bence çok mantıklı.. Hemen başla...

Ama statinler sandığın kadar masum ilaçlar değil. Bazılarında ilk dozlar karaciğer bozukluğuna neden oluyor.. Nedeni aşırı duyarlık.Bazı hastalar statinlere karşı aşırı duyarlı olabiliyor.

Daha sonra miyositler ve baş ağrıları şeklinde şikayetler de olabiliyor. Miyositler çok ağrılı olabiliyor.

Ender durumlarda böbrek bozuklukları da ortaya çıkabiliyor. Miyositler ağır ise böbrek yetmezliği oluşabiliyor.

En sık karşılaşılan yan etki hastanın kendini iyi hissetmemesi. Hastaların çoğu bu nedenden statin almaktan vazgeçiyorlar.

Tamam hacı. Başlıyorum. Umarım bende o etkiler oluşmaz.

Bunlar daha youtube a koyabildikleri. Daha koyamadıkları bir sürü iğrenç deneyleri var bu gavurların.

Kuantum durumları büyük ihtimalle tüm ölçekleri kapsar ancak deneysel olarak kanıtlanmasını beklemek gerekir.

Tek parçacık yerine çok daha büyük olan moleküllerle yapılan deneyler var. Virüslerle de yapılacaktı ancak yapılıp yapılmadığını bilmiyorum. Bu tamamen teknolojik gelişmeyle ilgili bana göre.

Büyük ölçekleri kapsamıyor. Zaten öyle olmuş olsaydı bırakın deneyleri, yaşam tecrübemiz de o yönde olurdu.

Bilinmeyen durum, partiküllerin hangi büyüklüğe kadar belirsizlik sergilediği. Temel partiküller belirsizliğe uyuyor ancak daha ya büyükleri? Bazı deneylerde bazı işaretler yakalandığı yazılmış olsa da henüz bunu gösterebilen olmadı.

Kuantum belirsizliğin partiküllerin tüm özellikleri ile alakalı olduğu da biliniyor. "hangisi" sorusuna tepki veriyorlar. Seçimle alakalı bir durumla karşı karşıya geldikleri zaman, seçeneklerden rastgele birini seçerek karşımıza çıkıyorlar. Bu seçim "hangi yol" ya da "hangi spin" olabilir. Yani partikülü seçim yapmaya zorlarsanız rastgele bir seçim yapıyor.

Seçimin rastgele olup olmadığı, altta yatan bilinmeyen bir mekanizmasının olabileceğine dair de deneyler yapılmış. Seçimler, çok çok büyük ihtimalle rastgele oluyor sonucu ortaya çıkmış.

Temel parçacıkların, makro büyüklüklerden neden farklı davrandığına dair hiç kimse birşey söyleyemiyor. Evrenin işleyişi konusunda bilmediğimiz ve belki de hiçbir zaman bilemeyeceğimiz durumların olduğu kesin.

Her ne olursa olsun, belirsizlik ilkesinde bile belirli kurallar var. Örneğin bir partikül elektron ise elektron olarak kalıyor. Protona dönüşmüyor. Ya da tamamen kaybolmuyor. Bana göre partikül seviyesindeki uzay-zaman ile makro uzay-zaman birbirinden farklı. O yüzden de genelde uzay-zaman ile alakalı bir seçim (hngi yol, hangi spin) istendiği takdirde rastgelelik oluşuyor.

Bu arada Xanax güzel örnekmiş. Fakat yok mu böyle maymun beynine sinyal göndermeli falan daha böyle milletin kafasına çakacak türden birşeyler

Yada robotlarda yapay duygu tarzı birşeyler de olabilir..

Bir belgeselde kedilere yaptıklarını izlemiştim. Kediler sevildikleri zaman hoşlanma hissederler. Beyni açılmış bir kedide, bu duyguyu tetikleyen bir elektrot, onu da bir butona bağlamışlardı. Kedi butona kendisi basıyor ve zevkten gözlerini kapatıyordu.

duygularla alakalı olmasa da görmek ve gördüğünü algılamakla alakalı farklı bir ilginç bir deney:

Böyle bir ilişki kesin değil ama en azından bazı olgularda var olabilir. Vitamin D'nin kan düzeyi düşükse, Vitamin D tedavisi zararsız olacağından migrenli denemekte fayda var.. Statin de vitamin D ile birlikte verilebilir. Onun da son derece önemli yararlı etkileri var. Ama biraz pahalı.

Hacı, statinlerin bildiğim kadarı ile bilinen ciddi yan etkileri yok. İleride aterosikleroz oluşmaması için şimdiden kullanmam mantıklı olur mu sence?

Kuantum belirsizlik ilkesi, partiküller için geçerlidir. Daha büyük bkeler için geçerli olduğu şu ana kadar kesin olarak gösterilememiştir. Dolayısı ile bırakın Ay'ı, Dünya üzerindeki tek bir kum tanesi bile birden Mars'a ışınlanmaz.