KaptanMosey

Bu nedir şimdi placebo gerçekten anlayamadım. İroni falan mı yapıyorsunuz. Yoksa sizde mi bu kavga furyasına katılmak istiyorsunuz. Burada sezginin kelime anlamı tartışılıyor, siz fizikten ayrı düşünülülebilir mi falan diyorsunuz bana. Üstüne üstlükben hiç bu tartışmaya katılmamışken. Sizi de henüz tanıdım, açıkçası dini ve bilimsel konularda çizginiz nedir bilmiyorum, o yüzden embele oldum şu an. Kernel Panic!! Nedir bu forumdaki bu sezgici akım bilmem. Herkes fazla mı Henri Bergson okuyor nedir. Ben de erkek sezgilerimden bahsedeyim biraz o zaman... Bana da 1 + 1 = 1 demeye başladı yani

Yok hayır yanıltmaca yok hahah . Dikkat ederseniz ben uzun yazıyorum. Ve daha saygılıyım :) (bu lafım sana xenix) Bu başlık çığrından çıkmış zaten. Bakın ilginç fizik soruları başlığında sezgi nedir ne değildiri tartışıyoruz .

Kadın sezgileriniz çok yanılmış placebo . Ama xenix'le aramızdaki benzerliği ben de farkettim, haklısınız. Galiba bu başlık altındaydı sert sayılabilecek bir atışmamız da var. Sanırım onu görmüş olsaydınız böyle düşünmezdiniz . Bu başlık mıydı... bu başlık olması lazım.

Dini bir hap gibi almayıp kendi iradenizle kabul ettiğiniz sanrınız aynen dediğim gibi bir sanrı, sizin yanılgınız. Neden kendi iradenizle kabul ettiğiniz din, anne babanızinkiyle aynı. Ve onlarınki de niye dedenizinkiyle aynı. Bence bunları geçin, hepimiz gerçeği biliyoruz. Din daha biz küçük bir çocukken, henüz aklın değerlendirme gücü yokken aile tarafından minik çocuklara bir hap gibi verilir. Sonra bu çocuk büyüyüp kendi kendine bir şeyler okuduktan sonra sırf aile büyüklerinin ona öğrettiklerini onayladı diye. "Hah! işte ben kendi irademle müslüman oldum" der. Yumurtlamaya başlayan he

Evrensel ahlak kavramına ben de karşıyım. Bu düşüncenin dincilikle aynı şey olduğu konusunda xenix'le tamamen aynı düşüncedeyim. Çünkü, cennet ve cehennem tamamen din ürünüdür ve dinlerin evrensel ahlak anlayışını yansıtırlar. Bu yüzden xenix'in dediği gibi biz de bu konulara biraz daha bağımsız(özgür) bakabilmeliyiz. Fakat şu var; insan sosyal bir türdür. Dolayısıyla toplumun sürdürülebilir olması için bireysel ilişkilerde bazı kurallara ihtiyaç vardır. Bu kurallara ahlak diyebiliriz. Doalyısıyla daha güçlü sosyal yapı lehine çalışacak doğal seçilim ahlak kurallarını da destekleyecektir. Yan

Bakın doğrudan sizinle konuşuyorum, o yüzden dedikoducu olduğumu düşünmüyorum. Sert tepki göstermemin iki sebebi var: Birincisi; kör cahil veya bilgisiz biri değilim, eğer öyle olsaydım buradaki sözlerinize sessiz kalır ve bir daha bu foruma uğramazdım, ya da nickimi falan değiştirirdim. Kendi çapımda bir birikimim olmasına rağmen bu kibir ve küstahlıkla karşılaşınca tepkisiz kalamadım. Zamane çocuğunun biri burada sizinle uğraşsa, hekimliğinizden utandığını falan söylese, tepkiniz ne olurdu? İkincisi ise bu tür atışmalardan artık nefret ediyorum, gerçekten nefret ediyorum. Bakın bu forumu b

Ben sizden bir şey öğrendim diye mi kırıldım şimdi hacı. Anlamazdan gelmeyin. Bakın benim ilk mesajımdaki üslubuma bir de sizin cevabınıza. Küstahlıktan hoşlanmam, her insan gibi. Ben de fizik eğitimi almadım siz de almamışsınız. Ben de bir çok bilimsel konuda kendimi elimden geldiğince yetiştirmeye çalıştım, siz de belli bir birikim yapmışsınız. Ama Gould'un mesleğini bile düzeltmeye kalkıyorsunuz, çocuk gibisiniz. Matematiğin sezgisel olup olmadığı konumuz bile değilken. Takıntılarınız yüzünden buraya geldi. Soruyu unuttuk. Hani asıl konumuz sonsuzluğun fiziksel anlamı üzerine desteksiz ko

Ben sorunuzu tamamen bir kinetik problemi olarak algılayıp öyle cevap vermeye çalıştım. Dünya'nın dönüş yönüne bağlı olarak gelişen rüzgarlar yoktur. Çünkü havayı da tıpkı uçak gibi düşünüp bir önceki iletimdeki ilkelere göre değerlendirebilirsiniz. Ve dönüş yönünün rüzgarların yönünü etkilemeyeceğini çıkarabilirsiniz. Ama elbetteki uçağın bulunduğu bölgedeki yerel rüzgarlar elbette uçağa destek veya köstek olacaktır az bir miktar. Stratosferdeki gaz yoğunluğu nedir bilmiyorum, ne derece güçlü rüzgarlar oluşuyordur bilmiyorum. (Bir şey atıp hacı'nın hakaretlerine tekrar maruz kalmak istemiyor

Sevgili hacı ben sizi tanımıyorum. O yüzden tamamen tanımak amacıyla soruyorum. Siz kimsiniz? Siz kaç yaşındasınız? Buradan nasıl görünüyor biliyor musunuz? Diyorum ki bu kadar küstah olduğuna göre bir araştırma görevlisi veya yeni doktor olmuş olmalı. Prof. olsa heralde daha olgun ve anlayışlı olurdu. Yaşınıza gelirsem de liseli deyip tekrarlayarak hakaret ediyormuşum gibi görünmeyeyim. Ama bana pek olgun bir yaşta gibi görünmediniz. Hala kendinizi tatmin etmekle uğraşıyorsunuz. İlkokul çocukları gibi bak ben daha çok bliyorum takıntısından kurtulamamışsınız. Ben mi bilgiyi tekelime almışım

Sakin ol hacı. Heyecanlanma, ne dedim sana şimdi. S.J. Gould için evrimsel biyolog diyecektim uzun uzun yazmayıp kısaca biyolog yazdım yani. Sinirlendiniz diye her şeyi düzeltmek zorunda değilsiniz. Adamdan alıntı yapacak kadar bir şeyler biliyorsam demek ki az çok tanıyorum, biraz saygı. Satır aralarını da irdeliyorsanız imlaya da dikkat edeyim o zaman, görünüşüe göre iyice sinirlenmişsiniz. Şimdi dostum, ben senin önerine uydum ve bir bakayım dedim. Evet dediğin gibi sezgisel aksiyomlar varmış. Ne değişecek şimdi. Senin multiverse hipotezin sağlamlaşmış mı oldu. Beni g.. ettin, hipotezin g

Haklı olabilirsin. Hem söylemiş hem de uygulamış . Şu anda sana gerçekten kaynak gösteremeyeceğim. Ama bu konuyu araştırmak zaten aklımdaydı. Haticeyle evli olduğu dönemde sözümona inmiş ayetlerle hadisleri incelemeyi düşünüyordum. Eğer üşenmezsem bakacağım bunlara. Bir "belge" bulursam seninle de paylaşırım kardeşim . İlk anda şöyle bir şey söylenebilir. Ahzab 50. ayet örneğin acaba ne zaman geldi. Hatice öldükten sonra mı önce mi. Bu da bir çeşit söylem değiştirme sayılmaz mı? Hatice'nin ölümünden sonra geldiğini düşünüyorum bu ayetin, bu düşünceme dayanarak bu soruyu soruyorum.

Ateist Bakış bence özel yaşamına falan karışmıyor. Sadece söyledikleriyle yaptıkları birbirini tutmuyor demiş. Bu özel hayatına karışma dğeil bence. Allahın elçisi olduğunu söyleyen birinin heralde daha sözünün eri biri olmasını bekleriz değil mi? Bence eleştirilerinde haklı. Eğer peygambersen istersen 10 tane doğrun olsun 1 yanlışın varsa eleştirilirsin. Normal arkadaşların ise kredisi çok daha fazladır. Kaldı ki bu maddelerin sadece birkaçı doğru bana göre. Mekke'deyken belki biraz yiğit, biraz delikanlıymış ama Medine'ye hicretinden sonra tamamen o başlangıçtaki ruhunu kaybedip bir despota

Bakın bu mesajda zaten tehabb ve tuer'in iddiaları dillendirilmişti. Ve bu iki mesajla da bu iddialara cevap verilmişti. Fakat hiç okumadan otomatik cevpalarını gene de yazmışlar. Eğer itirazınız varsa bu iki iletiye cevap verin. Aynı şeyleri tekrar tekrar yazmayın. Tartışmaları döngüye sokmayın.

Yapmayın sevgili dostum. Matematiğe nasıl sezgi ürünü dersiniz. Matematik tamamen insan mantığının bir ürünüdür. Mantık, aksiyomları ortaya koyar ve ondan sonra ne sezgiler ne de başka bir şey işin içine dahil olur. Mantığın ürettiği her yargı kesindir, yani matematikseldir. Siz ise tamamen sağduyunuza güvenerek bir evren varsa bşaka evrenlerde vardır diyorsunuz. Ama bu önermenize ne kadar güvenebilirsiniz mesela. Mesela nihai gerçeği bilen biri çıksa karşınıza bu kişiyle başka evrenler de olduğuna dair ne kadara kadar bahse girebilirsiniz. Bu miktar sonlu bir miktarsa demek ki yargınız tamam

Uçağın havda olması veya bir arabanın yerden gitmesi hiç bir fark yaratmaz. Uzayda olması fark yaratır demek için bile ilk hızını bilmemiz gerekir fark yaratır diyebilmek için. Bunu anlamak için uçağın kalkamdan önceki durumunu düşünün. Tamamen Dünya ile aynı hıza sahip bir cisimdir uçak, tıpkı Dünya üzerindeki her cisim gibi. Yani bir anlamda Dünya ve üzerindeki her cismden herhangi ikisinin birbirine göre hızları 0'dır. Bu konuda sanırım anlaşıyoruzdur. Şimdi kalkış öncesi hangi noktayı referans alırsak alalım referans noktamıza göre hızımız da 0 olacaktır. İster İstanbul olsun İster Sofya