OldCode

şu reyting canavarı cüppeli de epey güldürüyor beni. bu sıralarda pek bi güler oldum cüppelilere. hayırdır işallah. kurtuluşuma ilk adımlarım mı bunlar acaba.

bu bir canlı değildir çöp tenekesidir demek için bilim biraz yol kateder. tenekeye farklı açılardan bakar, farklı ortamlarda bakar, dürter, dokunur, bir dizi deneyden sonra bunun canlı olmadığını öne sürer. ... sonra neden bana canlı , kedi köpek gibi göründü sorusu ile devam eder. canlı görünen ve canlı görünmeyen ortamları sınar ve sonuçta bir çıkarıma ulaşır. ... bu aralarda ve bundan sonra da aynı yöntemle denemeye ve aramaya devam eder. "ben onu kedi gördüm: kedidir" demekle arasında ciddi bir objektiflik vardır. *** çöp tenekesinin kedi olmadığı aynen bu yukarıda

bu yukarıdaki kadar zekice olmadı. komikliği yitirmiş bir klişe. hayal kırıklığına uğradım. "yanılmışım. komedyen değilsin." alınmaca yok umarım. saygılar.

Hakemin müslüman olduğu nerden belli? Bazen senin buraya kafa ve malzeme bulmaya gelen bir komedyen olduğunu düşünüyorum sayın cübbeli...

1 seneye yakındır forumdan uzaktım,Flew hala sakız gibi. okuduktan sonra ben de tartışmak istemiştim. Antony Flew? Bu arada asıl marcos'un abisi dikkatimi çektiği için yanıtlamak istedim; Abin kendini ne olarak tanımlıyordu bilemiyorum ama, ne ateizm ne de komunizm konusunda fazla bilgili ve bilinçli olmadığı kanısındayım. bu aynen'e katılmamak elde değil. yukarıdaki küçük pasaj, abinin yetersiz bilgisini ve yeterli tutarsızlığının en gerçek kanıtıdır bence. Foruma gelse de kendisi ile konuşabilsek. Ama tahmin ettiğim gibiyse gelmeyecektir, hatta mümkün mertebe bu ko

Tarafsız kaynak derken? Bilimsel araştırmanın tarafı olduğu fikrinden sıyrılmanız gerek önce. Bilim insanları önceden karar verip evrim araştırması yapmadı. Araştırmalar sonucunda evrim olgu olarak tespit edildi. Bilimsel metodun işleyişini sindirmelisiniz. Bunun için de bilime tarafsız bakmaya başlamalısınız. Çünkü bilim taraf tutmaz, taraf olamaz, bilim yöntemdir. "Umarım tarafsız kaynak bulursunuz" demeye gerek yok. Çünkü asıl umduğum gerçek bilimsel kaynakların tarafsız olduğunu farketmenizdir.

"Delinin biri kuyuya taş atar, kırk akıllı çıkaramaz" durumu da olabilir. Kaldı ki yaşamışsa bile yaşadığı tarihde hiç sallanmamış, kollektif bilinç ve çıkar çevreleri ile bu günkü formuna uydurulmuş olabilir. isa gibi.

Canlıları sınıflandırırken, havada, karada, denizde yaşayanlar olarak sınıflandıran, bilim tarihinde ve yazılarında hiç geçmeyen ve geçmesi de olanaksız olan tür isimlendirmelerini (yengeç, eğrelti otu, salyangoz, ötümcek, karınca .....) bu fizikçi kimyacı biyologlar yapıyorsa, ve sen de bunlara bilimsel bir komite diyorsan, önce ikimizin de mutabık olabileceği bir bilim tanımlaması tartışmasına girmeliyiz. Bu bilimsel komitenin darwine gelmeden önce öğrenmeleri gereken " .... * Goniatitida (Devonian to Permian) have round saddles, pointed lobes o Anarcestin

islam açık konuştuğu yerlerde direk çöker. Ama çelişkili ifadeleri sayesinde, tartışılıp, boşluklarda yaşamaya devam edebilir. Bu tip net konulardan kaçınılması ve geçiştirilmesi de bundandır. Ne bu forumfdakiler ilktir ne de son olacaklardır. Bu arada forumdam uzak kaldım neler neler olmuş.

Daha bu günden gümdem zaplamaya başladı türkiye, sansür aklımızda yoktu provakasyondu falan deniyor. haftaya unutulur, adamların suçu yokmuş canım provokasyonmuş denir. sonra gel zaman git zaman, he basamakta yumuşak yumuşak, gündemler zaplanıp türkiyeye sindirtilerek, bu karikatür kapaklar gerçek oluverir. aynı evrimin çalıştığı gibi. yavaş yavaş, sindire sindire, seçe seçe, peçe peçe.. evet her türlü mücadelesi verilmeli. ... bence bilime gönül verenler olarak şimdiden örgütlenmeye başlasak iyi olur. halkın aydınlatılması amaçlı değil. bizi kesmeye geldiklerinde kriz

"Allah" kendini bana (evrenin mutlak gücü olarak) ispatlasa; sanırım tepkim kısa ve öz olur. HASSs.... Korkacağımı falan sanmam. nesine korkacan ki artık... ayvayı yediğimin resmidir. tübitak faciasının 1/10 kadar bile endişe edeceğimi sanmam. kadeci olurum o anda, ve derim ki: -Alnımızda kaderci olmak da yazılıymış... Kaderde vardıyse, neye yarar üzülmek. karanlık çağa uygun adımlarla yürümeyi bırakıp, koşar adımlarla yürümeye başladığımız şu günlerde, eylenemlim biraz.. hepinize saygılar.

İnsanın bilincinin, hafızalarının, kişiliğinin, duygularının, yani ruhu denilen herşeyin kafatası içindeki beyininde olduğunu küçük deneylerle kendimiz de test edebiliriz. Daha büyük çaplı deneyler, daha geniş çaplı bilim insanları tarafından yapılmış ve yapılmaktadır. AMAÇ: Ruhun fiziksel olan birşeyden etkilenip etkilenmemesinin gözlenmesi. DENEY 1: Gerekenler: a-Denek. (Sen) b-35lik rakı. Yapılışı: 35lik rakıyı içeriz, Özellikle alkol almayan arkadaşlar için DENEY 2: Gerekenler: a-Denek. (Sen) b-Yardımcı bir arkadaş, mümkünse yarma cinsinden. c-Uzun ve sağlamcana

Ateistler hakkında kafanızda nasıl bir önyargı var anlmak güç. Talibanı güzelim kültür varlıklarını yokettikleri için suçluyoruz,ama o kültür varlıklarının da inançlar neticesinde üretildiğini de biliyoruz. İnancın ve dinin uygarlığa hiç faydası olmamıştır, uygarlığa hiç güzel bir şey katmamıştır diyecek ateist azdır kanımca. Ateistler inançların ve dinlerin katma değerleri yanında zararlarını da görmeyi başarabilirler. Teizmin, Ateizm de bir inançtır dogmadır tezini çürüten de bu çift taraflı, teslimiyetsiz bakış açısıdır.

Belki de asıl mutlak güç şeytan da? ve diğer tanrıların bize yaptığını iddia ettikleri imtihan gibi bizi imtihan ediyor. Hem de tam kör imtihan. Son karede bizi yanıltmak için gönderdiği dinlere inanmayı reddedenleri cennetine alacak, krallar gibi yaşatacak belki. ... .. .

Konu ile direkt alakalı olmasa da diğer taraftan bir bakış açısı yakalarız. Şeytan ve türevlerinin Allaha karşı çıkmaları da pek akıl karı gelmez bana. Adam alllah ve sen bunu net olarak görüyorsun. Mahşerden sonra sana belasını da verecek, buna senin önünde and içiyor. Kazanma şansın olmayan bir savaşa göz göre göre giriyor? İçerden bir kişi olarak pek de mantıklı değil hareketleri.

Bu konuda sana katılmamak elde değil. Yalandan ya da dedi kodudan ne anladığımızı netleştirmek gerek. Burda yalan söylemem derken sınırları çizmek gerek. Yada anama babama iyi davranırım derken. Yalan söylemem, dedikodu yapmam gibi mutlak beyanlarda bulunmak zaten bi yerde teslimiyetçi zihniyetlere açık olduğumuz gösterir. ben altını kazacaktım ama sıkıldım. eee söylemem, eee dedikodu yapmam diyerek geçiştirdim. Ama dediğim gibi haklısın. Maddeleri sorgulamalıyız.

1- İnkara şartlanmayacaksın. Bir fikre kanıtsız katılmak inançtır, kanıtsız katılmamak da inkardır. Yani sizin dediğiniz anlamda inkar da bir inanç türüdür. Ben de bun tür düşüncelerin olmadığı açık. 1 2- Kimseye özellikle de Allah'a küfretmeyeceksin. Etmem edeni de sevmem. Forumda kimse rastlamamıştır. 2 3- Doğadaki herşeye merhamet nazarıyla bakacak, kimse için layığını buldu oh olsun demeyeceksin. Olası değil. Evim bir botanik ve hayvanat bahçesidir. Dış mekan etkinliklerine bağımlıyımdır 3 4- Cömert olacaksın, Allah cömerttir cömerdi sever. Arkadaşlarına elinden geldiğince iyi

1400 yıl önce Mekkedeki en büyük kapalı mekanın, ve en yüksek yapının Kabe olduğu konusunda hemfikir olmayan var mı? Varsa Bilali Habeşinin ezan okumak için neden oraya tırmandığını sorgulayalım. Ayrıca Sayın Ezher, O dönem arap kültüründe saray falan gibi bir şey yok. bu konuda da hemfikir olman gerekiyor. gerek iklim, gerekse hammadde, kagir duvarlı, beşik tavanlı yapılar dışında yapıya elvermiyor. Göçebe bir kültürleri olmaları da cabası. Mısır firavunları için bile bu geçerli. Piramitler tapınaklar kapılar heykeller var ama kendi yaşadıkları saray denilen yerler yine iklim ve h

En önemli satranç taşı şah mıdır? en güçlü taş vezir midir? En önemli organımız göz müdür? kulak mıdır? beyin midir? kalp midir? Peki ya en önemli element hidrojen midir? demir midir? helyum mudur? ve en mükemmel, en önemli canlı kimdir? Kendi türümüz ve ve diğer türlerle bir ekosistemi paylaşmaktayız. Bunu farketmiş olduğumuz için tüm ekosistem üzerinde hak iddia ediyoruz, ve bu hakkı ekosistemin yaratıcısının manevi evladı olduğumuzu öne sürerek meşrulaştırıyoruz. Kendimizi nereye koyacağımızı bilemediğimiz için en önemli, en iyi tasarım, en şerefli falan diye nitelendiriyoruz.

Hayır. Çoğu zaman ortada ya da yakınlarda hiç bir dişi organizma olmadan çıkar bu kavgalar. Kahvelerde, meyhanelerde, askerde...

Neden? bu söylem size ya da inancınıza ait değil mi? fiziki olarak ne olduğumla ilgilenmiyor olmanız gerek. Düşüncelerim bunlar. Düşüncelerime göre yanıt verebilirsiniz. Eğer bayım dersem hemen; "Karınıza kızınıza bacınıza bu gözle bakılsın ister misiniz?" kartını mı oynayacaksınız?

Katılacak ya da katılmayacak bir fikir bulamadım, Daha fikri geliştirirken bir çelişkiler yumağı yapmışsınız. Ama kendi fikrimi sorarsanız, erkekler daha çok çıkarır "ne bakıyon lan!" kavgasını. Ayrıca kadınlar da erkeklerin saçlarından ve omuzlarından etkilenebilir. Onların aklına da şeytan düşebilir, diğer kadınlar kendi erkeklerine baktıklarında onlar da kıskanabilir. Bu bağlam da erkekle kadın için gereken tesettür farklılığı için başka argümanlar geliştirilmelidir.

Güzel açıklamışsınız anibal. Can alıcı tümce işte bu. Bildiğimiz parametrelerin sayısı bile çok fazla, ki bilmediğimiz ne kadar olabilir. Genleri ve gen kalıntılarını tek parametre üzerinden değerlendirirmemeliyiz İşlevsiz bir organın genini taşıyan tür, diğer işe yarayan genleri sayesinde seçilebilir, ve bu işlevsiz organ geni de onunla birlikte yoluna devam eder. Hatta türe zarar verebilecek bir gen bile, bu zararı kompanse edecek diğer faydalı özelliklerle birlikte seçilebilir. Biyoloji derslerindeki basit örneklerden hatırlarsak, hemofili gibi bir hastalık, bu genlerin sa

Güzel konuymuş ama çok uzamış. Bir sanat ya da mimarlık forumunda ne de güzel konuşulurdu. Ama ben ateist forumla alakasını bir türlü anlayamadım. Mimar Sinan, dünya çapında tanınan ve sayılan bir mimardır. Çağını aşan bir kişiliktir. Ben de kendisine hayranımdır. Leonardo Da Vinci'ya hayran olduğum gibi. Ya da Mozart'a. İnsanlık tarihinde bu tip şahsiyetler, zaten çağlarını aştıkları için bu gün konuşulmaktadır. Bunda sürprizli bir şeye rastlayamıyorum. Ayrıca bu kişiliklerin ırksal ya da sosyal kökenlerine, kişiliklerine değil, aynalarına yani işlerine bakıyorum. Belki

Kibirin kötü bir davranış olduğunu anlatan kısa bir hikaye. Ama bence bunu daha güzel anlatan fabllar var. Belki de asıl çıkacak tema: Şeytan ayrıntılarda gizlidir. dir. Belki Cüneyd-i Bağdadî, hazır kimliğini biliyor ve ona karşı bağışıklıyken, şeytanı biraz daha oyalamalıymış. Daha korunmasızları koruak için. Şeytan azapta gerek ne de olsa. Sanırım kibire kapılmasa da öfkeye kapılmış.