Jump to content

Değişim

Normal Üye
  • İçerik sayısı

    31
  • Katılım

  • Son ziyaret

Topluluk Puanı

0 Neutral

Değişim Hakkında

  • Derece
    Advanced Member
  1. Değişim

    Tanri yoktur demek meydan okumadir

    3. şahıslarIN söyledikleri üzerinden değil genel olarak yazdıkların üzerinden ve 3. sahışların da bunu algılayışlarında kaçırdıkları şeye dairdi bu söylediklerim. Çok uygun bulduğun tarzının insanlara yönelttiklerini kendine dair çıkarımlarına yöneltemiyor oluşundur sıkıntın.
  2. Değişim

    Tanri yoktur demek meydan okumadir

    Bu ne komik, acınası bir tablo. Bir tane üslubtan haberi olmayan, boku ile kavga eden biri var ortada ve bir de onun bu halini kabullenenler. Şimdi bu adamın gerçeği çok net görmesinden, çok nesnel olmasından vs inden bir adım önce saplandığı kişisel sorunu duruyor. Ve bu kişisel sıkıntısı onun gerçekleri görüp aktarabilmesinden ayrılabilir bir şey değildir. İnsan bu kadar 'nesnel ve gerçekleri net görebilen biri'yse kendi sıkıntısını da görebiliyor olmalı.
  3. Değişim

    Üniversiteler

    Bu dediklerin kolaycı olmaktır. İlişkiyi nasıl götüreceğin, şekillendireceğin senin ilişkiye bakış açınla ilgili bu şekilde bakarsan, aklında neden daha başka şekilde yaşayamadığın sorusu ile, bundan fazlasını da yaşayamazsın.
  4. Değişim

    " Tanrı bir meydan okumadır."

    Tanrıyı ifade ettiği anlam üzerinden değerlendiren bir yazı olarak okudum bunu. Hristiyanlığın, islamın, budizmin vs nin tanrısına değil tanrı kavramının kendisine yüklenenler üzerinden okunulduğunda iyi yerlere dokunmuş bir yazı. İnsanın psikolojik gelişimine bakmak gerekiyor bu anlam için. Nasıl bir gelişimimiz var? Ne-ler üzerinden kendimizi görüyoruz? Normal gelişim seyrinde bir bebek dünyaya geldiğinde ilk nesnesi olan annesini kendinden ayıramaz; kendinin devamı olarak algılar ve bu yanılsama bir süre içinde anneden gelen ölçülü hayal kırıklıkları ile kırılır. Bebek, hissettiği bu tamlık
  5. Değişim

    Üniversiteler

    Elbette ki fikirlerimi söylüyorum teşhis değil bu. Buna bir teşhiş diyeceksek sizin uzmana başvurun, tedavi olun demeniz ile aynı akıl yürütme sürecine tabi tutulmuş bir teşhistir. Bir iletiye baktığımda gördüğüm benden bağımsız olamaz. Buna bağlı olarak ben de kişinin düşünme biçiminin ve ulaştığı sonuçların üzerinden fikrimi söylerim. Ki bu da mantıklı ve eleştirel yaklaşabildiği idi. Yani düzenleme yapacak organın işe yarar, makul olduğu idi, başka bir şey değil.
  6. Değişim

    Üniversiteler

    Düzenleme yapacak organda bir sorun yok bence hatta gayet güzel çalışıyor. İlk yazdığı mesajında gayet mantıklı ve eleştirel yaklaşmış. Cervantes, bunlar kafası iyi çalışan birinden çıkabilir zaten. Konu psikoloji yani insanın psişik dünyası ise söyleneceklere eleştirel yaklaşmanın hiç bir sakıncası yok bence. Diğer her şeyde de olacaği gibi. Şu yazıyı yazan kişinin hasta-tedavi edilmesi gereken biri olmadığını görüyorum.
  7. Değişim

    Kadın aklı

    Kadın ya da erkek farketmez insanın kendi görüntüsüne yüklediği anlam zaten tek başına çok manalı. Görüntüler üzerinden dönen bir dünya var. Sunulan görüntü insanın kendini ifadesinin bir parçasını oluşturur. Aslında olması gereken budur yani fakat artık bir parçasından daha fazlası olduğu kesin. Bu; insanın kendinden alamadığı içsel tatmini tamamen dış dünya üzerinden almaya bağlamış olmasıdır. Yani görüntü ile yaratılan aşırılık aslında o aşırılığı yapan kadın ya da adamın kafasındaki başka bir sorunun ürünüdür. Sorun kıyafet değil; kıyafete bağlanmış ve ordan gelen tatmin ile üzeri örtülmey
  8. Değişim

    benciliz...

    Düşündügün kadar bencil değiliz aslında. Burda bahsettiklerin gerçek bir bencillik değil de diyebiliriz. İnsanın psikolojik gelişimi hep bir başkası üzerinden var olmaya dayanır. Küçük bir çocuğun kendini annesi üzerinden yaşamaya başlaması gibi. Bu gelişim çizgisinde kendimizi ötekine atfederiz ve onun üzerinden yansıtabildiğimiz ve yansıtıldığımız ölçüde kendimize içselleştirmeler yaparız. Bunun en büyük örneği tanrı kavramıdır. İnsan gerçek bir bencil olabilseydi zaten tanrı kavramını yaratmazdı. Tanrı, gerçekleştiremediğimiz benliğimizin uzak bir hayal olarak dışarıya atfedilmesidir.
  9. Değişim

    Erkeklerin aklı

    Erkeklerin aklı dendiğinde söze dökebilceğin 3-5 cümle bu mudur? Hakkaten kurduğun bağlantı da yani onca şeyin içinde son kurulacak bağlantılardan.
  10. Değişim

    Kadın aklı

    Kadın ve erkek hakkında ne zaman konuşulacak olsa burda olan sığ yorumların ötesine geçilemiyor. Biri çıkıp sen kadını yargılayamazsın, diğeri çıplak gezsin, bir diğeri de kadınla erkek çok farklı diyor ve daha da ötesine gidilmiyor. Yahu bir kadının kafasında giyinmek neye denk düşüyor,bir erkeğin zihninde kadının kıyafeti ile yarattığı etki ne tür bir şeyi canladırıyor; bunları düşünün biraz da. Ha tabi bi de bir dincinin gelip kadının baskı altında tutulması gereken, kendi iradesi ile bir iş başaramayacağını söylemesi de lazım bu klişeler içinde. İşte o da geldiğinde kısır, faydasız bir kad
  11. Değişim

    Kadınlığını Unutanlar Erkeliğinden Vazgeçenler...

    Konuya güzel yaklaşıyorsun. İşi ileri götürmüşsün; biraz fazla kaygılı gözükmüşsün haliyle. Seksin amaç değil sonuç olduğu hali gerçek olandır. Bu iki insanın arasındaki paylaşımın bir parçasıdır. Kopuk düşünülemez. Düşünüldüğünde de yanlış algılamalar ortaya çıkarır. Bu algıma biçimi başlıkta söylenenlerle ilişkili zaten. Kadınlık ve erkeklik diye öğrenilmişlikleri ezbere yaşarsan sonuç her iki taraf için de tatminsizlik olur elbette. Kadınların evlendikten sonra kendine bakmayı bırakıyor olmaları eleştirilmiş burda. Ama öncesinde kadının her daim fiziksel güzelliğini korumak ve ona yatırı
  12. Değişim

    Ateist Kadınlar ve İslam

    Bu başlık altında ne çok saçmalanmış! Komik bir yandan da Çocuğunuza bebekliğinden itibaren yeterli sevgi ve güven ortamını sunabildiyseniz bırakın istediği kadar porno izlesin. Siz bırakmasınız da izliyecek zaten Çocuklara dışarıdan gelecek tehlikelerle dolu bir hayat profili çizmek yerine okları biraz kendinize yöneltin. Onların en büyük tehlikeleri de olabilirsiniz şansları da.
  13. Değişim

    Doğada din yoktur.

    Gerçek bu değil. Böyle bakıldığında devamlılığını sağlayana 'güçlü' adını takıyoruz ve bu bir hata. Çocuk yapmaya duyulan ihtiyaç daha psikolojik bir ihtiyaçtır. Eğer temele gen aktarımını koyarsak tekil insan işin içinden, odaktan çıkmış oluyor. Ona 'türün devamlılığına hizmet eden' olarak bakılıyor. Her ne kadar üzerine düşünülmüş de olsa yani sadece türe hizmet ediyoruz şeklinde yaşanmıyor da olsa bu nokta konu hakkında düşünme olanaklarına sınır koyar. Çocuk yapmaktaki hataları görmeyi engeller misal ya da bir çocuğa duyulan ihtiyacın bir insanın hayatında nelere denk düştüğünü anlamasını
  14. Güzel bir yazı olmuş da sonra devam edersin derken nasıl bir devamlılık bu? Bu düzenin içine doğduğumuzdan bizden alınanların da farkında değilizdir. Çok erken bir dönemden itibaren bizden alınanların hesabını sormadan yeterince özgür olamayız. Bunun için en büyük bağımlılıklarımızın içindeki yanlışları görmek kabullenilmişlikleri yıkmak gerek.
  15. Değişim

    Doğada din yoktur.

    İnsanı yalnızca güdülerden-ihtiyaçlardan ibaret gören, temele bunu yerleştirmiş zihniyeti eleştiriyorum. Ve tabi bunu insanın doğası bu diyip kestirip atmaktan. Dediğiniz gibi bir yandan da zihin evriliyor. Bu ihtiyaç meselesi öyle bir şekilde yansıtılıyor ki yanlış çıkarımlara yol açıyor. Bir önceki mesajımda yazdığım örnekteki gibi. Yaşamını devam ettirmek istediğinden yiyip içiyorsun diğer türlüsü bir tehtid olur. Gerçek bir zevk için seks yapıyorsundur, üreme odaklı falan değildir. Haliyle ihtiyacım var yapıyorum mantığında da değildir. Yapmayınca ölüyor falan da değilsin. Kendini tatmi
×
×
  • Yeni Oluştur...