
esron
Normal Üye-
İçerik sayısı
531 -
Katılım
-
Son ziyaret
Topluluk Puanı
0 Neutralesron Hakkında
-
Derece
Advanced Member
-
Dünya hiç bir devirde daha iyi ya da kötü olmadı, bunun farkında olmamak hazindir insan adına. Ne cinsellik ne sözlükler, insanı ne daha iyi ya da kötü yapar. Ve insan her devirde aynı idi, ezbere yaşadı, şu ya da bu izm'e yapışıp yaşadı, ezici çoğunluk hep bilinçsizdi. Bu nedenle, hayvanları rahat bırakın! Bir durumu aşağılamak için hayvan beznetmesinden sakının, haksızlık bu, hayvanlara! Cinselliği de rahat bırakın! Birilerini e'e kaka diyerek insan kendini asla temize çıkaramayacak... Efendim, insanlar okumuyormuş, sözlük okuyormuş da, şöyle böyle rezillik varmış! Sorarlar adama
-
Varoluşumuz Soru İşareti midir, Ünlem mi?
Başlık, esron kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTCAFE
Bir İngiliz atasözü idi sanırım, şöyle der: Suçlamak için işaret parmağımızı karşımızdakine uzattığımız zaman, üç parmağımızın yönü kendimize döner. Aklınızda bulunsun. -
Şiire Önem Ver Batı dillerinde pek çok şey ifade edilemez. Çünkü doğulu yaklaşımda gerçek, temelde, özünde çok farklı bir şeydir. Bazen aynı şeye, doğu ya da batı mantığıyla baktığında, yüzeyde sonuçlarının aynı göründüğünü düşünebilirsin. Ama olmazlar. Eğer biraz daha derine inersen, biraz daha derine kazarsan, çok büyük farklılıklar göreceksin. Sadece sıradan farklılıklar değil, olağanüstü farklılıklar. Daha geçen gün, büyük Zen ustası Basho'nun ünlü haikularını okuyordum. Batı zihni ya da batı tipi eğitim görmüş bir zihin için çok güzel şiirlere benzemiyor. Artık bütün dünya batı ti
-
Argümansızlık, desteksiz sallamak hep aynı noktayı getirir insanı, külhanbeyi kıvamı... Çaresizliğe bak hele: Bana bak Esron... He baktım nolacak? 1.Sorun bu forumla ilgisiz, yeni yetmeleri çekersin istediğin konuya, herkesi değil... 2.Sorularının cevabını ilgili bir kaç forumda verdim ve sen de katıldın o forumlara. OKuman yoksa napiim?
-
Ha yani, bu kulağa saçma geldiği için, mi müslümansın? Bir yanlışın tam karşısında duran doğru mudur? Bu yanlış diyelim, bunun karşısında sadece islam durmuyor, bak İncil var, Tevrat var, onları ne yaptın? Ah ahhh bu muhteşem güneş bu gökyüzü kendi kendine olmuş olamaz, ölmek gayet nahoş bir durum, devamı gelmeli bu oyunun, aaaa şu kitapta devamı var, ben bu kitaba göre gideyim... Bu mudur?
-
İşiniiiiz gücünüz eksen kaydırmak bir konu tartışılırken... Yorulmadınız mı? Yüz çeşit soru verdim... Şunu şunu şunu yaşamış insana argümanın ne dedim, sen hâlâ bu insanların kandırıldığından ve buna üzüldüğünden bahsediyorsun... Konuyla senin üzüntünün, kandırılmanın ne ilgisi var? Argüman sun argüman... Bir argüman sunamayıp, yok şu şöyle de yok bu böyle de, en ucuzundan bilimsel açıklama koyuyorsun kafana göre, sanki senden başka kimse bu konuları bilmiyor... Burda açtık gözümüzü sanki... Geç bunları geç, argüman sun... Sana huzurdan, sana mutluluktan bahsediyorum, diyorum ki adamın
-
Duygusuz ve katı robot değilsen, çocuğumun ölümünü, hastalığımı meditasyon veya namazla atlattım, diyen birinden neden utanç duyduğunu, bu duruma neden üzüldüğünü de açıkla bakalım bir... Duyguların madde temelli olduğundan mı? Çünkü benim duyularımın hepsi madde temelli değil de...
-
Olmaz zaten kimin ne dediği huzurlu ve mutlu insanların umurunda, argümansız yargıçların dikkatini çektiğim nokta da bu... Ve insanların hayata dair çok ama çok temel bir şeyi sürekli yok sayarak düşünmesi, tartışması, o da şu: Hayatta mutluluk ve huzur esastır.
-
Az çelişkiye bak yaaa... Ne psikolojisi ya, psikoloji ne? Cümle ne kadar havalı, sanırsın bir şey var içinde: Kişinin psikolojik durumu beyinden salgılanan hormonların derişimini etkileyebilir belki. Hiç yakışıyor mu bilim bilim diye hoplayan birine bu? Psikolojik durum ne? Bedende nerde bulunur, yerini söyle... Stres ne, huzur ne, sevgi ne? Hayır yani, bilim, madde madde diye zıplayan birinin kesinlikle bedende madde olan şeylerle açıklama yapması beklenmez mi? Ne gezeeer? Kullandığı tüm kavramlar soyut...
-
Otur bilimsel bilimsel mutsuz ol o zaman... İnsanların ne düşüneceği ve nasıl yaşayacağına dair manifestolar hazırla, nutuklar at ama tek kişiyi ikna edemeden, öfkenle yaşlan... Ağır be senin de işin... Ne diyeyim başka...
-
Allah Allah... Hangi bilimsel metod ilâcından bahsediyorsun? Tüm doktorlar eve yollamış adamı git rahat rahat öl diye, ilâç milâç yok, anlamıyorsun galiba? Sonra biyoenerjiye takılmış adam ve iyileşmiş... Bu adama ne diyeceksin? Diyorum...
-
1.Sana bir fark göstermek zorunda olduğumu nerden çıkarttın? Ben gayet net görüyorum farkı, sen göremiyorsan bu senin sorunun. 2.Emrin olur... da, hâlâ öğrenemedin gitti, ben inanmak fiiliyle yaşamam, ben bilirim, bahsettiklerimi mutlaka biliyorumdur. Namazla yoga arasında sana göre fark yoksa, bence sana en yakın olanını seç biraz gevşe, bu öfke, bu kendine faşizm zararlı. 3. Evrimi kabul ediyor muyum da ne demek, tabii ama senin tarifleyip torbana koyduğun ve etiketleyip duvara asarak her gün zır zır tekrar ettiğin bir açıklamayla değil... Hayatın kendisidir değişim, dönüşüm...
-
Yazdıklarımı tekrar okursanız, argümanınız olmadığını söylemiştim... Hâlâ yok... "Ben bilimselim ateistim şahaneyim," tek argüman bu... Bu argüman, sizi yansıtıyor, hayatı değil... Dikkatle okuyunuz yazdıklarımı ve cevap veriniz, biyo enerjiyle iyileştim ben, diyen bir kanser hastasına ne diyelim? Sen hâlâ kansersin, iyileştim sanıyorsun mu, diyelim? Neee? Onu söyleyin bana, zama zingo yapmayın burda...
-
Kesinlikle efsane değil! Dene gör...
-
Aman kıyamam üzülme sen... Modernizme ve çağdaşlığa yeni bir tanım getirelim: Kahve falı, astroloji, nazar, uğur, yoga, biyoenerji, telepati, vs vs'ye inanmıyorsan acayip çağdaş ve modernsindir... Bu mudur? Birisi bir şeye yoğunlaşarak bir hastalığını iyi ettiğini söylüyor... Birisi kalkıyor namaz kılınca, kiliseye gidince, vs kendini tamamen rahat hissettiğini, bunu yaparak daha iyi bir insan olduğunu, öfkelenmediğini söylüyor... Birisi diyor ki, ben yoga yaparak içimde ne kadar negatif his varsa arındım... Başka birisi diyor ki, hayatımda yıllarca çözemediğim ve beni mutsuz eden ne