
osho
Normal Üye-
İçerik sayısı
1.665 -
Katılım
-
Son ziyaret
İçerik Türü
Profiller
Forumlar
Takvim
osho kullanıcısının paylaşımları
-
Ek Olarak:
-
Gerçekten çok garip, ama freelunch kıyak yaptığına göre öyle korkulacak bir evren değil; belki bilim başkafree lunch larını da bulur, thanks a lot Universe, thanks a lot Hacı
-
Sevgili Hacı Dava düşer dedim ama o yarım fotongeri ödenmedikçe kadar dava düşmez. Çünkü ödenmezse korunum yasaları ihlaledilmiş olur. Bu da ( hiç öyle hasap kitap yapmadan ) evrenin mutlaka sonaereceğini gösterir öyle değil mi? Sevgiler
-
Big Bang ın Fiziğindeki şu cümleniz dikkatimi çekti: Bütün olacağı potansiyel bir güce ve yapıya sahip olmasıdır. Bir de şu var: Varlık ve yokluk diyalektik bir kavramdır ve bütündür: biri olmadan diğeri anlamsızlaşır. O zaman şöyle diyebilir miyiz: Vacuum ya da boşluk içinde varlığı da yokluğu da barındıran doğal potansiyel bir güçtür. Sınırsız ve sonsuzdur; belirsizlik ilkesine göre hareket eder; gerek sıfır nokta enerjisinin; gerekse false vacuum un kaynağıdır ( yani yarım fotona big bangleri oluşturan enerjileri pompalayan güçtür) Böyle olunca da bu potansiyelin fiziksel meka
-
Aynı zamanda da komik Keşke bu davayı konu edinen aydınlatıcı bir bilimkurgu filmi yapılsa
-
Çook güzel ya Sözümü geri alıyorum Hilekarlık falan yok Kontratta zaman belirtimemiş çünkü Bu dava düşer.
-
Birde, her ne kadar evrenin toplam enerjisi sıfır olsada, doğadan ödünç aldığı yarım fotonu geri ödememiştir; ödemeli değil midir? Biraz hilekar gibi görünmüyor mu?
-
Şimdi daha iyi anladım yani aslında false vacuum olması, bu yarım fotonluk yalancı zerreye çok büyük bir enerji pompalanmasını ve tabi bu durumun geçici olmasını yani çürüyerek evreni oluşturmasını ifade ediyor. Peki bir de şu var, madem pozitif enerji karşıtı olan negatif enerji ile birlikte oluşuyor. Her durumda oluşacak evrenlerde toplam enerji sıfır olacak demek değil midir? O zaman neden pozitif enerjinin kritik değerden büyük veya küçük olmasından (büyük yırtılma ve büyük çökme) endişe ediliyor.
-
Sevgili Hacı yine Big Bang le ilgili bir soru çıktı; şöyle: False vacuum da enerji karşılığı ile birlikte ortaya çıkmaya zorlandığı için, toplam enerji sıfırdır. Evrenimiz de false vacuum un sonucu olduğu için negatif kütle çekim enerjisi ve madde ile temsil edilen pozitif enerjinin toplamı sıfırdır. Dediğinize göre "genişleyerek patlayan false vacuum denen bir yalancı zerredir." Yani karşıtı hariç tutulmuştur; O zaman evrenin toplam enerjisi, bir yalancı zerrenin enerjisi kadar olmalı değil midir? Neden sıfır? Bilmem anlatabildim mi? Ama yalancı zerrenin karşıtı hariç tutulmazsa
-
Evrenin kökeni de kökensizdir. Ve oda doğmadı ve doğurulmadı. Vakum bilinçsiz olamaz çünkü varoluşuna sebep olduğu bilinçli olgular var. Vakumun varoluşu yok, zaten var. Bilinçli olduğuna dair olgular nelerdir.
-
Kaldığım yerden devam ediyorum: Bilimin ışığında köken düzeyini ise mutlak ya da doğal vakum olarak görüyorum. Evrenimizdeki Casimir etkisiyle kendini ortaya koyan vakumu doğal vakumdan evrenimize sızan durum olarak görüyorum . Doğal vakum olsaydı yeni bigbanglerin oluşması gerekirdi. Doğal vakum enerji ya da maddenin bilmediğimiz bir biçimidir. Yokluk değildir. Köken ya da kaynak olduğu için soyut değil somut olmalıdır. Yani hem kaynaktır, hem de kaynaklanandır; dışavuran kaynamalar bigbanlerdir diye düşünüyorum. Sevgiler
-
İmkan ile imkansızlığa tamam; ama evrenin kökeni konusundaki iddanız nedir; tanrıyı cevap yani kökensel bir açıklama olarak görmüyorum (açtığım başlık bununla ilgili, başka türlü tartışmalara bu başlıkta girmek istemiyorum) ; benim iddiam kökensel bir açıklamanın henüz yapılamadığı, ama bilimin buna doğru ilerlediği yolunda. Çünkü tanrı gerek bizim evrende gerekse başka bir evrende, mesela bizden bir milyar sene daha zeka düzeyi gelişmiş bir uygarlığın lideri de olabilir. Tanrının kökeni nedir?
-
Ayrıca evrenimiz: Başka bir evrende bulunan yüksek bir tanrısal uygarlık tarafından da yaratılmış olabilir ve o uygarlığın lideri de Zeus olabilir; bu durumda evrenimiz Zeus tarafından yaratılmıştır denilebilir. Öyle bile olsa o tanrısal uyarlığın kullandığı bilimsel yasalar evrenimizle ilişkili olmalıdır; yani kökensel ilişki yine vardır ancak biraz ertelenmiştir. Çok uzun oldu sadede geliyorum; saded evrenin kökeni konusudur; bütün anlatmak istediğim budur. Bilimsel olarak şimdiye kadar, beyinlerden bağımsız bir bilince raslanmamıştır. Ama bu bir siyah kuğu çıkma olasılığını dışlamaz;
-
Yukarıda açıklanan anlamlar göz önünde tutulursa tanrıya köken denilebilir, ama her kökene tanrı denilemez. Çünkü kökenin bilinçli olması gibi bir mantıksal zorunluluk yoktur. Tanrının evreni yaratma konusuna gelince: İslamda bile kudreti ilahiyye muhale taalluk etmez; yani imkansızı yaratmaz. İbni Rüşd vb bu nedenle yaratmayı, dönüşme anlamında kabul etmişlerdir. Geleneksel İslam alimleri yaratmayı şöyle anlatırlar: "Özetle" İlim temyiz ve teşhis eder; yani her şeyi ayırdeder, belirler. İrade tahsis ve tercih eder; olmasını dilediğini seçer, ayırır. Kudret vücut verir. Kudret bu vücud
-
Öyle ise köken (bilinmeyen türde bir enerji, ya da her ne ise) iki veya daha çok olamaz. Yani tek tip bir enerjidir. Gelelim köken ve tanrı konusuna: Tanrı ile evrenin kökeninin ortak yanları: 1-Varlığı doğası gereğidir. 2-Doğası açıklanabilir olandır. Bilim, evrenin ve kökeninin açıklanabilir olduğuna inanır ki Einstein bu inanca bilimin dini demiştir, bu olmazsa bilim yapılamaz. Teizm, yeğlenen görüşe göre, henüz veya hiçbir zaman anlaşılamasa da tanrının anlaşılabilir olduğun ainanır. 3-İkiside evrenin kökensel nedenidir; çünkü bir şeyler var yokluk varlığınnedeni olamaz .(mantıksal
-
VARLIĞI DOĞASI GEREĞİ OLAN SINIRSIZ VE SONSUZDUR. Çünkü varlığı doğası gereği olan hep var demektir. Halbuki sınır veya son hep var olmaklığınına son veriyor demektir. O zaman hep var olmamış olacaktır. Demek ki ilk sav doğrudur. İkinci olarak VARLIĞI DOĞASI GEREĞİ OLAN SINIRSIZ VE SONSUZDUR cümlesi mantıksal bir ilksav gibidir. Mantıksal ilksavlar ispatlanamazlar. Doğrulukları görülür ya da görülmez, görülmezse yapılacak bir şey yoktur. devamı var
-
VARLIĞI DOĞASI GEREĞİ OLAN ( evrenin kökeni ) İKİ VEYA DAHA ÇOK OLABİLİR Mİ ? Yani çoklu evrenler değil de birbirinden ayrı çoklu evren kökenleri olabilir mi?
-
Büyük Patlama Kuramı, Evrenin Başlangıcı ve Hudus Delili Üzerine
Başlık, osho kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTFORUM
Alıntı: Forımeydan Yokluktan varlık oluşamaz.Var olandan dönüşüm olabilir.Bu bir mantıksal zorunluluk değildir. Bu da bir kabuldür sadece. Bu bir mantıksal ilksavdır. İlksavlar ispatlanamazlar; doğrulukları akıl gözü ile görülür ya da görülmez; Görülmezse yapılacak bir şey yoktur. -
Alıntı:O zamana kadar bilimsel yöntemlere bağlı kalıp denenmiş ve "denenen"ler üzerinde patinaj mı yapalım. O zaman öncelikle bilimsel yöntemi dışlayan iddianızı ortaya koyun; tabii gerekçeleriyle. Şu ana kadar kimse böyle bir iddia ortaya atmamıştır. Alıntı: Yoksa o deneyleri yapmaya motive edecek modellemeleri zihnimizde matematikle mi kuralım hatta daha önce içimizde sanatçı bir ruhla estetikle hissederek ortaya çıkmasına yardım mı edelim ki ileride o keşifleri yapacakların öncüsü olalım. Bu söylediğiniz zaten bilimsel yöntemin içinde olan bir şey: Yalnızca metematik ve sanatı değil haya
-
alıntı:Spenser sonsuz olabilecek tek şey yokluk olabilir yokluğun dışımda hiçbir şeyin sonsuz olabileceğine ihtimal vermiyorum ben mermi olarak evrenin sınırlarını aştım sonu olmayan bir boşluk buldum Ben de sonsuz boşluğu, somut bir boşluk olarak buldum; ucu bucağı olmayan bir okyanus gibi, yüzeyindeki dalgalar da vakum ya da kuantum dalgalanmaları. kalın sağlıcakla
-
Alıtı;Nihil: Her canlıda kusur vardır tabiki.Ama ''evrimsel kusur'' gibi saçma bir tabir suçu evrime atıyormuş gibi görünüyor.Bu da mantıksız, çünkü evrimin kusursuzu yaratmak gibi bir amacı yoktur zaten.<br style="color: rgb(28, 40, 55); font-size: 13px; line-height: 19px; background-color: rgb(250, 251, 252); "> Evrimsel kusur derken, metaforik anlamda söylüyoruz zaten. Cansız da olsa evrimsel bir tasarım, yani bir amaca yönelmiş düzenlemeler vardır; ama bu düzenlemelerde görülen kusurlar da vardır ve sorumlusu da evrimdir; bunlara evrimsel kusur demiyelim de ne diyelim. Zaten evrimin
-
Kol ve kasıklardaki kılların işlevi var mı, yoksa gereksiz midirler? Hatta saç ve sakalın? Ve apandisitin?
-
İnsanda bulunan evrimsel kusurlar nelerdir. Nevzat Tarhan apandisitin işlevsiz bir organ olmadığını, yararlı bir hormon salgıladığının saptandığını söylemişti. Bu nedenle ayrıntılı bilgi verilmesini bu konularda bilgili olan arkadaşlardan bekliyorum. Ben bir örnek veriyorum; Neden Canımız Yanar (Frank Vertosick) kitabından kısaltarak: İnsan Omurgası: Omurganın temel tasarımı bundan yüz milyon yıl önce, büyük ölçüde yatay beden durumuna sahip hayvanlara uygun bir şekilde gelişmiştir. Evrim geçiren insan türünün, normalde yatay duran omurgasını alıp birkaç küçük değişiklik yaptıktan
-
Teşekkürler Keşke türkçe alt yazılı olsa