darbeci

Felsefe bilimi fena beceriyor değil mi? Hiç sorun değil; ben bilimi havada karada beceririm. Mantığa uymayan bilim olamaz. Mantığa aykırı keşif yaptığını iddia eden bilimci yalan söylüyordur. Algılayan için inanmak, sanrı gibi şeyler sözkonusu değildir, algılamış olma durumu sözkonusudur. İnanıp inanmamak karşıdaki kişiyle alakalı bir durumdur. Hooop orada duralım ablacım; Bilimsel metod ile aşama aşama gördüğü iddia edilen şeylerin sebebini, kaynağını araştırdı ve hiçbir sonuca varamadı diyelim. Ne yapacak? Ben bilimsel olarak böyle birşeyin mümkün olamayacağı sonucuna vardığımdan "y

Tanrı iradedir.

Bilimsel kanıtın olmadığı yerde mantıklı varsayımlı kanıttır. Sen bana bu konuda bilimsel bir kanıt getir ki ben de çenemi kapatayım. Eğer yoksa bilimsel temelin, çeneni kapatıp benim varsayımlarımı bilimsel birer kanıt olarak değerlendireceksin. Demek ki bu mantıkla empati kurmak da bir hastalıktır. İlginç. Psikiyatrın ve diğer tüm inanmayan insanların inkar edebilmesi için paralel bilinçlere sahip olmaları gerekir. Aksi halde hiçbir şekilde "yok" diyemezsiniz. Sizin için görmediğiniz birşey yok olabilir ancak bizim görüp de nice insanın görmediği şey var ki onlar görmüyor diye yok denile

Şizofreni başkalarının görmediğini görmektir. Şizofreniye "bilinç açık iken rüya görmek" diyebiliriz. Şu halde nasıl bilinci kapalıyken (uykuda) rüya gören birine şizofren diyemiyorsak bilinci açıkken görene de diyemeyiz. Bunların olağan dışı olması aksaklık, bozukluk olmasını gerektirmeyebilir. Zira demokrasi (çoğulculuk) bir doğruluk-gerçeklik ölçütü değildir. Aynı noktaya odaklanıldığı halde herkesin değil sadece bir kişinin o noktada herhangi bir nesne algıladığı inkar edilemez. Çünkü inkar edilebilmesi için o kişiye paralel bir bilince sahip olunması gerekir. Bilmem "anlatabildim" ya da

İnanç en basitinden ikna olmaktır. Şizofreni ise başkalarının görmediğini görmektir. Şizofreniye ise bilinç açık iken rüya görmek diyebiliriz. Şu halde nasıl bilinci kapalıyken (uykuda) rüya gören birine şizofren diyemiyorsak bilinci açıkken görene de diyemeyiz. Bununla birlikte başkalarının görmeyip sadece iddia sahibinin gördüğü şeyi (o şeyi gördüğünü) -algıladığını- inkar edemeyiz. Çünkü inkar edebilmemiz için o kişinin gözlerine bağlı bir retinamız olmalıdır.

Bilimsel kanıtın olmadığı yerde mantıklı varsayım bir kanıttır. Psikolojik olmadığını biz de biliyoruz ki yukarıda belirttik. Psikolojik olarak kendisini erkek olarak gören ve halinden memnun olan ancak hormonları kendisini karşı cinse (eşcinselliğe) götüren ve bu durumdan rahatsız olan insanlar var. Bence sebep ilk etken psikoloji değildir. Eğer bir tercih ise psikolojiktir; akıl bozukluğudur. Doğada bir cinsin karşı cins yerine hemcinsine yönelmesi psikolojik bir sapkınlık (doğal olandan sapma)dır. Eğer hormonal bir durum ise hormonal bir bozukluk, bir sapkınlık (doğal olandan sapma)dır.

Dün gece buralarda bir elektrik kesintisi yaşandı. Biraz balkona çıktım; Gökyüzündeki Ay hiçbir sokak lambasına ihtiyaç duymaksızın yeryüzünü aydınlatıyordu. Hava da püfür püfür esiyordu ve en önemlisi kulağıma bir çıt sesi dahi gelmiyordu. Cennet böyle bir yer olsa gerek diyerekten;

Ben eşcinsellik denen şeyin psikolojik değil hormonal bir durum (bozukluk) olduğunu düşünüyorum. Çünkü kendisini eşcinsel hissedip durumdan rahatsız olanlar var. "Kanı kaynıyor, içi içine sığmıyor" diye bir tabir vardır. Eşcinsel bunlardandır; kanları fazlasıyla (fokur fokur) kaynayıp kaplara sığmayıp taştıklarından pek "neşeli" olurlar.

Neden uykumuz gelir? Beynin yorgunluğundan mı yoksa bünyenin enerjisini tüketmesinden mi? Uykusuzluk mümkün müdür?

Varsanı diye adlandırılan halüsinasyon olayının da bilincin bedenden bağımsız olduğuna işaret olabileceğini düşünüyorum. Aynı noktaya odaklandığınız halde herkesin değil sadece bir kişinin görmesini bilinç halinde rüya görmek olarak düşünüyorum. Nasıl uyurken gözümüz kapalı olduğu halde olabildiğince gerçek olduğuna kanaat getirdiğimiz rüyalar görüyorsak bilinç halinde de aynı durum sözkonusu olabilir.

Ben iddia ediyorum ki Tanrı'yı ve Tanrı'nın gerçek sözlerini gerçeği, gerçekliği arayanlar Müslümandır. Dayanağım ise Kuran'dır. Hucurat 14 ayetinde bedeviler Muhammed'e geliyor ve iman (gerçeği kabul) ettik diyorlar. Ancak Muhammed bunu onaylamıyor ve siz henüz iman (gerçeği kabul) etmediniz diyor. Şimdi bilindiği gibi bir kişi müslüman-mümin olmadığı halde öyle olduğunu iddia ediyorsa münafık olarak bilinir ancak burada öyle değil. Muhammed siz onlara münafıksınız dememiş, onlara müslüman olduk deyin demiş. Demek ki her "elhamdülillah müslümanım" diyen mümin olamıyor. Bu bir. İkincisi ise k

İslam'ı kabul edenlere müslüman deniliyor; inanmadan kabul eden münafıklar (ikiyüzlüler) da buna dahildir. Dünyevi olarak durum böyledir. Allah katında ise müslümanlar sadece mümin olanlardır. Yani diliyle söylediği kalb/beyinden gelen kişiler mümindirler. Kafirler (inkarcılar) ise gerçeği kabul etmeyenlerdir, (inkar deniyorsa öyle olmalıdır). Şu halde İslam'ın hangi apaçık gerçeği ortadadır ki İslam olmayan kişilere inkarcı denebiliyor? Bir bardak düşünelim; Birisinin bu bardağı dolu olarak gördüğünü (algıladığını), diğerinin ise öyle algılamadığını düşünelim. Dolu algılayanın da dolu olduğun

Bir de karabasan denilen olay var. Bilincimiz açıktır, bedenimizi hareket ettirmek isteriz ancak bedenimiz hareket etmez, edemez. Bu da bilincin bedenden bağımsız olabileceğini bir işarettir.

Biraz empati yapmak işe yarayabilir; Herşeye sahip olduğumuzu, hiçbir şeye muhtaç olmadığımızı ve de yalnız başımıza olduğumuzu düşünelim. Ne "isteyebiliriz" ki? Ben böyle bir durumda olmak istemem. Herşeye sahip olup yalnız başına olmaktansa, hiçbirşeye sahip olmayıp etkileşimde bulunabileceğim varlıkların olmasını tercih ederim. İnsan etkileşimde bulunmayı ve bilinmeyi (farkında olunmayı) ister. Bir insan kendisini sevmeye-saymaya ayarlanmış robotlardansa, irade koyabilen bir varlıkların olmasını ister. İnsan ya da hayvan olmasının bir önemi yoktur. bir marslı ya da milyar ışık yılı ötelerde

Big bangin nedeni nedir? Sabit fizik yasalarının gereği bir sonuç mudur? Yoksa spontane bir iradi gücün bir isteği midir? Bence; Sabit fizik yasalarının olduğunu söyleyemek biraz fazla iddialı olur.