-
İçerik sayısı
151 -
Katılım
-
Son ziyaret
Topluluk Puanı
0 NeutralJolly Joker Hakkında
-
Derece
Advanced Member
Profile Information
-
Gender
Male
Güncel Profil Ziyaretleri
Güncel ziyaretçiler bloku aktif değil. Diğer kullanıcılar son ziyaretçilerinizi aktif edene kadar göremezler.
-
Birinden hoşlanırsın, çok hoşlanırsın daha doğrusu. Ama hemen açılmazsın, geç kalırsın. Geç kalıp uzaktan takip ettikçe hoşlantı büyür, takıntıya dönüşür. Aşk budur.
-
İslam insanın sinirlerini güçlendirir. Onun ilkellik ve saçmalıklarına diş sıka sıka taş gibi bir sinir sisteminiz olur.
-
marksist.org troçkisttir, ben değilim. Bu devirde bağımsız bir ulusal kapitalizm olabileceğini düşündüğüne göre ekonomi bilgin deniz seviyesinin de altında. Ekonomiyi eski roma mit kitaplarından falan mı öğreniyorsun acaba?
-
Yani demek istediğin ...?
-
Çalışmadan nasıl yaşıyacağız? Bazı Avrupa ülkelerinde de işsizlere ücret veriliyor. İşsizlik sigortası denen birşey de var. Peki tüm toplum bunu tercih edip çalışmayı bırakıyor mu? Elbette hayır. Bunun gibi düşün...
-
Devrimden sonra değil bugünden insanlar hayatlarının denetimini isteyecekler. Bugünden yönetim sürecinde daha çok söz hakkı, daha yüksek ücret ve daha çok boş vakit isteyecekler. Bu durum yönetim asygıtının tümüyle onlara ''inmesi'' ve mülkiyetin tümüyle onların olmasına dek sürecektir. Komünal irade bugünden yayıldıkça burjuva devletin temeli kayacaktır zaten.
-
Kemalizmin özü, malum altı oktur. Fakat bu altı okun günümüz dünyasında bir geçerliliği yoktur. Kemalizm, bağımsız/milli ve laik/çağdaş bir kapitalizm istemiştir. Küresel piyasalardan bağımsız bir kapitalizm ise mümkün değildir. Emperyalizm içsel bir olgudur ve sermayenin olduğu her ülkede vardır. Öte yandan, kapitalist sistem günden güne derinleştirdiği gelir adaletsizliği ve işsizliğe olan toplumsal tepkiyle mücadele için her türlü tahakküm biçimini, -elbette en eski ve etkilisi olan dini de- kullanmak zorundadır ve kullanır. Kısacası kemalizm hedefleri bakımından zaten paradoksal, kendi aya
-
Nerden: Kurtuluş savaşı bir DESTAN değil MASALDIR.
Başlık, Jolly Joker kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTCAFE
Kurtuluş savaşı için tümüyle masal diyemeyiz zira ortada savaş olarak da tanımlanabilecek bir çatışma olmuştur. Gerçi bu çatışmada ölen sayısı 10,000'i bile bulmaz, PKK'yle mücadelede bile daha çok ölen oldu ya neyse. Hakikaten ya, 40.000 kişinin öldüğü kaç yıllık Kürt meselesi iç savaş değil ''terör ve çatışma'' kabul ediliyor ama 10.000 kişinin bile ölmediği bir çatışma anlı-şanlı kurtuluş savaşı oluyor, ilginç değil mi? Bu arada, bu kurtuluş savaşında biz neyden kurtulduk onu da anlamadım gitti. Sahi neyden kurtulduk biz? Kendi sultan ve halifenden başka neyden kurtuldun? Sultanı ya da hali -
ISLAMDA KADINA ÖRTÜNME ZORUNLULUĞU YOK
Başlık, Jolly Joker kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTCAFE
Erkek egemenliği kadının örtünmesinden ibaret değil maalesef. Kapalı olup da başı açık kadınların sahip olamadığı hürriyete ve olanaklara sahip olanlar da var. Baş örtüsü eleştirilecekse ataerkillik sembolü olmasından ötürü eleştirilmeli. Yoksa ''Kuran'da yok aslında'' türünden itirazlarla değil. Ne yani, olsa eyvallah mı diyecektiniz sanki? Laik bir devlette din kitabında ne yazdığı umursanmaz, umursanmamalı. Bunun üzerinde durmak lazım esas. Öte yandan, bu memlekette laikliği islamı baş örtüsü konusunda farklı yorumlayarak kurtarma olanağı da yoktur. İslamda reform lazım. Bu reform başı örtm -
kerem191, Uğur Mumcu'nun güzel bir sözü vardı. ''Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmamak lazım'' diyordu. Yazdıklarını okuyunca aklıma bu söz geldi. Sosyalizmdeki eşitlik kişisel mülkiyeti(verdiğin i-pod örneğinde olduğu gibi) kapsamaz, sadece üretim araçlarındaki özel mülkiyete dairdir. Sosyalizm için herkesin akıl küpü, bilge ya da egosunu aşmış olması falan gerekmiyor. Aksine, geniş emekçi yığınlar için, birilerinin bolluk içinde ve kibirle sefahat sürdüğünü bilip de kendi tutsaklığına ve çaresizliğine boyun eğmek bana daha dervişane görünüyor. İnsanlar hakkını arayacak, hayatlarını g
-
Ha, bu arada Şirinler çizgi filmini hiç sevmezdim. İzlerken de ideolojik bir kökeni olabileceği hiç aklıma gelmemişti. Çocuktum gerçi ama ben Peter Pan'ı tercih ediyordum. Hala onu tercih ederim. ''Neverland''da yaşayan, hayal ettikleri herşeyi sofrada gören, neşeli, uçabilen ve büyümeyen çocuklar. Cennet yerine Neverland'e gitmeyi isterdim. Ama ''varolmayan ülke''nin adı bile çok net. Bu isteğin hayali aşıp imana dönüşmesini ne de güzel engelliyor.
-
Ludwig, İki maddede felaket bir önyargı belirtmişsin. Komünizme karşı çıkacaksan çık ama önce tam olarak öğren. Leninizme ilişkin tanımın baştan sona saçmalık. Özgürlükçü sosyalizm hakkında da hiçbir şey bilmediğin anlaşılıyor. Sosyalizmin ütopik olan hiçbir tarafı yoktur. Ne sanıyorsunuz? Bir parmak şıklatmasıyla bambaşka bir dünyayı kuracağımızı mı? Devrim, egemenlerin politik aygıtının(devletin) ortadan kaldırılışını, yani bir engelin aşılmasını anlatır yalnızca. Sosyalizmi kurmak ise uzun bir tarihsel geçiş dönemini kapsar. Bu dönemde(ki buna Marks ''proleterya diktatörlüğü'' diyordu) d
-
Gerçek yaşamda eşit olmayan bireyler hukuken de eşit olamazlar. O eşitlik kağıt üzerinde kalır. Kaldı ki sana daha önce hem de birkaç kez sosyalizmdeki eşitlikçiliğin herkesin aynı parayı alması gibi bir anlama gelmediğini belirtmiştik. Herkes emeğine göre alacak. Ama başkalarının emeklerini tahakküm ederek ya da mülk edinerek zenginleşen asalaklar olmayacak. Onlar eşitliği bozuyor. Herkes kendi emeğini özgürce kullanacak. Emeğin sermayeyi büyütmeye ve patronun cebini doldurmaya zorlandığı, emekçilerin sermaye sahibinin tahakkümünde olduğu, çalışma sürecinde kararlara katılımın ve söz hakkının
-
Liberalizme de resmi ideolojiye de karşıyım. Gazetelerde liberal kisveli heriflerin psikolojik sorunları varmışcasına marksizme sövmelerinden, üsluplarındaki iğrençlik ve kinden, hakkını arayan herkese(başta öğrenciler olmak üzere) açık açık küfretmelerinden iğreniyorum. Özellikle Engin Ardıç, Hadi Uluengin ve Emre Aköz'ün ciddi bir üslup sorunları var. Dizginleyemedikleri bir nefret bu adamların her yazısında sırıtıyor. Öte yandan, Ahmet Altan ya da Ahmet Hakan gibi üslubu nispeten düzgün ve yazdıkları dikkate alınabilecek liberaller de var. Gazetelerde üslubunu ve seviyesini en düşük b
-
Niye, eşitliği savunmak kötü birşey mi?