yuceonus

Haksız ve insafsız bir yaklaşım bu. Tam aksine ikönce onlara yaklaşıp.. İlk neye Hayır denmiş.İlk itirazlar kime yapılmış. Kimin tekerine çomak sokulmuş. İlk inen süre Hayır -Kella- itirazım var seslenişiyle başlar. Alak Kendini zengin gördüğünden azar der.İlk sosyal tepki zenginliğe Ya ikincisi gene bir Hayır var gene bir itiraz Müdessir Şehrin en büyük zenginini hedef tahtasına otutarak ilk hucumlarına başlar Ve böyle gidiyor.

SAĞDUYU lu arkadaşım Senin durduğun yerden bakınca - ki bende o göz,bakış açısı olsaydı- durumun böyle gözüktüğünü kabullenmek durumundayım. Bir de şurdan bak ( Kısa not: Arapça olan ayetin çevrilmediğini dikkat et ) Rum 20-21-22-23-24-25 bir zahmet bakıver Onun ayetlerinden biride........ diyerekten başlar. Sen beni anladın sanırım Ayetlerin verilmesi bunları bilen vakıf olan,bunu hakikat olarak bellemiş olan anlamındadır. Yoksa ekmek vermek, su vermek gibi bir veriliş değildir. Hakaret eden Allahın zavallılığına gelirsek Zannedersem ordan bakılınca öyle gözüküyor. Sağduyuna ve s

% 90 büyük bir iddia. Ben %100 diyorum. Niye hiç düşündünüz mü ? Sizin bu fark ettiğniz gerçeği sözde büyüklerimiz bilmiyor mu ? Amerika yı yeniden mi keşfediyoruz..Böyle bir islami birey yetiştirilmesi siyasi iktidar ve onun yandaş,menfaatçi işbirlikçi sözde din adamları tarafından uygun görülüyor. Soru sormayan,anlamını bilmeden neyi niye yaptığının. Camiye gitsin gelsinler iki yatıp kalksınlar.Afyonlaşsınlar uyuşsunlar. Allah ile kandırılsınlar. Muhammedin rakipleri, putlar olmamıştır. Zengin sınıf olmuştur.İnsanın kanlarını emip sömüren. Musa nın kıssası niye anlatılıp durulur. Siy

Konunun bütünlüğünden uzaklaş, cımbızı al eline, bir de allemeyi cihan kesil başımıza, tatmin et egonu, demek öyle ki,demek şöyle ki....güzel iş. Alkışşşşşşş. Müslüman bilinçte “Bel’am” olarak yerleşen din adamı karakterinin, sultan, iktidar, güç, servet ve özellikle de siyasal iktidar ile irtibatlandırılması boşuna değil. Çünkü bu çağrışımların “Kitap’ta” yeri var; “Onlara anlat… Hani bir adam vardı: Ayetlerimizi çok iyi bildiği halde onları bir kenara atmıştı. Şeytana uymuş ve sonunda iyice azmıştı. Lâyık görseydik onu bildiği ayetler sayesinde yükseltirdik. Fakat gözünü güç ve iktidar hı

Enbiya-7. Senden önce de ancak kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkekleri peygamber gönderdik. Eğer bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorun. Konuyu açan arkadaş ilim sahiplerine sorduk ,kadın peygamber var.O zaman - haklı olarak- bu ne menem bir iş diye soruyor. RİCAL 73 kere geçer yalın ve ekleriyle birlikte 1. ve asli anlamı Direnç,dayanıklık 2. Ayak - Bedenin yükünü taşayacak dayanıklılığa ve dirence sahip olduğundan- 3. Erkek - Fiziki özelliklerinden dolayı- Siz şimdi lafızda ki erkeği çıkarıp yerine asli anlamını koyarak bir de öyle okuyun.

Sağol o zaman ben öyleyse almayayım. İnsan niye tartışır ki Kendi egosunu tatmin etmek için mi Nasıl şah mat ettim demek için mi Vay be ben neymişim demek,dedirtmek için mi Gazalinin bir lafı geldi aklıma " Cahillerle girdiğim hiç bir tartışmayı kazanamadım " tartışmaktan kasdın fikir alışverişi ise ha o zaman başka Burda önemli olan anlamak,anlaşılmak Anlarsın ya kabul ya red edersin Anlmadan kabul etsen ne olacak ki

Bu anlatıda bir cesaret göremedim ben. Tabii ki korkaklıkta Bir de şöyle düşünelim ; Hikaye bu ya Allah bir gün çevresindeki Melaike- ileri gelenler- lere Ademi göstererek ona secde - bu kavram biraz açılabilir - etmelerini istiyor. İblis secde etmiyor. Niye Belki de şaşırtmacalı bir soruyla karşı karşıya kaldığını düşündü Hani Allahtan başkasına secde edilmez di. Emri yerine getirdi Allahtan başkasına secde etmedi. Allhın kendilerini denediğini zannetti olamaz mı İşin ciddi olduğunu anlayınca Kendi ilmi gereği sebebini anlayamadı Görünene göre hüküm verdi. Ademi

soru niye sorulur. Öğrenmek için mi Bildiğin şeyleri doğrulatmak için mi Kafanın içindeki karmaşayı gidermek için mi Dahada karıştırmak için mi

Düşünce şekli düzeysel,yahut doğrusal birde dairesel düşünün bakalım ne oluyor. Minarenin dibinden yukarıya bakarsan ince uzun bir yükselti görürsün Minarenin tepesinden bakarsan ne görürsün. Nerde duruyorsan ordan bakıyor.Ordan gördüğüne göre ordan soruyorsun. Ama unutmayın ki çevreniz sizin idrakınızla çevrili değil. Resme bakıp ressam yok deniyor.Çok bir ilmsel çaba sonucu -tesadüf,kendiliğinden,olacağı varmış gibi- çok bilimsel ve akla yatkın bilşinçli bizler bilinçsizliğe kılıfmı uyduruyoruz. Fırça darbelerinden ressamı görememek birde bu koskoca resmin ihtişamından etkil

Konuyu açan arkadaş ahad ve samed in eski mezopotamya tanrılarına sesşes benzerliği olabileceğine dikkat çekmektedir. Elbetteki ihtimal dahilindedir. Öyle olursa ne olur. Arkadaşın biri cevap vermiş oda, buda Allahtır anlamına gelir diye. Bir arkadaşta klasik yaklaşımı paylaşmış. Konuyu açan arkadaşta zorlama bir tanım olarak nitelemiş. İlk ve son Yatay düzlemde birinci Dikey düzlemde en yukardaki. Ahad-Samed. Başlangıc olan, Oluştada söz sahibi olan.

Sokrat,herkül,buda-Zerdüşt hatta Qualzecoalt insanlığın yüce önderlerinden olmuşlardır. Sokrat bir peygambermiydi bilmem Meşhur "socratesin savunmasında" sesler duyduğundan bahseder. Fikri yapısı,ahlaki kişiliği,açmış olduğu okulun öğretileri ,onun hakkında bu kanıya itiyor zannedersem. Mevlana mesnevinin daha ilk dizelerinde hayranlıkla bahseder bu yüce kişilikten.

İslam olmak dünyasal,yaşamsal bir yaklaşım.Kafirlik Allahsızlıkdan öte, islam karşıtlığıdır. Tek kelimeyle HAYIR. Bu tür tartışmalar bana boş gelir.Alttan bakınca bütünü göremezsiniz.Üstten bakmanız lazım. Alttan bakınca parçaları görür ve bütünü kavramaya İdrakiniz doğrultusunda yorumlamaya başlarsınız. Allah idrak edilemeyendir. O zaman daha neyi konuşuyorsunuz. Ha not; üce öz türkçedir.Biz uç deriz,en tepe anlamındadır zamanla yüce ye devşirilmiştir.Allah uçtur doğrudur.Ücedir yani yücedir. Ama sadece yüce olan o değil.Böyle kalıplarla kendinizi sınırlandırmayın.

Özür dilerim ama bunlar sığ yaklaşımlar. Konu başlığı ile verilen ayetler tam örtüşmemiş. Şu ayeti hatırlatırım.Hani bedeviler biz iman ettik dediklerinde onlara.HAYIR siz iman etmediniz ama müslüman oldunuz. diye cevap verilen. İmam ve islam ın tanımları çok farklı. İman etmedende islam olunabilir.Asıl olanda zahirdeki islamlıktır.İman düşünceniz zerre kadar önemli değildir,yaşamın içinde. Ateist yahut başka bir şeyle kendinizi tanımlandırmanız o kadar övgüye şayan bir durum değil. Ainesi iştir kimsenin lafa bakılmaz. Lafınız değil eylemleriniz önemli. İmanınız değil icraatın

Din ; yaşam biçimi, sistem olarak ele alıyorsak elbetteki herkezin bir dini vardır. Kelimenin manasıda iki aşağı iki yukarı bu anlama gelir. Teist yahut ateistler bu anlamda da aynı dinin mensubları olabilirler pek ala. Paraya ve yahut şehvete tapmak için kendini teist yahut ateist olarak nitelendirmenin önemi yok . Asıl üzerinde durulması gereken şey; Hiç bir Ateist , ateist değil. Ateist kendi üzerinde egemen olan ,ona yasaklar dikte eden bir varlıktan hoşlanmaz. Ve onun egemenliğini kabul etmez,red eder. Bir tür özgürlük savaşçılarıdır onlar.Kendilerini böyle tanımlarlar. Ben onl

Günaydın Arkadaşım. Sen kaçırdın galiba İslam dediğin şey çoktan evcilleşti. Nerde o vahşi hali.