amazonta

gergedan

Yanlis hatirlamiyorsam erkeklerde de kural var mesela pantolonun dizin birazdaha asagisina kadar ortmesi gibi ama tam emin degilim, hic dikkat etmedim. Sadece misira gittigimde kisa pantolon giymememiz icin bizi uyardiklarini hatirliyorum.

ben aslında o cümlemde, kadınların erkek gibi giyinmesinde "erkek gibi"nin kıstası ne demek istemiştim. ancak yeterli açıklıkta yazmamışım, yanlış anlaşılmış. düzelteyim dedim.

erkek kıyafetinin kıstası ne? kadınlar son yüzyılda pantalon giymeye başladılar. 1500 yıl öncesinin erkek gibi giyinme kıstasları ile bugünkü oldukça farklı. bugün artık pantalon erkeğe özgü bir kıyafet değil. modern tıbbın bahsettiği sanırım sadece kıyafetle değil davranışlarla da değerlendirilmeli. davranışlar bu konuda daha ön planda. erkeksi davranan lezbiyenler gibi.

bu ayette nediyor bak.güzellikleri hoşuna gitse bile kafana göre evlenemez eşlerini boşayıp başka kadınları nikah edemezsin.bak iyi oku ayeti.at gözlüğünü çıkarırsan daha iyi göreceksin.ayrıca sen burdaki cevaplarında kadınlık egolarınıda tatmin ediyorsun buda bi gerçek.

bu ayeti kadını metalaştıran "cariye sistemi" nedeniyle koydum. anlayan anladı zaten. anlamayanın da işine gelmemekte.

aysdugu, gerçekten çok bilgisizsin. özellikle de tarih konusunda. tamamen kulaktan dolma bilgilerle konuşuyorsun. gelenek ve görenekleri biraz araştır bir de namu kavramı nerden geliyor araştır. daha bunları bilmeden sen, tartışmamız imkansız. örneğin kızların sünnet edilmesi de bir gelenektir, bazı ülkelerin kültürüne has bir durumdur. töre de türkiyenin geleneğidir, ancak ülkenin her yerinde uygulanmıyor olabilir. sonuçta ülkemizin doğu ve batısı arasında da kültürel farklılılar vardır.

ayetleri aynen koyuyorum, hiç yorum da yapmıyorum, islamı yorumlamam çünkü, herşeyin açıkça yazıldığını düşünüyorum. takdir senin;

Nisâ(*) Sûresinin 34 . Ayetinde

Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar. İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah?ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da ?gayb?ı korurlar. (Evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifçe) dövün. Eğer itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah çok yücedir, çok büyüktür.

Nûr(*) Sûresinin 2 . Ayetinde

Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüzer değnek vurun. Allah?a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah?ın dini(nin koymuş olduğu hükmü uygulama) konusunda onlara acıyacağınız tutmasın. Mü?minlerden bir topluluk da onların cezalandırılmasına şahit olsun.

Ahzâb(*) Sûresinin 33 . Ayetinde

Evlerinizde oturun. Önceki cahiliye dönemi kadınlarının açılıp saçıldığı gibi siz de açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekatı verin. Allah?a ve Resülüne itaat edin. Ey Peygamberin ev halkı! Allah sizden ancak günah kirini gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor

Bakara(*) Sûresinin 228 . Ayetinde

Boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç ay hali (hayız veya temizlik müddeti) beklerler. Eğer Allah?a ve ahiret gününe inanıyorlarsa, Allah?ın kendi rahimlerinde yarattığını gizlemeleri onlara helal olmaz. Kocaları bu süre içinde barışmak isterlerse, onları geri almağa daha çok hak sahibidirler. Kadınların, yükümlülükleri kadar meşru hakları vardır. Yalnız erkeklerin kadınlar üzerinde bir derece farkı vardır. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir

Bakara(*) Sûresinin 223 . Ayetinde

Kadınlarınız sizin ekinliğinizdir. Ekinliğinize dilediğiniz biçimde varın. Kendiniz için (geleceğe hazırlık olarak) güzel davranışlar takdim edin. Allah?a karşı gelmekten sakının ve her hâlde onun huzuruna varacağınızı bilin. (Ey Muhammed!) Mü?minler?i müjdele

Nisâ(*) Sûresinin 3 . Ayetinde

Eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları değil), size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikahlayın.2 Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız o taktirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur

Âl-i İmrân(*) Sûresinin 14 . Ayetinde

Kadınlar, oğullar, yük yük altın ve gümüş, salma atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler insana süslü gösterildi. Bunlar dünya hayatının geçimliğidir. Oysa asıl varılacak güzel yer ancak Allah?ın katındadır.

Ahzâb(*) Sûresinin 52 . Ayetinde

Bundan sonra, güzellikleri hoşuna gitse bile, başka kadınlarla evlenmek, eşlerini boşayıp başka eşler almak sana helal değildir. Ancak sahip olduğun cariyeler başka. Şüphesiz Allah her şeyi gözetleyendir.

son birşey. cahiliye dönemini ile ilgili yine kulaktan dolma konuşuyorsun. hiç okumamışın belli. o dönemde kadınların ikinci sınıf bir hayat sürdüğü kabileler olduğu gibi kadınların yönetici konumunda olduğu bir çok hakka sahip olduğu kabileler de vardır. yani kadınların tamamen haktan yoksun olduğu söylenemez. bölgenin çeşitli yerlerinde farklı uygulamalar söz konusuydu. ancak islamiyetle kadınlar son haklarını da kaybetmiştir.

iyi ozaman kimse tahrik olmuyor diye milletin anası bacısı karısı tülbentlerini açsınlar öylemi?

babalarının, kocalarının, abilerinin baskısı olmasa zaten açarlardı.

senin bahsettiklerinin orf adet oldugunu mu dusunuyorsun?yazık valla!onlara bozulmus orf adet anane diyecegim ama oyle bile degiller!onlar birkac kisinin hırslarının insalıktan cıkmalarının sonucu ve belli kesimde onların kabul gormesinin sonucları!

ayrıca elalem ya da erkek ayrımı yapmaksızın dogru yazanların tabiki destekcisiyim!bu ayrımı yapan bir insan...kelime bulamıyorum...oldu erkek diye yazısını yazmayalım aman bu ezikligin gostergesi...boyle bir zihniyet olur mu?

Allah'a sukur hala orf ve adetlerini yerine getirmeye calısan bir ailem cevrem arkadaslarım var ve Allah a sukur ne egitimimden ne dinimden geri kalıyorum...ne siddet ne baskı var...

tore cinayetleri aslında cehalet cinayetleridir!baskaların tabir yerindeyse gaza getirmelerinin sonucudur...evet ne dinle ne gelenekle ilgisi yoktur!

insanların ne yasadıgın tek bir haberler kavrayamazsın...iceriklerini bilemeyiz...gazetelerinde bu yonde cok guvenli oldugunu savunamayız...ona bakarsan saklanan bir cok haberde var ve carpıtılan!hee diyelim ki dogru bunların ne gelenekle ne de dinle alakası yoktur...bunlar dini ve gelenegi diline dolayıp kotuye kullananlardır!ee her meselede yok mudur bu kotuye kullanma olayı?

kapkaca gelince hee haklısın kapkac insanlar ac kalıyor diye oluyor..peki aclık neden var...zenginlerin uc zengin fakirlerin uc fakir olmasından...

din ahlakıyla devlette uygulamalar olsaydı zenginden fakire zekat olsaydı adaletli uygulamalar olsaydı aclık olur muydu?ya da insanlarda Allah korkusu olaydı kapkac yapıp kul hakkına girerler miydi?

gelenek ve göreneklerimize göre, aynı zamanda islama göre de kadın erkeğin namusudur. töre cinayetleri bu zihniyetin uzantısıdır. sen kendi kafanda doğru bir gelenek görenek kavramı yaratmışsın da, yazılı olmayan kurallar bunlar, doğrusu yanlışı herkese göre değişir. ama uygulamaların temelinde namus yatar. sen geri kalmıyorsun eğitiminden ya da şiddet görmüyorsun ama bu geleneklere uyan binlerce insan yaşıyor bunları. töre cinayeti işleyenler de bir avuç insan değil. ülkemizin bir gerçeği bu. sana göre herkes dinini ve geleneğini yanlış yaşıyor. ama hiç düşündün mü onlara göre de sen yanlış yaşıyorsun. gelenek ve görenek konu oldu mu senin kurduğun ütopyaya değil çoğunluğun davranışına bakılır canım. hepsinin de dinle, gelenekle alakası vardır. islam kadını döverbilirsiniz der, erkek üstündür der, iyi kadınlar itaatkardır der. ayetlerimi getirelim önüne. başka başlıklarda tartıştık bunları.

erkek yazısını yazma derken adam taraflı yazmış onu demek istedim, bir de aynen kopyalacağına kendin fikir üret yaz demek istedim.

açlık zenginlerin uç zengin olmasından falan kaynaklanmıyor. çok çocukça bir sistem kurmuşsun kafanda. böyle basit bir düşünce şekli görmedim. din ahlakı uygulansaydı diyorsun, insanlara yasa zoruyla mı zekat verdirecen??

http://w9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?t...p;Categoryid=30

Bugunku gazeteden...

Finlandiya dünyanın en yaşanılası ülkesi seçilmesine rağmen depresyon nedeniyle yılda 700 milyon dolar ekonomik kayıp yaşıyormuş...

finlandiyalıların depresyonda olması, islama erişememelerinden kaynaklanmıyor. yaşadıkları yerde güneşli gün sayısı az, yaz dışında güneş alma süresi az. güneşin insana mutluluk sağladığını biliyoruz. belki finlandiya akdeniz de bir ülke olsaydı, gerçekten ideal bir ülke diyebilirdik.

Türkiye?de suç oranlarındaki artışın en büyük nedenlerinden bir tanesi son yıllarda Türk toplum yapısında meydana gelen değişimlerdir. Atom çekirdeğinin parçalandığı gibi, geleneksel Türk aile yapısı da parçalanmakta ve parçalanmaya da devam etmektedir. Yapılan araştırma ve elde edilen istatistiklere göre parçalanmış aile bireylerinin daha fazla suça karıştığı tespit edilmiştir. Varoş kültürü, mafya kültürü, magazin kültürü tümüyle bireyleri suça iten nedenler arasında en ön sıralardadır. Aile yapısındaki dönüşüm, sosyal kontrol eksikliği 1990?dan bu yana Türkiye?nin gerçeği olarak suça iten nedenler arasında yerini almıştır.

Gelişmişlik faktörü olarak görülen medya, televizyon, internet vb. iletişim araçları, ne amaç için kullanırsanız o amaç için size hizmet eder. Özellikle görsel iletişim aracı olan televizyon ve internetin insan üzerine etkisi %80 lere ulaşmaktadır. 1980?li yıllardan itibaren hızlı bir ivme ile bizleri etkisi altına alan ve hatta hükümetleri kurup, hükümetleri yıkan medya, televizyon, internet gibi iletişim araçlarının, Türk örf ve adetlerine, ananelerine, ahlakına ve dini inançlarına uygun olmayan yayın ve yazıları ile ne yazık ki Türk toplumunu ve gençliğini olumsuz yönde etkilenmiştir. Televizyon dizilerinde Türk aile yapısı gibi gösterilen ve özendirilen bölünmüş Avrupai aile yapısı ve gençliği, şiddet ve mafya içerikli filmler, gençliğimizi ve çocuklarımızı maneviyattan uzak ve sonu olmayan karanlığa götürmektedir. (Belki de onlar görevlerini yapmaktadırlar!)

Gençler arasındaki şiddetin, 10 yaşındaki çocuklara kadar inmesinin nedenini araştıran sosyologlar, en önemli nedenin, sinema ve televizyonlarda gösterilen şiddet içerikli filmler olduğunu söylemektedirler. Hollywood filmlerinde sıkça örnekleri görülen gençlik çeteleri, şiddet ve cinayetler, çocuklarımız üzerinde özendirici etki yaratmaktadır. Suç isleyen çocukların büyük çoğunluğu, sinema veya televizyonda izleyip etkilendikleri şiddet ve vahşet dolu filmlerin adlarını vermektedirler.

Edinburg Üniversitesi?nden Profesör David Smith ve Middlesex Üniversitesi?nden Profesör Jock Young ise şiddetin nedenlerini 1960'larda geleneksel aile değerlerinin çökmesiyle başladığını vurgulamaktadırlar.

Suçlardaki artışın bir diğer nedeni ise, AB uyum sürecinde Türk Ceza Kanunundaki değişikler ile uygulamada suçlara verilen cezaların etkisiz kalması ve Türk toplumunun güvenliğini sağlayan polisin bazı noktalarda yetkilerinin sınırlandırılmasıdır.

Artık bizim okullarımızda da, hatta ilköğretim okullarımızda bile öğretmenlerimizin dövüldüğü, özellikle büyük şehirlerde (İstanbul, Ankara, İzmir, Adana vb.) her köşe başında uyuşturucu bağımlığı gençlerin görüldüğü, insanların akşam 9-10 dan sonra dışarı çıkmaya çekindiği, kapkaç, zorbalık ve şiddetin arttığı kent merkezlerini düşündüğümüz zaman sanırım TÜRK GENÇLİĞİ AB?YE GİRDİ. Ne dersiniz.

örg ve adetler korunsun mu? mesela töre cinayetleri. geleneklerimizin önemli bir parçası. kaç tane gencecik çocuk katil oldu? kaç kadın yaşamını yitirdi? çok sevdiğiniz örf ve adetler kadını köle olmaktan öteye taşımamıştır. savunduğunuz şey bu mu? suç neden arttı? mesela köyden kente göç nedeniyle olmasın? ekonomik sıkıntılar nedeniyle olmasın? bütün bunları dinle, gelenekle ne alakası var? yok tabii ki. ben niye suç işlemiyorum? ben niye yozlaşmamışım. 3. sayfa haberlerindeki insanlar niye hep aynı kesimden? eğitimle çok alakası var çünkü. topluma verilecek bir medya okur yazarlığı dersi, bu insanları televizyonu, gazeteyi etkin ve yararlı bir biçimde kullanmalarını sağlar. şimdi ders konma çalışmaları var ancak öğretmenlerin iletişimle alakası yok. yine doğru yolda değiliz yani. gördüğünüz gibi yozlaşmanın ne örf adetle ne de dinin uygulanmasıyla alakası yoktur. sorun ekonomik ve eğitimle ilgilidir. kapkaç sorunu din daha az uyguluyor diye değil, insanlar aç kaldığı için ortaya çıkmıştır. eğer sizin din ve örf adetler teziniz doğru olsaydı, ben ve çevremdeki herkes suçlu ve yozlaşmış olmalıydık. yaşadığımda çevrede örf ve adetler uygulanıyor olsaydı, ben bir kadın olarak istediğim gibi gezemez, sürekli mutfakta anneme yardım eder, kendimi geliştiremez, ev kızı olup çıkardım, üniversiteye gitsem de bittği gibi evlendirirlerdir. savunduğunuz değerlerin benim açımdan sonucu bu. o yüzden elalemin, özellikle de bir erkeğin yazısını aynen yapıştıracağınıza kendiniz fikir üretin. kadınlara da yarasın biraz.

Erkeğe itaat etmemek ne demek?

Erkekler kadınlardan iteat mı bekliyor?

Ve itaat etmeyen kadınlar kafir mi oluyor?

Öyle ateist erkek olmaz.

Tabii Müslüman olabilir ama, onları da senin takacağını sanmıyorum..

HACI

ayın kafirini zaten islamın kurallarına bakarak seçmiyor muyuz? ben öyle düşünmüştüm yazarken.

ne kadar çok çocuk o kadar çok oy. tayyip o kadar çok çocuğu hangi kesimin doğuracağını çok iyi biliyor. dinciler kadını sadece çocuk doğurmaya yarayan bir eşya olarak gördüğü için, onun da böyle konuşması gayet doğal. zaten mensubu olduğu kesim köpek gibi çoğalıyor. çok çocuk aynı zamanda kadını eve iyice bağlamanın da başka bir yolu, kadının özgürlüğünün önünü tıkayan bir unsur.

insan en vahşi hayvandır

Dünyada herşey zıddı ile var olduğuna göre; İman Nurunun Parlaması için; Küfür karanlığına sahip insanlar gerekli.. Yoksa Ebubekir ile EbuCehil aynı kefede kalacaktı..

Allah kendi bildiğini; bizede bildiriyor..

Sen kendinin iman etmediğini biliyorsun, imanlı kişininde Allah'a inandığıı biliyorsun.. Bilmediğin şey; Allah'ın ne bildiğini bilmiyorsun, bilmediğin şeyle de hüküm vermeye kalkıyorsun.. Yanlış..!

Dünyada herşey zıddı ile bilinir.. Zıdların çarpışmasından dereceler doğar.. İman ile Küfür arasında da Zerreden, şemse kadar mesafeler var..

NOT : Forum insanı gıcık edecek derecede yavaş..!

benim zıddım yok. dünya dışı bir varlığım sanırım.

başını örtmeyen ve açık gezen, aynı zamanda hiçbir erkeğe itaat etmeyen bir kadın olarak doğuştan kafirim aslında.

hergün rahat rahat girerken, bugün aşırı yavaşladı, bugün bir sorun var. sorun bizim bilgisayarımızdan kaynaklanmıyor. ayrıca diğer sitelere çok rahat giriyorum.

adamlar kadının saçına bakıp ereksiyon olursa, türbanın da don sayılması tuhaf olmaz. hatta bence donsuz ama türbanlı gezsinler.

ben de de çok yavaş, kabız gibi

helal amazonta buda onların put u zamanında oranın içinde put varmış ya onlara taparmış budistler sonra kıbleye dönüp tapmaya devam etmişler ama onnlar put a tapmıolar allah a tapıolarmış karşılarında bi kabe var çökse çökecek yıkılsa yıkılacak ne diyim inş. bunlarda doğru yola gelir saçma düşüncelere şizofreni birinin yazdığı kitabı araştırırlarda anlarlar...

Önyargı Yıkılmalı Artık!!!. Gerçekleri, Sadece Gerçekleri Arayın...

zaten eskiden ana tanrıçaya tapıyormuş insanlar, tevrat, incil, kurandan sonra tanrıya tapmaya başlamışlar(arada çok tanrılı dinler de var tanrıçadan tanrıya geçişte, tanrıça gücünü gittikçe kaybediyor). yani değişen birşey yok, pardon cinsiyeti dışında

kibeleye tapan cennete girebiliyor muymuş?

imtihan nedir?

neden görmediğimiz ve hakim olup test edemediğimiz bişeye inanmak çok önemlidir?

inanmayanlara neden zalim denmektedir?

bu imtihan neyi ayırmakta?

bu imtihanın amacı haklıya taraftar olup destekleyenlerle haklıya taraftar olmayıp desteklemeyenlerin ayrılmasıdır.artı hakkı olmayan birisine lutfedenlerin ayrıldığı bir imtihandır.

güçlübirisi senden hakkını alıyorsa burdan senin hakka destek olduğun çıkmaz.

ancak zayıf birine sen hakkını iade edebiliyorsan sen haklının destekcisisindir.

hak sahibi zayıfkende sen hakkını verebiliyorsan.

fırsat doğduğunda hak sahibinin hakkını gaspetmiyorsan.sen hakkın destekcisisindir.

bırak hakkı hukuku hiç hak sahibi olmadığı halde lutfedebiliyorsan..

işte sen allahın muhatabısındır.allahı anlıyosundur.

insanlar dünyada adaleti bir türlü sağlayamadıkları için yarattıkları öbür dünyaya havale ediyorlar. en azından ilahi adalet sağlanacak deyip rahatlıyorlar. tamamen psikolojik bir olay. bunun allahla hiçbir alakası yok. insanlar bir adalet bekçisi yaratmak istemişler, allah da bu isteğe hizmet ediyor.

allahın doğru düzgün bir yaratma kabiliyeti olsaydı, her daim adalet olurdu. soru neden imtihan var değil, bu allah neden imtihan diye tutturmuş, canımı sıkılıyormuş?

Benim mantığımın dışında olan bir şey yok... İnsan mantığı bakış açısı ile orantılıdır.. Yanlış açıdan bakarsanız; Yanlış neticeler alınabilir.. Doğru soru ve doğru cevap ile mantık dışı olan hiç birşey yok... Tabi önyargılı olmamak lazım...

Akıl da böyle.. İnsan aklı herşeyi kavrayamaz..

Sizin sorununuz algılayamamak.. Çünki referan ve bakış açısı yanlış ve bilgiler eksik.. Dolayısı ile kendi kapasitenizin dışına çıkamıyorsunz, kıyaslarınız sadece kendi zatınızda oluyor.. Oysa Allah Kainat cinsinden değildir..

sen kendini tek hakikat zannediyorsun galiba? yanlış açıdan bakan belki de sensindir, hiç düşündün mü? hep karşındakine yanlış diyorsun. algılayamayanın kendin olduğunu hiç düşündün mü? özeleştiri yaptın mı? sen kimsin ki bizim bakış açımıza yanlış diyorsun? bize göre de seninki yanlış deriz ve tartışma tıkanır zaten. kapasitemiz hakkında ise hiçbir fikrin yok bence hiç yorum yapma, yaparak kendi kapasiteni göstermiş oluyorsun zaten.

senin onu sorgulamana birşey dediği zaten yok! söylediğide gayet açık ve net! varlığımdam şüphe duyma! sorgulamaktan korkma kapısını zaten sana açık bırakıyor. yani sen onu bulana kadar seni bekliyor.

açık kapı derken bu kuran oluyor sanırım. varlığına dair açtığı kapı kuran ancak ben kuranda onun varlığına dair hiçbir şey göremiyorum. özellikle kadın olarak beni aşağılayan bir kitabı allahın varlığına delil olarak kabul edemeyeceğim için allahın varlığına dair şu ana kadar hiçbir kanıt göremedim diyebilirim.

ateist olmak bir yana, hayatta herşeyi bilime dayandırmak için uğraşırsak çok sıkıcı olur bence. ot gibi bir hayat olur gibime geliyor, biz de makine.

herşeyi apaçık yazsaydı Allah (c.c) o zaman sana düşünme yeteneği vermesine gerek kalmazdı zaten bu nokta bile yaratılış ve insanları hayvanlardan ayıran en büyük özellikler olan düşünme, muhakeme etme, uygulama, hayata geçirme ve dile getirme özellikleridir.

nasıl bir oyun ki bu? ben allahım biraz ipucu veriyorum insanlara, ama onlara esas bilgiyi vermiyorum, kendileri bulsun diye. deneylerde peynir peşinde kokan fareler gibiyiz. peynirin kokusu var, kendine biz ulaşıcaz. akıl vermişse, kendisini sorgulayacağımızı da tahmin eder herhalde. kendisini sorgulayacak aklı verip, sonra da sorguladığı için cezalandıran bir allah. inandığınız şey bu.

ben devlet başkanı olsam kurana hakaret eden kafasına göre ayetler uyduranların önce dillerini kestirirdim.ha adam internette filan buna ısrarmı ediyo direk idam ederdim.dua edin ben devlet başkanı değilim yoksa çok kelle kesilirdi vallaha

harun, islamın nasıl bir şiddet dini olduğunun canlı örneği. konuştukça daha da kanıtlıyor bu görüşü.