IFeelGood

Mümkün olmayan ne drekinci? Sosyalist, komünist, Marksist, ya da ne bileyim Makyavellist olmadan hür olabilmek midir mümkün olmayan? Anlattığım şey gayet basit ve açık. İnsan herhangi bir akımın ya da izm'in üyesi ya da savunucusuysa, bu, onun değil, savunduğu akımın düşüncesidir. Dolayısıyla kendisini değil, o akımın öngördüğünü, onun kurallarını gerçekleştirmektedir diyorum. Ve bunu da bir ateiste yakıştırmıyorum. Hemen hemen tüm dünyanın inanıp, doğduğumuz andan bize empoze ettiği tanrı fikrini reddetmeyi becermiş kişi, bunu da becermeli diyorum. İnsan ille de "birşeyci" olmak zorunda

Babanızın size verdiği nasihatlere katılarak, hakkımda bulunduğunuz tespitte yanıldığınızı belirtmek istiyorum. Benimki daha ziyade aile geleneğiydi Sevgili Dr. Farkettiğim şeyse şuydu: Sosyalist olmak, komünist olmak, ya da başka bir "ist" olmak sadece bize empoze edilen şeylerdi ve evet, sıradandı. Yani asıl sıradan olan şey buydu. Beni farklı ve özel kılacak tek şey özgün olmaktı. Özgün, doğal ve "normal" olmak. O nedenle sözettiğiniz evrelerden geçtiğim pek söylenemez. Zaten o yılları geçeli pek çok oldu. Artık 35 yaşında, eğitimini çoktan tamamlamış, her tür fikre nesnel yaklaşmayı öğr

Sizin iddia ettiğinizin aksine, komünizmin, ateizme en büyük zararı verdiğini düşünüyorum. Komünizm teizmi reddeder ve ateizmi dayatır. O dayatma, yani korkuya endeksli disiplin ortadan kalktığı anda, gerçek ortaya çıkar. Ben hiçbir ateistin, oralardaki insanların tekrar dine dönmelerinden ötürü sevinç duyacaklarını sanmıyorum. Komünizm çok hoş ve etkileyicidir ancak ütopyadır. İnsana aykırıdır. Her daim birileri birilerine hükmedecektir. Otoritenin olmadığı bir yaşam, sürekliliğini koruyamaz. Size bakarsak, ateizmin, komünizmin tekelindeymiş düşünmekten kendimizi alamayız. Hiç il

Arkadaşım bilimsel gerçek haline dönüşmüş ve tüm bilimsel çevrelerce kabul edilmiş bir "gerçeği" ben nasıl ve neden reddedeyim? Belki afallarım, ilk anda tepki gösteririm ama emin olun kabullenmem çok uzun sürmez. Ama siz nedense bugünkü bilimsel verilere güven duymuyor, hala tanrının, daha da kabul edilemez olan dinlerin var olduğunu iddia ediyorsunuz... Bu yanıtım dahi hoşunuza gitmeyecek, altında "gizli inanç" falan arayacaksınız.

Diğer tüm izm'lerde olduğu gibi, ateizm'deki izm de beni rahatsız ediyor. Nedenini de yazdım. Kavram ya da tanım olarak hiçbir sorun yok, sorun sadece adında. Çünkü ateizmin tanımının, içeriğinin tüm sağlamlığına rağmen, izm ile bitiyor olması bir akım, bir politik duruş gibi algılanmasına neden oluyor. Oysa sadece tanrı inancının reddiyle ilgilidir ateizm hepimizin bildiği gibi. Ateist olmakla bir izm'in peşinden gitmiş olmuyorsun. Çünkü izm, sadece adında var ateizmin. Bir tanım sadece. Varolan herhangi bir politik, felsefi ya da sosyal bir düşünce veya akımın empoze edilmesine ka

İşte senin gibi cahillerle uğraşmaktan sıkıldığım için, kendime sırf bu nedenle ateist'den çok, inançsız tercih ediyorum. Ateizmin politik bir duruşu yoktur. İdeolojiyse nerde bunun manifestosu? Yazılanı anlamıyorsun, haddini aşıp yorum yapıyorsun. Buradaki insanların tek ortak noktası ateizm olmalı. Ateizm bu. Senin anlaman çok zor, sen zaten bir bağımlısın. İslam bağımlısı. Eroin çok daha masum senin gibilerin yanında!

Şahane bir makale. Saptamanız o kadar gerçek ve aynı zamanda o kadar üzücü ki ateizm adına. Ateist olabilecek denli "özgür" düşünmeyi becerebilmiş birinin, herhangi bir "izm"i ezber edinmesi çok ironik aslında. Genel kanı, ateistin mutlak uç bir solcu, hatta "Marksist" olması gerektiği. Ne tuhaf ki genel olarak da böyle. Marks'ın düşünceleri Marks'a aittir, Hitler'inki ona, ya da bir diğerininki de kendine... Marksist olmak sadece Marks'ı taklit etmek demektir. Neden? Benim beynim yok mu? Ben özgün düşünemeyecek kadar köle mi olmalıyım bir başkasının izm'ine? (Ancak sanırım sosyal

İğreniyorum sizin gibi namus bekçisi, ahlak polisi, sözde "insan"lardan. Bir de Allah Allah dersiniz. İşiniz gücünüz onun bunun karısına-kızına pislik atmak için fırsat kollamak. Bu nasıl bir yorumdur? Bu nasıl bir ahlak ve din anlayışıdır? Siz ne biçim insanlarsınız? Sen adama direkt nasıl bir imada bulunduğunun farkında mısın? Elbette farkındasın; hatta bilinçli yaptın. Onlar sizin inandığınız şeylere inanmayıp dalga geçiyor, hatta o inançları küçümsüyor. Sizin gibi ciğeri beş para etmez erkek müsveddeleri de beyniyle başedemeyip belden aşağı çalışıyor. Sizin yaşam biçiminiz b

Tamamen budur. Teşekkürler Redfinity.

Bu hikayeleri bize ilkokulda falan anlatırlardı...

Bilinci oluşturan süreçlerin maddi olması ya da olmamasıyla ilgisi yok benim anlatmak istediğimin. Ama yanıtlayayım, tabii ki maddi, yani fiziksel süreçler bunlar. Ama ben teknikten sözetmiyorum. Daha da doğrusu özgür irade dediğimiz şeyi yanlış yerde aradığımızı söylüyorum. Özgür irade bir sonuçtur. Dışarıdan gelen bilginin yalın haliyle ne olduğu, beyne nasıl ulaştığı vb. fiziksel süreçleri oluşturuyor değil mi? Ama beyne ulaştıktan sonra, ne olduğu belli olan o bilgiyi sizin algılamanız ve yorumlamanız benden tamamen farklı olacaktır. Hassas olan nokta burasıdır. Bu durumda sizin kararl

İyi de bundan bana ne? Neyi koparırsan kopar...

Arkadaşım saptırmayın. Ben mistisizmden sözetmiş ya da ona bir göndermede bulunmuş muyum? Her insanın beyni farklı çalışır, algılamaları farklıdır, öğrenme sistemi farklıdır, çevresel koşulları farklıdır vb..... Sahip olduğumuz bilincimizle veririz kararlarımızı. Ben, bu bilinci oluşturan etkenlerden sözettim. Bilginin beyinde ulaşması gereken noktaya nasıl ulaştığıyla, frekanslarla, maddeyle ilgili değil ifade etmeye çalıştığım şey. Bunları reddetmek zaten salaklık olur. Dışarıdan gelen bilgiyi her beyin farklı algılar, farklı anlam yükler ve öyle kaydeder. Oraya kaydettiklerinizdir

Ben tüm bunları bir ateist olarak yazdım. Ateistler ne diyecek demek doğru bir yaklaşım değil. Ateistler de birbirinden farklı düşünür, tartışır vs.. Senin böyle düşünmen de tutucu bir bakış açısının ürünü.

İşte tam da budur söylemek istediğim. Vuruşu yapan tanrı da değildir, fizik yasaları da. İnsan davranışlarını tanrıyla açıklayamayacağımız gibi, temel fizik kurallarıyla da, hatta diğer tüm temel bilim kuramlarıyla da açıklayamayız. İnsan davranışlarının alanı bambaşkadır. Özgür iradenizi belirleyen süreçler vardır, bu süreçlerden bir tanesi de maddedir. Ama sadece o kadar. Sonuç, başka başka etkenlerin bir araya getirdiğidir. Halihazırda beynimizin nasıl işlediğini zaten biliyoruz. İnsanı, onun davranışlarını, ve o davranışların nedenlerini sadece madde temelli açıklayamayız. Bu,

O dönemde uyuşturucu ile ilgili bir bilgi var mıydı onu bilemiyoruz. Hangi maddeler vardı ya da yoktu; vardı ise gözlemleri var mıydı Muhammed'in bununla ilgili? Bunları bilmiyoruz. Daha doğrusu ben bilmiyorum. Esrar benzeri "ot" biçiminde tarif edilen bitkiler o zaman da kullanılıyor muydu? Bunun zararları olduğunun farkındalar mıydı? Örnmeğin Mevlana'nın ciddi bir esrar bağımlısı olduğunu biliyoruz. Ama bu bilgi, bugünkü bilimsel bakışımızla edindiğimiz bir bilgi. O zaman bu madde "uyuşturucu" olarak tanımlanmıyor, sıradan, basit bir keyif verici olarak nitelendiriliyordu. Şimdiki gi

Hacı'ya verdiğiniz cevabın aksine, detay olan tanrı değil, dinler ve peygamberlerdir. En baştan Tanrı'yı reddeden birine, peygamberleri ne şartlarda kabul görebileceğini sormak abesle iştigaldir. Tüm dinlere göre aslolan tanrıdır, onun varlığını ve emirlerini empoze etmesi istenen kişi de peygamberdir öyle değil mi? Tanrı yok ki peygamber diye birşey olsun! İnanmayın, inanmayın. Kandırmışlar sizi...

Tüm islam ülkelerinde ama özellikle İran'da uyuşturucu kullanımı inanılmayacak kadar yaygındır. Afganistan zaten uyuşturucunun çıkış merkezidir biliyoruz ki. Taliban bu kaymağı en iyi yiyenlerin başında gelmekte, uyuşturucunun nimetlerinden dibine kadar yararlanmaktadır. Dinden daha da güçlüdür çünkü uyuşturucu. İran'da erkekler sokaklarda ağızlarında "kat" bitkisi çiğneyerek dolaşır. Günlük hayatın bir parçasıdır. Esrar türevi bir bitkidir bu ve yasak değildir. Bilakis, hükumetler tarafından da desteklenir. Uyuşmuş bir halk iyidir çünkü. İslam ülkeleri bizim bildiğimizden ve gördüğümü

Özgür irade vardır. Özgür iradenin tanımında yanlışlık var sadece, sorun bu. Diyelim ki, yaptığımız her şey, önceden belirlenmiştir. Yani, feleğin bizim için yazdığı ama bize okutmadığı gizli kitaba göre mi yaşıyoruz? İnsan, davranışını `herşeyin belirlenmiş olduğu` fikri üzerinde temellendiremez, çünkü neyin belirlenmiş olduğunu bilemez. Ayrıca özgür irade toplumsal yaşam için gereklidir. Kişilerin, davranışlarından kendini sorumlu hissettiği bir toplumun, birlikte çalışması ve değerlerini yaymak üzere hayatta kalması daha olasıdır. Yani bu Tanrı fikrinin, özgür iradenin kötüye kull

Buradaki mesele ayrıntıyı görmek meselesi değildir. O ayrıntıyı hangi donanımla görüp değerlendirdiğimiz meselesidir.

Sevgili Bergüzar; O ülkelerdeki kadınların `4. sınıf vatandaş` muamelesine maruz kalmakla ilgili sıkıntıları yok aslında. Bundan şikayetçi değiller, çünkü inançları, böyle davrandıkları, yani onlara öğretilen emirlere uydukları müddetçe iyi birşey yaptıklarını söylüyor. Savunmaları çok güçlü yani. Aksi takdirde mutlaka bir girişimleri olurdu bunu değiştirmek için. Bugün hala en radikal partiler ya da kişiler tercih ediliyor kadınlar tarafından. Sizin bakış açınıza göre, büyük çelişki olurdu zira. Ortada çelişki falan da yok yani. O kadınlar da memnun hayatından. Memnun olmayan, ses çıkarmaya

Niye ben cevap vereyim anlamadım ama vereyim. Benim ailemde öyle dinle ilgisi olan kimse yok, o nedenle risk taşımıyorlar. Taşısalardı da hallederdim. Ama arkadaşlarıma bu anlamda güvenmem. Yani sözkonusu dinlerse ve karşımdaki dindarsa güvenmem. Elbette psikopat değiller, gayet makul insanlar; ancak din çok tehlikeli birşey... Ramazanda tümünün gerçek düşünce ve duyguları çıkıyor ortaya. Yılın onbir ayı keyfine bakmış, ramazan gelince müslüman olduğunu hatırlayıvermiş... Biraz da duyduğu vicdan azabı nedeniyle tamamen başka dünyanın (aslında gerçek dünyasının) kulu oluveriyorlar.

"Demokrasi tramvaydır, devrimlerse travma yaratır" Al sana AKP!

Cıx, kahrımdan ölmedim, sonra hallettim. Ama senin gibi anlama eşiği düşündüğümden de yüksek olanları gördükçe ölesim geliyor sahiden de. Ben babamı anlamıştım da, sen ne demek istediğimi anlamamışsın. Foruma takılmaya devam et, eşik düşer belki...Zor ama? Belli mi olur?

Teist ve müslüman olmanız nedeniyle kendi kendinizi kışkırtmışsınız. Bana hiç ihtiyacınız yok. Maksadı aşan sizsiniz ki, bana kalkmış hümanizm ve yardımseverlik dersleri vermeye kalkmışsınız. Haddinizi biliniz. Sizin kutsalınız başkaları için de kutsal olmak zorunda değil Bu bakış açısıyla anlamamanız normal ne demek istediğimi. Kutsal başka şey, doğrular başka şey. Kutsal bireyseldir, evrensel doğrularsa, adı üstünde evrenseldir. Siz kalkıp beni kışkırtıcı olmakla, demogoji yapan bir klasik demogog olmakla itham ederseniz, cevap veririm elbette. Düşündüğünüz kadar özel ya da