exclipit

Atatürkçü kesim ile sağcı kesim aynı değil tam olarak... Çünkü biliyoruz ki aşırı sağcılar, şeriat ya da "müslüman ülke" tanımlarını sevebiliyorlar. Aşırı sağcılar, ülkede her dinden vatandaşın yaşamasına izin vermeyebiliyorlar. Ayrıca sağcılar ateistlere fena karşılar. Ama Atatürkçü kesim, her dine saygı duyacak bir düşünceye sahipler. Bunu yapmayanlar, zaten Atatürkçü değil... Solculara göre ise aşırı ırkçılık yapanlar faşist sayılıyor, zaten de öyledir. Atatürkçü düşünce o ikisinin ortasında diyebiliriz.

Eski mitolojik hikayelere (mesela: zeus'un başı gövdesinden ayrıldığında ortaya silahlarıyla kuşanmış olarak çıkan tanrı Athena'ya) nasıl inanmıyor ve uydurma olduğunu nasıl kanıtlayabiliyorsanız (en azından kendinizce) herhalde ateistler için de öyledir. Ama bir kesin ki, islam da gelecekte; eskiden incelenen bir mitolojik hikaye gibi olacak.

İkinci videoda çok güldüm Bi de hep aynı cevabı veren (tümüne 'tanrı' diye cevap veren) adam var o çok güldürdü beni

Düşünce Tarihi - Orhan Hançerlioğlu'nu okumanı öneriyorum. Çünkü incelemen gereken çok şey var senin...

Homoseksüel olanlar türlerini devam ettiremiyor, doğal seçilimde onlara yer kalmıyor. Tam erkek ve tam dişilik özelliği taşıyanlar daha da önde... İnsanların onlara sapkın olarak bakmasının da o kadar çok nedeni olabilir ki... Dinin rolü de Hristiyanlığa kadar dayandırılabilir.

Sonuçta, içerisinde edebi sanatlar içeren bir kitap üzerine merak salmışsınız. Aslında, Arapça oldukça zengin bir dil ve anadili bu dilden olanlar; bu dilin etkili kullanımından çok fena derecede etkilenebilirler. Bu dilde şiirler çok güzel yazılabilir. Asıl mesele ise bu dilden başka bir dile eser çevirisi yapmaya kalkıştığınızda, yeni seçtiğiniz dil; Arapçanın çok ilginç özelliklerini içermediği için ortaya çok fena şeyler çıkarabilirsiniz.

Özgür irademiz olduğunu nereden biliyoruz? Belki de sadece beynimizdeki kimyasal tepkimeler o şekilde olduğu için bizler öyle davranıyoruzdur? İş özgür bir iradeye geldiğimizde, bizi var eden şeyin bilinç olmadığını; bilinci var eden şeyin biz olduğunu unutmamalıyız. Bana sanki: "bilinç sadece izliyor ve yaptıklarımıza kendisi özgürce karar vermiş gibi yanılıyor" gibi geldi. Yani özgür irademiz olduğunu hissediyor ama yanılıyor olabiliriz.