mmmrkl

Madde mi önce yani? Bilgi ve akıl aynı şey mi?

Elimizin altındaki mushaf hangisi, gerçek olmayan mı, gerçek olan mı?

Sevgili Nuri, biraz daha açar mısın? 'Gerçek Kur'an' ne, anlayamadım da!

Öncelikle 'hamd' ne demek? Bütün övgüler desek olmaz mı, kısaca ve açıkça? Dolayısıyla bütün herşey Allah tarafından yapılmıştır, övgüler de ancak O'na olmalıdır, diye anlamak gerekmez mi, -Elhamdülillahi... derken-?

Koulara akıl ve mantıklı yaklaşmalı, duygusal yaklaşıp birbirinize kötü sözler söylemek, formda kimsenin anlamasına fayda vermiyor. Yusuf kıssasına gelince; apaçık diyor ki, bir tek kişi dahi olsa, inanç, sabır ve gayretle zafere ulaşabilir. Ayrıntılara dalıp kaybolmak, aynen kör birinin yol tarif etmesi gibi.

Demekki Fatiha veya herhangi kıraat olmadan da oluyor. Ubade bin Samit (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: “Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Fatiha okumayan kimsenin namazı yoktur’ buyurdu.” Buhari 765, Müslim 394, Ebu Avane 2/124, Ebu Davud 822, Nesei 909, Tirmizi 247, İbni Mace 837 Birisi sorunca, hz Muhammed de ideal olanı söylemiş olsa gerek.

Duruma göre. Önemli olan Allah'ı hissederek konsantre olmak deği mi? Sanırım burada 'susmak' derken 'can kulağıyla dinlemek' kasdediliyor, yoksa dilsiz gibi olmak değil. arasınd Râviler arasında böyle çelişkili rivayetler olabiliyor; sanırım içinde bulunulan duruma göre olsa gerek, sıkışık bir durum varsa tabiki kısaltırsın, sana bağlı. Hz Muhammed de bunu kasdetmiştir herhalde, tabi ravi sadece çıplak kelimeyi anlatıyor, o anda kasdedilenin evvelini bilmiyor. Hadisleri incelerken dikkatli olmalı, dinleyen yanlış veya eksik anlıyor ve anlatıyor olabilir, pekçok u

Sevgili KuranMumini2698, Yazdıklarında haklısın. O günün şartlarında söylenen şeyler bunlar ya da o günün Arap âdetleri... Bunlar din değil.

İlla görmek mi lazım? Sezgilerle ulaşılabilr. Gözlerin görme yetisi sınırlı değil mi?

Tanrı olsa gerek.

İspatlamak güzel, ama yetmiyor; insan sezgilerini de yabana atmamalı. Örneğin, bir tanrının varlığını da yokluğunu da ispatlayamıyorum.

Bence önce akıl vardı; bu daha mantıklı.

Akılla.

Bu, daha mantıklı görünüyor.

Maddenin bilince yol vermesi pek mantıklı değil, bunca medeniyet bildiğimiz taştan,kayadan nasıl olur?

Hem herşeye gücü yetmek,hem de bir taşı kaldırmaya muktedir olamamak; bu kendi içinde çelişmiyor mu?

Demekki olağanüstü şeyleri kabul etmek gerekiyor, daha evrenin %5'ini tanıyabiliyoruz, kimbilir daha neler göreceğiz?! 'marko 'paşa''lık etmeyelim.

Demekki 'bilgi' adamın içinde hazır olarak var.

Ben çok baside indirerek anlatmaya çalışmıştım, senin bu yazdıkların ise çok karmaşık; algılarımız bilgi dünyamızı belilrliyor demek istiyorsun, sanırım. Fakat bu yazdıklarınla bir akıl hastasının yemeği ağzına götürmeyi bilmesi arasında bir bağ kuramadım,

Sevgili anibal, isterdim ki o belgeseli izleseydin. Biinç yok şimdi hatırlıyorum, beyindeki kan boşaltılmış, vücudu 15 dereceye düşürülmüş hipotermi durumunda, anevrizma da beyin sapındaydı, özel bir ameliyat. Bu durumda ameliyat anını nasıl hatırlar? ''Aklın ne olduğunu bilmeyecek kadar aklınız kıt, önce bunu bir akletmeniz elzem.'' gibi laflar etme, çok ayıp; inanmıyorsan inanmıyorsun, kötü sözlere gerek yok.

Bir akıl hastası düşünelim;kaşıkla yemeği ağzına götürmesi gerektiğini nereden biliyor da, yemeği başka bir yere götürmüyor! Bilgi için beyin olmalı mı, mutlaka? Akıl maddenin bir sonucu nasıl oluyor? Anlayamadım!!!

Aynen katılıyorum: Akıl sadece nörolojik faaliyet değil kesinlikle; öyle olsa, sadece hastanelerde nöroloji yanında psikiyatri kliniği de olmazdı. Ayrıca izlediğm bir belgesel var National Geography kanalında: Hemde ünlü bir amerikan pop şarkıcısı, 1990 yılında, anevrizma ameliyatı sırasında, beyin durdurulmuşken ameliyat sonrası ameliyat sırasındaki konuşmaları anlatıyor. Geçen sene bu formda yazmıştım, şimdi çok hatırlayamıyorum. Benzer başka vakalar da okumuştum.

Sevgili hacı, ben pek anlayamadım; 'epifenomen', 'artefakt' nedir?

Öncelile şunu söylemek istiyorum: Bu forum çok seviyesizleşti. Halbuki, her konuda olduğu gibi, başlangıç hakkında da, insanların farklı düşüncelere sahip olmaları normal değil mi? Sanki düşmanlar savaşıyormuş gibi yazılar yazılıyor. Esas ayrım noktası başlangıçta ne olduğu konusu değil mi? Haydi bakalım, bir başlık size: Madde mi? Akıl mı?

Hem ''papağan gibi tekrarlarlar' diyorsun, hemsöylenenleri anlamamış gözüküyorsun. Herkes aynı düşünmüyor, İslam'ı farklı yorumlayanları görmek sizi niye şaşırtıyor? Herkesin farklı bir bakış açısı olmalı değil mi? Yoksa herkesi tekdüze düşünür mü sanıyorsunuz?