ahmedo

Nötrinoların kütleçekiminden etkilenmediğine dair kaynak gösterebilir misiniz? Bu ciddi bir iddiadır. Eğer öyleyse kara deliklerin de içinden geçip gitmeleri gerekir. Ama bildiğimiz kadarıyla kara deliklerden hiç bir şey geçip gidemez, hapsolur. Ayrıca bu iddia genel göreliliği de aykırı görünüyor çünkü uzayın büküldüğüne aykırıdır.

ludwig arkadaş, senin de dediğin gibi diyalektik bir akıl yasasıdır, metodu gösterir. Tez-antitez-sentez sürecini dayanır. Tersi ise metafiziktir, sorgulamadan kabul etmektir, doğmatizmdir. Materyalizm ve idealizm ise yorumlama tarzlarıdır. İdealizm, kendi içerinde tutarlılık arz etse de sağlam ve somut bir gerçeğe dayanmadan yorumlamaktır. Mesela ruh vardır der idealizm, neye göre var, sen gördün mü, ölçtün mü diye sormaz. Sadece var olduğuna inanır, kendi çapında var olduğunu sezer ve bunun üzerine sistemini inşaa eder. Materyalizm ise somut bir dayanak peşindedir her zaman, gözle görülür, e

Peki büyük patlamadan bu yana fotonun ya da en hızlı partikülün katettiği yolun ötesinde ne var acaba? Yani bizim evrenimizin sınırlarının ötesinde ne var? Her ne var ise evren onun üzerine doğru genişlemektedir şimdilik. İşte evrenimizin sınırının ötesinde ne var ise büyük patlama öncesinde, büyük patlamanın olduğu ortamda o şey vardı. Bu nedenle patlamanın kendisinin ezeli olması pek aklıma yatmıyor. Patlamayla birlikte bizim uzay-zamanımız oluşmuştur. Bu anlamda, ancak bizim evrenimizin zamanını referans alırsanız patlama ezelidir. Bizim evrenimizin zamanını referans almazsanız işler bozulu

Evet, demek istediğini anlıyorum. Velakin yanlış düşünüyorsun. Bir şey varsa o varlığın bir nedeni vardır, amacı olmasına gerek yoktur. "Neden" ve "amaç"ı karşıtırmayın. Varlık hiçlik içerisinde ortaya çıkmışsa bunun bir nedeni vardır, belki hiçlik daha karasız bir durumdu ya da belki başka bir neden var. Bu varlığın bir amaç doğrultusunda ortaya çıktığını göstermez. Varlık test edilmek için kutsal bir ruh tarafından yaratılmamıştır. Varlıkta bir amaç yoktur, bir neden muhakkak vardır.

Elbette ki insan icadıdır ama doğada bulunmayan bir şey zihnimizde algı yaratamaz. Matematikte soyutlamalar vardır, bunlar doğada bulunmazlar fakat doğada var olan şeylere dayanırlar. Demek istediğim, doğada 4 boyut var matematikte n boyut vardır, doğada 1-3-5 vardır matematikte 10^100 vardır. Ayrıca doğadaki her şey büyük bir tutarlılık içerisinde matematiksel olarak ifade edilebilir, bunun aksini gösterecek tek bir örnek veremezsiniz.

Matematik doğanın dilidir dolayısıyla var olan her şey, her boyutuyla matematiksel olarak ifade edilebilir.

Doğada rastgeleliğin olmadığını düşünenlerin tamamını aynı potaya koymayın, bu görüş sadece dinlere özgü değildir. Dinler tamamen farklı bir nedenden ötürü rastgeleliği yadsırken ben katı neden-sonuç ilişkisinin doğa kanunu olduğunu düşünüyorum. "Tanrı zar atmaz, zar atıyor gibi görünse de aslında çok iyi zar tutar" derken tanrıdan kastımız doğa ve doğanın evrensel kanunlarıdır.

Hayatın amacı yoktur, yok olmasının nedeni de yoktur. Öyle olduğu için öyledir, bir sebebi yoktur.

Ekleme yapalım. Nazım şöyle der "Milli Gurur" konusunda; Lenin'den bu satırları bir solukta okuduktan sonra Ahmed birdenbire susmuş, nefes almış ve yine o meşhur gülümseyişiyle: - Evet, demişti, bizim muhitimiz de Bedreddin'i, Börklüce Mustafa'yı, Torlak Kemâl'i, onların bayrağı altında dövüşen Aydınlı ve Deliormanlı köylüleri yaratabildiği için, ben şuurlu Türk proleteri, millî bir gurur duyuyorum. Millî bir gurur duyuyorum, çünkü derebeylik tarihinde bile bu milletin emekçi kütleleri (yani nüfusunun 9/10'u) Sakızlı Rum gemiciyi ve Yahudi esnafını kardeş bilen bir hareket doğurabilmişti

Yangına körükle gitmemek lazım Şahika, 'çoğalmayalım da bu vatanı size mi bırakalım' demek de 'bunlar çok ürüyorlar, önlerini almalıyız' demek de aynı derecede yanlış düşüncelerdir. İki düşünce de kör bir tepkiyle birbirini tetikler. Böyle düşünen düşünsün, istisnadır da demiyorum ama bu düşüncedekiler çoğunluk olamaz, olmamalıdır da. Önemli olan okuyan yazan düşünen bireylerin böyle hatalara düşmemesidir. Bu siteye gelip bir şeyler okuyan-yazan kişiler hiç olmazsa toplumda oturmuş düşünceleri eleştiren insanlardır, toplumun temellerinden biri olan dini düşünceyi eleştirenlerdir. Buna rağmen ç

Yanlış biliyorsun, sizi RUM olarak bilirler. Bu da sana derd'olsun. Muhtemelen çok sevdiğin milliyetçi Ümit ÖZDAĞ TRT'de yayınlanan bir şarkı ile ilgili bir analiz yapmıştı, okursan kafan daha netleşir, daha çok bilenirsin Kürtlere karşı: http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=21174

Bakmakla yükümlü olduğun çocuk için sosyal güvenlik yardımı alırsın, her yerde aynıdır. Sigortası olmayan aileler için devlet yukarıda yazıda bahsedilen miktarlarda ödeme yapar, o da her yerde geçerlidir.

Dünyaya çok büyük bir göktaşı çarparsa o zaman nur topu bir doğal uydumuz olabilir Başka türlü imkanı yok, faydası da yok.

Hane nüfusunun fazla olma nedeni cehalet, eğitimsizlik, yaşam tarzı vs şeylerdir. Dengesiz nüfus dağılımı varsa onun sosyolojik temellerine inilmeli ve daha temel sorunlar bulunmalı. Ben çocuk yapayım, sonra dağa çıksın devlete silah sıksın ölsün öldürsün diye kimse çocuk yapmaz. Devlet nüfusun fazla olmasını işgücü faktörünü göz önünde bulundurarak istiyor, işgücü artarsa ucuzlar ve ülke ekonomisine büyük getirisi olur. AKP'nin 2023 ya da her ne halt planı varsa o planın ayaklarından birisi budur. Bu ayrıca tartışılır doğrudur ya da yanlıştır diye.Neyse, bir karar verilmiş ülkede yaşayan in

Türk düşmanlığına da karşı çıkarım. Ben ırkçı Kürt'ün karşısında Türk, ırkçı Türk'ün Karşısında da Kürdüm, iki millete de aidiyetim vardır. Yazıya baksana yardım hiç bir yere yapılmasın nüfusumuz yeterince fazla dese amenna, diyor ki batıya yapılsın doğuya yapılmasın. Böyle şey mi olur?