Sova

Tartışmanın artık gereksiz olduğunu düşünüyorum . Hayatıma keyfime bakıyorum bazen Carl Sagan'ın Pale bule dotunu açıyorum ve aslında ne kadar yanlız çaresiz olduğumuzu düşünüyorum ve inananların neden inandığını insanlığı geçmişten bugüne karşıma alıyorum düşünüyorum ve gülümsüyorum

Hocam beni de al şu tarikata bee

- bana bi yarra yering lütfen?

- 40 lütfen?

- oha, yarra yering!

- aynen.

Akp Türkiye'dir demiyorum bak dikkat edersen, yüzde yüz türk olanların hemen hemen çoğu bu partiyi destekliyor diyorum.

Anadolu'nun özü muhafazakarlıkla yoğrulmuştur yani bu bağlamda lazlarda mı Türk? %80 i akp'li

Hepsi değil ama sahil kentlerinde yetişen kuşaklar biraz daha '' batımsı '' olabiliyor eğer sorgalayıcı bir akla , beyne biraz sahipse.

Ayrıca bugün metropolleri göçle dolduranların büyük bir çoğunluğu iç Anadoludan göçen insanlar ve bu kentlerde Chp'ye oy verenler de öyle

sosyolojik anlamda az gelişmişliği simgelediği için tam da bu yüzden doğru olan tespit

Akp Türkiye'dir

En sevdiğim tatlı kazandibidir

Tüikin 4 kişilik aile için yoksulluk sınırı aylık 3200 tl.

Bu ülkede bu gelire sahip kaç aile var acaba?

sınıra bakıldığında türkiye' deki büyük bir kısmın bu sınırın altında olduğu anlaşılmakta. hiç yadırganmaması gereken bir durumdur ayrıca. asgari ücret ile yoksulluk değil, açlık sınırını bile geçemiyor çoğu aile.

ne kadar çok fakir var ülkede...

türkiye'de sokakta gezen ortalama insanlara dikkatlice baktığınızda ilk farkedeceğiniz..

ne yazık ki arap ülkeleri de aynı durumda. bina yapmakla, araba ithal etmekle zenginleşilmiyor. aksine bir durum söz konusu..

Haci ben sizi yıllardır beyaz kaba sakallı falan hayal ediyordum hep sonunda görmek nasip oldu.

Akıl vermek gibi olmasın da, otomobil tamirciliğini hiç düşündün mü? Elemanlar çılgın para kazanıyor, annesi babası belli olan tamircilerin adreslerini telefonlarını birbirine aktarıyor insanlar, paranla resmen ricacı oluyorsun. Hem herkesin zoraki liseyi bitirip, saçma sapan üniversitelerde vakit kaybettiği dolayısıyla bu tarz meslek adamlarının yetişmesinin zor olduğu günümüzde gayet balıklama atlanası bir uğraş bence tamircilik.

Mesleğim teknik bir meslek, dostum teknik ressamım. Bu başlığı açtığım günün akşamı haber beklediğim bir iş vardı ve sonuçlandı. Parasıda fena değil. Şantiyede olucam ve Kendi mesleğimi icra edicem. Çok sevindirik oldum.

Hayır duasımı ettiniz benim için ne yaptınız ?

Bir tarikate üye ol, hiç yorulmazsın, anında iş, eş ve garantili haram yersin. Acımasız ol, dindar ol.

Saygılar dostum...

Pekala o zaman ceket içine yelek giyerim, kolormatik gözlük takarım, dudağa uzak burna yakın kısa kesimli bıyık bırakarım, saçları soldan ayrırım olur bu iş Nerden başvuruyoruz ?

yaptığı işin eleştiri yapmasına engel olduğunu sanan insanlar var bu memlekette.

adamın ülke sevgisinden ileri gelen muhalefet anlayışı ve yaptığı tespitlere kimse bakmadan "sen müzisyensin işine bak" deniyor. bu ülkenin gidişatı kimin işi sorması ayıp?

sen-ben bildiğimiz, inandığımız, kabul ettiğimiz fikirler ve beğenilerimiz ile insanları "iyi,kötü,kıro,maço,dağlı,modern,hippi vs" diye bi güzel etiketliyoruz ama bu adam iki kelam edince "sen işine bak".

öyle ya da böyle, katıl ya da katılma adam bir duruş sergiliyor. kendi durduğu yerden neyin nasıl göründüğünü anlatıyor. adamın fikirlerini kabul etmek zorunda değilsin ancak bu adam sana bugüne kadar kimsenin sunmadığı bir şey sunuyor. durduğu yerin manzarasını anlatıyor.

daha önce kimse bu kadar net bir şekilde inandığını, gördüğünü, farkettiğini söylemedi. bu adamdan hiçbir şey öğrenemesen bile, en azından "o tarz insanlar nelere dikkat ediyor, hangi hareketler o adamlara abes geliyor" öğrenebilirsin. ve bu öğrenme de senin toplumun bambaşka bir kesimin düşünce dünyasına ulaşmanı sağlar.

tüsiad konuşuyor, iş adamları ne görüyor öğreniyorsun. fazıl say konuşuyor, dünyaca ünlü bir klasik müzik sanatçısı ne düşünüyor öğreniyorsun, demet akalın konuşsun, pop müziği şarkıcısı ne düşünüyor öğren...

her kesimden insan konuşmalı, her kesimin ne gördüğü bilinmeli...

Benimde anlatmak istediğim oydu, ama mesaj umarım yerine ulaşmıştır. Balıklama iş değiştirenler, istikrarı olmayanlar hiçbir şekilde başarılı olamazlar. Kısa yoldan alınteri olmadan, kazanılan para insana mutluluk getirmez. Uzun lafın kısası, haline şükret, işinde devamlılık göster gerisin gelir.

Dostum kolaycılık peşinde değilim bu anlattıklarının bende farkındayım , Aslında tam olarak vurgulamak istediğim şey şu ; 2005-2006 yıllarında da çalışıyordum ama o zamanlar bu kadar ölü değildi yaptığım işin piyasası. hala ekonominin iyi yolda olduğunu , büyüdüğünü, zengilleştiğimizi savunan ve buna inanan andavallara isyanım !

Ekonomi herkes için kötü. Yalnız senin için değil. Bir iş daha bulmalısın. Ben burada üç işte çalışanları biliyorum.

Para biriktirmelisin. Disiplinli bir yaşamın olmalı. İşinde başarılı olmalısın. Sevdiğin işlerde çalışmalısın.

Ve sürekli olarak yeni işler için gözün açık olmalı. İşyerine belli etmeden aktif olarak iş aramalısın. Biraz agresif olmalısın.

Teknik bir alanda eğitim almayı ve o konuda serbest mesleğe atılmayı düşünmelisin. Bunlar şu anda aklıma gelenler.

Elbette salt ben değil , genel tablodan kendimi örnek verdim.

az önce cebime baktım içinden sadece göbek pamuğu gibi bir pamuk çıktı. aynı anda şu aforizma kulağımda çınladı: hay ben böyle hayatın taaaa dedim

Lise mezunuyum. Askere gittim geldim Bir süre işsiz kaldım 2-3 ay kadar, o süre zarfı içerisinde garsonluk yaptım daha sonra kendi işimi buldum 750 tl dediler mecbur kabul ettik. Dedim hem çalışayım, o orada da daha iyi bir yer buluruz diye düşündüm . işe başladım. 100 lira yol parası veriyorum geriye kalıyor 650 tl.. bu çıldırmak için geçerli bir sebep zaten. işimde de fena değilim, tecrübe olarak.. 6 ay oldu burada işe başlayalı o arada 2-3 iş buldum ama herkes 700 800 900 tl den ağzını açıyor .. eskiden fena sayılmayacak paralara çalışıyordum .. ne oldu ki? Herkes bedavaya adam çalıştırma gayretinde İyiki annem , babam varda kalacak yerimiz var yoksa kira, mira bitmiştik yani

Sen şu karikatürdeki Türk olmalısın;

Dostum ben ne anlatıyorum, sen ne diyorsun

Albastı haklı

Özetle teknolojik başarısızlığın sebebi şudur diyebiliriz; "Batının ilmini değil, ahlaksızlığını aldık."

kapitalizm ahlak kriterlerinden yoksun bir sistemdir. sen bu modeli kendi ülkene giydirdikten sonra, kapitalizmle ilgili ahlaksızlıklar da bonus olarak toplum hayatında yerini alır. "batının tekniğini alalım kültürünü almayalım, japonlar öyle yapmış" geyiğini falan ypamaya çalışma. üretim-tüketim ilişkileri toplumsal yaşamı etkileyen en önemli faktörlerdendir o yüzden gelen yeni sistem, ister istemez eski değer yargılarını aşındırır. he sen paşa paşa kendi ekonomik modelini kurar, uygularsın o zaman, o da bu toplumun kültürel izlerini taşırsın anladın?

Bakın anlamıyorsunuz laiklik bir avrupa ülkesine kolayca uyum sağlayabilir..çünkü 2000 yıldır kilise ve burjuva tarafından birilerinin çıkarına hizmet etme kimliğine bürünmüş dinleri bunu rahatlıkla kaldırabilir..

amma velakin islamla kıyaslarsak bu söz konusu olamaz..islam dini sadece vicdanen yaşanan eve gidip ibadet edilen bir din değildir..islam toplum hayatının nasıl olması gerektiğinide bize söylemiştir..islam toplum hayatında aktif rol oynar..yüzlerce yıl islam kültürüyle yoğrulmuş bir coğrafyaya hristiyanlıkla yoğurulmuş bir ilkeyi kabul ettirmeye çalışırsanız halk 85 yıldır olduğu gibi çile çeker..

oligarşinin elinde son şekli verilmiş hristiyanlık* toplum hayatından soyutlanmış pazar günü 2 saatliğine yaşanan bir din haline getirilmiştir..oysa islam her saniyede her anda vardır..islam ve laiklik bir arada barınamıyor , olmuyor , tutmuyor

ülkemiz böyle bir ülkedir...sebepleri ise tamamen aşağıda sıraladığım mühendislik eğitim ve altyapımızın zayıf olması ile ilgilidir...

kendi tekonolojik, mühendislik, bilişim devrimini yapamamış,

kendi eğitim sistemini baştan sona kadar; insanların alet çantasına yatırım yapacak şekilde kurmamış,

sadece teorik, ve sadece okuyarak öğrenmeye dayalı tutan, yaratıcı-üretici-pratik mühendis, bilim adamları yetiştirmeyecek şekilde kurmuş,

test çözmenin insanlara hiç bir bilimsel yaratıcılık katmadığını öğrenmemiş,

makine mühendislerinin asıl-değer kattığı görev olan makine yaratamayı bırak makineleri çözemeyecek/sök-tak/onarım bile yapamayacak kadar yaratıcı olmadığı,

bilgisayar mühendislerinin kod yazma yeteneklerinin dünya skalasında yerle yeksan olduğu,

elektrik elektronik mühendislerinin yazılım yazma, bilg. kullanma, elektro-mekanik sistem yaratma, elektronik kart dizaynı, devre şeması dizaynı konularında dünya skalasında yerle yeksan olduğu,

endüstri mühendislerinin simulasyon, lp, optimizasyon yazılım programlarını kullanamadığı, modelleme yapamadığı,

malzeme bilimcilerin etkin olarak kullanılmadığı, (elektro-mek. devrelerde kullanılan malzemelerin geliştirilmesi vs.)

yerli motoru üretecek zekaya sahip bilim altyapısına sahip olmayan,

yerli hafif kompleks elektro-mekanik makinelerini üretecek bilimsel altyapıya sahip olmayan,

yerli endüstriyel karmaşık robot kolu üretimi altyapısına sahip olmayan,

vs. vs.

bırak bunlar hakkında hiç bir siyasetçinin plan yapmayı bırak, sözünü dahi etmediği....!!!

bir ülkenin göz bebeği -gelişmesinde dinamo olarak görülen mühendislik altyapısının yerle yeksan olduğu bir ülkedir efendim ülkemiz.

hatta mühendislerimizle dalga bile geçeriz biz...onları göz bebeğimiz gibi korumamız, para ve altyapı akıtmamız gerekirken bunu yaparız biz...

biz dünya skalasında sistematik olarak sporcu yetiştirmeyiz, biz sanatkar yetiştirmeyiz, biz yaratıcı mühendis, madde bilim insanları, labaratuarları kurmayız...üstün insanlar aramızdan şansımıza çıkar..bölgesinde yeşermeyen, yanlışlıkla üreyen bir ayrık otu gibidir bunlar bizim için...bu yüzden başarılı olan kıskanılır, meyve veren ağaç taşlanır bizde..çünkü sistemimiz tersine işler...

biz, mobilya üretir, ucuz tekstil üretir, bankacılık çakallıkları yapar, rüşvetin yoğun olduğu bölgelerde mutahitlik yaparız, tek process tabanlı olan üretim (fırıncılık, madencilik, camcılık vs.) yapmayı severiz...

Eski Yugoslavya'nın dağılmasıyla birlikte Bosna halkı soykırımı yaşadı. Bosnalı kadınların ve çocukların dramı ise hala devam ediyor. Sırp erkeklerin tecavüzüne uğrayan Bosnalı kadınların terk ettiği çocuklar şimdi Avrupa'daki çocuk pornosunda en acımasız şekilde kullanılıyor.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25287973/

fena oldum .. insanlık pislikten geçilmiyor. Utanç!

bugün akp gider, yerine ekp gelir. yeter ki sağ seçmeni mutlu etmesini bilmeli.

öyle ya; müslüman adam olmalı. muhafazakar olmalı. din demeli, cami demeli, kuran demeli, özbe öz türk demeli, bayrak demeli. köküne kadar hamaset kokmalı. asla ve asla eşitlikten, insan haklarından, dürüstlükten, haktan, hukuktan, sosyal adaletten bahsetmemeli.

çorum'daki bakkal hacı ismail'in umurunda mı sanıyorsun insan hakları, eşitlik vs?

velhasılı kelam nedir gerçekler? çok partili döneme geçtikten beridir ebemizi belledi sağ partiler (buna elbette chp de dahil). dile kolay 65 senedir girip çıkıyor bir yerlerimize. seviyoruz ya, kazıkları sokmalarını, bizlere çobanlık yapmalarını, sınırlarımızı çizmelerini, haklarımızı devlet eli ile çay kaşığı ile damla damla vermelerini, sonra onları kepçe ile geri almalarını, soyup soğana çevirmelerini seviyoruz.

sevmesek bu kadar tecavüze katlanır mıyız?

Yani dostum Akp = Türkiye'dir , özüdür . İç anadolu'ya , Ege'ye Karadeniz'e Akdeniz'e bir bak Ben, sen , b213hs5fn2skx-m3 ,Mucize vs gibi kaç tane adam var Türkiye'de ? O yüzden ben ne yapılacağını bilemiyorum artık Akhenaton'un dediği gibi zevk almaya bakıcaz

formülü bilinir ama, tek başına uygulandığında sonuç vermez. hatta öyle durumlarda tam tersi etki yaratabilir:

bira ya da rakı şişesinin içine süper benzin, gazyağı, isteğe göre çivi, sakız gibi etki artırıcılar ve şişenin ağzına güzelce yerleştirilmiş bez. bir de ateş...

Bana göre laiklik tüm dünyada hristiyan ülkeler başarabilirken , müslüman ülkelerin başaramadığı olgu .

sebebi basittir ; islamiyet laiklikle bağdaşamayacak bir dindir.islamiyet ,günlük hayata dair sayısız kurallar koyar.devlet yönetimine , kadın erkek ilişkilerine vs. kısaca hayatın her alanındadır.bu da islamın kendisinden kaynaklıdır.islam hükümlerinin birazını alıp birazını almamak veya dünyevi- uhrevi diye ayırmak imkanzıdır.

Mormon ne loo

çocuk iki kişinin sevgisinn ürünüdür ve bu sevginin getirdiği sorumluluk ile büyütülür.

kadın çocuğunun gözlerine bakınca sevdiği adamı görür.oysa tecavüz sonunda doğan bebeğe her baktığında anne bedenini hunharca,adice alıkoyan ve tüm hayalerini yıkan bir nefreti görür.

belki seks yapmaya bile hazır değilken,ona sorulmadan ilk 'cinsel deneyimini' yaşarken bir de üstüne gebe kalınca o çocuğa 'maddi' imkan sağlayarak devlet bu vicdanı meseleyi halletmiş mi olacak.

'üreyin de nasıl ürerseniz üreyim' mi deniliyor.yoksa yetişmiş beyinlerin ülkeden kaçmasına sebeğ olacak politikalar ürettikten sonra ortada genç nüfus kalmadığını görünce ne yapacağını şaşırmış kişilerin icraatları mı bunlar.

tecavüz ile meydana gelen çocuk şefkat görebilir mi,yoksa anne dibinde bir utanç kaynağı,belki nefret direği olarak büzüşüp oturuken kayıp çocuklar kervanına mı katılır.mutlu ailede yaşayıp baba-anne elini ensesinde hisseden çocuk yanında taa baştan kaybetmez mi.

yapmayın,ayıptır artık bu kadarı...

not : Tecavüze uğrayan kadın doğursun devlet onu ' bakan ' bile yapar

son derece haklıdır. tecavüze uğramış kadının ne değeri var zaten, peh. hatta çocuk doğduktan sonra o kirlenmiş iğrenç kadınıda asalım. hatta belli bir saatten sonra sokakta görülen kadına da tecavüz serbest olsun. sonuçta tecavüz ü haketmiş. tecavüzcüyü sadece hamile bırakamazsa cezalandıralım, aramızda eksik tohumlulara yer yok.

önümüzdeki seçimlerde bende varım. vaatlerimi gördünüz. ayrıca banada yüzde elliden fazla oy vermezlerse bu milletinde adeletini skym