Jump to content

kolonya

Üyeliği Sonlandırılmış Kullanıcı
  • İçerik sayısı

    690
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne kolonya kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. çıkarı için hareket eden kişi neden negatif bir anlam taşır;?

    sen bu yaşına kadar çıkarına olan şeylere meyletmedin mi?ettin..insanın herhengi bir kararda çıkarına hareket etmesi normal değilmidir?

    nasıl bir zihniyetin varki; ananı satmayı ,kendi yararına görüyorsun?

    ben anamı satmayı çıkarıma görmem mesela..sen nasıl görüyorsun utanmıyormusun?

    sen çıkarına görüyorsun ama çıkarına göre hareket etmediğin için mi satmıyorsun? :)

    :)

    ne iğrenç bir bilinçaltın var senin ?

    ben böyle birşey demedim.bu ülkenin politik riskinin olmaması benim çıkarıma ise bu şekilde hareket etmek daha mantıklı dedim.aynı zamanda ülkeninde çıkarınadır..ama ekonomiden de bihaber olduğunu z için bu ülke ne kadar faiz ödemiş ödememiş unrunuzda değil...

    yani ülkenin politik riskini istememek ;bu ülkenin çıkarın adeğil midir?

  2. Sen git, karınla konuş böyle.

    sen karım olurmsun peki?

    beni çileden çıkarıp forumdan atmak mı amacın...

    e kendin yasaklandın zavallı:)

    senin ağzın ne kadar bozuk yahu?

    nerede edindin bu ağzı?

    çok görmüş geçirmişsin belli...

    o kız başınla neler gördün anlat bakayım ...

  3. geçen gün tv de izledim..

    "bozkırın çocukları" belgeseli..(linkini bulamıyum maalesef.)

    muazzam bir belgesel..anadolu yaban koyunlarını anlatıyor.

    sanki çok profesyonel bir bbc belgeseli gibi izledim...

    gerçekten çok güzel...

    özellikle bildiğimiz koyunun atası olabileceğine ilişkin iddasını "me"lemesinin aynı evcil koyun gibi olması ve dişilerinin boynuzsuz olmmasına bağlaması da evrim açısından güzel bir örnek...

  4. Siz çok iyi niyetlisiniz.

    Kılığına bakıp hiç kuşkulanmadan ateist olduğuna inanıyorsunuz.

    Şöyle bir mesajlarına göz gezdirdim de, ben o kılığın içinde ateistlere özgün bir fikir-görüş göremedim.

    Ben ateistim diyenin beyanına değil, felsefi görüşlerine-fikirlerine bakarım.

    Liboş olup da gerçekten ateist olanlar var.

    Ama bu bence ateist falan değil.

    Kılık değiştirmiş dinci liboşlardan.

    bunu bana niye diyorsun...cevaplayamadığın kk başlaıkları açtığım için mi?

    niyet okumacılığı yapan ve allah inanmayan müslüman gibisin bana göre... bu fanatik zihin yapının katil,hak yiyen ve bozguncu müslümanlardan bir farkı yok...

    düşüncesi namusu imiş...e müslümanların da öyle zaten ...adam seni lanetleyip kesmeyecek de namusunu mu çiğneyecek?

    tüm müslümanların yaptığı herşeye hakverenbir zihniyetle karşı karşıyayım...

  5. bundan sonra siyasi bir konu yazmayacağım...

    bunu ı feel e söyledim ama bana cevap niteliğinde hakaretlerine devam edince bir iki ileti daha yazdım...

    bundan sonra genelde satranç yazacağım..

  6. kimse bir vatandaşa kendi çıkarını düşündüğü için kızamaz.

    bu konu iyi anlaşımalı..

    bu konu üzerine yeterince kafa yormamış biri ;o cahilliği ile saçmalaması ve seviyesini kendi kendine yerlere atmasını normal karşılıyorum yine de...

    burada "çıkar" olgusu da tartışılmalı;maalesef çıkar kelimesinin anlamını bile bilmekten uzak cahil insanlar sürekli olarak duygusal davranıp ile negatif bir anlam yüktemekteler.ortalama bir "ticari işletme" çıkar üzeine kurulur mesela ;bu demek değildir ki bu ticari işletme kendisi dışındaki herşeye zararlıdır.

    ""düşünceleri bir insanın namusudur"":hıııımmm..mesela bu bir inançlı cümlesi gibi geliyor bana..çok tehlikeli bir cümle...bir kör cahil cümlesi mesela ....bu cümlede faşistlikte kokuyor..bu cümlede müslümanların yaptığı herşeye hak da veriliyor aslında...dediğim gibi bu cümle kör cahil cümlesi..devletler boyutunda düşünüldüğünde ise savaşmayı teşvik eden bir cümle...bu cümle; """" iyiyi ö d ü l len dir me yen """""""" bir cümledir ve bilimin önündeki enbüyük engeldir

    işte benim güzel ülkemin gerizekalı insanlarını (en okumuşundan ,mektep görmemişlere) kandırmak bu cümleyi çok sevdikleri içn çok kolay oluyor...birbirimiz ile kavga etmek;canını almak,kamplaşmak,bu ülkeyi ileri götürememekten işte bu cümle sorumludur.

    insanlara ;ataürkçülük,şeriat;laiklik ;başörtülülük ve ya örtüsüzlüğü sunmaktan başka ve mileeti birbirine düşürmektenbaşka bir şey sunmazlar bu ülkede...niketim de hep böyle olmuştur...

    halbuki ben sabit düşüncelerim ve inançlarım yerine ;maddi ve gözle görülür çıkarlarım a göre hareket eden bir toplum olursam bana verilen hizmetlerde de odak nokta bu olur..

  7. Yüzyılın Oyunu mu? Kasparov Analiz Ediyor Yüzyılın Oyunu mu?

    Kasparov Analiz Ediyor.

    "20 Ocak 1999 tarihinden sonra korkarım insanları, en iyi oyunumu henüz oynamadığım

    konusunda ikna etmem çok zor olacak"

    "En iyi oyunum henüz oynanmadı..."

    Bu geleneksel cevap çeşitli yaştaki ve değişik başarılara ulaşmış pek çok ünlü

    satranççıdan defalarca dinlenmiştir. Bir satranççının tüm kariyerini yüceltecek güzel bir

    oyun oynama isteği, ne kadar çok şahane oyun oynanmış, ne kadar çok orijinal

    kombinezon tahta başında yaratılmış olsa da satranççıları bir makine gibi satrancın

    inceliklerini kavramaya iten motive unsurudur . 20 Ocak 1999 tarihinden sonra korkarım

    insanları, en iyi oyunumu henüz oynamadığım konusunda ikna etmem çok zor olacak.

    "En iyi" oyun tanımı çok özneldir. Kimi fedaları sever kimi de pozisyonel oyunları;

    diğerlerinin de kendilerine göre bir güzellik anlayışı vardır. Herkesi tatmin edecek genel

    bir tanım yoktur. Her satranç oyuncusunun kendi kriterini satrançta mükemmellik olarak

    tanımlayabilecek kişisel tercih ve tutkusu vardır.

    Kariyerim boyunca en ciddi uzmanları bile tatmin edecek pek çok oyunum oldu. Ama

    sadece birkaçı en iyilerin en iyisi olma aşamasına geldi. Bunlardan ikisi tüm informator

    serileri içindeki en iyi üç oyunun içerisine girdi. Birincisi 1985 yılında Karpov'la olan

    maçımın 16.oyunudur. İkincisi ise 1995 yılında Anand'la yaptığım maçın 10.oyunudur.

    Yine de bu oyunlarda gizli eksikler vardı. Örneğin Karpov'la olan maçımda yaptığım er

    fedası yanlıştı. Anand'la oyunum ise güzelliğin ev hazırlığı olmasıyla gölgeleniyordu.

    Satrançseverleri cezbedecek mükemmel bir kombinezonu, özellikle de 20.yüzyılın

    sonunda, amatörlerin ve büyükustaların bilgisayar kullanabildikleri bir dönemde

    tanımlamanın güçlüğü açıktır. Her kombinezon veya feda sadece keskin analizciler

    tarafından değil satraçtan biraz da olsa anlayan birinin kullandığı güçlü bir bilgisayar

    tarafından varyant labirentlerinde rahatça dolaşmak suretiyle analiz edilebilir. Dolayısıyla

    bugün artık güzellik kriteri hata olmadan kombinezonlar olamayacağı için rakibin

    hatalarının da olabileceği ama kazanan taraf için hatasız olması gereken bir durumla ifade

    edilmektedir. Fedanın doğruluğu ve ahengi artık çok daha hızlı kontrol edilebilmektedir.

    Artık son kararın verilmesi eskisi gibi yıllar ve aylar almıyor, birkaç gün yeterli. Kazanan

    kombinezon kaçınılmaz mat ve fedalar gibisürükleyici yönlere sahip olmalı. Bunlardan

    herkes hoşlanır. Sonuç olarak satranç rakip Şahı mat etmek için oynanır. Ne yazık ki,

    günümüzün modern defans teknikleri bu tür kombinezonlar yapmamıza izin vermez, daha

    tomurcuk halindeyken onları budar. Bir taş hatta er fedası bile günümüzde çok özel bir

    şey olarak kabul ediliyor. Kale fedası ise belirgin bir taktik motif içerisinde yapılmayınca

    satranç tarihinden bir kalıntı muamalesi görüyor. Şahın rakip taşların bombardına rağmen

    cesurca tahtayı baştan başa geçtiği oyunlar ise çoktan tarihin karanlıklarına gömüldüler.

    "Her dem yeşil" ve "Ölmez" gibi Anderssen oyunları çoktan unutuldu. Ben en azından bir

    gün devrimci ve romantik stildeki satrancı canlandırıp, yukarıda anlattığım kriterlere

    uygun kombinezonlar yaratacağımı hayal ediyordum.

    Wijk aan Zee turnuvasına karışık duygularla geldim. 11 aylık mecburi inzivadan sonra bu

    benim için önemliydi. Tabii ki çok fazla enerji toplamıştım. Shirov'la maçıma hazırlığım

    boşa gitmeyecekti. Hepsi oynanmayı bekliyordu. Ne var ki pratik eksikliğim

    hissediliyordu. Kramnik'le olan yıldırım maçlarım gösterdi ki turnuva atmosferi çok farklı,

    gerilimli ve boğucuydu ve beni pek iyi etkilemedi. Sonuçta pek çok fikir ciddi hatalarla

    boşa gitti. Kritik noktalarda sinirlerime hakim olamadım. Wijk aan Zee turnuvası çok

    önemliydi çünkü 13 yıldır ilk kez bir numara oluşum tehlike altındaydı. Anand'ın parlak

    turnuva başarıları onu satranç amatörlerinin ve satranççılarının gözönünde dünya

    şampiyonu yapmıştı, de jure olmasa da en azından de facto idi. Benim en ufak bir başarısızlığım ve Anand'ın zaferi satranç tarihinin akışını değiştirebilirdi. Tabii ki turnuvayı kazanmayı umuyordum ama sonuç en cesur beklentilerimin bile

    ilerisindeydi. Ivanchuk'la fırsatları değerlendiremediğim kısa berabereden sonra bir dizi

    oyun kazanmayı başardım. En parlak zamanlarımda, ratingimin 2800'e çıktığı günlerde

    bile böyle bir dönem geçirmemiştim. 10 yıl önce Tilburg ve Belgrad'da +18 yapmıştım (18

    galibiyet 7 berabere 0 yenilgi) ama bu olay çok eski gözükmekte Wijk aan Zee'deki pek

    çok genç satranççı bu olayı Botvinnil-Tal, Fischer-Spassky maçları gibi tarihi bir olay

    olarak saymaktadırlar.

    İkinci turda Van Wely karşısında elde ettiğim güzel galibiyetten sonra, bana ilham veren

    seri halinde 7 galibiyet hatta Fritz'i de sayarsak 8 galibiyet elde ettiğim bir yıldırım

    turnuvası oldu. Bundan önce rekorum 5 galibiyetti ve sonrası genelde hüsranla

    sonuçlanırdı. Ne var ki bu sefer 6. oyunumu Shirov'la oynadım.

    Neyse bu olayı bir kenara bırakalım. 20 Ocak 1999'da dördüncü tur oynanacaktı.

    Hollanda'nın rüzgarı eksik olmayan ufak sahil kasabası Wijk aan Zee'deki salona büyük

    bir satranç kalabalığı doluşmuştu. Üst düzey pek çok satranççı Büyükusta B Kategorisi ve

    çeşitli açık turnuvalarda oynamak üzere toplanmışlardı. O gün sıradan bir güne

    benziyordu. Gerçi finalini Yermolinsky galibiyetiyle tamamladığım 7 kazançlık bir yıldırım

    turnuvası vardı ve bu sayede Topalov'la maçıma yüksek bir moralle başladım. Özel bir şey

    beklediğimi söylemek mümkün olmasa da Linares'de Karpov ve bir sonraki tur Gelfand'a

    karşı oynayıp güzellik ödülleri aldığım oyunlardan önce hissettiğim önsezi benzeri

    duygulara sahiptim.Ama hislerim biraz daha farklıydı.

    KASPAROV-TOPALOV Wijk aan Zee,1999 (oyunu izleyin)

    1.e4 Bu hamleyi yaptığımda şimşekler çakmadı. Hem beyazla hem de siyahla mücadeleye her zaman hazır olan Topalov şu şekilde cevap verdi. 1...d6 Gerçekten çok şaşırmıştım. Pirc-Ufimtsev Savunması Topalov'un pek kullandığı bir açılış

    değil ve üst düzey turnuvalarda pek elverişli değil.Bu açılış beyaza oynayanın zevkine

    uygun olarak hem pozisyonel hem de taktik bir oyun kurabilme imkanı veriyor. Belli ki

    Topalov hazırlıksız olduğum bir konumda kötü oynayacağımı düşündü böylece daha önce

    karşılaştığı açılış hazırlıklarımdan sakınmak istedi.

    2.d4 Af6 3.Ac3 g6 Bu noktada düşünmeye daldım. Genelde 3.f3 ile Şah Hint Savunması'na dönüştürmeyi

    tehdit ederek oynamayı tercih ettim. Ne var ki, bu tür bir hamle o açılışı zaten

    kullandığından Topalov'u rahatsız etmezdi. Bu sebepten çok dikkatli şekilde analiz

    etmediğim halde, Topalov'un pratikte pek oynamadığını düşündüğüm bir pozisyona

    girmeye kabul ettim.

    4.Fe3 Fg7 5.Vd2 c6 Bildiğim kadarıyla, Siyah genelde Fg7'den önce c6 ve b5 yapar, ama bunun büyük bir fark yaratacağını zannetmiyorum. 6.f3 6.Af3 b5 7.Fd3'de mümkündü. Objektif olarak bu devam yolu belki daha iyi olabilir ama oyunda iki tarafta hazırlıktan çok sağduyularına bel bağlıyorlardı.

    6...b5 7.Age2 Garip bir hamle. Eğer Beyaz 7.Fh6!? oynamak istiyorsa bunu hemen yapabilir, e2 karesini

    öteki At için boş bırakabilir ve Fd3 oynama imkanını saklayabilirdi. Teorik olarak bu At

    yanı zamanda ilerde h3'ten de geliştirilebilirdi. Genel olarak söylemek gerekirse Age2

    mantıksız ve tamamıyla psikolojiktir. Yury Dokhoian'la maçtan önce uygulayacağımız

    stratejiyi tartışırken,oyunlarına baktıktan sonra şöyle söyledi. " Garry, rakip devamını

    tahmin edemeyeceği hamleler yapınca Topalov'un dengesi bozuluyor." Bu sebepten

    7.Age2 yaparak Topalov'u şaşırttım. Bu hamle ciddi tehditler yapmamakla beraber,

    gelişimi sürdürüyor. Bununla beraber rakibim, daha önceki oyunlarında karşılaşmadığı bu

    pozisyondan hoşlanmamışa benziyor.

    7....Abd7 8.Fh6 Geç olsun da güç olmasın. Fili değişmek iyidir. 8...Fh6 9.Vh6 Beyaz, Siyah rok atamayacağından bir miktar başarı elde etti. Ne var ki Siyah Şah Vezir

    kanadına da saklanabileceğinden bu kısa ömürlü bir başarıdır. Beyaz Şah da Vezir

    kanadına gizlenecektir. Çeşitli manevralardan oluşan mücadele sonucunda Beyaz ciddi bir

    üstünlük elde edemez. Şimdi 9...Va5 oynarsa beyaz 10.Ac1 ile cevaplar, daha sonra At

    b3'e giderek tempo kazanır. Beyaz bu şekilde oyununu sağlamlaştıracak ve Siyahın

    Veziriyle Beyaz Vezirin h6'ya girme çabasını engellemesini durduracak.

    9...Fb7 10.a3 Hemen rok atmak istemedim çünkü Şahımı Va5'den sonra b4'e karşı nasıl koruyacağımı göremedim. Bu sebepten Beyaz bir bekle-gör hamlesi yapıyor ve Ac1 hamlesini saklıyor. 10...e5 Topalov 11 dakika düşündükten sonra merkezdeki durumunu sağlamlaştırmaya çalışıyor ve uzun roka hazırlanıyor. Siyah'ın pek çok alternatifi olmakla beraber en mantıklısı bu hamle. 11.0-0-0 Ve7 12.Şb1 Beyaz'ın pek de fazla alternatifi yok;taşların arasındaki koordinasyonu sağlamalı. Bu

    sebepten Atı c1'den b3'e transfer etmeye karar verdim 12...a5?! 13.Ac1 b4 14.de5! de5!

    (14...Ag8 15.Vg7 Ve5 16.Ve5 de5 17.Aa4 Beyazlar iyidir.) 15.Aa4 ba 16.b3 Beyaz iyidir.

    12...a6 Hemen rok atmak da mümkündü, ama Topalov potansiyel bir d5 tehdidinden sakınmak

    için roku erteliyor.Bu tehdidin gerçek olduğundan emin değilim ama siyah 12...a6'yı

    gerekli buldu.

    13.Ac1 0-0-0 14.Ab3 İki tarafında gelişmesi tamamlanmak üzere. Ne var ki Siyah baskı altında olduğu için

    biraz girişkenlik göstermeli. Eğer Beyaz g3, Fh3 ve Khe1 ile gelişirse Siyah'ın pozisyonu

    kolay olmayacak. Siyah'ın Şahı biraz zayıflamıştır ve tabii ki c6-c5'i gözönünde

    bulundurmalı. Ama o zamanda Beyaz'ın d5 sürmek ve kırmak gibi alternatifleri olacak.

    Büyük olasılıkla merkezi kapatmak daha umut verici. Beyaz'ın alan üstünlüğü atak için

    imkan sağlar. d5'den sonra Siyah'ın Vezir kanadındaki zayıflıklardan yararlamaya

    çalışacaktım. O zaman Veziri h6'dan b6 ve a7'ye transfer edecebilirdim. Saçma bir fikir

    gibiydi; bu fikir beynime şimşek hızıyla girdi ve çıktı ama bilinç altımda Vezirin a5'deki

    atla çok iyi iş yapabileceği, fil h3'den de gelişirse çok iyi olacağı zihnimde canlandı. Bu

    düşünceler ilerde oluşacak harika kombinezonun temellerini oluşturdu.

    14...ed! Çok iyi bir karar ;merkezde rahatlama. Beyaz'ın gelişiminin geri kalmışlığının ve aktif

    taşlarının Siyah Şahın zayıflığını karşılayacağını düşünerek Siyah konumu açmakta

    tereddüt etmiyor.

  8. paylaşmak istediğini oyunlar varsa;beklerim dr ekinci ...

    bu oyun çok ünlü bir oyun sn ekinci...

    en önemli yanı:genelde çok iyi ustalar çok görkemli partiler kazanabilirler..ama genel olarak karşısındki kişinin bariz bir hatası nedeni ile olur bu...bu oyunda mükemmel bir kale fedası vardır ama öncesinde ciddi bir hatası yoktur siyahın...bu oyun o yüzden yüzyılın oyunu olarak anılır...

  9. para için değil;politik riskin döviz piyasalarını altüst etmesini istemediğim için oyum satılık...

    aslında senin de oyun satılık...ama farkında değilsin...sadece 5 para etmez ve elle tutulmayan şeylere satılık...safsın daha yani kandırıldığını daha sonra anlayacaksın...ve bu "çıkar konusunu "defalarca yazdım...yazımın üzerinden cevap vereceksen ver...burası papağanlık yapmak yeri değil...

    birde çok içselleştirmisin durumu....sakin ol biraz...çok sinirlenmişsin belli....anlıyorum ...diyecek birşey bulamayınca yasaklama yoluna gimeni..kılıçdar ın örnek figür olarak muhammedi göstermesini o satılık omayan ruhun gayet iyi kaldırıyor bakıyorum..

    sonra benim adım kemal deyip yoldaşını yol dışına itmiş ve kandırmış birini destekleme yi de çok iyi kaldırıyor bakıyorum ....senin bu siniriinin geçmesi 1 ayı bulur daha.....derin enfes al sakinleş...:)

    kimse bir vatandaşa kendi çıkarını düşündüğü için kızamaz.

    bu konu iyi anlaşımalı..

    bu konu üzerine yeterince kafa yormamış biri ;o cahilliği ile saçmalaması ve seviyesini kendi kendine yerlere atmasını normal karşılıyorum yine de...

    burada "çıkar" olgusu da tartışılmalı;maalesef çıkar kelimesinin anlamını bile bilmekten uzak cahil insanlar sürekli olarak duygusal davranıp ile negatif bir anlam yüktemekteler.ortalama bir "ticari işletme" çıkar üzeine kurulur mesela ;bu demek değildir ki bu ticari işletme kendisi dışındaki herşeye zararlıdır.

    ""düşünceleri bir insanın namusudur"":hıııımmm..mesela bu bir inançlı cümlesi gibi geliyor bana..çok tehlikeli bir cümle...bir kör cahil cümlesi mesela ....bu cümlede faşistlikte kokuyor..bu cümlede müslümanların yaptığı herşeye hak da veriliyor aslında...dediğim gibi bu cümle kör cahil cümlesi..devletler boyutunda düşünüldüğünde ise savaşmayı teşvik eden bir cümle...bu cümle; """" iyiyi ö d ü l len dir me yen """""""" bir cümledir ve bilimin önündeki enbüyük engeldir

    işte benim güzel ülkemin gerizekalı insanlarını (en okumuşundan ,mektep görmemişlere) kandırmak bu cümleyi çok sevdikleri içn çok kolay oluyor...birbirimiz ile kavga etmek;canını almak,kamplaşmak,bu ülkeyi ileri götürememekten işte bu cümle sorumludur.

    insanlara ;ataürkçülük,şeriat;laiklik ;başörtülülük ve ya örtüsüzlüğü sunmaktan başka ve mileeti birbirine düşürmektenbaşka bir şey sunmazlar bu ülkede...niketim de hep böyle olmuştur...

    halbuki ben sabit düşüncelerim ve inançlarım yerine ;maddi ve gözle görülür çıkarlarım a göre hareket eden bir toplum olursam bana verilen hizmetlerde de odak nokta bu olur..

    ben zaten cevabımı vermişim...sen ise müslüman taktikleri kullanarak bana hakaret ediyorsun....

    yazımda da belittiğim gibi allah inanmamak sizi aklamıyor...o hergün iğrendiğiniz müslümanların taktiklerini kullanmaktaktan başka ne bilirsin sen...

    .çömez...

    sakinleş güzelim sakinleş...

    1 ay sonra unutursun

  10. Konuşma metnini, 2 gün önce Kılıçdaroğluna ulaştırdığını ve hiçbir ekleme çıkarma yapılmadığını söyleyen Çakmak, Kılıçdaroğlunun metni çok beğendiğini ifade etti. Çakmak, Kılıçdaroğlunun en çok Prof. Dr. Fazlur Rahmanın,Peygamberimiz'le ilgili, Hz. Muhammed (sav), muhteşem bir gücün içinde bir kral gibi değil, Medineli yoksul bir vatandaş gibi yaşadı. sözlerini beğendiğini aktardı.

    alıntı...

    kk,sosyal demokrat felsefesine yeni bir figür bulmuş anlaşılan...

  11. Konuşma metnini, 2 gün önce Kılıçdaroğluna ulaştırdığını ve hiçbir ekleme çıkarma yapılmadığını söyleyen Çakmak, Kılıçdaroğlunun metni çok beğendiğini ifade etti. Çakmak, Kılıçdaroğlunun en çok Prof. Dr. Fazlur Rahmanın,Peygamberimiz'le ilgili, Hz. Muhammed (sav), muhteşem bir gücün içinde bir kral gibi değil, Medineli yoksul bir vatandaş gibi yaşadı. sözlerini beğendiğini aktardı.

    alıntı...

  12. son ileti senin ...burada bitsin...

    son sözüm şu:(sana cevap niteliğinde değil)

    insanlar elle tutulmayan şeyleri önemseyince ....elle tutulmayan vaadlerle kandırılıp gidiyorlar..sağ sol düşünce vb

    kk yandaşlarına göre rte aşağılık biri

    rte yandaşlarına göre kk;

    hadi çık işinden ....

    ama çıta elle tutulan şeyler olunca değerlendirmek daha sağlıklı olur..yarın a ya oy veren sonra b ye oy verir....takım mı tutuyoruz kasap bıçaklarıyla statlara mı gidiyoruz..

    çıkarıma göre hareket ediyorum dedim hepsi bu.bunun yanlış yorumlayarak yapılan iğrenç yorumlar müslümanların kendilerinden olmayanalra yaptığı şeyler gibi..

  13. Ruhunu sattığının

    ruh derken neyi kastediyorsun?:)

    "insanca " gibi şeyler söyleniyor...insan zaten en bencil canlı değil midir?ve bu dünyay en büyük hatayı yapmamışmıdır?

    ben atesit değilim ama sizde benden aşğı kalmıyorsunuz...

  14. İslam'a cennet için ruhunu satan birisiyle , Akp denen siyasal İslamcıya özgürlüğü pahasına kendisini satılık çıkaran kişi arasında hiçbir fark yoktur. Akıllı hiçbir insan , insan hakları ihlali dışında insanlığa birşey sunamamış islamın ideolojisini taşıyan bir partiye ateist sıfatıyla oy veremez , bunu söylüyorsa da ya ateist değildir ; ya da kendini satılığa çıkarmış aşağılığın tekidir !

    Burada Chp aleyhi propagandayla Akp kuyrukculuğu yapan liboşlar ve oportünistlerden zerre kadar farkı olmayan kemik yalayıcısı olduğunu belirtmek isterim. Bir parti güzel işler de yapsa , kötü işler de yapsa en azından bunu laiklik çerçevesinde yapmak zorundadır . Laikler ne yaptı ki nutuklarıyla İslamcıların paçalarına yapışan ahlaksız güruhlar iyi birşey yapabilmek için sanki laiklikten taviz vermek kanaatini taşırlar. Madem ezici bir üstünlüğün var niçin hukuksuzluk yapıyorsun , laiklik çerçevesinde ülkenin terakkiyetine ivme kazandıramıyorsun diye sormazlar... Hangi parti olursa olsun bunu laiklik çerçevesinde yapmalı ve buna da kendini zorunlu hissetmelidir. Senin gibi aşağılık ateistler burada din eleştirisi yapıp dinsiz dünya tahayyül edip bu doğrultuda çaba harcarken ; cemaatlere , şeyhlere , dine iltimas geçen bir partiyi desteklerse bu onursuzluğa müşterek olur! Ya defol git burada din eleştirme ya da eleştiriyorsan siyasal islamcılara iltimas etme !

    valla ben laik yaşıyorum..

    merak etme...

    dolar 2150 ve faizleri 70-80 lerde görmeyi sırf akp olmasın diye kabullenemem,,,o kadar salak değilim...

    bütün konu bu aslında..başka hiçbirşey ile ilgilenmiyorum..hepinizin canı cehenneme

  15. küfürhakaret niyet okuma..

    ben kk aleyhinde bir başlık açınca satılık oluyorum..

    sen rte aleyhine açınca olmuyor musun? :)

    ben rte niye bunu diyorsun diye karşına geçip hakaretler yağdırmıyorum.ağlamıyorum

    sen kk ya niye bunu diyorsun diye karşına geçip hakaretler yağdırıyorsun.dengeni kaybediyorsun.ağlıyorsun

    ben insanlara faşist derken boşuna demiyorum.

    çıkarcıyım derken yukarıda ne demek istediğimi açıkladım...

    ben uzun uzun tartışamıyorum...bence burada bırakalım...

    niyet okumalık yapılacaksa bende uuzn uzun yazabilrim ..nede olsa bol bol desteksiz atma var....hakaret var küfür var..

    karımı satmaya kadar hakarete varıyorsun..ne diyeyim ben sana ...bari hemcinsin olan ve hiçbirşeyden haberi olmayan eşimden özür dile...benim eşim kendi ayakları üzerinde duran ve dediğin şeyleredn çok uzak mesleğinde saygın biridir.

  16. İnsanın düşünceleri, onun namusudur. "Düşüncelerim değişmedi tabii, ben sadece çıkarım orada olduğu için oy veriyorum" diyen adam, çıkarı için her şeyini satar.

    benim söylediklerimi yanlış anlayabilmek adına saçmalayıp durmuşsun...hakeret etmişsin...

    hakaret ,küfür. başka birşey yok yazında ...yazık....

    insanlar ,hayvanlar,doğa,denge ve mantık;çıkarları doğrultusunda hareket eder zaten...

    kimse bir vatandaşa kendi çıkarını düşündüğü için kızamaz.

    bu konu iyi anlaşımalı..

    bu konu üzerine yeterince kafa yormamış biri ;o cahilliği ile saçmalaması ve seviyesini kendi kendine yerlere atmasını normal karşılıyorum yine de...

    burada "çıkar" olgusu da tartışılmalı;maalesef çıkar kelimesinin anlamını bile bilmekten uzak cahil insanlar sürekli olarak duygusal davranıp ile negatif bir anlam yüktemekteler.ortalama bir "ticari işletme" çıkar üzeine kurulur mesela ;bu demek değildir ki bu ticari işletme kendisi dışındaki herşeye zararlıdır.

    ""düşünceleri bir insanın namusudur"":hıııımmm..mesela bu bir inançlı cümlesi gibi geliyor bana..çok tehlikeli bir cümle...bir kör cahil cümlesi mesela ....bu cümlede faşistlikte kokuyor..bu cümlede müslümanların yaptığı herşeye hak da veriliyor aslında...dediğim gibi bu cümle kör cahil cümlesi..devletler boyutunda düşünüldüğünde ise savaşmayı teşvik eden bir cümle...bu cümle; """" iyiyi ö d ü l len dir me yen """""""" bir cümledir ve bilimin önündeki enbüyük engeldir

    işte benim güzel ülkemin gerizekalı insanlarını (en okumuşundan ,mektep görmemişlere) kandırmak bu cümleyi çok sevdikleri içn çok kolay oluyor...birbirimiz ile kavga etmek;canını almak,kamplaşmak,bu ülkeyi ileri götürememekten işte bu cümle sorumludur.

    ben müslümandım,düşüncelerim değişti...;doğru yaptım yanlış yaptım başka bir konu ama eğer bu cümleyi benşmsemiş olsa idim..mantıklı düşünmem;mantıksızlığı görmem mümkün olamayacaktı..

    insanlara ;ataürkçülük,şeriat;laiklik ;başörtülülük ve ya örtüsüzlüğü sunmaktan başka ve mileeti birbirine düşürmektenbaşka bir şey sunmazlar bu ülkede...niketim de hep böyle olmuştur...

    halbuki ben sabit düşüncelerim ve inançlarım yerine ;maddi ve gözle görülür çıkarlarım a göre hareket eden bir toplum olursam bana verilen hizmetlerde de odak nokta bu olur..benim anlatmak istediğimi yanlış anlamak amacı ile

    yapılan hakaretlerin bir bayan dan geldiğine de inanmak istemiyorum..silimemesine de üzülüyorum..

  17. konu şudur.

    ben akp ye oy vereceğim...

    çünkü o kazanacak...buraya kadar tamam.ama bu beni akp li yapmıyor..çünkü akpli sözü ona sadece oy veren anlamında kullanmıuyorsunuz..

    diyelim chp geldi..ve durum politik istikrarsızlığa neden olmadıve bir ivme kazandılar.

    bu seferde chp yi desteklerim..

    benim akp yi seçmemin tek nedeni politik istikrarsızlığın bu ülkeye sürekli zarar çıkartıp,sermaye ve döviz piyasalarını altüst edip;bu ülkenin yüksek fazile borç almasına neden olduğu ve bunların da bizi fakirliğe süreklemesidir.

    bu düşüncem eleştirilebilir tartışılabilir.ama kendi içinde mantıklıdır.zaten bir çok ekonomistde benimle hemfikirdir.

    ben idealist değilim...sizin kafanızın almadığı da bu zaten...faydayı nerede görürüsem oraya giderim....bu felsenin getiri ve götürleri de tartışılabilir..yada laf sokmak için dönek de denilebilir.ben idealisliğin bana birşey kazandırdığını görmedim...temel olarak idealistlik insanın fedakarlığını esas alır..ben bunu tartışmak için değil açıklamak için söylüyorum.

    kk ya yaptığım eleştirilerin hepsine zaten siz de katılıyorsunuzdur...konu benim onu eleştirmem değil..sizin politik çeşitliliği kafanızın almamasıdır.

    ve bu üslübu devam ettiriseniz bu site merdiven altı bir site kalmaya mahkum kalır..

    aslında insanların kafalarına sadece bir şüphe uyandırmanız 10 yıl sonra durumun sizin lehinize gelmesine yol açmaya yeterlidir.

    szi burada birbirinize laf sokma ve göt etme yarışında kendi kendinize oyalanıyorsunuz.adam ister istemez size direnç gösteriyor...

    o şukar çalmış bu bu akdar çalmış..hah..zaten belediye başkanlığı ve milletvekilliği bizim ülkemizde çalmak üzerine kurulmuştur..mantığı o dur..yoksa miliiete hizmet değil..

    bunu sizde biliorsunuz..

    mesela chp de liste krizi oldu...neden?milllete hizmet etmek için mmi birbirlerini yiyoar?yer kapmak için kendi adamalrını kayırmak için ve sonrakinde kendi yerlerini sağlamlaştırmak için... vs... akp de aynı mhp de ...hepsi aynı değilmi?ben kendimi kandırmıyorum...ve fanatiklik yapmıyorum..

  18. Asıl sana helal olsun..

    Aylardır işin gücün CHP ve başkanı hakkında hakaretlerle dolu başlıklar açmak.

    Birileri laf söyleyince de bozulup şikayetler etmek vs..

    Açık açık "Evet ben AKP'liyim ve hem partiyi hem de Tayyip'i destekliyorum" diyemiyor, hatta olmadığını iddia ediyor, sonra kıvırıyorsun. BABAYARO'ya yazdığın iletiyi okudum diğer başlıkta. Ona, neden AKP'yi tuttuğunu anlatacağını söylemişsin sonunda.

    AKP'li olman değil sorun olan. Sorun, bunu söyleyebilecek cesarete ve dürüstlüğe sahip olmadan muhalefet partisini sürekli kötüleyip aşağılayarak sinsice propaganda yapman.

    Pis bir şey bu. Çok kişiliksizsin.

    Ben şahsen, kişilikli ve kendine saygı duyan birisinin AKP'yi destekleyebilmesinin zaten mümkün olmadığını bilirim. Aklı başında herkes biliyor.

    konu şudur.

    ben akp ye oy vereceğim...

    çünkü o kazanacak...buraya kadar tamam.ama bu beni akp li yapmıyor..çünkü akpli sözü ona sadece oy veren anlamında kullanmıuyorsunuz..

    diyelim chp geldi..ve durum politik istikrarsızlığa neden olmadıve bir ivme kazandılar.

    bu seferde chp yi desteklerim..

    benim akp yi seçmemin tek nedeni politik istikrarsızlığın bu ülkeye sürekli zarar çıkartıp,sermaye ve döviz piyasalarını altüst edip;bu ülkenin yüksek fazile borç almasına neden olduğu ve bunların da bizi fakirliğe süreklemesidir.

    bu düşüncem eleştirilebilir tartışılabilir.ama kendi içinde mantıklıdır.zaten bir çok ekonomistde benimle hemfikirdir.

    ben idealist değilim...sizin kafanızın almadığı da bu zaten...faydayı nerede görürüsem oraya giderim....bu felsenin getiri ve götürleri de tartışılabilir..yada laf sokmak için dönek de denilebilir.ben idealisliğin bana birşey kazandırdığını görmedim...temel olarak idealistlik insanın fedakarlığını esas alır..ben bunu tartışmak için değil açıklamak için söylüyorum.

    kk ya yaptığım eleştirilerin hepsine zaten siz de katılıyorsunuzdur...konu benim onu eleştirmem değil..sizin politik çeşitliliği kafanızın almamasıdır.

    ve bu üslübu devam ettiriseniz bu site merdiven altı bir site kalmaya mahkum kalır..

    aslında insanların kafalarına sadece bir şüphe uyandırmanız 10 yıl sonra durumun sizin lehinize gelmesine yol açmaya yeterlidir.

    szi burada birbirinize laf sokma ve göt etme yarışında kendi kendinize oyalanıyorsunuz.adam ister istemez size direnç gösteriyor...

  19. Böyle başlık mı olur?

    darbe istermiş gibi başlığın kapatılmasını beklyen uman bir havan var ya:) çok komiksin..

    ben ce chp gibi bir partinin başkanının kutlu doğum haftasında konuşması "haberdir".

    bunun neyine karşı çıkıyorsun ki..

    komik olma...

  20. hani akpli değildin??? demin ne diyordun??? nasıl da ele verdin kendini..

    şimdi bize, ülkede ne kadar gerici yobaz şeriatçı ümmetçi varsa hepsinin canla başla savunduğu bir partiyi bir ateist olarak savunmandaki çelişkiyi tutarsızlığı garabeti açıkla bakalım.. bu ne yaman çelişki???

    mantık yönüne bak diyorsun, yahu burda mantık yok ki zaten?? baştan çökmüş senin mantığın... iki zıt şeyi bir araya nasıl getiriyorsun sen?? mantıktan bahsediyor bir de..

    babyaro neyi itiraf etmişim..ne mantıkszılığım var?

    bir atesit olaak akp yi chp ye tercih etmemin nedenini söyleyeceğim..ama burada değil.

    ve biraz sen ve senin gibi düşüneneler sakinleşince...

×
×
  • Yeni Oluştur...