Sith'ari

Kelime oyunu? (2)o varolan evrenin icinde yasiyoruz zaten. (3) biz maymunun soyundan degiliz, onunla ortak atadan evrildik. Ama sayet bu ortak atadan yeterli sayida ornek elimizde olsaydi onlari cogaltip, yararli mutasyonlari secerek bir kac milyon yilda sana cevabini verebilirdik ama verilmisi var, maymunla ortak atadan evrilen bizler, yani insan. Ki senin soyledigin bilincli, insan eliyle yapilan secilimdir ki tarih boyunca tarim urunlerinde ve ozellikle evcil hayvanlarda olusan mutasyonlar arasinda secim yapan insan daha yetkin, daha yararli -meyvesi bol, itaatkar, gucli, az su ile yetiseb

Iste bu yazdiklarinla aramizdaki diyalog arguman niteligini yitirmistir.

Bu sonda yazik cok yazik diye hayiflanman yine problematik. Bu olaganustu kanitlari tarafli yorumun ile inanca donusturuyorsun ama o soyledigin durumlarin tamami evrenin yasalarinin sonuclari ve evrenin yasalari diyor ki: evrenin var olmak icin tanriya ihtiyaci yok. Sen inanabilirsin olduguna ama kanit diye gosterdiklerin yaraticinin varliginin kanitlari degiller ne yazikki. Yazik cok yazik lafina gelince: bize sempati duymana veya uzulmene ihtiyaci olan kisiler degiliz. Kaldi ki sebepsiz ve sorgulamasiz bir inanc tasiyan, iman eden sen olduğun gore bizim sana sempati duyup, acimamiz gereki

Immanuel kant varken necip fazil kisakurek biraz hafif kalir. Kant'in bilegini kesersen damarlarindan incil ayetleri dokulur fakat her ne derecede inancli olursa olsun gercegi kabul etmistir ve tanrinin varliginin ispatlanamazligini da. Yaptigin bu alinti bilimsel degeri olmayan bir kelime oyunundan baska bir sey degildir ki bu sebeple necip fazil kisakurek gibi birinden alinti yapmayi uygun gormussun. Bu adam inancli bir adam, tarafli dusuncenin esiri. Madem alinti yaptin bende sana bir alinti yapayim: "olaganustu iddialar, olaganustu kanitlar gerektirir." carl sagan.

Konuyu es zamanli takip etmedigin icin gorememis ve saldiriya gecmissin. Benim mesajimdan once bir irkci uyenin yazdiklari vardi. Forumdan atilmis ve mesajlari silinmis, cevabim ona idi. Uyelik silinmeleri ile ilgili basliga bakip kontrol edebilirsin. Sorunlarinmi var diye yazmamis olmani dilerdim.

Durum aslinda haci tarafindan ozetlenmis. Fizikte sinanabilen kuramlarin birlesimi evrenimizi anlamamizi saglar. Her devrede matematiksel hesaplamalar sonucu bir baska var olmasi gereken durum belirlenir. Sonra bu matematiksel denklemin sonuclari sinanmaya baslar. Fakat fizikciler artik nihai bir anlayisa ve kurama yakin oldugumuzu belirtmekteler. M-kurami tek bir kuram degildir, bir kuramlar butunudur ve sicim teorisi bumun bir parcasidir. Bu teorinin sinanmasi gerekmektedir. Her daim yeni bilgiler isiginda yeni sinama yontemleri belirecektir. Ama kuramlar sinama sureclerinde ilk testlerini g

(1)herhangi bir bireyin gercegi algilamak ogrenmek icin ihtiyaci olan araclar bellidir; beyin ve beyin ile baglantili duyu organlari. Inanc ve iman gercegi orgenmeni, algimani veya sorgulamani saglamaz. Tam tersine sorgusuz, sualsiz, direnmeden akil kolesi olmani saglar. Buradaki ateistler senin algiladigin inamc fenomenine sahip olmayan insanlardir. Bilime saygi duyar ve kanitladigi gercekleri curutulunceye kadar kabul ederler. (2) sen kendi suallerine verilen her cevaptan sonra bozuk plak misali ayni zirvalari farkli kelimelerle tekrarliyorsun. Sitede bulundugun surede umarim farkina varirsi

ilk doğduğun gün olmasa dahi kendini idrak edebildiğin günden itibaren kölelik, biri veya birilerine kendini kanıtlama ihtiyacı, korkusu; altında cehennem problematik tabii ki. bu baskı ile zaten özgür değilsin; din kontrol aracıdır ve işini inanılmaz derecede iyi yapar. kur'an ve diğer din kitaplarının tamamı çelişkilerde doludur; burada inanıp inanmamanı sorgulamıyorum; doğruyu kabul etmemeni sorguluyorum, pardon edememeni denir değil mi, çünkü korku olunca özgür irade yok olur. tabii "edememeni" olacak o, pardon. ayrıca dünya üzerindeki herhangi bir topluluğun, bireyin başkalarına eziye

kur'an'ın o dönemde seslendiği kişiler ve evre dikkate alınırsa; kur'an zaten varoluşunu ve kanıtlarını çürütür. evrenselliğini ve tüm zamanlara seslenebilme özelliğini kaybetmiştir. kur'an'ın evrensel olabilmesi için bu sorulara her evre için aynı cevabı verebilmesi gerekir. veremiyorsa kur'an doğru olamaz. basit bir örnekle açıklayayım; "bu cümle yanlıştır". ayrıca önce inanacaksın, sonra anlayabilirsin demişsin önceki iletilerinde; inanırsan sorgulayamazsın; inanç bulutları yargını karartır. yönlü bir sorgulama olur, özgür düşünemezsin.

işte okumak, kafa yormak, düşünmek, sonuç çıkarmak için analiz yapmak bu sebeple ateistin işi, bu sebeple mantıklı biyoloji=etkin kuram

ben deneyimimi anlatayım ki çok rahat geçti; korkulacak bir şey yok. ama belki de yaşadığınız yer önemlidir; muhafazakar bir ilçe nüfus müdürlüğünde problem çıkma veya tepkili suratlarla karşılaşma durumu olabilir. bir dilekçe yazıyorsunuz; neden belirtmeniz gereksiz. dilekçeyi öncelikle ilgili nüfus müdürlüğünde çalışan müdür görüyor; sonrasında dilekçeni imzalamak sureti ile onaylıyor ve sizi nüfus memurlarından birine yönlendiriyor; muhtemelen bu nüfus memuru nüfus kağıdı işlemlerinden sorumlu olan kişi olmayacaktır çünkü görevi size yeni nüfus kağıdınızı vermek değil, kütükte -sistemde-

aslında nüfus cüzdanında ne yazıyor demen de senin hatan oluyor; istediği zaman gidip değiştirebilir. mecburi değil artık; yeni doğan çocuğun dinini kendi seçmesini isteyebiliyor aile, kişinin kendisi de din hanesinde yazanı değiştirebilir. ve belki zaman gelir doğan çocuğun dini hanesi tamamen boş bırakılır -ailesinin hangi dine mensup olduğuna ve arzusuna bakılmaksızın- ve belki bir gün dini hanesi hiç olmaz. din seçmek zorunlu olsa idi budizmden yana olurdum muhtemelen; daha barışçıl bir din.

insanın sosyal varlık olması durumu psikoloji ile incelenir; ama psikoloji bir bilim değil etkin kuramdır. insan davranışını molekül, atom ve elektronların hareketlerine göre denetleyerek, ne yapacağına veya davranış şekline karar vermek çok zordur; vücudundaki tüm zerreciklerin tamamının analizini gerektirir -eş zamanlı olarak-. bu sebeple insan davranışlarını açıklamakta yeterli olan etkin kuramlar kullanır bilim insanları. çoğalmak tabii ki canlılığın gereğidir, ama gelişmiş zihinsel kapasitemizin getirdiği başka yetenekler söz konusu; bazı kimyasal süreçler, türümüzün dünya üzerindeki bask

komşularımızdan tarantula nebulası ve çoklu yıldız doğumları. tarantula nebulası güney yarımküreden çıplak gözle gözlenebilen ve macellan bulutsuları ile birlikte en dikkat çeken üç gök cisminden biridir. tarantula nebulası yerel grup adını verdiğimiz galaksiler kümesinin en aktif şekilde yıldız oluşumuna tanık olunan bölgesidir.

http://www.youtube.com/watch?v=JvEb3b-w17g sanırım bu equus'un argümanının cevabı olmaya yeter de artar. tabii ki bir fizikçi olarak stephen hawking fizikçi olmayanlarında konuyu anlayabilmeleri için basitleştirme yoluna gidiyor. fakat söylemek istediği açık; matematiksel hesaplamalar evrenin kendi kendine oluşabileceğini ortaya koymaktadır. yaşamın ortaya çıkışı ile ilgili ise bir sürü video paylaşılmış ama problem şuradan kaynaklanıyor: yönlü, eğilimli bakış. sana verdiğim tavsiyeyi yineliyorum; bilim adamlarının kitaplarını ve bulabildiğin kanıt bazlı makaleleri oku. matematiksel dili

ikinci görüntü bir sarmal galaksinin kenar görüntüsü. sınıflandırma ismi ESO 243-49.

bu iyi niyetli bir açıklama fakat bir merak sahibi değilim (1), ikincisi forum içerisinde gizli kapaklı işler çevrildiği ile ilgili bir düşünce sahibi de değilim. fakat şu gerekçe mantığa uygun ve haklıdır: "İçine din bulaşmayan, daha doğrusu din tartışmasına dönmeyen özel paylaşımlarda bulunmak isteyebiliyorlar." ki sorgularıma akla uygun verilen tek cevaptır (aslında bu cevap ta başka soruları doğurur ama argüman uzadıkça anlamsızlaşıyor). teşekkür ediyorum. bu konu hakkında başka paylaşım, talep ve sorgulamada bulunmayacağım.

öfke ciddi bir rahatsızlık, yazılanlar karşısında sakin kalamamak, emir kipli cümleler yazmak vs. konu ile ilgili attığım ilk mesaja verdiğin cevaba sığ bir düşünce dedim; çünkü benim ortaya sürdüğüm sebeplere verilmiş bir cevap değil, kişisel bir yorum. bu durumda konuya odaklanması gereken ben değilim. önceki mesajları kontrol etmekte serbestsin; konu ile ilgili argümanı devam ettiren Hizip ile diyaloğumuz seninki ile aynı temellere sahip değil. lakin vardığım sonuca göre şunu öğrenmen gerekiyor: bu bir tartışma platformu ve öncelikle mesaj atarken karşındakinin senin gibi kendine has bil

tüm christophar nolan filmleri izlenecekler listesine girer: çünkü din ve devlet propagandası asla yapmazlar (dogville'i izlemedim, dolayısıyla analizin dışında bırakmak gerekli). man from earth gerçekten de güzeldi, tek bir mekanda geçiyor olması, bilimle iç içe olan arkadaşlarının tamamı ile tartışmalarından mantıklı sonuçlarla galip çıkması oldukça güzeldi(her ne kadar argüman mantık dışı olsa da). super 8 filmini tavsiye ederim, özellikle de elle fanning'in oyunculuk yeteneklerini görmeniz için. tabii film orijinal e.t. ile çok fazla benzerliğe sahip, fakat günümüzde bu tarz naif ve eğle

@shef: çok sığ düşünce cümlenin kendi içeriğini yeterince gözler önüne seren bir açıklama olduğu için yazıldı. bunu yazdığına göre belli ki müslümanlardan haz etmiyorsun veya nefret ediyorsun. belki onlardan bıkmış durumdasın vs. örnekler çoğaltılabilir. bu cümleden ateist değilde müslüman karşıtı olduğun anlaşılıyor; kendi yazdığın cümleyi oku ve anlamsal olarak sına. bir ateistin nihai amacı kapıyı göstermek olmalıdır, o kapının önünde bodyguard tutmak değil. teistlerin yeterince gizli-saklı kapılar ardında çalışma, paylaşım, sır vs. var. ateistler özgür ve şeffaf olmalılar. mass effect

aslında spore sonrasında ekonomi, savaş eylemlerle ilerliyor. oraları biraz sakıncalı. acaba herhangi bir video oyun firması doğal seçilim oyunu tasarlar mı? oyun sana türleri ve mutasyon geçirmiş olan bireyleri verecek sende belirli kıstaslar (fiziksel yetenek, eşeysel seçilim vs.) ışığında karar verip hangisinin evrilip gelişeceğine karar vereceksin, kimi tür yok olacak, kimi yetkin olduğu için gelişmeye ihtiyaç duymayacak. giderek en kompleks canlı modellemelerine ulaşmaya çalışacaksın. online oyun olarak oynanabilir; kim daha kompleks canlı türler seçecek? seri gerçekten de güzel: hızla v

Ateist'in hayatının anlamı adlı konu ilgimi çekti; benim hayatımın anlamı bilgi sahibi olmak ve evren hakkında, çevremiz hakkında olabildiğince bilgi sahibi olmak. malum; bilgi okyanus gibidir. ne kadar yüzer isen yüz kıyıya çıkamazsın. ama en azından bu yüzme deneyimi sırasında bazı bilgiler elde edersin. ve bu bilgi arayışında olan başka -benden çok daha yetenekli ve zeki- kişiler hubble diye bir teleskop yapıp yeryüzünden 559 km yükseklikte yörüngeye oturtmuşlar ve 1990 yılında beri dünyanın atmosferinin olumsuz etkileri olmaksızın evrenimizdeki cisimlerin görüntülerini elde etmekteler. 201

bu soruyu biliminsanlarına sorman gerekir... ama olası bir cevap şu olurdu: diğer yıldız sistemlerinin goldilocks bölgelerinde gezegen arayışına girilmelidir(suyun gezegenin yüzeyinde sıvı olarak bulunduğu gezegenler, tabii atmosferik basınç ve kütle çekimi de göz önünde bulundurulmalı). bu tarz gezegenler keşfedildikten sonra çeşitli testler ve incelemelerle bu potansiyel yeni evlerimizden hangisinin daha uygun olduğuna karar verme süreci başlar. sonra da neden uygun olduğu, yaşam şartlarını oluşturmanın fizibilitesi yapılır. eğer fizibilite çalışması sonucu kaynak, iş gücü, teknik, teknoloji

ben bu konuda otorite değilim; sana kitap ismi veririm: okur ve kendin kabul edersin. şimdi koskoca kitapları alıntılamak yazara hakaret gibi olur.

bir ateistin kendi hayatının anlamı: her ne kadar beynimde oluşan kimyasal süreçlerin bana duygu ve hisleri yaşattığını bilsem dahi bundan aldığım haz yaşamıma değer katıyor. dolayısıyla bir eş, partner, yuva vs. sahibi olmak güzel olarak tanımlanabilir ki ateist olmak bunlardan uzak olmayı gerektirmez. buradan yola çıkarak hayatın anlamını tarif etmek için her insanın farklılığını da ele almamız gerekir. bu mutluluk gibidir; mutluluk bir bakış açısıdır. hayatın anlamını senin herhangi bir düşünce veya tavrının sonucu oluşturabilir. kimisi yuva kurmayı hayatının anlamı olarak belirlerken, kimi