Jump to content

bayşapka

Normal Üye
  • İçerik sayısı

    5.008
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne bayşapka kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. 10 hours ago, AteistBakish said:

    Genler davranışları belirleseydi

    Farklı davranış kalıpları yapılamazdı

    Şimdi sen bir devlet kurdun diyelim.

    5 milyon nüfuslu.

    2 milyon askerin ile Rusya'yı ele geçirdin.

    Rusyadaki tüm erkekleri öldürdün.

    Doğurabilen kadınların hepsine askerlerini erkeklerini tecavüz ettirdin.

    40 milyon kadından, 40 milyon çocuğu olduğu ülkenin.

    Annelerini de imha ettin veya köle diye sattın başkalarına diyelim.

    Sana sadık, senin inancında, davanda tereddütsüz ilerleyecek 40 milyon vatandaşın oldu.

    Onları da saldın, aynı şeyleri yaptılar.

    İkiye üçe dörde katlanarak gitti.

    Sonunda yaptığın katliam ve ahlaksızlığın adı sanı mı kalır?

    Yoksa o nesil seni sevip kahraman mı yapar?

     

    Al bak.

    Ahlaksızlık, iğrençlik, korkunçluk nasıl da 180 derece dönüşüyor?

     

    Boşuna konuşuyorsun.

     

    Ahlak zayıfların güçlüleri durdurmak için icat ettiği bir saçmalık.

     

    Hitler önüne geleni öldürüp işkence yapıp yok ederek ilerledi.

    Sonra öldürüldü.

     

    Almanlar şimdi onun kazanımlarıyla daha zengin, daha gelişmiş, daha güçlü değil mi?

    Ahlak dediğin şey sübjektiftir.

    Ve her zaman dincilerin değirmenine su taşıttırır.

     

    Türkiye'yi ele alalım.

    Ahlakmış, kanunlarmış, demokrasinin gerekleriymiş gibi masallarla Cumhuriyetçileri uyutuyor zayıf ilkeller.

    Şimdiye Cumhuriyetçilerle dinciler arasında 10 savaş çıksaydı onunu da Cumhuriyetçiler kazanırdı.

    Sonuçta donanımlı eğitimli insanların ordusu veya askeri hareketleri veya savaşları dincilerden üstün olur.

     

    Ama ahlaklı olun ve kesinlikle kanunlara ahlak kurallarına uyun.

    Kanunların tepesine de şeriatçılar geçti.

    Artık kanunu namaza gidip imamdan öğrenirsin.

     

    Sizler sorunlusunuz.

     

    Sana böyle konuşuyorum diye ben mükemmel miyim?

    Ben de sorunluyum.

    Ama benim gibilerin sorunu yüksek seviyede otorite tanımazlık yüzünden bir araya gelemememiz.

    Benim gibiler bir araya gelemiyor.

     

    Senin gibiler de zayıfların türkülerinin tınısıyla hipnoz oluyor.

     

    İşte sorun bu.

     

    Ahlak ve inanç kavramı tanrıya inananlara aittir. Tescilli mallarıdır.

    Bu malları bırakmadığın sürece onlara ait bir mal olacaksın.

     

    Geyler Amerika'da Brezilyada Avrupa'da onur yürüyüşlerini boşuna erotik ve rahatsız edici hale getirmiyor.

    Bu bir savaş. Onlara düşman olanlara cesaretleriyle hem rahatsızlık hem kıskançlık salıyorlar.

    Bu da onların kurumsallaşıp haklarını almasını sağlıyor.

     

    O yürüyüşlere ahlaksızlık diyorlar.

    Belki bilmek istersin diye dedim.

     

    Zarar veriyorsunuz.

    Sizin gibiler yüzünden islamcılar hristiyanlar vs Ateistlere olan korkularını kaybediyor.

     

    Ahlak podyumunda defile sergileme zamanı değil.

    Bu dincileri dört bir yandan rahatsız edip, birbirlerine yok ettirip devletlerimizi toplumlarımızı kurma zamanı.

     

    Belki canlılığın da buna ihtiyacı vardır.

    Belki bu yüzden milyarlarca yıldır çeşitli fonksiyonlar ekleyerek uzatıyordur bu DNA sarmalını.

    Belki buradan defolup gitmek istiyordur.

     

    Dediğim hiçbir şey anlaşılmamış.

    Sıfır.

     

    Ne inancın tanımı, ne ahlakın tanımı, hiçbirşey.

    Sözlük kitap açmak yerine kendi tanımların üzerinden ve bir tarafından uydurduğun moral nihilist yaklaşımını genelgeçer sanıp atıp tutuyorsun.

     

    Bana "zarar veriyorsun" ve "sorunlu" diyenler genelde nurcular olurdu, şu an karşımda kim var ne var bilemiyorum. 

     

    Yazılanı oku, sakinleş öyle yaz. 

     

  2. 1 hour ago, AteistBakish said:

    Evrimsel falan değil.

    Sürü yeri geldiğinde lideri zehirliyor.

    Lideri zehirleme özellikli iğneli bir bebek doğsa dediğin doğru olabilir.

    Evrimsel olur.

    Ama etkileşimli kontrollü psikolojik baskılı eylemlere itmenin nesi evrimsel?

     

     

    Davranışları kontrol eden genler var. Bizi toplum yapan bu. Herşey kol bacak iğne falan değil. Ama bazıları her yerde önlerini açıp izin verdiği için birileri her zaman çıkıp kısa yoldan umut ticareti yapıyor.  Onlara da dinci deniyor. 

  3. 4 hours ago, Geta said:

    ahlak orta doğu menşeli bir kelime ve "yaratmak" kökünden geliyor.

    burada sanatsal bir yaratmadan mı söz ediliyor?

     

    Evet, yaratmak kökünden geliyor 100% katılıyorum, çünkü varoluş için, ya da "birşeyin doğası" için kullanılan kelime eskiden buydu. Başka kelimeleri yoktu. Kendilerini ifade etme yöntemleri kısıtlıydı. Ama bu semavi dinlerdeki yaratılış hikayesinden bahsedildiği anlamına gelmiyor. Bu sebeple hangi din diye sorup duruyorum. Yani bu kelimeyi tekeline alacak bir din yok diyorum. Varsa lütfen birisi adını koysun.

     

    3 hours ago, AteistBakish said:

    Ahlak etik vs saçmalıklara ihtiyaç duymak

    Her gün eşine beni aldattın mı ya da aldatacak mısın diye soran ya da bu ihtimali düşünen bir manyakla ortak özelliklere sahip olmaktır.

    Artık bir insanın geçmişine özelliklerine bakınca istatistikler oluşturulabiliyor.

     

    İhtiyaç duyulan birşey değil, Geta'nın söylediği gibi evrimsel bir sürecin sonunda doğal olarak oluşan toplumun kendini koruma şekli. Daha da derine inersek bireylerin kendilerini koruma şekillerinin doğal seçilimle topluma uyarlanmış, yani oyunlaştırılmış hali. Bu sebeple seri tecavüz seküler ortamda yasak, fakat dinciler için atış serbest https://unherd.com/2021/04/swedens-migrant-rape-crisis/

  4. Evet ciddi kafa karışıklığı var. 

    @Getaevet, başlık iki anlamda da anlaşılabilir, amaç zaten buydu. Sırf ahlak kelimesinin mahlukatla ortak etimolojisi yüzünden "dinlerden gelmiştir" diyemezsiniz, hangi dinler olduğunu söylemeniz gerekir. Sırf "Birşeyin doğası" ve "Birşeyin yaratılışı" eskiden aynı anlamda kullanılıyordu diye dinden gelmiştir diyemezsin, hangi dinden geldiğini söylemen gerek.

    @AteistBakish 

    Ahlak ve etik aynı şeyse, etik ve kanun hakkında düzinelerce kaynak varken neyin yaptırımından bahsediyorsunuz? Toplum olarak yaşamak için seküler sistemlerde zaten halihazırda olan ve kullanılan ekonomik ve yaptırımsal yöntemler zaten var. Ben herşeyi sıfırdan icat edelim demiyorum, tek bir mükemmel yöntem vardır da demiyorum, yeni bir icat çıkartmıyorum. Dinler de ahlak konusunda ahkam falan kesemez çünkü "komiser" denen arkadaşın hiçbir yaptırımı olmadığı aşikar. Yani gerçekten inansalardı dinciler hırsızlık yapmazdı. Ama bilindiği üzere dinciler hırsızdır, yalancıdır, işlerine geleni yaparlar. Demek ki inancın bir yaptırım gücü yok. 

     

    Bu arada biraz sakinliğe davet ediyorum. 

     

  5. 3 minutes ago, AteistBakish said:

     

    Bana epistemoloji deme

    Bunu defalarca yıllarca tartıştık daha önce buradaki bazı idealist dallamalarla.

     

    Ahlak doğrudan dinle tanrıyla ilgili bir terim.

    Yeni bir PR ve lansman yapma peşindeysen, milyonlarca saat iş gücü lazım.

    Bir sürü insan.

    Dönüştürmen için her şeyin tam rayında gitmesi lazım.

    Amerika gibi bir devlet 20 yılda dağ ayılarını medeni hayata ikna edemedi.

     

    Ayrıca dijital çağ ve koloniler dönemi başlıyor.

    Ahlakın dinlerin tekelinde olmadığını anlatacaksın da ne olacak?

    Artık uzayda kimsenin tanrıya inanacak, ibadet edecek zamanı olmayacak.

    Ölüleri iş gücü ve ekipmanlarla, riskler, enerjilerle birlikte kişi başı 10 milyon dolar kargo maliyetiyle dünyaya kimse getirip gömmeyecek.

    Vizyonsuzsun.

    Yeni bir ortamda yeni orijinal şeyler düşünmek yerine son 200 yılını yaşayan ve yok olacak bir kavramla ahlak farkını belirlemeye yatırım yapıyorsun.

     

    Bu dinlerin tanrıların Allahların kurtulma şansları yok.

    Tek şansları tam da onlara ait olan Ahlak, İnanç, İnanç vs gibi saçmalıklar içinde senin yeni dünyana sızmak.

    Sen de keriz gibi taşıyıcı enfekte bir organizmayı oynayacaksın.

     

    Sistemin ve işlevselliğin olduğu yerde etiğe  ihtiyaç yoktur.

    Ahlak sübjektif bir şey.

    Bu da sübjektif bir örgütlenmeyi getirir.

    Bu da din inanç enfeksiyonu zaten.


    Terimleri doğru konuşanlar dallamadır, ahlak dindir, neden? Cevap yok onlar öyle, gerçekleri kabul ettirmek ve kabullenmek çok zor vs. Bunlar cevap değil. Bunlar sadece senin şahsi fikrin. Altı dolu değil. Olan birşeyden de bahsetmiyorsun. Çoğu insan öyle konuşuyor diye birşey yok. Cahil ve aptallar öyle konuşuyor, bunları eğitebilirsin o kadar çok değiller.   

     

    İç çamaşır konusunu en iyi mormonlar bilir diyenlere itiraz edemezsin. Yüzyıllardır yanmayan iç çamaşırı konusunda bilgi sahibi bir gruba iç çamaşırını kaptırdın. 

     

    Din tabii ki bilimi tekeline almaya çalıştı ve bu hiçbir işe yaramadı. Aynı şekilde ahlakı da alamaz, inancı da bilgiyi de alamaz. Kendinle çelişme. 

    Aklıma diyebileceğim başka birşey gelmiyor. 

  6. 5 hours ago, AteistBakish said:

    Sistem yaratmak istiyorsun, anlıyorum, katılıyorum.

    Ama orijinal, özgün bir sistemin reklamını yap.

    Dincilere inanç hastalarına fason imalat yapma.

     

    Hiç de böyle değil. Tanımları doğru yapacağız ki düzgün iletişim kurabilelim.

    Bence özgünlük ararken kendi kendini mat eden yerlere gidiyorsun. 

    Ahlak (yani Etik) ve inancın tanımları var. Yukarıda yaptım. Ve bu tanımlar kimsenin elinde değil. 

    Dinde ahlaksızlık var, bunları da yukarıda ilettim. 

    İtirazın varsa tanımlar veyahut etimoloji yanlış de, sebebini söyle.

    Gerisi sadece ajitasyondan ibaret. 

     

    Örneğin inancı umut ya da ümit olarak çevirdiğimi düşünmüşsün. İnancın tanımı bu değil.

    Felsefede inanç kanıya, tahmine dayalı aksiyon, hareket. Uzay boşluğunda var olan farazi birşey değil.

    Bir epistemoloji kitabını arala, sana bir zarar vermez.   

     

     

  7. 3 minutes ago, AteistBakish said:

    BU işin kuralı bu, doğru olan bu falan diyorsun da

    Dinciler galip gelip ele geçirmişler işte

    Kaçıkla tünel kazmak gibi bir faaliyete mi girişirsin?

    Yoksa hapishanenin güvenliğini havaya uçurup tüm gardiyanları öldürüp çıkar mısın?
     

    Tanımlamaya çalıştığın kaleler çoktan kaybedildi.

    Ele geçirsen bile artık hükmün hiç bir zaman meşru olmayacak.

    Ya o kaleleri ve sancaklarını ele geçirip sürekli işgal riskiyle karşı karşıya yayacaksın.

    SOnuç olarak dev bi rkuşatma ve toplu ölüm kaçınılmaz olacak.

    Ya da kaleyi ve tüm bölgeyi havaya uçurup yeni bir kurum ve dünya yaratacaksın.

    Feminizm terimi gibi.

    Feministler bilmiyor muydu "Kadın Hakları" demeyi?

    Ama kadın hakları ifadesi yumuşak bir yastık.

    Feminizm ise keskin bir hançer. Rahatsız ediyor karşı tarafı.

     

    Bu işler böyle.

    Ahlak dincilerin.

     

    O kelimenin evrensellik ilüzyonu sayesinde hayatta kalıyorlar.

    Eğer o kelimeyi onlara vermezsen, yok olup giderler.

    O kelimeyi taşırsan suda tutunacakları bir tahta parçası sunmuş olursun.

     

    Ayrıca inanç ile iyi umudu, ümidi birleştiriyorsun.

    İnanç kötülüktür.

    Umut ile ümit farklı.

    Onu da ele geçirmişler işte.

    İnancın her türlüsü de yok edilmeli.

    Ölülerin hükmü olmaz

    Yaşayanların hükmü olur.

    Yaşayanlar da hükümlerini ölülere göre belirlemez.

    Sen bilinç altına yerleştirilmiş bir alt program ile dinlere yardım ediyorsun.

    Hapishanede yatan tutsaklara gizli gizli ekmek su getiren tipler olur hikayelerde ve filmlerde.

    Onlar gibisin.

    Sezar'ın hakkını Sezar'a vermelisin.

    Dünya üzerinde reklam edilen Ahlak ve İnanç senin bahsettiğin gibi değil.

    Bunu biliyorsun.

    Niye merdiven altı fason üretici gibi marka taklidi yapıyorsun ki?

     

     

    Almışlar çalmışlar işte diyerek bir yere varamazsın. 

    Doğruları doğrular olara söylemek gerek. Felsefede inanç neyse inanç odur. Felsefe inanç kelimesini bırakmadığı sürece ben de bırakmam. Ahlak kelimesi de islamdan falan gelmiyor. Morality, ethics, türkçeye de etik olarak girmiş. Yani toplum yapmaya uygun davranış biçimlerinin bütününün arapçası. Bildiğimiz, tanımları net ve belli olan terimleri neden bırakıyormuşuz? O zaman her üstüne çökülen kavramı sağa sola dağıtalım. Elektriği de scientologlar alsın. Elektrikli zımbırtıları var sonuçta iki elle tuttuğun. Felsefeyi mısır islam üniversitesine bırakalım, psikolojiyi de juju büyücülerine. Hırsızın peşinden gideceksin ve malını geri alacaksın. Bunun adı taklitçilik değil. Umarım derdimi anlatabilmişimdir.

  8. Ne ahlak ne de inanç dinin tekelinde değil. Ahlak tam olarak etik kelimesinin arapça karşılığı. Etik temelinde işlevsel bir topluluk üretmek için var. Ahlak kelimesi islamiyetten önce de vardı, sonra da var olacak.

     

    İnanç ise davranış biçimlerimizin sebebi. Her davranış biçimimiz yüzde yüz kanıtlanmış ya da bütünüyle planlı ve rasyonel olmak zorunda değil. Elimizdeki en iyi verilerle hareket etmemize inanç deniyor. 

     

    Dinde ahlaklı söylevler de bulabilirsiniz (örn. kendin haricinde başkalarını da düşünmekle ilgili kısımlar). Ama ahlaksızlık da bulursunuz (örn. kadının hakkının erkeğin yarısı olması, sonlu davranışların sonsuz sonuçlar üretmesi, güçlünün haklı olması). Demek ki din ahlaka eşit değil.

     

    Dinci kendisine empoze edildiğine inandığını, o yüzden ahlaklı olduğunu iddia eder. Kendisine empoze edildiğine inanması ne kadar güven verici? Her dinci günah işlediğini itiraf ediyor. Demek ki empoze edilmiş bir inanç onların davranışlarını bağlamıyor. Ayrıca bir dincinin bir ateisti öldürmesi dinen yasaklanmış birşey değil. Bu da hepsini potansiyel caniler yapıyor. Potansiyel canilerden ahlak dersi alacak değiliz. 

     

    Kelimelerimizi düzgün tanımlayalım, bilmiyorsak öğrenelim ve onları lütfen dincilere hediye kutusunda vermeyelim. 

     

  9. İnanç gerçekten felsefede de var, insan düşüncesinde de var. 

    Felsefe okuyan birisi felsefedeki inanç kelimesinin "kolay kandırılmak" anlamına gelmediğini bilir. 

    İnanç kelimesinin dindeki karşılığı kendisine söylenen şeyi sorgulamadan varsaymak, doğru kabul etmek.

    Örneğin dinde "cinler vardır", "şeytan namazda dübürüne üfler" gibi iddialar var. Bunları sorgulamadan inanmak gerekiyor çünkü sorgulamak için bir araç yok. 

     

    Felsefede inanç tamamen farklı bir olgu. Felsefedeki inanç varolma çabasında karar verebilmek için mükemmel bilgiye sahip olmadığımız ortamlarda çıkarım yapmaktan doğuyor. Yani aslında "bilmiyoruz" ama "elimizdeki en iyi bilgilerle çıkarımda bulunuyoruz".

     

    Elindeki kalemi tutmayı bırakınca düşüyor. Tekrar deniyorsun, yine düşüyor. Deneyimlerin sana "demek ki kalemi bir daha bırakırsam yine düşecek" çıkarımını yapma hakkını veriyor. Hiçbir hesap yapmadan üçüncüsünde de düşeceğini farzetmek felsefedeki inanç. Yani felsefede inanç deneysel, gözlemsel, çıkarımsal. Dolayısıyla pozitivist bir olgu. 

    Ters örneği de şu: şimşek çaktı, yağmur yağdı. Şimşek çaktı yine yağmur yağdı, üçüncüde de yağmur yağacağını farzedersin, bu da felsefi bir inanç. Bu gerçekleşmedi diyelim, o zaman inancını güncellersin. Demek ki her seferinde yağmur yağmıyormuş, kurallar sandığımdan karışıkmış. Bu da pozitivist bir yaklaşım. Yanılgı sonucu bilgilerini güncellersin. Bu iki olay dindeki inançtan farklı. Yani dinde "deneysel çıkarım" ve "sonuca göre inancı güncelleme" yok. Sadece boş iddialar var. 

  10. 2 hours ago, Ignostik kahin said:

    Hayir gerekmiyor;

    Tabiki yaratilmadigini kanitlarsan;

    Ancak bu sekilde devam edebiliriz.

    Bana gore;

    Gercek felsefe yapicaksak;

    Ateistler neden evrenin tanriya ihtiyaci olmadigini;

    Teistlerde

    Neden evrene ihtiyaci oldugunu

    Kanitlamak zorundalar aksi halde inançtan öte gidemezsiniz felsefede inanc kanit degil iddiadır.

    Saygilar.

     

     

    Ateistler "evrenin tanrıya ihtiyacı yok" demek zorunda değil. Diyen varsa kendi derdi.

    Teistler "evreni tanrı yarattı" diyip "güneş olmasaydı sen de olmazdın demek ki bana çocukken inanmam söylenen tanrı evreni yarattı" diye çıkarım yaparlarsa "hadi oradan" dersin. Çünkü bu tür iddialarla uçan makarna canavarı da ispatlanır yani bu ispat değil. Bu işin felsefesi bu kadar. Ateist burada durabilir. Karşı iddiada bulunmalarına gerek yok. 

     

    Ayrıca yaratılış vardır, olmuştur gibi iddialar var ve gerçek olarak baz alınıyor.

    Evrenin doğasında varsa nerede bu yaratılış? Yoktan var olma örneği göremiyorsak nereden biliyoruz yaratılış olduğunu? 

     

    Yoktan var olmayı ispatlamak çok kolay. Mutlak sıfıra yakın bir ortamda şak diye masa ortaya çıkarsa bu yoktan var etmeye, yani yaratılışa kanıt olur. 

    Sonra bağımsız gözlemci gelip bir dakika ben de gözlemlemek istiyorum dediği anda şak diye kapak ortaya çıkarsa akıllı yaratılışı net bir şekilde ispatlamış oluruz. Büyülü değnekle gökten zembille indirilmiş şeylere en iyi kanıt bu şekilde. Varsa hep beraber gözlemleyelim, yoksa iddianın saçma olduğunu kabul edelim geçelim. 

  11. On 27.08.2021 at 11:59, Ignostik kahin said:

    11 yaşında ucak kullanmak sana gore kanit degil mi?

    Sana gore kanit olmuyabilir.

    Ama bana gore paranormal! Bir kanit

    Bilimsel goreceli kavramlar kanit degil midir?

    Milyonlarca insan var,reenkarne ruh degildir, 

    Ruhun kaniti olmaz ruh kavrami akul ve mantik disi bir inanis.ontolojik olgularla kanitlanamaz.

    Kaniti olmuyan ruh insan hayalinin psikolojik yansimasidir. Ama 11 yasinda ucak kullanmak.

    Ve buna benzer binlerce yetenek var.bu yuzden elestirmefen once arastirin diyorum.

    En azindan ateizm ve teizm gibi sozcuklerde kalmiyor goreceli kanit ben ateist olsam gordugum hersey kanit olarak dusunurum.saygilar

     

     

    Sana göre bana göre olmaz. Birşey kanıtsa kanıttır. 

    Öneri -> kanıt -> kabul ya da ret. Bunu bulandırmaya, karıştırmaya gerek yok.

     

    11 yaşında uçak kullanmak paranormal mı sorusunun kesin bir cevabı var. Çocukları Cessna simülatörüne oturtursun, uçağı kaldırıp indirebiliyorlar mı bakarsın. Ben 11 yaşımdayken 6510 assembly programlıyordum, mahalledeki iki çocuk daha yapabiliyordu. "Senin için zor görünüyor" demek "doğa üstü güçleri var" ya da "geçmişten anıları canlandı" anlamına gelmiyor. Bunlar akılcı düşünceler değil. O yüzden bence siz araştırın kim neyi yapabiliyor. 

     

  12. 9 hours ago, rahip said:

    Siziniz temel almanız gereken bir yer yok. Mesela kendi çocuğunu öldürsen bu senin için neye göre kötü neye göre iyi bunu bile anlatamazsın. Çünkü senin için bu iyi bir şeyde olabilir. Çünkü size göre ahlakın belirli bir dayanağı yok. Senin için kötü olan bir şey başka ateist için iyi olabilir. 

     

    Hiç ahlak nedir etik nedir düşünmediğin için kafanın karışık olması normal. Beynin bebek gibi dümdüz.

     

    Temel alman gereken kanun diye birşey var. Kendini koruma içgüdüsü var. Çocuğunu öldürmen kanunlara aykırı, ayrıca zarar ve ziyan. Bu da evrensel bir genel geçer. Herkes şaşkın şaşkın birbirini öldürürse toplum bir anda yok olur, kimse kendini koruyamaz. O yüzden de yapmıyoruz. 

     

    Ama sen cebrail gelip çocuğunu öldür dese neye göre hayır diyeceksin? Nasıl kıvıracaksın? Senin için ahlakın dayanağı kimi öldüreceğini emreden ve senden güçlü olduğu için tapılması gereken bir diktatör. Asıl ahlaksızlık bu. 

     

     

  13. 14 minutes ago, Yeni Üye said:

    Belki de sen zannetiğin gibi inanmayan birisi değil çok güçlü bir inancı olan birisindir.

     

    Yapay olarak kurtlardan, ayılardan, zehirli yılanlardan arındırılmış bir ormanda gezmekten zevk almak için fıtrat ve tanrı inancı gibi beyin yıkamadan mütevellit muhtelif ithal kerizliklere gerek yok. 

     

  14. On 15.05.2016 at 01:30, KokTurk said:
    On 14.05.2016 at 08:48, sağduyu said:

    Müslümanlara bir soru: Sizler canlıların birbirlerini yiyerek hayatta kaldığı yani bazı canlıların yaşamak için diğer canlıları yemek zorunda olduğu bir sistem tasarlar mıydınız?

    Sen nasıl bir sistem tasarlardın ? mesela,,, fotosentez yaparak mı beslenmemiz lazımdı ?????????

    Diğer tüm canlılar ve herşey, insanlığın hizmetine sunulmuş nimetlerdir...........

    Allah'ın kurmuş olduğu muhteşem bir düzen var ortada........Bunu göremeyecek kadar kör olmuşsun....duyuların pek gelişmemiş körduyu..........

     

    Müslümanlar bu soruları düşünemez, kör inançlarına muhalif tek bir görüş beyinlerinden geçemez.

    Geçmesine izin verirlerse anında o çok korktukları şeye dönüşmekten çekinirler.

    Ellerinden sonsuz hayat masalı alınmış bebeklere.

     

    Mesela çok özel çok güzel tasarım derler.

    Şehrin göbeğinde bile sokağa çıkıyorsun sivrisinden itine herşey seni yemek istiyor. Dağa çıksan 3 günde kurda kuşa yem oluyorsun ne biçim tasarım bu? Virüsler, beyin parazitleri, hepsi korku hikayesi gibi şeyler. Sonra gayet haklı bir şekilde dersin ki ee bu hiç de sevgiyle tasarlanıp bahşedilmişe benzemiyor.

     

    Cevap hep aynı gözleri kapat kulakları kapat duymazdan gel VAY NAMUSSUZ OT MU YİYELİM MUHTEŞEM DÜZEN VAR ASDFASDFASD.

     

    Tek bir akılcı yanıt gelmez, gelemez, çünkü buna cevap düşünebilmek bile muhalif düşünce gerektirir.

  15. On 15.08.2021 at 13:35, Ignostik kahin said:

    ÜSTELİK REENKARNENİN AÇIK-BİLİMSEL VE TIBBİ,  KANITLARI'DA VAR.

    YETERKİ AZICI KARAŞTIRIN.

     

    Hemen araştıralım. Önceki hayatında kimdin? Onun hakkında senin bilemeyeceğin ve bizim araştırıp bulabileceğimiz birşey söyle, kanıtlayıp konuyu kapatalım.

    Kanıt yoksa bunun "cinler için milyonlarca kanıt var sadece araştırmanız yeterli" demekten farkı ne?

  16. On 04.08.2021 at 16:44, Tikky said:

    Mülk Sahibi Mülkünde Dilediği Gibi Tasarruf Edebilir. 

     

    On 14.08.2021 at 23:44, dursun said:

     

    Yani ev sahibi, istediği zaman kiracıyı evden çıkarabilir. Herşey ev sahibinin elinde!

     

     

    Güçlü haklıdır demek dünyadaki en ahlaksızca, en vahşice, en beyinsizce şeydir ve bütün kötülükler bundan geliyor. 

  17. Kadınların astrolojiyi sürdürmesi erkeklerin futbolu sürdürmesi gibi. Toplumsal ve cinsel roller daha çocukluktan belirleniyor. Doğduğun gibi kimliğine dini islam yazılıyor. 

    Sen pembe giy sen mavi giy, sen bebekle oyna, al sana tabanca, neredeyse bütün astrologlar kadınken o toplumdan kadın astrolog çıkması gayet normal. Ne için eğittiysen o olur. Almanların bunun için yaptıkları bir araştırma var, İranlı ve Alman gruplar arasında inançları karşılaştırıyorlar, hipotez sayfa 9 https://www.repo.uni-hannover.de/bitstream/handle/123456789/6333/387153152.pdf?sequence=1 

  18. 6 hours ago, rahip said:

    Okuduğunu anlamıyorsan ben neden sana yazıyorum ki yazıyorum hala aynı martavalları yazıyorsun. 

    Yukarıda defalarca açıkladık olayın ne olduğunu hala anibal şöyle dedi böyle dedi.

    Sirinin yapay zeka botu olmadığını savunman ve otomatik botların yapay zeka olduğunu savunman cahillik abidesi olmanın daniskalığıdır. 

    Siri yapılan konuşmaları kayıt ediyor ve bir dahaki güncellemede algılayıp cevap yazıyor tam yapay zeka değilse de o yolda ilerliyor diyorum.

    Nagivasyonu yapay zeka sanmandan salaklığının bir ölçütü olmadığını gösteriyor. Okuyup anlamaya çalışacağını bilsem bahsettiğin terimleri açar ve sana detaylı bir anlatım yapardım ama çok yazık. 

    Neyse zaman kaybı olarak görüyorum sizlere laf anlatmak deveye hendek atlatmaktan daha kolay.  

    Her şey ben biliyorum diye bir moda girmişsiniz. Benim eski uzmanlık alanım diyorum hala boş boş sallıyorsun.

     

     

     

     

     

    Yok diyorum ki senin "yapay zeka" dediğin şey yapay zihin. Siri yapay zihin değil, yakın birşey de değil. NLP ve bayes networkleri kullanan, apilerle entegre bir reklam makinesi. Yapay zeka dediğimiz şey öğrenme özelliğine sahip. Yani eğitiyorsun, doğru cevaplara gittikçe yakınsıyor. Kavramları düzgün tanımlarsan herkes daha kolay iletişim kurar. Senin sorunun yarım yamalak kulaktan dolma bilgilerle çıkıp kendini uzman olarak ilan etmen. Neyse, karşımda akıllı biri olmadığına kesin kanaat getirdim artık. Sen özgün fikirlerinle takıl. 

     

     

  19. 5 hours ago, rahip said:

    Ne diyorsun geveleme varsa bir şey açıkça yaz. Cevap yazamasın diye mi uğraştın. Okuduğumu beynime direk kayıt etmiyorum beynime robot gibi sizlerin yaptığı gibi. 

     

    Düşüncelerin kopyanın kopyası, yalan yanlış bilgilerle dolusun ve özgün değilsin diyorum. 

     

    Mesela en hoşlanmadığın neleri öğreniyor insanlar en çok neden muzdaripsin? Güneş sisteminin merkezinin güneş olduğunun kabul edilmesi seni rahatsız ediyor mu? Ya da dünyanın şekli, yer çekimi, ay'a uçuşlar vs?

  20. 4 hours ago, rahip said:

    Kalınlaştırdığım cümle senin tıynetini ve bilgini ortaya koyuyor ama neyse karşımda sen varsın lafı sana anlatacağım anlamadığını bildiğim halde.

    Ben sistemin botun nasıl çalıştığını biliyorum diyorum hala bana martaval okuyorsun. Dedim ki yapay zeka botu getirin bana kimse getirmedi.

    Önceki mesajlarımda botların nasıl kodlandığını ve nasıl çalıştığını anlattım. Biri de çıkıp demedi ki iphone siri var bu nedir diye. 

    Bak bu tam olmasa da yarım yapay zeka bottur diyebiliriz. Ama tam yapay zeka diyemeyiz. Tam yapay zeka diyebilmemiz için daha çok geliştirilmesi lazım. 

     

     

    Madem kalın işaretliyoruz ben de kalemi elime alayım.

     

    Ben kimin neyi kastettiğini ve düşünce şeklinin seni nasıl kısıtladığını anlattım, bunun ötesine aynı şeyleri tekrarlamanın lüzumu yok. Markov zinciri botları 20 yıldır var anibal ondan bahsediyor. Ayrıca onun yazdığı naive bayes formülünü tanımamış olman cehaletini gösteriyor. 

     

    Siri dediğin şey bizzat bilgileri insanlar tarafından girilen bir program. Bunu yapay zeka sanman da cehaletini gösteriyor. 

     

    Siri'nin kişiye özelleştirme yaparken çok kısıtlı olarak basit eclat tarzı recommendation algoritması kullanılıyor. 

    Asıl özelliği hazır eğitilmiş doğal dil işlemeyle sesi yazıya çevirmesi, o yazının içinde Anibalin de bahsettiği gibi naive bayes gibi yöntemlerle "ne istediğine" dair benzerlik ilişkisi kurması ve yol haritalarıyla, iş yerleriyle, hava durumuyla ve benzeri apilerle entegre olması ve istediğin zaman oradan bilgi çekebilmesi. Buna yapay zeka demen cehaletini gösteriyor.

     

    Senin anlayacağın "Türk Forum admini" diliyle anlatayım php'de markov zinciri botu dersen bir sürü örnek çıkar. 

  21. 20 hours ago, rahip said:

    Bak Türkiye'nin en büyük ve en sağlam webmaster sitesi r10.net burada 11 yıllık üyeliğim var. İstersen sana davetiye göndereyim üye ol ve bir konu aç bana yapay zeka bot lazım diye bakalım sana nasıl cevaplar gelecek. 

     

    Senin kullandığın anlamıyla yapay zeka strong AI dedikleri, kendi kişiliği ve yaratıcılığı olan bilgisayar programı. Yani senin dediğin yapay zihin, yapay zeka değil. Yapay zihinle uğraşan çok firma yok. Olanlar da 3-5 yıllık ve çok deneysel aşamada. 

     

    Konuyu bilen insanların kullandığı anlamıyla yapay zeka bu değil. Yapay zeka kısaca yapay öğrenme ile çalışır. Yapay sinir ağları, genetik algoritmalar vs. Markov zinciri botları 20 yıldır var.

    Anibalin bahsettiği botlar bunlar. 

     

    Genetik algoritmaları reddeden dincilerin yapay zeka biliyorum diye ortaya çıkması zaten abes. 

     

×
×
  • Yeni Oluştur...