-
İçerik sayısı
5.008 -
Katılım
-
Son ziyaret
İçerik Türü
Profiller
Forumlar
Takvim
bayşapka kullanıcısının paylaşımları
-
Aslında aynı şeyleri söylüyoruz, fakat ortak bir dilimiz yok. Birşeyden emin olmak için onu iddia etmene gerek yok. Şahsi kanın o. İddia edersen sana sorarlar sen nereden biliyorsun diye, o zaman bütün delilerin taş attığı bütün kuyulara dalman gerekir. Böyle bir akrobasiye gerek yok. Saçma olan o. Varsa buyur getir inceleyelim dersin, muhtemelen de fos çıkar. Bunun için "olabilceğine ihtimal vermene" gerek yok. Ben felsefe olarak oturaklı olanı söylüyorum.
-
Epistemolojide inanmak zayıf bir bilme şekli. Yani seni ikna eden birkaç tane bilgi parçacığı var, bu senin inanmana, yani zayıf bir şekilde bilmene yetiyor. Örneğin ay'a insan gitti mi? Evet diyorsan bu bir inanç. Altında yatan rasyonel sebepler olabilir, ama sonuçta bir inanç. Kesin kanıt yok, dolaylı kanıtlar var. İnanç tu kaka bir kelime değil, inanç kelimesini din tekeline almaya çalışıyor ve pek çok kişi de buna kanıyor. Burası doğru işte. Var olduğuna inanmak da bir iddia, olmadığına inanmak da bir iddia. Olmadığına inanan biri ortaya iddia atmış olur ve kanıtlarla ispatlaması
-
Tamam cahil bir yobazsın ve yazılanlar 4 satırı geçince okumuyorsun, anladım. Bir sorum var sadece. Şimdi bir bok olarak merak ediyorum: uçan atlara, cinlere inanıyor musun?
-
Vah vah sonsuz olmazsa koskoca evreni yoktan var edecek süper güçleri olan zavallı hakir bir varlık olur değil mi? Şaşkınlıkla izliyorum şu forumu. Şu da çok ilginç. Sonlu şeyler yaratabiliyor, ama diğer tüm özellikleri sonsuz olmalı. Ama "kozmos" özelliği sonlu. O özel bir özellik. O bizi sınav için özellikle sonlu hale getirilmiş bir özellik. Buna safsata dilinde yanlı savunma deniyor. Bir yanını savunup, onunla çelişen diğer yanını da savunuyorsun, sebebin de "öyle daha mantıklı". Epistemolojik bir metodun yok hikaye geliştikçe uydurma var. Ve utanmaz arlanmaz bir uydurma
-
Biri seni özene bezene yaratıp sana bir amaç verince sen kendini daha anlamlı ve özel mi hissediyorsun? Madem uydurukçuluk seni bahtiyar ediyor, o zaman isteyen herkes kendine bir maksat hikayesi uydurup ona inansın, seninkinden farkı ne? Gerçeklik zaten yeterince ilginç. Yarın ne keşfedeceğin belli değil. Kendimizi anlamlandırmak için yoktan var eden büyücü tanrılara, cinlere, şeytanlara, meleklere, üfürükçülere, yıldız kümelerine falan ihtiyacımız yok. Dine siyasete spora tarafsız bakıp onların sana yükledikleri görevleri yerine getirmeye çalışan ahmak bir robot olduğunu gördüğü
-
İddian şu değil miydi: Ben bu tanrıyı etrafımdaki şeylere bakarak ve düşünerek kanıtladım, şimdi size özelliklerini anlatıyorum çelişki var mı bana söyleyin bakayım. Değilse olmayan şeyler üzerinde neden konuşuyoruz? Bir de sonlu şeyleri yaratmak için neden sonsuz tanrı gerekiyor? Yine başa döndük.
-
Ben birşeyin özelliği varsa diğer her şeye uygulanabilir demiyorum. Beyin dışında bir düşünce olduğuna dair bir kanıt yok diyorum. Tümevarım değil bu. Kanıt varsa buyur getir lafı boşuna dolandırmayalım. Aynı şekilde "sonsuz sıfatlar göremiyoruz çünkü biz sonluyuz" demek "sonsuz sıfatlara kanıt" değil, kanıt varsa buyur getir göster.
-
Hadi ya. İrade ve ilim beyinle yapılan şeyler. Kudret de beynin atadığı bir özellik. Beyin olmadan bunlar olmaz. Uydurmayalım.
-
Bak bir daha yazıyorum. T "Sosuz Merhamet Var" A "Nereden biliyorsun?" T "Ben bütün dinleri biliyorum hepsi benimki gibi ayrıca sonsuz merhamet yok siz sabit fikirlisiniz" Arkdaşım olmayan şeyi niye varmış gibi anlatıyorsun o zaman? Utanmıyor musun?
-
Bir daha yazıyorum: T "Sonsuz merhamet var" A "Nereden biliyorsun?" T "E dünya sonlu o yüzden sonsuz merhamet var ayrıca deve kuşusun geri zekalısın falan" Bu sensin. Utanmadın mı hâlâ ?
-
T "Sonsuz merhamet falan var" A "Ee sonsuz değil işte bak aslan kaplan" T "Dünyada sonsuz mu olur geri zekalı" A "Sen neye dayanarak söylüyorsun bunu o zaman?" T "İşte çevre etkisiyle inandım falan ayrıca geri zekalısın ve yanacaksın" Bu sensin.
-
Bu tipleri özledim niye bizi ışıklarıyla aydınlatmıyorlar acaba artık?
-
Az önce 0-100 arası rastgele sayılardan örüntü oluşturduk ya? Ortalamanın limiti kaça gidiyor? Neden öyle? İşte rastgelelikte düzen öyle oluşuyor. Mesela diyanetin kuran sayfalarını elektronik ortamda matrisler haline getirip içinde aynı sayfada "allah yok din yalan" yazısını bulmuştum. Sence kitabı yazan gizli mesaj mı bıraktı?
-
Biz ancak gözlemleyebiliyoruz. "Bu kendini nasıl yaptı" demek "Bunu kim yaptı" diye sormak demek, o da "bunu biri yaptı" demek. Yani şahsiyeti olmayan birşeye şahsiyet atanıyor. Buna safsata deniyor. İngilizcesi "begging the question" kendini iddia eden önerme gibi birşey. Ama "irade" demek "kafasına göre" demek. Belli kurallara uyma zorunluluğu onu irade olmaktan çıkartır. Vurduğun top yerine sen uçar gidersin. Herşey mucize ve masal olur.
-
Big crunch - big bang - big crunch diye gidebilir mesela. Bilmiyoruz. O kadar yüksek bir çekim gücünden bahsediyorsun ki elimizdeki hesaplar yeterli değil. Ne kadar bilmediğinle ilgili örnek vereyim. Mesela sen 1+1 gibi aritmetikler yapabiliyorsun, bunu gayet güzel gösterdin. Peki karadeliklerde hawking radyasyonu diye birşey var. Ne olduğunu, nasıl ortaya çıktığını biliyor musun? Formüllerini biliyor musun? Peki tekillik gibi yoğun bir maddede ne ortaya çıkabileceğini biliyor musun? Bilmiyorsun. Bilmiyoruz. Bilmiyoruz ne demek? "Ama öyle olmalı böyle olmalı" diyecek bilgimiz yo
-
O dangalak bizzat benim. Guilty as charged. Madem göz açıyoruz sana şunu söyleyeyim: burada ortaya atacağın hiçbir bilimsel iddianın anlamı yok. Karşındakiler bilim insanı değil, kanıtlarını okuyup anlayacak insan da değil. Sadece akıllarına takılan üç beş şey var. Bunların çözümlemesi için de kullanabileceğin tek dil çelişkiler ve safsataların dili. Fikirler o kadar basit ki başka lafa gerek bile yok. Atacağın 5 tane mesaj, çok da zor değil.
-
Ben enerji varken neden başka bir isim daha takıyoruz diyorum. Radyo dalgalarına da melekler mi diyeceğiz? Tanrı var diyelim, tanrı olunca ne oluyor mesela? Olmasıyla olmaması arasındaki fark nedir sence?
-
Big bang kozmolojisi denilen şey bir muamma. Konuyu araştıran bilim insanları var, ürettikleri denklemler var, bunlar üzerinden öngörüler yapmaya çalışıyorlar. Oy birliğiyle bazı teoriler ortaya atıyorlar. Biz de "elimizdeki en iyi açıklama" olarak kabul ediyoruz. Konu hakkında pek de birşey bilmiyoruz. Oy birliğiyle gözlemlere dayalı bilimsel olarak yapılan hesap şu: 13.8 milyar yıl önce singularity ismi verilen çok yoğun ve sıcak bir cisim olduğunu biliyoruz. Bundan "öncesi" ile ilgili çok net kanıtlarımız ve hesaplarımız yok. Asıl ilginç olan a
-
Enerjinin adı zaten enerji, neden başka bir ad daha verelim? Ayrıca enerjinin yoktan var etme özelliği de yok, o zaman yaratıcı özelliği olmayan bir tanrı mı bu?
-
Cevabı olmayınca konu değiştiriyor derim herhalde.
-
Evet, zaten `sonsuz şifa` dediğin şey bir mucize. Mükemmel hücresel kopyalama da bir mucize olurdu ve bu keşfedilirdi. Hiçbir tecrübemiz olmayan bir sürü şeyi önceden keşfediyoruz, buna bilim deniyor. Mesela bilimsel teorinin bir tanımında da öngörülere sebebiyet vermesi zorunluluğu var. Yani teoriler çevremiz hakkında tahminler yapabilmemizi sağlarlar. Örneğin genel görelilik teorisine göre çok büyük iki kütlenin çarpışması evrende çekim dalgaları oluşturur. 1915'te hesaplandı, 2016'da doğrulandı. Hiç gözlemleyemediğimiz birşeyi gözlemlemeden keşfedebiliyoruz. "acaba hücreler mükemmelen kopy
-
Hangi deneyimlerimiz bize kendinin farkında olan bir yapay zekanın bize zarar verebileceğini söylüyor? Hollywood mu? Öyle birşey yok. Bak mesela sonsuz şifa kolunun kesilip kendi kendine iyileşmesi de olabilir. Kolumuz kendi kendine iyileşiyorsa sonsuz şifayı ispatlamış oluruz. Kanser olabileceğini keşfedip kanser olmadığımız farkedersek de. Bunların hepsi sonsuz şifaya kanıt olurdu. Nasıl olurdu diye sordun bir sürü örnekle anlattım. Kabullenememenin sebebi ne?
-
Şifanın olabilmesi için "görüldüğü gibi muhalif şeylerin olması" lazım değil, muhalif şeylerin keşfedilmesi yeterli. Olmalarına gerek yok. Bir ara birkaç bilim adamı sınırsız zekalı yapay programlara karşı uyardı, olmayan şeyler için uyardı yani. Demek ki birşey olmadan onun bize zarar verebileceğini biliyoruz, geri zekalı değiliz. Kanser örneğine ne diyeceksin? Yoksa kopyala yapıştıra devam mı? Soruya cevap vermeyeceksen, veremeyeceksen söyle bırakalım.
-
Yok görünmüyor yazılar herhalde.
-
Teistlerin sonsuz tanımı ile matematiksel sonsuzun ve bunun fiziksel sonuçlarının farkı nedir sence? Ve bir fark varsa bunu neden kabul etmeliyiz? Sonsuzun iki tanımı olmasına neden izin veriyoruz? Sonsuzun tanımıyla çelişen bir sonsuz tanımları varsa buna Kopuş densin.