Jump to content

KAROAS

Üyeliğini Sildirmiş Kullanıcı
  • İçerik sayısı

    531
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne KAROAS kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. tabiki dünyevi korkularda önemli. bunlar bizim hayatlarımıza yön veren şeyler.

    mesela ben işten atılmaktan korkmayım sabahın köründe kalkmam diyen insan gibi.

    ama benim bahsettiğim dini çerçevede düşünülen korku apayrı. çünkü onun çaresi yok. ya inancınızdan vazgeçip rahatlayacaksınız, yada ömür boyu bu korku ile hem kendinizin hemde çevrenizdeklerin hayatını zehir edeceksiniz. Kim ne derse desin yukarda birkaç arkadaşın dediği gibi ölüm ve cehennem korkusu olmasa bu insanları hiçbir dine bağlayamazsınız. Olay budur..

  2. Hemen her din kendini yaymak için elinden geleni yapar. Mesela müslümanlık. Yayılma politikası izlerkende devamlı korkuya başvurur. Çünkü insanları korkutarak ele geçirmek en kolay ve ucuz yoldur.

    İnsanlar hiçbir şeyi kanıtlanmamış, sadece tanrıdan geldiğine inanılan kitap veya efsaneleri bulunan dinlerini diğer insanlara empoze edebilmek için türlü iğrenç metotlara başvurmuşlardır. Bunu neredeyse bütün dinlerde görürüz.

    Bu korkunun asıl nedeni bence bir bilinmezliktir. Ölümden sonra illaki birşeylerin olmasını istemektir. İnsanların ölümden sonra ne olacağı konusunda hem fikir olmamaları dinleri doğurmuştur. Her din, üyelerine bazı şeyler vaadeder. Bu vaadler cennet ve cehennemdir kabataslak. Her insan çocuk yaştan itibaren bu vaadleri beynine kazır. Daha doğrusu çevresi tarafından kazıttırılır. Yaşı ilelemiş bir insanın dinden çıkması olasılığı çok düşüktür. Çünkü korku ağır basar.

    Dini eğitimin olmazsa olmazıdır korku. Çünkü hiçbir insan bugüne kadar öldükten sonra tekrar dirilip gelmediği için, hangi dinin gerçek olduğunu kimse bilmez. Allahın veya kutsal herşeyin gerçekliği bilinmez. Bu nedenle tartışılmaz. Sadece inanılır.

    Çevremizde ölüpte geri dönmeyenleri gördükçe, geçmişte edindiğimiz dini birikimde üstüne eklendikçe insanın içini iyiden iyiye bir korku kaplar. O nedenler insan öleceğini bile bile ölümü hiç düşünmez. İşte bu korku dinlerin ilham kaynağıdır.

  3. Sigaraya yine zam gelmiş. Ama bence zerre kadar tiryakileri etkilemeyecek. Eski tiryakilerden biri olarak diyorum ki; sigaraya zam geldikçe insanlar daha çok sigaranın üstüne düşüyor.

    Ben son iki yıldır içmiyorum. Herkesinde bırakmasını tavsiye ederim. Ama bu şekilde, insanları zorlayarak, sigarayı pahalandırarak bu iş çözülmez.

    Son 3 yılın verilerine göre tiryaki sayısı azalmış deniyor. Aslı yok. Çünkü insanlar normal sigara alıp içmiyor. Kaçak sigara alıyor.

    Bu da tiryakilerin azaldığı yanılgısına yol açıyor. Sizin bu konuda fikriniz ne?

  4. Mesela ben bir lüksemburglunun çıkıp biz falanca adadan geldik dediğini duymadım. Lüksemburg un binlerce yıllık geçmişide yok bildiğim kadarıyla. Devamlı büyük devletlerin boyunduruğu altında bugüne kadar gelmişler. Adamların övünecekleri futbol milli takımıda yok. Yani kısacası bizim övünmeye çalıştığımız hiçbirşey ile övünme derdinde değiller. Ama lüksemburg denen ülke dünyanın neredeyse en zengin ve en refah ülkesi. Eyy türk övüneceksen bunlarla övün. Bırak mu adasını falan. Bana bunlarla gel. (Lüksemburg sadace şu an aklıma gelen bir örnek)

  5. He he Ruandalılar da RU adasından gelmiş. Yahu neden bu ırk olayı bu kadar büyütülür? Sizin ne gibi bir aşağılık kompleksiniz var kardeşim? Geçmişte başınıza ne geldide kendinizi dünyaya kanıtlama derdindesiniz? Biz Türkler böyle b.ktan meselelerle uğraşacağımıza adam olup insanolmayı öğrenmeliyiz. Mesela önce yerlere tükürme huyundan vazgeçerek başlayabiliriz.

  6. Adam doğru söylemiş. Dinen ve örfen kadınların çalışması uygun değil.

    Keşke bütün akpli yöneticiler ikiyüzlülüğü bırakıp kadınların çalışmalarını yasaklasa. Böylece halk bunların asıl mantığını öğrense. Ama nerdeeee....

    Bu mal halk, mal kadınlar, ve özellikle mal başı açık kadınlar oltanın ucunda solucan olma yolunda uygun adım ilerliyorlar. Yola devam...

  7. Bazıları amerikayı yeniden keşfetmenin ne manası var dediği için bu konuyu açmaya çekiniyordum. Madem yeri geldi söyleyeyim. Biz Türkiyelilerin neden bir işletim sistemi yok? Linüx tabanlı sistemleri demeyin bana. Onlar linüx. Ben yüzde yüz yerli malı diyorum. Yılda yüzlerce bilgisayar veya elektronik mühendisi menzun vermiyor mu bu üniversiteler? Benim aklıma tek şey geliyor. O zaman içi boş insanlar menzun oluyor. Diploma var mı var. Bitti. Ama içi dolu mu? hayır... !!!

  8. Dün gittim müzeyi gezdim. Kayseri de. Hem arkeoloji hemde etnografya yı gezdim. İkisi ayrı yerde. İki dakikada etnografya müzesini, dört dakikada da arkeoloji müzesini gezdim.

    Çok büyük bir hayal kırıklığına uğradım. Tarihine sadece osmanlı gözüyle bakan, sadece osmanlıyı tarih diye bilen bir toplumda yaşadığımı anladım. Oysa Kayseri gibi bir yerde Hitit ve Asur lulara ait eserler bulunmalı. Var ama çok az. Kültepe kazı alanı Kayseri de...

    Ne ilgi ne alaka nede bakım vardı. Çalışanlar demekki tamamen yatış.

    Bir tarihi eser bulursanız sakın müzeye götürüp vermeyin. Çünkü araya gider. İsraf edilir.

  9. Onları AKP'nin hemen her zemininde görüyoruz:

    TBMM'deki parti grubunda, parti örgütlerinde, mitinglerde, sandık başlarında görevli ve oy veren seçmenler olarak.

    Sevgili liderleri tarafından bir kere bile kendilerine haksızlık yapıldığı gündeme getirilmemiş, "Benim başı açık bacılarım..." türünden bir sahiplenme mutluluğunu hiç yaşamamış kadınlar ve kızlar...

    Ailede 'istenmeyen gelin' konumunda olmasına rağmen -ama tarlada çalışacak da birileri lazım-, kayınpederin gözüne girmek için ne hikmetse g.tünü yırtan talihsizler...

    Kendilerine kadınlık gururunu tatmalarını sağlayan Atatürk'ün manevi mirası Cumhuriyetin kazanımları teker teker elden giderken, "Hüloğğğğ!!!" çeken hırdavatların arkasında dolgu malzemesi olarak görev yapan cahiller sürüsü...

    Canlarına okuyacak şeriat adım adım gelirken, şimdiki durumun sonsuza kadar böyle çalgılı-çengili gideceğini sanan zavallılar...

    Çocuk gelinlere üzülen, kocaları tarafından katledilen kadınlara ağlayan ama o çocukları minicik yaşlarında kocaya veren, kadınları herhangi bir nedenle öldürmeyi hak gören o zihniyetin kaynağının kendi partisinde olduğunu göremeyen şuursuzlar...

    Laik rejimle ne sorunları olduğunu bilmeyen, sorulduğunda bir türlü açıklayamayan algısızlar....

    Size bir kere daha anımsatmayı görev sayıyorum:

    Siz Cumhuriyet ve laiklik varsa varsınız, yoksa yok...

    ağzına sağlık

  10. Yahu basit bir ezan olayı nerelere gelmiş. Kimi diyor chp kafir, diğeri diyor salak müslolar. Hoopp dedik.

    Ezan insanlarımızın son yüz yılda iyice bokunu çıkardığı bir olay. Neyi ispat etmeye çalışıyorsun kardeşim o yüksek sesle ezanı herkese dinletmeyle. O yüksek sesle ezan okunurken ülkemizde:

    1. Kadınlar öldürlüyor,

    2. Çocuklar taciz ediliyor,

    3. Rüşvet verilip alınıyor,

    4. Kerhaneler, pavyonlar çalışmaya devap ediyor,

    5. Politikacılar ve onların yakınları kan emmeye devam ediyor...... vb

    Kısacası her türlü pislik dönüyor. Sen daha ezandan bahsedip kendini tatmin etmenin yollarını arıyorsun... Git mastürbasyonunu evinde yap, ortalığı ne sesinle neden görüntünle kirletme salak herif.

  11. "Anılar" belge değildir. Bu tür anlatılar genellikle bire bin katarak yapılır. Bazen, anlatanlar da olayın içinde olmayan, ordan burdan duymuş veya para karşılığı figüranlık yapan insanlardır.

    İranda kerbela katliamını anarken gözyaşyarı içinde, vücutlarını yaralayarak dolaşan sürülerle insan görürüsünüz. O insanlara göre ne çileli, ne berbat, ne haksızca katliamdır o. Katledilenlerin çektiği acı yanında kendilerinin yılda bir kez çektiği acının bir önemi yoktur onlara göre. Fakat aslında iktidar mücadelesindeki iki taraftan biri diğerini yoketmiştir. İki taraf da pisliktir. Adına ağıtlar yakılan Ali, kureyzada sabahtan akşama kadar kafa kesmekten yorulan adamdır.

    şuna bir göz atın. 74 yıl sonra anlatan insanlar. Bu insanların arasında 78-79 yaşından büyük kaç tanesini görebiliyorsunuz? Çocukların önce-sonra, sebep-sonuç, hayal gerçek ilişkilendirmeleri 4-5 yaşlarından itibaren başlar. Bu yaşa kadar çocuklar için dünle yarın arasında, sebeple sonuç arasında hemen hiçbir fark yoktur. 60lı yaşlardan sonra da anıların pek değeri yoktur; çoğunlukla uydurmalardan ibarettirler. Bu yüzden çoğu meslekte kafanın turşuya dönmesi ihtimaline dayanarak üst yaş sınırı vardır.

    Ama gördüğünüz gibi hepsi de ağlaya ağlaya, yana yakıla anlatıyorlar. Hepsi de dün gibi hatırlıyorlar. Nehre 400-500 kişi atıldı, mağaralara atıldı, gömüldü vs diyorlar. Yıllardır kimi yok edilen 100binler sayıyor, 100binler tutmayınca bu sefer azdılar ama çok berbat öldüler ağıtları başlıyor.

    Gaz bombaları ile yokedildiler diyenler çıkıyor, gaz bombası ülkeye natoya girildikten sonra geldi deyince başka tele geçiyorlar.

    Mağaralar insan cesetleri ile doluydu diyorlar, yığılı halde kemikler bulunan mağaralar, mezarlar bir türlü bulunamıyor.

    http://www.radikal.c...n_vurmus-918171 bu iyi bir örnektir. Bu adam, daha sonra uydurdum ben onu ya diye çıktı. İnsanlar yalan söylerler. İnsanlar, istemeyerek bile yalan söylerler. Kendilerini bir şekilde bir anlatı, bir masal, bir anı ile bütünleştirdiklerinde, kendilerine o anlatıda rol biçerler.

    Her ağlayana inanmaya hazır olanlar, bir süre sonra kendilerini fethullah gibi sümüklülerin eşeği olmuş halde bulurlar.

    Burada her yazılanın doğru yada yanlış olduğunu araştıracak ne zamanım nede imkanım var. O nedenle bir insan olarak sadece okuduklarımdan yola çıkarak (belkide yalandır) üzüldüm. Ama dersim olayları hakkında kesin konuşmak şu an çok zor. Hele bir üstünden 100-150 sene geçsin, gerçekler tarafsız tarihçiler tarafından masaya yatırılır.

  12. Oy kullanırken 55 - 60 yaşlarında bir amca kabine girdi. 1 - 1,5 dakika sonra çıktı ve mührün bozuk olduğunu görevliye söyledi. Ancak avuç içine bir sürü "evet" basılmıştı...

    Amca mührü ters tutuyormuş ve dolayısı ile sürekli eline basıyormuş. Tüm çabalarına ve akıl yürütmesine rağmen mührü pusulaya basamamıştı.

    Online oy sistemi mi? :D

    :lol: aynısını arkadaşın annesi de yapmış. Ama o çabuk uyanmış. elinde bir tane evet vardı :)

  13. Bunun yerine çocukları başıboş bırakmamak, özen göstermek, vurdum duymazlık yapmamak daha iyi fikir. Her aracın altına sensör olayı pek işe yaramaz. Çünkü araç firmaları ne yapsakta fiyatları arttırsak diye düşünüp duruyor zaten. Bu da onlara biçilmiş kaftan olur.

  14. Bir osym.gov.tr sitesinden sınav sonucunu öğrenebilmek için saatlerce bekledik değil mi?

    Devletin yaptığı hiçbir site tasarımı iyi olmuyor. Yıllar önce e-devlet diye millete kriz geçirtmediler mi?

    O nedenle seçimlerde elektronik oy sistemi olayı pek tutmaz. Islak imzalı kağıtlarda bile hileye başvuran bir toplumu elektronik sistemler hiç durduramaz. Ben şahsen AKP ye güvenemem. Düşünsene oyunu elektronik sistemde vereceksin. Devletin başında AKP var. Bu sistemi yapan yada yaptıranlar badem bıyıklılar. Güven olur mu? Olmaz.

    Nasıl güven sağlanır. Özel, bağımsız, yabancı bir kuruluş olaya el atarsa o zaman güven olur. Bu da imkansız.

×
×
  • Yeni Oluştur...