zevkialem

Haklısınız, bunların zaten farkına varmış biriyim. fakat müslümanlara başka türlü anlatamıyoruz..

Hani deriz ya! Küfrettim olma dı!.. Şükrettim olma dı!.. Demek ki hakikat ne küfürde ne de şükür de... Hakikat bu hayatın kurallarında... Kuralları layıkıyla uygulayan, sabırla ısrar eden.. kısaca çalışan... hakkını alıyor... Başarıya ulaşmak tanrıya inanmaktan değil, başarıya inanmaktan geçiyor...

Kedi canını senin, ne demek? Hayır, öğrenmek istiyorum.

kıl işine müslümanlar daha meraklı... sakal, bıyık sünnet ya...

Güzel hikaye, her şey işinize geldiği bigi ayarlanmış... Sizlerde sonuna kadar destekliyorsunuz... Bundan doğal daha ne olabilir ki?

Neden herkes inanırken, nuhun oğlu inanmadı? Babasına en yakın olan kişi neden inanma dı? Çünkü babasının iç yüzünü ancak oğlu bilebilirdi

Her şey onun dilemesi ile olduğuna göre; ben cehennemlik isem benim günahım ne ola?.. Yok, şayet ben cennetlik isem benim merifetim nedir?

İslam yoktur diyen ben değilim bilakis müslümanların kendisidir. İslam sadece dillerde gezen bir tür ütopyadır. Müslümanlara soruyoruz; 1- Adalet ve huzur şeriatte ise islam ülkeleri şeriatle yönetiliyor ama en huzursuz ve en gariban ülkeler islam ülkeleridir. Cevap: Onlar gerçek islamı yaşamıyorlar ve uyguladıkları rejiim gerçek şeriat değildir. 2- Temizlik imandandır ve islamın bir özelliğidir fakat her ne hikmetse islam ülkeleri en pis ülkeler arasındadır. İslam ülklerinden en temizi türklerdir fakat buda islam olduğumuz için değil türk olduğumuz için... yani bir nevi kültür meselesi..

İnsan neden böyle yapıyor? doğa dışı güdüler değil bizzat doğal güdülerdir. Bir zamanlar insanlarda vahşi hayvanlar gibi avlanıyorlardı ve bu yolla yabanıl güdülerini deşarj ediyorlardı.. tıpkı aslan gibi kaplan gibi. fakat zamanla avlanmayı ve doğayı terk ettiler. lakin bu ilkel yabani duygu hala insanların bünyeleirnde saklıdır. zaman zaman bu yabanıl güdü en basit haliyle spor için avlanmak olarak dışa vurulduğu gibi kimi insanlarda daha üst seviyelere çıkarak vahşet halini almaktadır.

Başta şunu söylemek istiyorum, ben müslüman değillim... başkalarına zarar verme ile avlanma konusu aynı be üstad.. bunu anlamak çok kolay

Ana dilimi seviyorum, diyorum. Türkçeyi seviyorum demiyorum... Anadilim Türkçe olduğu için türkçeyi seviyorum. Yok eğer ana dilim ingilizce olsaydı ingilizceyi seviyorum diyecektim. Sizden ricam ana dillinize sahip çıkın.. diğer diller karanlık bizlere.. Yabancı lisan öğrenmeye karşı değiliz;,, bilakis, destekliyoruz. Her neyse başka bir şey demiyorum; yalnızca ana dilinize sahip çıkın!..

dediklerimin hiç bir anlamı yoksa, bildiğiniz gibi yaşayın; sizden tek ricam kimseye maddi ya da manevi hiç bir zarar vermeden yaşayın. görüşürüz

evrensel yasalar vardır, hiç bir inanç sistemi onu değiştiremez. O, her yerde aynıdır. Kötü, her yerde kötüdür; iyi, her yerde iyidir... Elimizde bir cetvel vardır sanki hayatı ölçeriz bir nevi.. işte o cetvel; kimseye bir zararın yoksa, sen özgürsündür. Bir şeyin suç ya da günah olabilmesi için, o şeyin birilerine maddi ya da manevi zarar veriyor olması gerektir. Aksi halde hiç bir şeyi bu suçtur ya da günahtır deyip, her hangi bir yargıda bulunamazsınız.

Hazır kurban bayramı da gelmişken bu konuyu açma gereği duydum. Hiç bir zaman birilerini ve/veya tanrıları memnun etmek için, spor ya da eğlence için hiç bir canlıyı öldüremezsin; hele işkence etmek kati surette vahşetin kendisidir. Şimdi diyeceksiniz ki peki et yemeyecekmiyiz? Tabiiki yiyeceksiniz. Canınız et çektiğinde gidersiniz kasaptan alır yersiniz. Peki kasap et satmak için hayvanları öldürmüyor mu? Öldürüyor. Fakat kasap hayatını devam ettirmek için yapıyor bunu. Hayatta kalabilmek için zebrayı öldüren aslandan kasabın hiç bir farkı yoktur. Kasap onunla geçmini sağlıyor. Yapacak hiç

Müslümanlar da azınlıkta ve ters bir harekette baskı görür durumda olsalardı, onlarda davalarını güdemezlerdi. Hatta hiç güdemezlerdi; en azından ateistler yine seslerini duyurabiliyorlar.