Jump to content

Cinci-Hoca

Normal Üye
  • İçerik sayısı

    195
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne Cinci-Hoca kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. Sayın Cinci Hoca;

    Evinde kendi kendine nasıl tam anlamıyola öğrenilir bilemiyorum ama

    biraz altyapı varsa ( Dil bilgisi, sözcükler vs) bu geliştirilebilir.

    http://www.busuu.com/tr/ sitesini önerebilirim. Belki biliyorsunuzdur.

    Basitten başlayan iyi bir site.

    Ben bu sitede Almancaya başladım geçen gün.

    İngilizcem iyidir ama Almancam sıfır denecek düzeysizlikte:)

    Ben de bir arkadaştan kurs almayı düşünüyorum.

    Sizin tavsiye edeceğiniz bir site varsa önerebilirsiniz

    Saygılarımla

    Rumpels

    Teach yourself German tarzı kitaplar var internette

    Yanında sesli alıştırmaları falan da var..

    Oradaki metinleri çıktı alıp kağıt üzerinde çalışmakta fayda var..

    Onlar bir miktar katkı sağlayabilir. Tamamen öğretmez. Yalan..

    Torrentz sitesinden German language diye yazarsanız çıkıyor.

    Torrent linki atmak yasak. En fazla bu kadar yazabiliyorum.

    Kurslar katkı sağlar..

    Kolay gelsin.

  2. Madem usta değilsiniz bu aşağıda bana uzun uzun ders verdiğiniz edebiyat niye?

    Herşeyi bilirim havasında olan ben miyim bu aşağıdaki yazı bana mı ait acaba?

    Dil şöyle öğrenilir böyle öğrenilir diye ahkam kesecektiniz neden bu başlığı açtınız?

    Bak o kadar biliyorum ama 5 para etmiyor bilgim..

    Çünkü rusça için pratik değeri yok...

  3. Sen daha önce Rosetta stone kullandin mi? Sanmıyorum yorumun bunu gösteriyor. Iyi araştır, en iyi tekniklerden biridir. Para da ödeme forumda rahat rahat yazamiyorum. Bazı yerlerde 30 küsür gb versiyonlarını bulabilirsin. 20 tane dil var içinde. Rosetta stone 4 yollada öğretiyor. Sen telaffuz etmeden gecmeyen dersler, yazma, dinleme dersleri var...

    Niye ahkam keser bir üslubun var ki?

    Sanki her şeyi bliyor havasında..

    Git araştır. Daha önce hiç yapmadın heralde..

    Zaten bu konuda usta olsak soru sormazdık millete de mi? :)

    Forumda torrent linki atmak yasak ama özelden atabilir misin?

    Ben Fransızcasını falan indirmiştim. Ama çalışmadı. Sonra da sildim.

  4. Rosetta stone...Evet 2 kelime araştır, ne demek istediğimi anlarsın.

    Para verip de öğrenememek durumuna düşmek istemiyorum.

    İkincisi.. Bazıları tecrübelerini yazmış da yalan olmadığı ne malum.

    Mucizelere inanmıyorum maalesef..

    Bir sistem var. Sana öğretiyor.. Hadi canım..

    Peki nasıl öğretiyor? Seslendirmeleri var. Metinleri var. Öğretiyor işte..

    Ben işte kendim öğrenmek istiyorum.

    -------

    Şimdi...

    4 tane dil yeteneği vardır.. Yazma-okuma; konuşma-dinleme

    Okuma ve dinleme pasif yeteneklerdir. Çok çeşitli şekilde öğrenilir..

    Asıl zor olan konuşma ve yazma..

    Biz türkler yabancı dil yazmada bayağı başarılıyız.

    O konuda pek zorluk çekeceğimi sanmıyorum.

    Bunun için Vkontakte falan gibi yerler var. Oraya üye olup bir şeyler yazabilmek lazım.

    Rusça klavye de geliştirmek lazım..

    Konuşma için de verbling tarzı yerler var.

    Orada iki dil öğrenmek isteyen kişi birbiriyle sohbet ediyor.

    Ama bunu yapabilmek için az buçuk dinlediğini anlamak ve hızlı hızlı okuyabilmek lazım.

    Ama ben daha yolun başının başındayım.

    En basit şeyleri bile öğrenemedim..

    Hea. Bir de şu lazım.. Gramer ve kelime bilgisi..

    Bunlarsız da bir şey yapılmaz..

    Ben şuna karar verdim.

    En basit gramer kurallarını, kelime gruplarını vs. öğrenmek lazım önce.. Şunlar gibi.. Fiil çekimleri, Kişi zamirleri, basit selamlaşma terimleri, günler, sayılar, en çok kullanılan fiiller vs.. Sonra daha ilerisine gidilebilir.

    Yok mu bir yol haritası sunan?

    Ya da daha önce Rusça kursuna falan giden?

    Küçükken gazetelerin yanında resimli ingilizce kitaplar falan verilirdi..

    İngilizceyi öğretiyoruz sloganıyla falan..

    Ben de onları alıp nesne isimlerini falan ezberlerdim.

    Halbuki bana cümle içinde kullan desen hiç kullanamazdım.

    Daha söylenişini bile bilmiyordum.

    Türkçe okur gibi okurdum..

    Daha 10 12 yaşları falan..

    Sözlük alıp ezberlemeye çalışırdım.

    Kendi kendime hesap yapardım. 1200 kelime biliyorum wow..

    Bilsen ne olur. Bir yazı yaz deseler 200 kelimeden fazla kullanamayacaktım..

    Şu an da kendimi o tarz bir durumda hissediyorum.

    Yaptıklarım boşaymış gibi geliyor.

    Yok mu bunun akılcı bir yolu?

  5. bana göre yeni bir dil öğrenmenin, en doğru yolu diyim.o dilin konuşulduğu ülkeye bir şekilde gidip orada bir süre yaşamaktır.bir de bu dili neden öğrenmek istiyorsun bu öğrenme sürecini ve hızını etkileyecektir.ben hep ingilizce öğrenmek istedim dünyayı daha iyi anlamama yardımcı olacağını düşünüyorum çünkü. yada daha kolay anlamama diyim. ama bazen bunun saçma olduğuna karar verilyorum. oyüzden öğrenme sürecim sekteye uğramış oluyor. herneyse senin konuna dönücek olursak .eğer rusyaya gitme imkanın yoksa rusların olduğu bir pazarda çalışıyor olman öğrenme sürecine katkıda bulunacaktır.pratik herzaman işe yarar ..

    sevgiler...

    Cevap için teşekkürler de onu ben de biliyorum..

    En aptal insan bile bir dilin konuşulduğu yere giderek 1-1.5 senede o dili neredeyse tamamen öğrenebiliyor.

    Ben kendi kendime çalışarak öğrenmek istiyorum.

    Bir de benim işim gücüm var. Oralara sadece dil öğrenmeye gitmem. İş bulursam giderim. Zaten gitmişken dil de geliştiririm..

    2018 dünya kupası için bu dilin hazır olması lazım. Onun için çalışıyorum.

    İlk hedefiniz Rusya'dır ileri!! :D

  6. Kendi kendine dil öğrenen var mı?

    Yeni bir dil kendi kendine nasıl öğrenilir?

    Bana denenmiş ve başarılı olmuş yöntemleri söyleyin.

    Yoksa tavsiye bol..

    Ben Rusça öğreneyim dedim kendi kendime de..

    Benim yöntemim şuydu..

    Elimde bir tane kitap vardı. Onun da sesli kısmı vardı.

    Sesli kısmını dinleyip yazılı kısmından falan tekrar ediyordum. Bir de gramer kısmı vardı.

    Başka kısımları da var da onları atlıyorum. Telaffuz, kelime bilgisi, sorular vs..

    Sesli kısımlarını iki kere dinleyip tekrar ettim. 5 bölüm işledim. Toplam 16 sayfa da yazı yazdım.

    Hala tanıştığıma memnum oldum demesini bilmiyorum..

    Okurken yavaş yavaş okuyorum. Heceler gibi..

    Bu normal mi sizce? Rusça gibi farklı bir alfabesi olan bir dil için?

    Bu işlemi hızlandırmanın bir yolu var mı?

  7. Kültürü oluşturan temel etken dindir; coğrafya, ulus, dil veye ortak ırk değildir.

    En belirgin örneği Gagavuzya'dır. Türk olmaktan daha çok kendilerini avrupalı ve hristiyan olarak görürler. Zamanında pek çok kez osmanlıya karşı avrupalılarla ortak savaşmışlardır.

    Maalesef dildir.. Mesela müslüman olmalarına rağmen Orta Asya halkları kendilerini Rus gibi görürler. Bazıları kendi ana dillerini bile unutmuşlardır..

    Gagavuzların dili de farklıdır mesela.. Dil dinden daha önemli bir etkendir..İnsanlar bunla anlaşıyorlar. Bir mahallede farklı dinlere inanan kişiler olabilir, ama yaşamak için aynı dili konuşmak gerekir..

  8. Dil çok önemli bir şey.. Milletleri (ya da ismi her neyse) birbirinden ayıran bence en önemli unsur bu. Dilleri farklı olan insanlar kendi dillerini konuşabilen yöneticileri seçmek istiyor. Aslında bence her şey bundan ibaret..

    AB niye bir arada derseniz.. Biraz zor bir soru ama.. Çok dilli olmalarına rağmen neden bir arada yaşayabiliyorlar.. Aslında çok da bir arada sayılmazlar.. Daha fazla bir arada olabilirler.. Mesela AB'nin bir yerinde sorun çıktığı zaman AB'niin bir kaynağı oraya aktarılabilir. Ya da uluslararası bankalar tek bir ülkede çalışıyormuş gibi çalışabilir. Sınırı geçince aynı banka olsa bile paranızı çekemiyorsunuz. Operatörler de öyle.. Euro hesablı banka kartından online olarak alışveriş yapamayanlar var.. vs..

    Ama sınırlar yok. Mal ve insanlar rahatça dolaşabiliyor. İstediği yerde oturabiliyor. Kız alıp kız veriyorlar. Tek sorun taşındığın yerin dilinin farklı olması. Bu önemli bir sorun aslında. Çünkü bir yere taşındığın zaman kimse 5-10 milyon kişinin konuştuğu dili öğrenmek istemiyor. Bir de malların değerleri ülkeden ülkeye değişse de aynı para birimini kullanıyorlar..

    Bu birliği biraz daha birleştirmeye kalksan büyük ihtimal bazıları buradan ayrılmak isteyecektir. Aslında milliyetçilik bunun için zararlı. Tek başına 5 para etmez devletler büyük bir birliğe katıldıkları zaman çok güçlü bir birlik oluşturabiliyorlar.. Ve aynı zamanda kendilerini de zenginleştiriyorlar.

  9. Kesinlikle hayır.

    Aralarında her türlü rekabet var ve yeri gelince kedi-köpek gibi kavga edeceklerine eminim.

    Cinci Hoca.. Kimi kandırıyorsun?

    Bu arada hiçbiri Türkleri sevmez ve aralarında görmek istemez.

    Yaw daha birkaç yıl önce Hollandalı askerlerin burnunun dibinde gerçekleşen Bosna soykırımını nasıl unuttun.

    Bıraksan onun gibi daha çok kıyım olacak Avrupada. Birbirlerini doğrayacaklar bu sapıklar.. Bunu göremiyor musunuz?

    Her biri kendilerinin üstünlüğüne inanan devletlerden oluşan bir birlik.

    Yakında çökecek.. Ekonomi bile onları bir birlerine bağlayamıyor.

    Birbirlerine karşı duydukları kin yok olacak mı sanıyorsun?

    Yanılıyorsun.

    Hacım. O zaman Yugoslavya bölünüyordu. Bölüp parçaladılar. Bölenler bile bu kadar parçalayacaklarını hesaplamamışlardır muhtemelen.

    Çekoslovakya barışçıl bir şekilde ayrıldı mesela. Bugün Belçika bölünse bir kısmını Fransa'ya diğer kısmını Hollanda'ya verirler. Hiç de savaş çıkmaz.

    Hepsi olmasa da bence AB kendi içinde ortak yaşayabilmeye inanıyor.

    Tabi herkes ayrı bir milliyetçi. 2 milyon nufusu var, ama babası yabancı diye çocuğa vatandaşlık vermeyen AB ülkeleri var.. Daha kendi ülkesinde 3 tane dil konuşuluyor resmi dile daha tam olarak bile hakim değiller..

    Bence AB bölünmez. Çünkü birbirlerine ihtiyaçları var. Herkes ayrı bir birleşme derdinde. Dünya yavaş yavaş birleşmeye doğru gidiyor bence. Bu milliyetini kaybetme manasına gelmiyor. Hem kaybetsek ne farkeder ki. Bu topraklarda illaki birileri yaşayacak..

  10. Bence:

    insanlarin "bir millet" olmasi icin ortak bir düsmanlari (uzaylilar gibi) olmasi gerek.

    Yoksa bir millet sözü sadece bir laf olarak kalir.

    "Avrupa Birligi" gibi!

    Avrupa gerçekten tek millet gibi. İngilizler kendini AB'nin dışında görüyor. Fransızlar da kendilerini AB'nin patronu gibi görüyorlar. Kendilerini birlikten bağımsızlaştırıyorlar. Ama diğerleri kendilerini Avrupalı olarak görüyorlar. Çok çok farklı dilleri olsa bile..

  11. Öyle bir gün gelmeyecek. Gelmesini isterdim ama kendimizi kandırmanın bir anlamı yok.

    İlerde ulusal gurur anlamını yitirecek mi? Yok olacak mı?

    Eğer insanlar aynı sistemi devam ettireceklerse ki ettirmemeleri için bir neden yok, ulus kavramı yok olmayacaktır.

    Ama ilerde büyük bir savaş çıkarda insanlaın yüzde 99'u ölerek yok olursa, kabile yaşamına dönülebilir ve o zaman insanlar çok daha mutlu yaşarlar.

    Bu keresinde kabileler arasında savaşlar çıkacak ve onlar zamanla uluslaşacaklardır.

    Ulussuz yaşam bir sistemden diğer bir sisteme geçiş sırasdında deneyimlenen geçici bir dönemdir.

    İnsanlar mutlaka birbirleri ile rekabet eden, savaşan gruplar ve toplumlar oluşturacaklardır. Onları bir arada tutan soyut kavram ulusdur.

    Avrupa'da ulus yok mesela.. Güney'i seviyorum. Sıcak oluyor diyor.. Demek istediği Güney Avrupa.. Kendi vatanıymış gibi görüyor artık.. Neyse yakında portekizce ve İspanyolca konuşan Güney Amerika ülkeleri de aynı şeyleri yapacak. Biraz daha zenginleşmeleri gerekiyor. Güney doğu Asya ülkeleri de aynısını yapacak. Afrika'nın yapması için belki en az 100 yıl var ama bilemeyeceğim.

    Bir de dünya nufusunun yüzde 99 unu yok etse yeniden uluslaşırlar mı orası da ayrı bir konu. Çünkü ilerlemiş bir düzen var. Sanayi devrimi, aydınlanma falan görmüşler. Geriden başlarlar mı? Bence başlamazlar.. Ama hiç deneyini yapmadık bu konunun. Kimse yapmadı. Bilemeyeceğim.

  12. İnsanlar bir gün tek millet olacak. Ama sosyalistlerin dedikleri gibi olmayacak.. O zaman sen nerelisin dendiğinde sen Türkiye-Erzurum'luyum. Ya da Avrupa Çek cumhuriyeti falan diyeceksin. Milliyeti sevmenin bir manası yok. Aidiyet duymanın da bir manası yok. Ama dönüp dolaşıp gene vatanımıza geri dönüyoruz..

  13. Fransa'da yasayan biri olarak bu sozu iyi bilirim :)

    "bir konuyu bildigi halde bilmiyormus gibi gorunmektir, veya bilmesi gerektigi halde ogrenme-mis gibi yaptigi icin "yine olaylara fransiz kaldiniz" deriz.Genelde Fransiz olmayanlar tarafindan kullanilir.

    yani entellektuel davranan muhatabinizi birazda elestirmek maksadi ile yaparsiniz, cunku bildigi halde 'bilmiyormusu oynuyordur kendisi" bundan dolayi "Fransiz kalmak" deyimi soylenerek sohbeti yumusatiriz.Biraz da laf koyariz yani.. :)

    "événements français est resté" yani :)- 'Olaylara Fransiz kaldi.'

    veya "françaises regarda à nouveau" - 'yine Fransiz bakti'

    Cevap için teşekkürler. Belki fransa da bu anlama geliyordur orasını bilemiyorumi ama Türkiye'de bu deyim anlamadığın bir şey olduğu zaman kullanılır. Yani anlamadım demenin farklı bir şeklidir. Yani eğer bunu diyorsan gerçekten anlamamışsındır. Genelde bir kaç kişi bir konuyu konuşur. Birisi konudan hiç bir şey anlamamıştır. Bu deyimi kullanır. Konunun entellektüel olması gerekmez. Basit bir hikaye de olabilir. Karmaşık insan ilişkileri de.. Şu şunun abisinin eşinin dayısının oğlu. vs. vs.. Entellektüel davranan kişiyi eleştirmek manasına gelmez.

  14. bu yazıya ek olarak , şu açıklamayı yapmak istiyorum müsadenizle.

    ekmek yoksa pasta yiyin , bu cümle kral tarafından hiçbir zaman söylenmemiştir. geçenlerde belgesel izlerken detaylıca anlatıyorlardı, ama tarihe bu şekilde lanse edilmiş, yiğidi öldürüp hakkını vermek gerekir.

    Doğrudur belki.. O kadarını araştırmadım. Şimdi ben de yüzeysel bakarak Fransız mı yaklaşıyorum olaya. :)

    Neyse.. Fransızlar da Çinlilere topu atmış. "C'est du chinois." diyorlar. "Bu Çinli." gibi bir manası var.

    Şurda daha detaylu bir liste var.. http://en.wikipedia.org/wiki/Greek_to_me

  15. Bir kaç tane söylenti var ortalıkta..

    Birisi Fransız ihtimali olurken ekmek yerine pasta yiyin diyen kraldan geliyor. Kendi halkından bile haberdar olmayan biri..

    Diğeri Hollanda'da Fransız kökenli azınlığı aşağılamak amacıyla.. Ben Fransızca konuşmuyorum. Flemenkçe konuşuyorum diyen Hollandalılardan..

    Türkçe'ye de Marxist felsefenin yorumlanmasında Fransız sosyalizmi, İngiliz pragmatizmi ve Alman ... sından yararlanılıyormuş. Fransızların olaya çok yüzeysel baktıklarından dolayı Fransız kalmak deyimini kullanımış bir Türk yazar sayesinde girdiği söyleniyor..

    Her dilde benzer kelimeler varmış. MEsela Amerikanlar its greek to me derler.. Bana yunan.. gibi bir manası var. Almanlar Bana İspanyol görünüyor gibi bir şey derler..

    Nedense anlaşılmayan şeyler için milliyetler kullanılıyor. İlginç bir şey. Kelime kökenlerini araştıran bilim için önemli bir konu olsa gerek..

  16. Biraz dar kafalı diyebilirsiniz bana ama bu zamanki matematik bilgisi hiç gelişim olmadan bizi 1000 sene götürebilir.

    Zaten matematikte artık yeni bir teorem bulmak imkansız gibi bir şey. Neredeyse her şey bulundu.

    Bir de matematikte bir teoremin yüzlerce ispatı olabilir, ama orda asıl önemli olan ispat ederken yaklaştığın yöntemdir.. Yaptığın ispat değil.

  17. Karabağ'ın Türkiye ile Azerbeycan arasında kalan arazi olduğu sanılır. Aslında yanlıştır..

    Karabağ Azerbeycan'ın kuzeyinde kalan bir topraktır.

    Rusya da Gürcistan'dan Kuzey Osetya'yı aldı. Türkiye de sınırları tamamen açtı. Kabaca Gürcistan'ı topraklarımıza kattık.

    Neyse ilerde Gürcistan Rusya'yla bir anlaşma imzalar. Kuzey Osetya'yı verir. Karabağ konusunu bilemem. Ama Türkiye'yi AB'ye aldığınız zaman yanındaki Azerbeycan, Ermenistan ve Gürcistan'ı da almaları lazım. O zaman da zaten pek bir sorun kalmaz gibi düşünüyorum. Tabi bu işin en az 30 senesi var..

×
×
  • Yeni Oluştur...