Deschain

Dinazorlar çağında günler 23 saatti. Yaşam suya aitken ise 22 saat. Ay her yıl dünyadan 3.82 cm uzaklaşıyor ve dünyanın dönüş hızı da etkileniyor. Doğa ananın tutturduğu bir ritim söz konusu değil. Hiç bir şey sabit değil, değildi ve olmayacak. Dünün hassasiyetiyle bugününki farklı. Yarınınki de farklı olacak. Tıpkı türler, yaşam biçimleri ve kuralları gibi.

Adnan Oktar var işte. Evrimi çökertmiş.

Batı yenildi, yenildi ve yenildi. Sonra nerede hata yaptığını düşünmeye başladı. Değişmesi gerektiğini anladı. Çünkü değişmediği takdirde yenilmeye devam edeceği aşikârdı. Düşünen insanlar kiliseyi devletin içinden söküp yerine seküler, bilimsel, rasyonel dikişlerle yeni bir devlet yapısı inşa etmenin çözüm olduğunu gördüler. Anlı, şanlı atalarımız Viyana'da durduğunda aslında bu duruş değil, kaybediş idi. Çünkü kas ve kalabalık, rasyonel zekaya karşı kaybetmişti. Viyana'ya gitmekle övünenler, İstanbul'a İngiliz donanmasının neden geldiğini anlamıyor, geldiği gibi gitmesinin ne kadar büyük bir

Müslüman yoğun ülkelerin arasında eli yüzü biraz düzgün bir tek Türkiye var. Neden sevsinler? Kılavuzu; vahşet, fakirlik, sefalet, cehalet, nefret olanların Atatürk'ü sevmesi namümkün.

Çocukların sünger gibi beyinlerine bilmek yerine inanmayı şırınga ederseniz, büyüdüklerinde bilmeyi küçümser, inanmayı yüceltirler. Bizim toplumda okumak küçümsenir. Bakmayın siz "okumuş adam" pohpohlarına. Çocuklarının okumuş adam olması, çoğu anne-baba için standart maaşlı, emekliliği, sigortası olan garanti işli bir memur olarak yaşayıp gitmeleri demektir. Okumak bizde yüceltilmek bir yana dursun, küçümsenir. "Biz de hayat okulundan mezunuz" lafı bilgelikmiş gibi diplomanızın üzerine konur. Hatta o kadar küçümsenir ki okumak ve bilmek, 4 yabancı dil bilmek, profesör olmak artı bir değer ifa

Yaşayacak tek bir hayat var. Tek bir dünya. Cennete çevirmek bizim elimizde. Bunu görebildikten sonra, dini paçalarımdan iyice sıyırdıktan sonra, daha çok güler, hayatı daha çok sever oldum. Maalesef cennete inananların cehenneme çevirdiği bir dünyadayız. Hüsran dindarların kamburudur. Sırtlarına yedikleri her kamçıyı, kabul ederek, korkakça ve bilgisiz yaşayarak hem kendilerini hem çevrelerini mutsuz etme eğilimleri fazladır.

Nisa 24: Evli kadınlarla evlenmeniz haram, ancak harp esiri olarak sahip olduğunu cariyeler müstesna Hadis:"Peygamberle birlikte Benû Mustalık Gazası'na çıktık. Ve Arap tutsaklarından tutsaklar elde ettik. O sırada kadınlar iştahımızı çekti. Bekârlık çok güç gelmişti bize o günlerde. Ve azil yapmak istedik. İstiyorduk azil yapmayı Ancak, Peygamber aramızdayken ona sormadan nasıl azil yapacağız?' dedik ve gidip peygambere sorduk. Peygamber de azil yapmakta sizin için bir sakınca yoktur. (Yapabilirsiniz de. Yapmaya bilirsiniz de.) Ama bilin ki, kıyamet gününe değin meydana gelecek bir yavru, ne

Demokrasi gelir. Tanklar, amerikan bayrakları sallayan insanlar... Diktatörden kurtarılacak bir Türkiye... İslamlaştır. Diktatör ata. Medya vasıtasıyla ver gazı. Dergilerine kapak yap. Ülkeyi büyüttüğünü söyle. Ezik egosunu öv ve pohpohla. Sağa sola saldırmasına izin ver. Eskimiş silahlarını sat. Ülkenin tüm kaynaklarını ele geçirdiğinde fiili işgale giriş. İç savaş anında başlar. Tüm bunların sorumlusu olarak da deccal'i as. Ortadoğunun tiyatrosu hep aynı. İyi seyirler.

60 yaşında kendi halinde bir bağkur emeklisi. Almanya-Brezilya maçındaki ilahi işareti almış. Tesadüfmüş peh! http://www.hurriyet.com.tr/gundem/26785344.asp

Siz göt kılı dersiniz terbiyesiz der, o ananı da al git der lafı koydu olur. Siz makarnacı dersiniz ukala der, o çapulcu der delikanlı olur. Siz cahil dersiniz halkı aşağılıyor olursunuz, o ayyaş der ağzının payını vermiş olur. Siz twitter dersiniz, o trt haber der. Siz cari açık dersiniz, o duble yol der. Siz hırsız dersiniz o imam-hatip parası der... Siz ne derseniz deyin o Allah der ve yaşadığınız yer ortadoğuysa şüphesiz ki Allah dediğinizde tüm günahlarınız görünmez hale gelir. Özetle; kemalizm yerine tayyibizm, beyaz türkler yerine beyaz müslümanlar var. Doğunun özerkliği yerine batının

OZ ilk gözağrım, House of Cards son favorim.

Çocukla evlenme konusunda dünyanın ilk 5 ülkesi ve dini inanışları aşağıdaki gibidir. Nijer: %94 müslüman Çad: %55 müslüman Mali: %90 müslüman Bangladeş: %89 müslüman Gine: %88 müslüman (http://www.usakanali...i/s50grafik.jpg) Yukarıdaki ülkelerde her 4 kız çocuğundan 1'i 6 yaşında, kalan 3 çocuktan 2'si de 12 yaşına gelmeden evlendiriliyorlar. Ekonomik nedenler önemli bir faktör, fakat ekonomisi yukarıdakilerden daha kötü olan ülkelerde çocuk evliliği daha az. Üstelik Türkiye gibi son 10 yılda refah ve zenginliğe kavuşan, kişi başına geliri 2 katına çıktı(ğı iddia edilen) bir ülkede y

Çocukla evlenme konusunda dünyanın ilk 5 ülkesi ve dini inanışları aşağıdaki gibidir. Nijer: %94 müslüman Çad: %55 müslüman Mali: %90 müslüman Bangladeş: %89 müslüman Gine: %88 müslüman (http://www.usakanali...i/s50grafik.jpg) Yukarıdaki ülkelerde her 4 kız çocuğundan 1'i 6 yaşında, kalan 3 çocuktan 2'si de 12 yaşına gelmeden evlendiriliyorlar. Ekonomik nedenler önemli bir faktör, fakat ekonomisi yukarıdakilerden daha kötü olan ülkelerde çocuk evliliği daha az. Üstelik Türkiye gibi son 10 yılda refah ve zenginliğe kavuşan, kişi başına geliri 2 katına çıktı(ğı iddia edilen) bir ülkede y

Bir isim üzerinden değerlendirmiyorum. Onlar kimin islam bayrağı taşıdığına ikna olursa ona taparlar. Allah'ın tüm sıfatlarını üzerinde topladığına inandıkları lidere koşulsuz, şartsız biat ederler. Geçmişte de böyleydi, bugün de böyle.

Matbaa şeytan icadıdırdan bu yana neredeyse 400 yıl geçti. Vücutları değişiyor kafaları asla. Evrime direniyorlar.

Basit ve yalın: Dünya yuvarlaktır.

Tersinden soruyorum; Kuran'da, İncil'de, Tevrat'ta yani kadir-i mutlak bir yaratıcıdan geldiği iddia edilen tüm mushaflarda basit ve yalın bir biçimde "Dünya yuvarlaktır" yazıyor mu?

Hassas denge, en azından bizim anladığımız anlamda hassas değil. Annemizin çorbası hepimiz için en güzel çorbadır. Kimi anne daha az baharat koyar, kimi daha çok limon sıkar, kimi daha koyu yapar, ama çorba çorbadır. Doyuruculuğu ve besin değeri hemen hemen aynı sonucu verir. Hayatı da bu hassaslıkta değerlendirmeye başladılar bilim insanları. Bizim bildiğimiz haliyle hayat için gerekli materyaller tabiat ananın pişirmesiyle süreci başlatabiliyor. Tabii yolun başındayız. Öğrenecek çok şey var.

İnsanlar yuvarlak kelimesinin neresini anlamazlardı? 2500 yıl önce Pisagor, Anaksimandros, Eratosthenes gibi filozoflar dünyanın yuvarlak olduğunu bildirmişler ve kitaplar yazmışlardı. O dönem için sır bir bilgi değildi, en azından Anadolu'da ve Grek yarımadasında. http://tr.wikipedia.org/wiki/Eratosthenes İnsan beyni 2500 yıl önce hazmediyorsa bu bilgiyi, 1000 yıl sonrasında hazımsızlık çekmez. 2 kelime: "dünya yuvarlaktır" demesi, "toplum anlayamaz" şeklinde bir mantıkla çürütmeye çalışmaktan daha mantıklı olurdu.

Yıldızları "süs" betimlemesiyle anlatmak yerine "siz onları süs sanırsınız ama onların her biri birer güneştir" yazsa insanların kafası mı karışacaktı? Önce yeri yarattık sonra göğü yıldızlarla süsledik (bkz. Fussilet 9-12) yazması kafa karıştırmıyor da, önce güneş sonra ondan kopanlarla da yeri yarattık demesi mi kafa karıştıracaktı? Kafası karışık olan biri varsa o da bunları yazandır.

Sadece 1 ayette 2 kelime "dünya yuvarlaktır" yazsa tartışmaya gerek kalmazdı. Yuvarlak kelimesini de mi anlamayacaktı 1500 yıl önce yaşayan insanlar. Katmanlardan falan bahsetmiyorum. Basit ve çıplak gerçek. Falanca sure: 1-Dünya yuvarlaktır 2-Güneşin etrafında döner Neden açıkça yazmamış?

Sonsuza kadar düşünmek, plan yapmak, karar almak yoğun bir boşluk duygusuna göre daha itici. Canın çektiğinde karşında olması için bir şeyi istemen, bunun için de o şeyden yoksun olman lazım. Yoksun olamayacağın bir yerde bir şey istemenin anlamı olmaz. Haz aşağıdan yukarıya çıkar ve sonra diner. Arzunun dinmeye başlamasının da başka bir hazzı var. Sürekli yukarıda olmak sürekli haz etmek gibi bir yanılgı oluşturuyor. Kötülerin, bilhassa tanrının adıyla dünyayı cehenneme çevirenlerin ceza alacağını görmek isterdim. Fakat burada yine bir ikilem var. Açıkçası her şey bir oyunsa ve artık sonsuz

Seni orada burada cihatlara katılmaktan alıkoyan nedir? Direk cennete gireceğine bu kadar eminsin madem git Filistin'e patlat kendini.

Adını koyalım artık. İslamcı devrim ve karşısında olanlar. Kafalarında bu var. Kan içmeye doyamıyorlar. Bebelere kadar kin ve nefret tohumu atıp, ayrımcılıkta çığır açtılar.

Kitaplar yakılmak için değil, okunmak içindir. Protesto etme hakkına saygı duyuyorum fakat gereksiz olduğu kanaatindeyim.