Comfortably Numb

Bu gözden kaçtı galiba.

Ben kaçayım artık. Herkese kolay gelsin. Umarım forum eski parlak günlere geri döner.

Evet dostlar, geri kalanını kendi çabalarınızla öğrenebilirsiniz. Ben temeli vermeye çalıştım. İyi bir seri oldu. Umarım faydalı olmuştur.

Öyle bir ihtimal yok ki. Bir kere bizim dış dünya algılarımız sadece duyu organlarımızdan gelen sinyallerden ibaret. Yani kuantum fiziğini falan bir kenara bırakırsak bile bu böyle.

İçgüdü,içgüdü,içgüdü.

Sen ne seçerdin?

Sana da iyi sabahlar. İkinci soruda değişik bir şey var gibi. Açıkçası ben o oyunu oynarsam ve bana o 30.000 liradan makul bir kısmını vermezse o parayı kullanmasını istemem. Böyle olması yerine ikimizin de olmasın daha iyi diye düşünüyorum. Bu da yine eşitlik duygusuyla aynı. İkimiz de aynı çalışıyoruz ama onun daha çok kazanma ihtimali var.

1. İşçiler de ezilmek için orada değil ki. Ayrıca nine yaşayacağı kadar yaşamış. Ama işçilerin bakması gereken aileleri var ve birden çoklar. 2. Oyunu oynamazdım.

1) Nineyi ezerim. 2)Zor bir soru

Yakın zamanda belki programcılığa da hafiften gireriz, zaten öğrenmemiz gereken çok şey de kalmadı. Yani kaldı, ama bazı ayrıntılar sanırım. Onları da ancak programlama yaparken kavrayabiliriz.

Zamanla gelişen bilgisayar ve karmaşıklaşan programlarla beraber program yazmayı kolaylaştıracak araçlar geliştirme ihtiyacı duyulmuştur. Bu ihtiyacın sonucunda da programlama dilleri ortaya çıkmıştır. B dilinden sonra çıkan(şu an kullanılmamaktadır) C dili adeta bir dönüm noktası olmuştur. Hala da kullanılmaktadır. Sonra da C++,Java,perl gibi diller ortaya çıkmıştır. Ben C üzerinden gideceğim. Programlama dillerinin belli yazım kuralları ve şekilleri(syntax) vardır. Ayrıca seviyeleri de vardır. C daha alt seviyeyken, C# daha üst seviyededir. C donanıma daha yakınken, C'de baytları bile düşün

Şu an için örnek verirsek, bir bilgisayar simülasyonu yaptığımızı düşünelim. Aynı zamanda hafıza sıfırlama ve yazma özelliği de var. 20 yaşındaki birini uyurken kaçırıp bu simülasyona sokuyoruz. Ama simülasyonda fizik yasaları farklı işliyor ve adam bambaşka bir gezegende yaşıyor. Hafızasını sıfırlayıp önceden yazdığımız anıları yüklüyoruz. Uyandığında yadırgamıyor. Ya bu adam bizsek?

Ama onlar bu dünyayı anlamak için işte. Bu evreni anlamak için. Ben de bu evrenin yaratılmış veya simülasyon olabileceğini söylüyorum. Öyle olduğunu değil.

Bence herhangi bir tanrının yokluğu kesin olarak bilinemez. Bizi ve bu evreni yaratmış, sonra da biz evrim geçirmişiz gibi kanıt bırakmış da olabilir. Belki bu evren de yoktur, her şey simülasyondur. Yaratılan tek kişi ben de olabilirim, geri kalan insanlar sadece tanrının yönettiği bedenler olabilir. Biz bunları nasıl yanlışlayabiliriz ki? Olmadıklarını kesin olarak nasıl bilebiliriz? Ama neden olsunlar diye akıl yürütebiliriz. Neden bir tanrı olsun? Neden simülasyonda yaşıyor olalım? Bana kalırsa bilinçli bir tanrı zorlama bir görüş. Sağ kulağı sol elle göstermek gibi.

Çalışma sistemini merak ettim. Her yöndeki ışığı tam karşısına(gittiği yöne) tekrar vermek mi?