Tabipp

Melekleri yaratma tercihi ile insanı yaratma tercihi neden çelişsin? Sen sorulan soruları anlamıyorsun ki..

Onlarda senin yaptığından başka bir şey yapmadılar ki...Yani cevap falan vermediler.. Ateistlerin klasik taktiklerini uyguladılar.. Klasik ateist taktiği: Konunun altında ezilirsen iki şey yap 1- Konuyu başka yerlere çekip dağıtmaya çalış. 2-Hakaret ederek egonu tatmin et, üstte görün.

Zaten dayatamazda, o yüzden sonsuz evren senaryoları ne kadar bilimselse yaratılış da bi o kadar bilimseldir.. Netice itibariyle ikisi de evrenimizin ''NEDEN''i için cevaptır... Sonsuz evrenleri gözlemleyen kim???

Senin asıl sorun ''neden kişilikli olarak yaratılmadık idi'' Bence ne sorduğunun farkında olmayan sensin.. Kişilikli olarak yaratılma ile ''bilinç'' ve '' seçim hakkını'' nasıl bağdaştırıyorsun kii..

Ne yani cevap mı yazdın sen? O zaman konu hakkında ki son iletimi buyur cevapla da onun üzerinden devam edelim... (Ne senin ne de başka bi üyenin bu ileti hakkında ki yorumlarını görmedim)( Tasarım ve anlam üzerinden ''tesadüfün'' değerlendirilmesi)) iletiyi alıntılıyorum..... Bu başlıkta gösterildiği gibi canlanmanın tesadufen olma ihtimali yüzde sıfırdır...(başlığın ilk iletisi okunabilir) Parça birleştirme(ikinci durum)(başlıgın ilk iletisi okunmalıdır) durumunda ''tesaduf'' veya ''insan bilincine'' bir pay verilebilir dedik.. Ama parça birleştirmede de olasılıksız olasılıklar(398. il

Aynı metod doğrultusunda ''gözlemlenebillirlik'' bilimsel bir kriterdir.. O yüzden herşeyi evren içinde açıklamaya çalışan bu metodun bilime dayatılması kabul edilemez... Çünkü artık evren dışına çıkıp sonsuz evren senaryoları oluşturulmaktadır bu bile bu metodun artık geçersiz oldugunu gösterir... Evren dışına çıkıp başka evreni kabul etmekle evrene aşkın olan YARATICIYI kabul etme arasında bi fark yoktur... O bilimse bu da bilimdir..

Yaratıcının tercihinin en doğru olanının olmadığını kendi yorumlara dayanarak söylüyorsan bu beni neden ikna etsin ki? Ben de tercihler mutlak doğru olanlardır derim... Ve hikmetini şimdi anlayamamamız o tercihin doğruluğunu gölgeleyemez derim... Yaratıcı neden bizi cennette kişilikli olarak yaratmadı dersen burda kendi ''bilincini'' ve ''seçim hakkını'' istememiş olursun... Yani melek olmak istiyorsun... Ama sen melek değilsin o yüzden bu durum(insan olma) ve bu donanım( bilinç ve seçim hakkı) en doğru olan tercihtir..

iletimi kesme.. Bilimin metodu olan ''metodolıjık naturalızm'' i de hesaba kat

Başlığın konusunu özetleyecek olursak 1-Tesadüfen canlanma olasılığımız yüzde sıfırdır... (Yani tesadüfen var olmamız mümkün değildir) (Çünkü canlanma için birinci durum artı ikinci durum gereklidir((başlıgın ilk iletisi okunabilir)) 2-İkinci durumda(parça birleştirme) tesadüf ve insan bilincine kısmı bir pay vardır dedik... Ama olasılıksız olasılıklar devreye girinci ''Tesadüf'' seçeneğinin çok rahat elenebileceğini söyledik...(398. ileti okunabilir) 3-Ve son olarak TASARIM ve ANLAM üzerinden ''Tesadüf'' seceneğini sadece ikinci durum üzerinden değerlendirdik.. Ve tesadüfün ''TASARIMI'

Ad homınem Tanrı için bi tercihin başka bi tercihten üstün olması mümkün değildir dedin... Sonra bu ön kabulden hareketle yorum yaptın... Peki neden böyle olsun? Örneğın bi insanın hastalık neticesinde ölmesi bir tercihtir.. Ve bir insanın kaza neticesinde ölmesi de bir tercihtir.. Yaratıcı bu iki tercihi de tercih etmiştir.. Şimdi kaza ile ölmek daha üstün bir tercihtir o yüzden hastalık neticesinde ölme tercihi yanlıştır diyebilir misin? Tam olarak ne dediğini açman lazım...

Materyalistlerin cevaplaması gereken herhangi bir soru: Bilinç maddenin bir ürünüyse... Yani maddeyi var eden bilinç değil, bilinci var eden maddeyse...(Biz bilincin maddeyı var ettiğini söylüyoruz) Şu soruyu cevaplayın: Madde canlıyı üretmiş... O canlıya BİLİNC vermiş.. O bilinçte saat, bilgisayar,araba gibi ürünleri üretmiş... Maddenın bilinç sahibi bir canlı meydana getirmesi de hep tesadüfi süreçlerle olmuş... Peki ultra kompleks bır yapıya sahip bilinçli bir canlıyı tesadufen meydana getiren madde neden tesadüfen saat, bilgisayar veya arabayı meydana getirememiş..? Saat, bilgisa

Sen benim varlığımı kabul ediyorsun değil mi? Bunu nasıl yapıyorsun benim iletilerimi gözlemleyerek.. Netice itibariyle iletilerim ''TASARIM'' ve ''ANLAM'' barındırdıgından bunlardan hareketle benim varlığımı kabul etmiş oluyorsun.. İşte evren tüm canlılarla beraber bize böyle bi gözlem imkanı sunar... Sen bilimsel teorilerin ''gözlemlenebilirlik'' kriterini yaratıcıya uygulamaya çalışıyorsun... Bilimin metodu '' metodolojik naturalizm'' dir.. Herşeyi doğa içinde acıklamaya çalışır.. Yani Yaratıcı daha başından elenmiş oluyor Yaratıcıyı daha başından ekarte edin sonra Yaratıcı fikri b

e teist şunu samimiyetimle söylüyorum sinek vızıltısı gibi geliyorsun.. Nedenlerine gelince: 1-Bigbang ile ilgili daha önce yazmış oldugun iletileri göz önüne alınca bigbang i anlaman için büyük bir patlama gerekli sırf senin beyninin etrafında ki duvarları kırmak için... Yani bu konu hakkında konuştukça battın , battıkça konuştun... (bigbang maddenin başlangıcı değildir dediğin an seninle bu konuyu daha fazla tartışmanın bir gereği kalmadığına inandım) 2-Benım bu başlıkta tartıştıgım konuyu tartışacağına olayları hep farklı yönlere çektin ki bu ateistlerin en becerdiği iştir.. Ben yukar

YARATICIYA GEREKSİNİM VAR MI adlı başlık da bana uyar ama bu başlığın alt konularından biri O nun varlığının sorgulanması da olacak( ki bunu sen de kabul ettin)

Başlığın konusu dışında yapılan yorumlarla bu başlığı kirletmezseniz sevinirim... Başlığın konusunu özetleyecek olursak 1-Tesadüfen canlanma olasılığımız yüzde sıfırdır... (Yani tesadüfen var olmamız mümkün değildir) (Çünkü canlanma için birinci durum artı ikinci durum gereklidir((başlıgın ilk iletisi okunabilir)) 2-İkinci durumda(parça birleştirme) tesadüf ve insan bilincine kısmı bir pay vardır dedik... Ama olasılıksız olasılıklar devreye girinci ''Tesadüf'' seçeneğinin çok rahat elenebileceğini söyledik...(398. ileti okunabilir) 3-Ve son olarak TASARIM ve ANLAM üzerinden ''Tesadüf''