asinar

Hatta değişik zamanlarda inen (!) ayetler, daha önce inmiş (!) olan surelerin aralarına sokuşturulmuştur.

Bu dünyada insanlara belirli bir süre tanıdığını, bu süre içinde onları sınava tabi tuttuğunu belirtip, günahlarının cezasını cehennemde çektireceğini söyleyip, öte yandan, ana-babasını yoldan çıkaracağından korktuğu bir çocuğu öldürmesi.

http://www.dailymotion.com/video/x2fxf76

Evet, bhdr. Örneği ganimet konusu. Enfal, 1- Sana savaş-ganimetlerini sorarlar. De ki: 'Ganimetler Allah'ın ve Resûlündür. Buna göre, eğer mü'min iseniz Allah'tan korkup-sakının, aranızı düzeltin ve Allah'a ve Resûlü’ne itaat edin.' demiş. Ancak mü'minler, "Ne yani, bize bir şey yok mu?" diye kazan kaldırınca, Enfal, 41- Bilin ki, 'ganimet olarak ele geçirdiğiniz' şeylerin beşte biri, muhakkak Allah'ın, Resûlün, yakınların, yetimlerin, yoksulların ve yolcunundur. Eğer Allah'a, hak ile batılın birbirinden ayrıldığı gün, iki ordunun karşı karşıya geldiği günde (Bedir'de) kulumuza indirdiğimi

Tanrı, bir ayet indirerek, insanlara belirli bir durumda ne yapmaları gerektiğini belirtir, ancak insanlar tanrının bu belirttiği şeyi yapmazlarsa, kısa bir süre sonra bir başka ayet indirip, "Madem ki yapmadınız, ben de o hükmü kaldırdım gitti," der mi? Dermiş. Mücadele suresi, ayet 12: Ey iman edenler! Peygamber ile gizli bir şey konuşacağınız zaman bu konuşmanızdan önce bir sadaka veriniz. Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Şayet bir şey bulamazsanız, bilin ki Allah bağışlayandır, esirgeyendir. Diğer bir deyişle, DANIŞMA ÜCRETE TABİDİR. Ayetin nüzul sebebi: "İbn Abbas, bu aye

Hadi biz inanmadığımız için yaptık diyelim. Ya inananlar? Allah (si si)'nin öte dünyada ağızlarına s..çacağını bile bile nasıl yaparlar öyle bir şeyi? Manyak mı, geri zekalı mı bunlar?

Ben ölmüş, mezara gömülmüş bir kişinin bir daha görülebileceğini asla kabullenemem. Bunun bir sanrıdan ibaret olduğundan eminim. Ben de sevdiğim kişiler öldükten bir müddet sonra onları gördüm. Ama rüyamda gördüm. Uyanıkken görmek mümkün değildir. Ha, bazı insanlar gözleri açıkken de hayale dalar, rüya görebilirler mi bilemem. Duydukları acının yoğunluğundan hayal ile gerçeği karıştırıyor olabilirler. Siz ne dersiniz bu işe? http://www.memurhaber.com/ozgecanin-babasi-oldukten-sonra-kizini-gordu-h47860.html

Ortalama zeka sahibi bir insan bile çok daha akla yatkın yöntemler bulabilirken, Allah'ın bu yöntemlerden biriyle değil de, kardeşi kardeşe ...tirerek insan soyunu çoğaltması, sonra da bunu günah ilan etmesi ancak embesillerin inanabileceği bir masaldır.

albastı'ya alkış !

Konuşmacı birader, Sanırım bu yazıda biraz da kendini buldun, o yüzden çok etkilendin. Yanılıyor muyum?

ŞÜKÜRLER OLSUN Şükürler olsun! Allah’ıma bin şükürler olsun! Bunu ancak O yapabilirdi, ve yaptı. O istediğini saptırır, istediğini hidayete erdirir. Beni de önce saptırdı, sonra, bunca yıllık sapkınlığın ardından kendi yoluna çevirdi. Yıllarca bu anı bekledim. “Allah’ım, gözlerimdeki perdeyi ne zaman kaldıracaksın? Ya kalbimdeki mühür? Ne zaman çözeceksin, ya Rabbim?” diye yalvarıp durdum yıllarca. Bütün bu zaman zarfında, bırakın perdenin kalkmasını, mevcut perde daha da karardı, mühür daha da sıkılaştı. Hele son sekiz – on yıldır, Müslümanların internet sitelerine girip Allah dostlarına kar

Ayyy, get lost ulen The Dindarr ! Senin Allah (si si), anasını - babasını yoldan çıkaracağından KORKTUĞU çocuğu, kendisine hikmet (!) verdiği manyak vasıtasıyla öldürtüyor. Neymiş? O ana - babaya daha hayırlı bir evlat verecekmiş! Eee? Ne oldu şimdi? Bu çocuğun sınavı ne oldu? Belki bu çocuk büyüdüğünde senin gibi (!) takva sahibi bir mü'min olacaktı? "Olamazdı, çünkü Allah (si si ) olmayacağını biliyordu," diyeceksin. O zaman senin Allah (si si) günahkar olacağını bildiği diğer çocukları neden öldürmez? Ayrıca bu senin Allah (si si) önce, "Kendinizi bilemeyecek kadar sarhoşsanız, namaza ya

Kime masal anlatıyorsun, Müslü? Bir de sıkılmadan, "Allah akıl vermiş, kullanmaz mısınız?" dersiniz. Allah yok, din yalan! Uyan artık, uyan!

Bizim buralarda bu haltı Muhammed'e yediren Allah ise, ona da aynı şeyi derler.

Bizim buralarda, kucağında büyüttüğü kızı karı diye yatağına atanlara ne denir, biliyor musun?

Zeyd, Zeynep'le evliyken: "Yavvvvrummmmmm!" Zeyd, Zeynep'i boşadıktan ve Muhammed Zeynep ile evlendikten sonra; "Anammmmmmmm!"

Dörtten az kişi önünde yaparsa sorun yok diyorsun yani. Örneğin 3 kişi önünde yaparsa, o kimsede ahlak, haya namına bir şey kalmadığı anlaşılamaz, öyle mi? Düşünsene; adamın biri eve beklenmedik bir zamanda geliyor, yatak odasından sesler duyuyor. Sessizce gelip kapıyı bir açıyor, bir de ne görsün? Malum sahne. Hemen geri dönüp cep telefonundan 4 arkadaşına haber veriyor zinaya şahit olsunlar diye. Arkadaşları geliyor. Adam onları sessizce yatak odasının kapısına götürüyor. Adamlar kadınla diğer adamı çarşafın altında alt alta, üst üste görüyorlar ama kılıcın kınına girdiğine bir türlü şahit

Bir çok ayet, o zamanki Arap toplumunda ortaya çıkan sorunlar üzerine ne yapılması gerektiğini anlatır. Adeta ısmarlama ayetlerdir. Peygamber bir türlü gitmek bilmeyen ziyaretçilerinden sıkılır, kendi söyleyemez, pat arkasından Allah (si si) "Ben söylemekten çekinmem, dağılın lan!" ayetini indirir. Peygamber, evlatlığının boşadığı karıya sulanır, bunu açıklamaktan çekinir, arkasından pat "İnsanlardan değil, benden çekinmeliydin. Hadi nikahınızı ben kıydım," ayeti iner. E tabii hal böyle olunca, Allah (si si) istese kaşla göz arasında habibinin kalbine üfleyebileceği ayetleri böyle 23 yılda ta

Tamam işte, ben de bu nedenle şunu yazmıştım; "O halde Allah'ın kitap göndererek (Kur'anın bütün insanlığa gönderildiği iddiasına dayanarak yazıyorum) bütün insanları Müslüman olmaya çağırması ve yine buna dayanarak Müslümanların, başka dinlere mensup ya da dinsiz insanları bu dini kabul ettirmeye çalışması abesle iştigaldir." Diğer dinler için de aynı şey söz konusudur. İyi insan olmak için ne din ne de Tanrı gereklidir.

O halde Allah'ın kitap göndererek (Kur'anın bütün insanlığa gönderildiği iddiasına dayanarak yazıyorum) bütün insanları Müslüman olmaya çağırması ve yine buna dayanarak Müslümanların, başka dinlere mensup ya da dinsiz insanları bu dini kabul ettirmeye çalışması abesle iştigaldir. Ayrıca, "Herkes Müslüman olamaz," sözü de gerçeği yansıtmıyor çünkü kelime-i şahadet getirdin mi, bir de erkeksen sünnet oldun mu, kimse senin Müslüman olmadığını iddia edemez. En fazla, "Müslüman ama günahkar," derler. Diğer şartları yerine getirip getirmediğine pek aldırış eden olmaz. Şeriat'ın hüküm sürdüğü yerle

Sen Müslüman mısın? Eğer öyleysen, Müslüman olmakta çok zorlandın mı? "İşte şunlar Müslümandır," diyebileceğin kişiler kimlerdir?

AKP seçmeni ya bu dinci taifesinden az ya da çok nemalanmakta olup başka hiç bir şey umurunda olmayan, kendini akıllı, kurnaz zanneden namussuzlardan, ya din afyonu yutmuş olup ağzından "Allah" adını düşürmeyenlerin asla kötü olmayacağına inanmış kimselerden, ya da bu iktidardan hiç bir çıkarı olmadığı halde, daha önceki iktidarlardan illallah demiş ve bunların vaadlerine kanıp bunlara oy vermeye karar vermiş saftoriklerden oluşmuştur. Bu son iki gurubun bir kısmı artık uyanmıştır ve yaptıklarının ne büyük hata olduğunu anlamışlardır ama iş işten geçmiştir. Bazıları ise yanıldıklarını anlamak

Aynen öyle, Cesed. Hem cehennemi tamamen cinlerle ve insanlarla dolduracağına yemin et, hem de bütün insanlar kendi yoluna girsin diye bir taraflarını yırt. Yazık değil mi o peygamberlere? Kendi dediğine göre, çoğunu da öldürmüşler. Madem bir görev veriyorsun onlara, öldürülmelerini önleseydin ya. Devreleri yanmış bunun...

Taha : Lan Furkan, Allah hakkaten her insanın imanı kuvvetli, iyi bir Müslüman olmasını istiyor mu? Furkan: O nasıl soru lan, Taha? Yüz yirmi dört bin elçisini ve onca kutsal kitabı boşuna mı yolladı yer yüzüne? Taha : İyi ama dünyada herkes Allah'ın istediği gibi bir kul olursa, Allah verdiği bir sözü tutamayacak, lan. Furkan : Haaaşaaaa! O ne biçim laf oolum? Ne demek "tutamayacak"? Allah'ın gücü her şeye yeter. Tööbe de lan, tööbeeee!

Bu kadar mükemmel (!) bir kitap yollayan (!) ilahınız, miras paylaşımında bir çuval inciri berbat etmiş, ilahınızın hatasını düzeltmek de onun kuluna (Ömer) kalmış. Bazen de desteksiz salladığının farkına varıp, bir ayette söylediğini, hemen sonraki ayette değiştirme ihtiyacı duymuş. (Bir Müslüman kaç kafire bedel? On mu, iki mi?)