Levia

Ben demiyorum, ayet iddia ediyor.

(Sura, 29) : "Gökleri ve yeri yaratması ve aralarinda hayvanları çoğaltıp yayması, O'nun âyetlerindendir. Ve O, dilediği zaman onları toplamaya kaadirdir."

Bir gun olur ki sen veya bir sevdigin kimse o haptan kullanma zorunda olabilirsiniz.

Görulmeyen sus olur mu ? Diger yildizlar çiplak göz ile görunmez.

"Mesabih", "isildayan", kendi isigini ureten yidizlara denir, "kevkeb" ise "saklanan ve gögu supuren" butun gök cisimlerine denir.

Yildizlar patlamakla, uzayda var ise seytanlar onlari çekirdeklerinde olusan agir elementlerle ve meteorlarla taslamasi kaçinilmaz olur. Uzayda bir mekikle seyahat etsen, ve bir supernovae patlasa, mekigin erir ve meteorlarla delik desik edilir.Diger galaksiler yedi sema denilen bölumdur. Metorlar yildizlarin parçalanmis halidir. "Onlari seytanlari taslama aleti kildik" Evrenin görunen bölumunde her saniye basi bir yildiz patlamakta, senede 30 milyon kadar.

Saçma, öyle bir durum olsa, talakla derhal bosar ve sonra arastirir idi.

Yuzune bakmamasi, orada bir uzucu durum hissetmemek için olabilir ancak. O da bir insan idi, ve Aise'yi çok seviyordu.

Yedinci kat saturn olamaz, birinci gök Kuranda dunya gögunu susleyen yildizlarla donatilan Samanyolu : "Şüphesiz biz yakın göğü bir süsle, yıldızlarla süsledik." (Saffat, 6)

Ayette gölge islendigi için sadece. Kendisine, ilayya diye geçiyor, yani "ona dogru". Gölge uzar... Gunes ufukda çekildikce, uzar... Ve nihayet yeryuzu konveks oldugundan göge dogru atilir. Yani basimizin yukarisina dogru. Evrenin dört boyutlu olup, her noktasinin ortasi oldugunu bilince, bizden uzaklasan her sey, bize göre yukselmektedir. Ars da evrenin "disinda" olup, bizden yuksektedir...

Ortalik kayniyordu. Bu nedenle Aise'yi baba evinde rahat ve stressiz kalmasi için göndermesi buyuk bir incelikti.

Rekat sayisi belirlenmemisti ancak. O aralarda, vakit namazlai ikiser rekat olarak kiliniyordu. Muhammed bunlari 4 rekata yukseltmis. Kirk elli olsa, islam dini, eski eseniyenlerdeki gibi ruhbanliga benzeyecekti. Onlar ziraatten geçinirler, gunde surekli ibadet halinde bulunurlarmis. Bu bir döngu oldu.

Muhammed Aise'ye öyle bir sey olmus ise tevbe etmesini önermistir. O durumda, muslumanlar sarsilmistir. Derhal "bu iftiradir" dese, musrikler bundan nemalanip, örtbas ediyor diyeceklerdi. O da akilli bir kimsenin yapacagi seyi yapti, sorusturdu... Sonra hutbeye çikip, benim aileme dil uzatiliyor, oysa ben ondan hiç bir ayip görmedim diyor. Sonra da ilham ile kendisinin kalbinde olusan ayeti paylasip, fitnecileri cezalandirarak esine olan itimadina kararliligini göstererek, hak ettikleri bozgunculuk cezasina çarptiriyor. Seni esiyin aldattigi söylense, ve bu yayginlassa, sen ayni soguk kanlilik

Hiç kusura bakma ama bunun nedenini açiklama nezaketinde bulunmadan yapmak, ve hiç görunur bir gerekçe yok iken yapmak forumun kurallarina aykiri. Bu baslik bilimle alakali, ve kaynak da verildigi halde tavanarasina atmak ancak bir gerekçe ile yapilabilir. Forumlarin kurallari baglayicidir.

Muhammed demistir ki : "Peygamberlerin rüyaları, vahiydir." Yani hayal degil, gerçektir.

Ru'yada gerçeklesti bu yolculuk. Ama bu kutsi bir tecrube idi. Ayette de ru'ya oldugu ifade ediliyor. (Isra, 1) : "Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz o, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir." (Isra, 60) : Hani sana, “Muhakkak Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır” demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı, Kur’an’da lanetlenmiş bulunan o ağacı da sırf insanları sınamak için vesile yaptık. Biz onları korkutuyoruz. Fakat bu, sadece onları

Vay be ? Deist Aise, ayetleri indirene sukredermis ? Ne demesin dimi ?!Ayrica, Muhammed'in iftiradan sonra esiyle su ifadeleri edecek erdem ve nezakette bulunmasi dikkat çekicidir : "Ey Aişe ! Hakkında bana şöyle şöyle sözler erişti. Eğer sen bu isnadlardan uzak isen, yakında Allah, seni onlardan beri ve uzak tuttuğunu açıklar. Yok eğer böyle bir günaha yaklaştınsa, Allah`tan af dile ve Ona tövbe et ! Çünkü kul, günahını itiraf ve sonra da tövbe edince, Allah da ona afv ile muamele buyurur." Muhammed'e hakaret edip kuçumseyen erkek ve kadinlar kendileri, eslerinin kendilerini aldattigi iddia

Vay be ? Deist Aise, ayetleri indirene sukredermis ? Ne demesin dimi ?!Bu arada, Muhammed'in çogu erkegin ifade edemeyecegi su sözleri Aise'ye söyleceke erdemde ve nezakette bulunmustu : "Ey Aişe ! Hakkında bana şöyle şöyle sözler erişti. Eğer sen bu isnadlardan uzak isen, yakında Allah, seni onlardan beri ve uzak tuttuğunu açıklar. Yok eğer böyle bir günaha yaklaştınsa, Allah`tan af dile ve Ona tövbe et! Çünkü kul, günahını itiraf ve sonra da tövbe edince, Allah da ona afv ile muamele buyurur."

Atmasiyon ahkamciliga gerek yok. Aise nakleder : "Resûlullah iftiradan sonra oturdu. Alnından inci taneleri gibi dökülen ter damlalarını eliyle silerken gülüyordu ve kendisinin bana ilk söylediği söz : 'Müjde yâ Âişe ! Allah seni beraat ettirdi!' sözü oldu. O sırada, çok stresli idim. Annem ve babam, bana : 'Kalk, yanına varda, Resûlullah teşekkür et !' dediler. 'Vallahi, ben ne kalkıp onun yanına varırım, ne ona, ne de sizlere teşekkür ederim. Fakat, ben ancak sizlerin işitip inkâr etmediğiniz ve gayrete gelemediğiniz o kötü şeylerden beni berî ve uzak tutan âyetler indirmiş bulunan Allah'a h

Merhaba, Mi'rac bedenen mi gerçeklesti yoksa ruyayla mi ? Tarihsel bakimdan, mi'rac vak'asindan sonra kimi yeni muslumanlar putperestlerin siddetli alayli eziyetleri nedeniyle islami inkar edip eski dinlerine dönmuslerdi. Ebu Bekir ise : "Muhammed mi bunu söyler ? Sölemis ise dogrudur. Ben bundan daha fazlasina inandim : gökten kendisine vahy geldigine." diyerek, sadakatini ispat etmis, ve diger muslumanlara direnç vermisti. Pek iyi, mi'rac bedenle mi gerçeklesti yoksa uyku sirasinda mi ? Bu konuda islam dunyasi bölunmustur. Ve genellikle bedenen oldugu görusu daha yaygindir. Nitekim, is

Hiç neden olmadan, hatta administratörlerden haci katilmisken baslik kaldirilip tavanarasina atiliyor, ve gerekçe verme ihtiyaci dahi duyulmuyor. Anlam veremiyorum.

Ateist ise, kalkip bir yanlislanamaz seyi dayatmaz. Istemedigine inanmaya da kimse onu zorlayamaz.

(Hakka,) : "Hiç şüphesiz o (Kur'an), çok şerefli bir elçinin sözüdür. Ve o, bir şair sözü değildir. Ne de az iman ediyorsunuz ! Bir kâhin sözü de değildir (o). Ne de az düşünüyorsunuz ! (O), âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir (ilham edilmiştir). Eğer (Peygamber) bize atfen bazı sözler uydurmuş olsaydı, elbette onu kıskıvrak yakalardık. Sonra onun can damarını koparırdık (onu yaşatmazdık). Hiçbiriniz buna mâni de olamazdınız."

Merhaba, haci katildigi halde, daha sonra Calgary üniversitesinin flora üzerine olan arastirmalari üzerine açmis oldugum basligi tavanarasinda tekrar bilim bölümüne koyarmisiniz ? Koymaz iseniz, neden basligin oraya atildigini izah edermisiniz ? http://www.ateistforum.org/index.php?showtopic=58115#entry1175401

Evet, azar araz uzatilan dilenilse sakin kilinabilecegi ifade edilende söz edilmekte.