Jump to content

bir_akil_insan

Normal Üye
  • İçerik sayısı

    4.551
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne bir_akil_insan kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. İlyas kuranı anlaşılır kılmayı sürdürüyor. 19 konusu ve islamın özel gecelerinin gerçekte takvim ve bu çerçevedeki toplumsal ve siyasi çatışmalar olduğunu ayrıntılı olarak anlatıyor.

     

     

     

     

  2. Bir saat önce, EbûTürâb yazdı:

    Benim bilgili olduğum konu 1.Soru

    O sebepten yalnızca o soruya cevap vereceğim. 

    Öncelikle bir rivayete göre 124 bin, bir başka rivayete göre 224 bin peygamber gelmiştir. Bunlardan 25'inin adı Kuranı Kerimde geçer.

    Öncelikle peygamberlerin geliş amaçları sadece  Allah'ın mesajlarını iletmek değildir. Peygamberler, derin bir bilgi birikimine sahiptir. Bu bilgi birikimi sadece dini konularda değil gündelik konularda dahil olmak üzere bir çok konu üzerinde vardır. Resul dediğimiz kişiler(Muhammed, İsa gibi)kendilerine yeni bir şeriat gönderilen peygamberlerdir.

    Nebiler ise kendisinden önce belirtilen şeriatı yaymak ve onu tebliğ etmek amacı ile peygamberlik görevlerini yaparlar.(Harun, Yahya)

    Kısaca genel olarak anlayabileceğin üzere, iki amaçları var. İlk öncelikleri, şeriatı tebliğ etmek daha sonra ise insaniyet namına gelen durumlar yer alıyor. 

    Bunu şöyle örneklendirebiliriz, diyelim ki X Peygamberi öldü, 250 yıl boyunca kimse görevlendirilmedi. Tebliğ edecek kimse yok, ortadan silinmek üzere. Bu sebepten Y peygamberi gönderildi ve X Peygamberinin getirdiğini tebliğ edip, dini ikame etti.

     

    Konu dışı bir ayrıntı olarak: koyu renkle belirttiğim yerde şunu diyorsunuz: allah din silinmesin diye peygamber göndermeye zorunlu / mecbur idi.

     Bunu diyerek, tanrınızı şartların esiri kıldınız. tanrı inancı temelsiz olduğu için, kişiler tanrılarını uydururken şartların esiri kılmak zorundalar.

     

    örnek:

    - tanrı insanları yarattı, insanlar yaşasın diye dünyayı yarattı - yani tanrı, insanları yaşatabilmek için de bir yere muhtaç idi ve onu yaratmak zorunda idi

    - tanrı insanlar dinlerini bilsinler diye kitap gönderdi - tanrının insanlara dinlerini bildirmeye ihtiyacı vardı ve bunun için de bir aracıya / bir kitaba ihtiyacı vardı ve bunları da yaratıp insanlara sunmaya ihtiyacı vardı

    - tanrı insanları doğruya ulaştırmak için ceza yöntemini de uygular - tanrının insanları doğruya ulaştırmaya ihtiyacı vardır, bunu yapabilmek için bir yönteme ihtiyacı vardır, muhtaç olduğu yöntem cezalandırmadır

    ...

     

    örnekleri çoğaltabilirsiniz.

     

    //  konu dışı bitişi

     

     

  3. 4 dakika önce, Hasan Akçay yazdı:

     

     

    Cezası bir ev hayvanıdır

    cezası bir ev hayvanıdır

    anlamına geliyor.

     

    Cezası bir ev hayvanıdır ifadesi kurban etmek anlamına gelmiyor;

    zira kurban etmek Allah'a adamaktır, o ev hayvanının eti ise insanlara dağıtılacak

    tıpkı Kabe'de bedava su dağıtıldığı gibi (9:19). 

     

    İnsanlar

    su içerler sevgili bir_akil_insan;

    et yerler. Doğaldır bu.

     

    Kabe'nin yanıbaşında bir bedava et dağıtım yeri var: Safa; 

    müminler Safa Tepesi derler ona ama aslında büyükçe düz bir kayadır.

    Orada deve, koyun kesilip et dağıtılırmış Mekke panayırına gelenlere,

    daha çok gelsinler de daha çok alış  veri olsun diye.

     

    Konunun tarihte kalmış bir boyutu var yani.

     

    yani bir ev hayvanı öldürülüyor bu "suçun" cezası olarak?

     birkaç ileti öncesinden bir adım uzaklaşmış değiliz daha. av suçunun karşılığında bir başka hayvan öldürülüyor.

    harika bir sistem açıkçası .

  4. 46 dakika önce, Hasan Akçay yazdı:

    Ey inananlar, ihramdayken avlanmayın; içinizden kim, bir av hayvanını bilerek öldürürse sizden iki adâlet sahibinin hükmüne göre cezası, öldürdüğü hayvanın benzeri olan ve Kâ'be'ye götürülen bir hayvanı KURBAN ETMEK,

     

    Gerçekten harika bir din bu dostum. Yani bir av hayvanını bilerek öldüren kişi, ceza olarak bir başka hayvanı daha öldürüyor.

    Göz yaşartıcı bir dokunaklılık söz konusu. mümin kendini gerçekten bir başka mazlumun yerine koymuş oluyor bir başka hayvanı daha öldürünce. iyi anlamaz ise birkaç tane daha öldürmeli mi sizce?

     

    ------

     

    Sevgili bir_akil_insan, 

     

    Lütfen ayetin Arapçasına bakın;

    bir hayvanı kurban etmek yok: 

     

    Arabicir?t=islamawakened-20&l=as2&o=1&a=B0031W   يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَقْتُلُوا الصَّيْدَ وَأَنتُمْ حُرُمٌ وَمَن قَتَلَهُ مِنكُم مُّتَعَمِّدًا فَجَزَاءٌ مِّثْلُ مَا قَتَلَ مِنَ النَّعَمِ يَحْكُمُ بِهِ ذَوَا عَدْلٍ مِّنكُمْ هَدْيًا بَالِغَ الْكَعْبَةِ أَوْ كَفَّارَةٌ طَعَامُ مَسَاكِينَ أَوْ عَدْلُ ذَٰلِكَ صِيَامًا لِّيَذُوقَ وَبَالَ أَمْرِهِ عَفَا اللَّهُ عَمَّا سَلَفَ وَمَنْ عَادَ فَيَنتَقِمُ اللَّهُ مِنْهُ وَاللَّهُ عَزِيزٌ ذُو انتِقَامٍ

     

     

     Cezası bir ev hayvanıdır. Ayette söylenen bu.

     

    "cezası bir ev hayvanıdır" ne anlama geliyor?

     

     

  5. On 12.05.2019 at 18:09, Hasan Akçay yazdı:

     

     

    Merhaba bir_akil_insan.

     

    Mâide 95'in mealindeki "ihram"ın Arapça metindeki karşılığı "hurum"dur

    hurum ise "haram"ın çoğuludur.

    Emin olmak için lütfen Tevbe 36'ya bakın:

     

    Ayların sayımı 12 aydır,

    dört haramlar onlardandır

    minhé erbeatun hurum.

     

    Gördük?

    Dört haramlar dört ihramlı kişi mişi değildir

    ve ihram denen Arap giysisi ile ilgisi yoktur.

     

    erbeatun hurum = dört haramlar = dört haram ay.

     

    Haram aylarda haram olan ise "ramazan"lamaktır

    ve ramazanlamak "Şehru Ramazan"daki ramazan kelimesinin fiil halidir;

    şu anlamı taşır:

     

    Yakıcı güneşten bitkin düşmüş av hayvanlarını gaddarca öldürmek.

     

    Bakınız:  Lane's Lexicon 

    http://www.studyquran.co.uk/PRLonline.htm

     

    Ra-Miim-Dad, 5:

     

    He drove the gazelles upon the ground or stones vehemently heated by the sun

    until their hoofs became dissundered, or dislocated, and so they were taken...

     

    "Dört haramlar"da haram olan

    av hayvanı öldürmek suretiyle 

    gaddarlık etmektir.

     

    Cezası 3 tanedir:

     

    1.öldürdüğü av hayvanına eş değerde bir ev hayvanı vermek

    2.yoksulları doyurmak,

    3.bunlara denk düşen oruç -adlu zâlike siyâm...

     

    Neden oruç?

    Bu da belirtiliyor ayette:

    o yaptığının vebalini tadması için

    li yezûka vebale emrih.

     

    O herif

    aşırı sıcaktan bunalmış aç, susuz anayı öldürmüştür;

    ceza olarak aşırı sıcakta aç, susuz kalmayı tadacak.

    .

     

    bolca açıklama yapmışsınız fakat çoğu, haram aylarla ilişkili başka şeyler üzerine olmuş.

     

    neyse tutarsızlıklara birkaç tanesini daha eklemiş oldunuz. bir örnek vereyim:

     

    Ey inananlar, ihramdayken avlanmayın; içinizden kim, bir av hayvanını bilerek öldürürse sizden iki adâlet sahibinin hükmüne göre cezası, öldürdüğü hayvanın benzeri olan ve Kâ'be'ye götürülen bir hayvanı kurban etmek,

     

    Gerçekten harika bir din bu dostum. Yani bir av hayvanını bilerek öldüren kişi, ceza olarak bir başka hayvanı daha öldürüyor.

    Göz yaşartıcı bir dokunaklılık söz konusu. mümin kendini gerçekten bir başka mazlumun yerine koymuş oluyor bir başka hayvanı daha öldürünce. iyi anlamaz ise birkaç tane daha öldürmeli mi sizce?

     

    Bu yüzden, yukarda anlattığınız şeyler o ayetten çıkmıyor işte.

  6. On 10.05.2019 at 11:48, Hasan Akçay yazdı:

    niçin yapılır?

    Müminin

    kendisini mazlumun  yerine koyması için;

    örneğin güneşin toprağı ve taşları köz gibi ısıttığı mevsimde bir av hayvanını öldürdüğünde  

    sığınağından çıkmak zorunda kalmış o ananın açlığını, susuzluğunu anlaması için (5:95).

     

     

    .

     

     

    Maide (5) / 95:

     

    Ey inananlar, ihramdayken avlanmayın; içinizden kim, bir av hayvanını bilerek öldürürse sizden iki adâlet sahibinin hükmüne göre cezası, öldürdüğü hayvanın benzeri olan ve Kâ'be'ye götürülen bir hayvanı kurban etmek, yahut işlediği suça karşılık yoksulları doyurmak, yahut da bunlara denk olacak kadar oruç tutmaktır, böylece yaptığının cezasını tatması gerektir. Allah, geçmişte işlenen suçları bağışlamıştır. Fakat bundan böyle de kim bu suçu işlerse şüphe yok ki Allah öç alır ondan ve Allah üstündür, öç alıcıdır.

     

    Bundan yukardaki anlamı çıkartanlara selam olsun. önerim şudur ki: bir iki gün orucu erteleyin, azıcık kafanız düzeldikten sonra yine tutarsınız.

  7. On 06.05.2019 at 04:25, Arif.23 yazdı:

    Bir Allah'ın kulu da kalkıp demiyor ki "arkadaş; sadece 1400 yıl öncesi değil nüfus kayıt defterleri tutulmaya başlandığı 150/200 yıl öncesine kadar dahi kızların yaşı ergenliğe girdiği andan itibaren sayılmaya başlanır. Bu ARAPLARIN KÜLTÜRÜDÜR." Öncelikle içinizde buna kanaat getirmeyenler olacaktır ki onlara şunu söylüyorum: Atlayın uçağa, gidin Arap ülkelerinden herhangi birine, ateist olan birini bulun ki işiniz garanti olsun. Akabinde kendisine  eskiden böyle bir kültürleri olup olmadığını sorun.

    Hatta işinizi daha da kolaylaştırayım. Çıkın dışarı bir Suriyeli yetişkin bulup ona eski kültürlerini sorun. Ama şimdi o müslümandır ya hani taraflı konuşur sen yine tatminkâr olamazsın. En iyi uçak bileti al sen.

     

    :D

     

    saftirik arapsever, bir başka arapseverin yalanını yutmuş, bir de bize satıyor BU ARAPLARIN KÜLTÜRÜDÜR diye... peki, hmmm, şeyin bundan haberi var mı ? aah... arapların ?

     

    bir allahın kölesi de çıkıp da demiyor ki: ulan biz keriz miyiz illa her denilene inanıyoruz? kim demiş araplar kızların yaşını ergenliğe girince saymaya başlıyor diye?

     

     

  8. şu konularda adımlar atılmaya başlanmış.

     

    - akpli olmayan seçmenlerin ikamet ve seçmen kayıtlarının silinmesi / kaydırılması

    - istanbula anadoludan yüzbinlerce polis kaydırıp, çeşitli bölgelerde oy kullandırılması

     

    akpliler kendi mahallelerinde, akpli olmadığını bildikleri kişileri ayrıştırıp, bunların adreslerinde ikamet etmedikleri vb ihbarları ya da doğrudan merkeze bildirerek, bunların işbirlikçi memurlarca kayıtlarını sildiriyor olabilirler.

     

    konuyla ilgili olarak:

     

    https://eksisozluk.com/secmen-ve-adres-kaydimin-silinmesi--6033071?a=popular&p=1

     

  9. 3 dakika önce, muslumangenc yazdı:

    son kez senin için farklı bir şekilde anlatim

    ben de amma sabırlıymışım

    fabrika satıldığı halde faiz nasıl olur biliyormusun

    fabrika sahibi benim fabrikanın peşin satış fiyatı 100tl

    ama sen bir ay vadeli istiyorsun bu nedenle

    %5 enflasyon farkı (vade farkı) %5 de faiz

    toplam 10 tl fazla vereceksin derse

    faiz olur

    bir şey demesine de gerek yok enflasyon oranın üzerinde aldığı her kuruş faiz olur

     

    :D enflasyon nerden çıktı? kuranda enflasyon mu var?

     

    neyse yavaştan kavramaya başlamışsınız ki enflasyonlar girdi şimdi devreye.

     

    o zaman aylık enflasyon oranı da %10 olsun sizin için. bu soruda faiz haram mıdır, değil midir? 

     

     

  10. 8 dakika önce, muslumangenc yazdı:

    PES ETTİM ANLAMAYACAKSIN

    ya hatanı anladın utandığın için itiraf edemiyorsun saf ayağına yatıyon

    yada kavrama yeteneğin bir hayli düşük

    İKİNCİ ÖRNEKTE FABRİKA SATIŞI VARRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRR

     

    Peki kafanızı biraz daha yakalım, madem satışa takıldınız :D

     

    1 - benden 100 lira istiyorsunuz. almak istediğiniz 100 lira değerinde bir fabrika var. fabrikayı alıp, çalışıp, parayı 10 lira faiz ile 1 ay sonra 110 lira olarak ödeyeceksiniz. bu haram.

    2 - benden 100 lira istiyorsunuz. almak istediğiniz 100 lira değerinde bir fabrika var. ben fabrikayı alıp size 110 liraya satıyorum. yine fabrikayı alıp, çalışıp, parayı 1 ay sonra ödeyeceksiniz. bu helal.

     

    size 100 lira verip, 110 lira alıyorum. siz de 100 liralık fabrikaya 110 lira karşılığında sahip oluyorsunuz. ben 10 lira kazanıyorum.

    neden biri haram, biri helal? fark nedir?

  11. 2 dakika önce, muslumangenc yazdı:

    arkadaşım ya yaşın küçük anlıyamıyorsun yada kafan bir hayli karşık

    ikinci durumda BORÇ ALIŞVERİŞİ YOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOK YOK YA ADAM FABRİKAYI SATIYOR SANAAAAAAAAAAAAA

    BAŞKASINDAN BORÇ ALIP FABRİKAYI O ADAMDAN SATIN ALSA ADAM 10tl FAZLDAN FAİZ ÖDEYECEKTİ

    FABRİKAYI DİREKT SATIN ALDIĞI İÇİN FAİZ YOK

    Artık bunu da anlamazsan yuh diyecem

     

    :D aynı durum için birine faiz birine değil diyorsunuz. zaten ilk sorum da budur: biri neden haram, biri değil?

    ben iki durumda da, aynı süre için size 100 lira verip 110 lira aldım. mis gibi parama durduk yerde 10 lira kattım.

     

    neden biri haram, diğeri değil? 

  12. 2 dakika önce, muslumangenc yazdı:

    anlamak istemiyorsun adam belkide başkasından 100 lira alsa o fabrikayı 110 liraya alacaktı bir de aldığı borcun faizi var 10-Tl

    yani adam karlı direkt fabrikayı satın alıyor

    :)

    sen kafayı borç para vermeye taktığın için farkında dağilsin

    ikinci olayda borç alış verişi yok

    fabrika satışı var

     

    :D biraz daha kolaylaştırayım siz gibiler için:

     

    1 - benden 100lira borç istiyorsunuz. fabrika kurup üretim yapacaksınız ve borcunuzu 1 ay sonra geri ödeyeceksiniz. sizden borcunuza karşılık 10 lira faiz istiyorum. islama göre yassahh!

    2 - benden 100lira borç istiyorsunuz. fabrika kurup üretim yapacaksınız. ben 100 lira ile fabrika kurup size 110 liraya satıyorum. borcunuzu yine 1 ay sonra ödeyeceksiniz. islama göre burada sorun yok.

     

    her iki durumda da bir fabrikanız oluyor. ha kendiniz benden aldığınız para ile kurmuşsunuz, ha ben kurup size satmışım, aynı şey. her iki durumda da benden 100 lira istemiştiniz, her iki durumda da borcunuzu öderken 110 lira olarak ödeyeceksiniz. her iki durumda da ben size 100 lira verip, 110 lira almış oluyorum. her iki durumda da siz fabrika sahibi oluyorsunuz. her iki borcun vadesi de 1 ay. 

     

    daha da anlamakta zorlanırsanız, arkadaşlarınızdan yardım isteyin, belki  aralarında  sizin gibi olmayanlar çıkabilir.

  13. 3 dakika önce, muslumangenc yazdı:

    kafan karışmış senin :)

    biri doğru borç istiyon veriyor

    ama ikinci şık nanay

    ikinci şıkta bana borç vermiyon fabrikayı satıyorsun

    ne alaka borçla

    böyle bir örnek çoook hayali 100 lira borç istiyon ama ben sana  110 liraya fabrika satim

    haaaaaaaaaaaaaaaaaaa haaaaaaaaaaaa

     

    kafası 3 satırdan sonra teklemeye başlayan müslümancıklar için açıklama yapalım:

    ikinci şıkta da fabrikanın parasını yine 1 ay sonra veriyorsunuz.

     

    her durumda benden 1 ay sonra 110 lira olarak ödemek üzere 100 lira istiyorsunuz ve 1 ay içinde 1 fabrika sahibi oluyorsunuz.

     

  14. 20 dakika önce, sahin3 yazdı:

     

    Her şeye tahammül edilebilir.. Yalana asla.

    Yazık size... 

     

    Kira gelirine kelalaka faiz/aynı şey diyen zihniyetin tefeciliği hoş görmesi ise aklı dumura uğratır cinsden kommik.

     

    1 - benden 100lira borç istiyorsunuz. fabrika kurup üretim yapacaksınız ve borcunuzu 1 ay sonra geri ödeyeceksiniz. sizden borcunuza karşılık 10 lira faiz istiyorum. islama göre yassahh!

    2 - benden 100lira borç istiyorsunuz. fabrika kurup üretim yapacaksınız. ben 100 lira ile fabrika kurup size 110 liraya satıyorum. borcunuzu yine 1 ay sonra ödeyeceksiniz. islama göre burada sorun yok.

     

    bu iki durum arasındaki fark nedir?

    iki durumda da

    - bir fabrika kuruldu

    - benden 100 lira istediniz

    - 1 ay süre verdiniz

    - bana 110 lira ödeyeceksiniz

     

    ama biri yassah, biri helal. nasıl oluyor da oluyor?

     

    kafanız karışırsa, allahı da çağırın bir de o baksın duruma. 

     

     

  15. 10 dakika önce, sahin3 yazdı:

     

    Siz ateist değil, tefeci tapıcısınız sanırım. Burada kendinizi ele vermişsiniz.

    O kadar sene geçmesine rağmen hatırladığım, İktisat hocamın dinle hiç alakası olmamasına rağmen, öğretisi faizin dünyanın en kötü şeyi olduğudur. Geleceği çalmaktır sözüdür. 

     

    Siz istediğiniz uydurukla üzerini örtmeye çalışıp güzelleme yapın boştur. Bütün kötülüklerin anası faizciliktir.

     

    **********************

     

    Eleştirip duruyorsunuz.. Hiç bir yapıcı çözüm  öneriniz yok! Bize modern dünyadan bir rol model ülke gösterebilirmisiniz bu gelir dağılımı adaletsizliğine gösteremezsiniz.

    Çünkü national georagrapic de Alman vatandaşı 70-80 yaşlarındaki adamın emekli kesit yaşantısı var. Adam geçinemiyor. 900 Avro emekli aylığı var. Kirada ve adam taneis 10 centten şişe toplamak zorunda ölmemek için..

     

    iktisat hocanız bir  seccade tırtılı ise bu sözleri söylemesi normaldir.

     

    faiz olmaksızın, hala taş yontuyor olurdu insanlık. faiz veya kredi sistemidir dünyayı döndüren ya da ilerleten.

     

    basitçe:

     

    sizin kafalar: üretim veya girişimde bulunacaksınız. birinden borç istiyorsunuz. girişiminiz gerçekleştikten sonra aldığınız parayı geri vereceksiniz. aynı parayı bir başka şeye yatırarak kesinlikle kazanabilirken neden size versin? bu durumda size borç vermenin bir anlamı yok. üretim ya da girişiminiz gerçekleşmedi. 

     

    dünya gerçekleri: üretim veya girişimde bulunacaksınız. birinden borç istiyorsunuz. size faizle veriyor. girişiminizi gerçekleştiriyorsunuz. parayı faizle geri ödüyorsunuz. siz kazandınız, o kazandı, insanlık kazandı. 

     

    islam zırvalarının dünya gerçekleri ile ne kadar uyumsuz olduğunun bir göstergesidir islam ekonomisi.

  16. 3 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

    Cevap 2:

    9:36'da "Ayların sayısı 12'dir" deniyor,

    tıpkı 2:258'de "Allah güneşi doğudan getirir" dendiği gibi.

    "Allah yıldızları, dolunayı doğudan GETiRMEZ" demek midir ki bu

    "ayların sayısı 12'dir" demek 13 OLMAZ demek olsun.

     

     

    :D

    saffat:4'te der ki:

     

    şüphe yok ki ilahınız birdir / tektir.

     

    Bu demek midir ki ilahınız 2, 3, 234672934 olmaz?

  17. 16 saat önce, muslumangenc yazdı:

    6-İslamı bir kaç konudan ibaret sanıyorlar.Namaz oruç hac gibi.İslamın zekat gibi hiç bir dinde ve devlette olmayan kavramından haberleri yok.Herkesin servetinin her yıl yüzde ikibuçuğunu fakirlere vermek zorunda olmasından hiç bahsetmiyorlar bile

    sahi neden bahsetmiyosunuz

     

    yo onlardan da söz ettik, forumu araştırın. 

     

     

     

  18. 3 saat önce, priest of nature yazdı:

     

    isim vermenin suç olduğunu bilmiyormusun?:)

     

    Benim dediklerimi boşver.

    Atatürk döneminde öğrenim görmüş  büyüklerin hangi okul mezunu?

    Eğitime çok önem veriyorlarmış ya.

    Yazda öğrenelim.

    Yalan söylersen kendini kandırırsın beni değil.

     

     

    allah var, olmadığını ispatla da görelim savından farkı olmayan bir çıkış daha. aynı çizgide sürdürmektesiniz konuyu. 

    bir sav attınız ortaya; savınızın kaynağının da sizin sanrılarınızdan başka bir şey olmadığını anladık.

    şimdi konuyu başka bir yöne yöneltmeye çalışmanız anlamlı değil.

  19. 17 saat önce, priest of nature yazdı:

    Yaşı benim yaşımda olanların benden büyük olanların ilkokul öğretmenleri o tiplerdi.

    En iyi yaptıkları iş vaaz vermek.:)

     

     

    atatürk kuranı çiğnettirmiş diyenler de yine yaşı benden büyük olanların anlattıkları budur diyor.

     

    enstitülerden mezun kimseyi tanımıyorsunuz, ancak belli ki söylediklerinizin kendi inancınız dışında bir kaynağı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...