Jump to content

Edip Cevdet

Üyeliğini Sildirmiş Kullanıcı
  • İçerik sayısı

    505
  • Katılım

  • Son ziyaret

Edip Cevdet kullanıcısının paylaşımları

  1. Edip Cevdet

    Ferisilerin mayası.

    Şeklen öyle görülebilir de özünde aynı değil. İslâm, zâten Arap örf ve geleneklerinin "Din" makyajı ile sevis edilmiş biçimidir. İlkesel yönü "yok" denecek düzeydedir. Kaldı ki Müslümanlar, kendi inanç algılarının "doğru"luğunu iddia etme adına, İsa ile Muhammed'in, hattâ tüm peygamberlerin aynı mesajı getidrdiğini söylemekteler. Aslında, mesaj "Tanrısal "ise aynı olması da doğaldır. Fakat; Tanah, İncil ve Kur'an'ı okuyanlar, bu üç kitabın da "aynı kaynaktan" gelmiş bulunmasının ihtimâl dışı olduğunu kolayca görürüler. Bu itibarla ben, "araç" olanı kutsayıp cümlelere biat etmek yer
  2. Edip Cevdet

    EZANIN BU ÇAĞDA OKUNMASI GÜNAH MI DEĞİL Mİ?

    Bu tip istekler inancında hassas ve duygusal kitleleri tahrik eder. Toplumu oluşturan katmanlar arasındaki kültürel bağları gevşetir ve düşmanlıkları keskinleştirir. Bir amacın sâhibi olmak ayrı, o amacı düzgün bir üslûp ile ifâde edebilmek ayrıdır. Ezanı yasaklama" düşüncesi ham hayâl bir iştir. Bilindiği üzere, içki İslâm'a göre haramdır ve içmek büyük günahtır. Hiç namaz kılmayan, oruç tutmayan, hattâ vaktinin çoğunu "çakır keyf" geçiren bir müslümanın yanında, İsl'am'ın İlahına hakâret etseniz, o şahıs "kaplan" gibi üzerinize saldıracaktır. Ezanın yasaklanması değil de okunuşun
  3. Edip Cevdet

    Ferisilerin mayası.

    Benim inanç algım, eskilerin tâbiriyle "Nev'i şahsına münhasır" dır. "Kutsal kitap" ezberini dikkate almayan bir inanlıyım. Kâğıt, kalem, mürekkep, hokka, yazı vs. bilgiyi aktarmak için birer araçtırlar. Müdâhele edilebilir ve hattâ değiştirilebilirler. Hiç unutmam. 80 ihtilâli sonrası Kenan Evren "Baş imam" modunda gittiği her yerde Kur'andan ayet okuduğu devrede, bâzı gazeteler fasiküller hâlinde Kur'an dağıtmaya başladılar. Gel zaman, git zaman bu fasiküllerin sayfaları yerlerden, çöplerden toplandı; kimi hassas müslümanlarca. Ben, "kutsanmış"metinlerde yer alan temel ahlâki öğr
  4. "Fersilerin mayası" başlığüında açtığım konuda acele ile yazmam nedeniyle bazı imla hataları oluştu. Zana geçtiğinden düzenleme imkanım kalmadı. Lütfen aşağıya alıntıladığım düzenlenmiş halini foruma astığım mesaj ile değiştiriniz.

     

    Saygılar.

     

    Ferisi; MESİH zamanında yaşamış Yahudi din âlimlerine verilen isim idi.
    MESİH, öğrencilerine "Ferisilerin mayasından sakının." (Luka 12:1) diye tembihte bulunurken bu zümreyi şöyle tanımlıyordu:
     
    “Bundan sonra İsa halka ve öğrencilerine şöyle seslendi: ‹‹Din bilginleri ve Ferisiler Musa'nın kürsüsünde otururlar. Bu nedenle size söylediklerinin tümünü yapın ve yerine getirin, ama onların yaptıklarını yapmayın. Çünkü söyledikleri şeyleri kendileri yapmazlar. Ağır ve taşınması güç yükleri bağlayıp başkalarının sırtına yüklerler, kendileriyse bu yükleri taşımak için parmaklarını bile oynatmak istemezler. Yaptıklarının tümünü gösteriş için yaparlar. Örneğin, hamaillerini büyük, giysilerinin püsküllerini uzun yaparlar. Şölenlerde başköşeye, havralarda en seçkin yerlere kurulmaya bayılırlar. Meydanlarda selamlanmaktan ve insanların kendilerini ‹Rabbî› diye çağırmalarından zevk duyarlar.” (Mat. 23:1-7)
     
    Matta İncilinden alıntı yaptığım paragraftan herkes kendisine göre sonuçlar çıkarabilir. Ne var ki varılacak ortak sonuç, riyâkârlıktır; yâni "yanar-döner" olma hâli. Gerçi MESİH, " Size şunu söyleyeyim: Doğruluğunuz din bilginleriyle Ferisiler'inkini aşmadıkça, Göklerin Egemenliği'ne asla giremezsiniz!" (Matta 5:20) demişse de buradaki "doğruluk" Ferisilerin kendi iç dünyalarındaki dürüstlükleri değil, birer "öğretmen" olarak topluma gösterdikleri sahte dürüstlüktür. Çünki, dürüstlük elde edilmesi gereken bir çizgidir ve bunun "azı-çoğu" olmaz.
     
    Pavlus da bir Ferisi idi. Güyâ, Şam yolunda MESİH'i görmüş, aşırı ışığa mâruz kaldığından gözleri kör olmuş, birkaç gün sonra da "Hananya" adlı bir MESİH inanırının duası ile şifâ bulmuştu. Ben, bu hikâyeye inananlara hep hayret etmişimdir. MESİH'i, üç yıllık müjdeyi duyurma sürecinde görüp-görmediğini bilmiyorum. Ama; O'nun muhteşem öğütlerini duymamış olması imkânsızıdır. Çünki; hiç bir Yahudi din bilgini yice anlayıp, dinlemeden herhengi bir düşünceye karşı çıkılmayacağını bilir. Pavlus, MESİH öğrencilerine yapılan eziyet ve işkencelerde baş aktörlerden biridir. İstefanos'un taşlanmasında orada bulunmuş ve yapılanları onaylamıştır. Yine iddiaya göre Yeruşalimde yaptığı eziyetlerle yetinmeyip, Şamdaki inanlılara aynısını yapmak amacıyla yola koyulmuştur.
     
    İncil verilerine göre birçok Yahudi, MESİH'in öğretisini dinlemiş ve mûcizlere şâhit olmuşlardı. Fakat; inanmak yerine, "Bunları Baalzevul'un gücüyle yaptığını" ileri sürmüşlerdi. Pavlus'un, bu öğreti ve mûcizelerden bihaber olması mümkün müdür; bilemem. Eğer haberi var da aynı gerekçe ile inanmamışsa Şam yolunda gözlerini kör edenin "Baalzevul" olduğunu neden düşünmedi ? Bir din bilgini bile inanmak için işittikleri ve bizzat şâhit oldukları ile yetinmeyip, gözünün kör olmasını beklemişse, cahil ve okuma yazması olmayan insanların hâli nice olur ?
     
    Başka forumlarda Pavlus'a dâir düşüncelerimi tafsilâtlı olarak paylaştığımdan, burada detaya girmeyeceğim. Fakat; MESİH'in, özellikle uyardığı "Fersi mayası"na ilginç bir örnek teşkil eden Pavlus üfürmelerini burada paylaşacağım.
     
    "Ben özgürüm, kimsenin kölesi değilim. Ama daha çok kişi kazanayım diye herkesin kölesi oldum. Yahudiler'i kazanmak için Yahudiler'e Yahudi gibi davrandım. Kendim Kutsal Yasa'nın denetimi altında olmadığım halde, Yasa altında olanları kazanmak için onlara Yasa altındaymışım gibi davrandım." (I. krnt. 9:19-20)
     
    Pavlus, Kutsal Yasa'yı yok sayar. Ancak; Kudüs'e gittiğinde bu nedenle eleştirilere mâruz kalır.  Eleştirileri savuşturma adına yasaya bağlıymış gibi davranır. (Bknz. Elçilerin işleri 21. bölüm) Dört Gospel de okunduğunda MESİH'in öğretisini duyurma adına bu tip "endek-döndek" tavırlara girmediği çok net görülür. Herkesi inandırmak gibi bir amacı da yoktur. Öğretişlerini dinleyen, mûcizelere şâhit oldukarı halde inanmayan Yahudilere; 
     
    "Ama siz iman etmiyorsunuz. Çünkü benim koyunlarımdan değilsiniz. Koyunlarım sesimi işitir. Ben onları tanırım, onlar da beni izler." (Yuhanna 10:26-27) dedikten sonra "Siz, babanız İblistensiniz" sözüyle onları azarlar. Özetle; MESİH'in öğretiş modelinde, başkalarını kazanma adına taklalar atma, fırıldak gibi dönme tavırları yoktur. Yine O, "Beni izlemek isteyen çarmıhını yüklensin" (Luka 9:23) buyururken, birileri altından haç kolye takmayı "inanç" zanneder, MESİH'e târifsiz acılar çektiren haç'ı kutsayıp, tepelerine çıkarırlar.

  5. Ferisi; MESİH zamanında yaşamış Yahudi din âlimlerine verilen isim idi. MESİH, öğrencilerne "Ferisilern mayasından sakının." (Luka 12:1) diye tembihte bulunurken bu zümrei şöyle tnımlıyordu: “Bundan sonra İsa halka ve öğrencilerine şöyle seslendi: ‹‹Din bilginleri ve Ferisiler Musa'nın kürsüsünde otururlar. Bu nedenle size söylediklerinin tümünü yapın ve yerine getirin, ama onların yaptıklarını yapmayın. Çünkü söyledikleri şeyleri kendileri yapmazlar. Ağır ve taşınması güç yükleri bağlayıp başkalarının sırtına yüklerler, kendileriyse bu yükleri taşımak için parmaklarını bile o
  6. Edip Cevdet

    Olası bir Tanrı kafadan hasta mıdır?

    Tanrı'nın var olabileceği husûsu ile dinleri ayrı tutmak da mümkün. Zâten Deistler, herhangi bir dine mensup olmadıkları hâlde, bir Tanrı'nın varlığını kabul ederler. İnsanlar, tarih boyunca çıkarlarına uyan her durumu kullanıp, servet ve güç elde etmişler. Tanrı fikrinin, kitlelerin zapt-u rapt altına alınmasında pek elverişli olduğu görülünce, inancı kurumsallaştırıp, "Din" denen yapıları ortaya çıkarmışlar. "kutsal" denen metinlerde yığınla insan uydurması hezeyanın bulunması tesâdüfi değil. İnsan; varlığından emin olmadığı, hakkında net bilgi ya da kuvvetli kanâatlere sâhip b
  7. Zâten, İslâm'ın temel kaynağı olan Kur'anda ilkesel nitelik bulunmaz. Kur'an, Muhammed'in amacına ulaşmak için ürettiği stratejilerle birlikte, Medinede şekillenen toplumu, Orta Çağ koşullarına göre dizayn eden kurallardan meydâna gelmiş bir kitaptır. Müslimlerin "Cihad" kavramını bu gün başka, yarın başka anlayıp târif etmeleri şaşılacak bir davranış biçimi değil. Muhammed, Mekkede yalnız ve Hâşimi soyunun koruması altında iken; "“Sizin dininiz size, benim dinim de banadır.” (Kâfirûn 6) demekteydi. Medinede güç, para ve asker bulunca; "Artık o müşrik
  8. Bu "adam"(!) odun yarıcısının "hönk" deyicisidir. Adnan Oktar'ı mehdi ilân etmek için var gücüyle çalışan, üçkâğıtçının önde gidenidir. Mâdem, uzay mekiğini düşürecek güce sahiptiniz. ABD askerleri Irak'ta müslüman kadınlara tecâvüz ederken; İsrail, Flistinde sivillerin üzerine bomba yağdırırken neredeydiniz ?
  9. Edip Cevdet

    Hadis ve tefsir kitapları niye yazıldı?

    Zâten, yazımın içinde sizi kasdeden tek harf bile olmadığı gibi "imâ" yollu yazmayı sevmediğimi, hattâ beceremediğimi bilirsiniz. "Sokak" deyince, hâtırâlarım depreşti ve ürperdim gerçekten. Saygılar.
  10. Edip Cevdet

    Hadis ve tefsir kitapları niye yazıldı?

    Bu cümlenizi okuyunca ürperdim, hattâ korktum. Gençliğim, - Özellikle 1976-80 arası dönem - aklıma geldi. Öğretmenliğimin ilk yılları idi. MHP'lilerin çoğunlukta olduğu bir ilçede yaşıyordum. O zamanlar CHP'li olan "Gomonist" bilinirdi. İlçede alevi nüfus da epey vardı ve tahmin edileceği gibi bunlar CHP saflarındaydı. Görünüşte "sağ-sol" gerçekte ise "Alevi-Sünni" çatışması yaşanıyordu. Sık sık kavgalar hatta silahla yaralama ve ölümler oluyordu. Bu kargaşalar esnasında, dönemin yaşını başını almış AP'li kodamanları sokaklara çıkar, gençlere "ara gazı" verir, "Tanrı'ya ya da kendi toplumuna h
  11. Edip Cevdet

    Stephen Hawking Hayatını Kaybeetti.

    İlâhiyat bitti mi özedönüş ? * Fizik, pek ilgilendiğim bir alan değil. Bu itibarla merhum hakkında detaylı bilgim yok. Ancak; bir bilim adamı olarak insanlığa büyük hizmetler verdiği kesin. Kendisine minnet borçluyuz.
  12. Edip Cevdet

    RAHMAN KİMİN İSMİ?

    @güven İlginç bir paradoks yakalamışsın. Bu gün açtığın başlıkla ilgili kısa bir araştırma yaptım. Senin alıntıladığın "Rahmana küfredenler"le ilgili ayetlerle benim bulduklarımı birleştirince, ilginç sonuçlar ortaya çıktı. Öyle anlaşılıyor ki Muhammed zaman zaman "Allah" yerine "Rahman" adıyla dua etmiş. Araplar, en yüce İlah olarak Allah'ı gördüklerinden "Kim bu Rahman ?" diyerek itiraz etmişler. Muhammed "Rahman" isminde ısrar edince de küfretmeye başlamışlar. Neml 31 ortaya çıkana kadar Kur'an sûrelerinin başına "“Bismikallahumme: Allah’ım senin isminle” diye yazılmaktaymış. M
  13. Edip Cevdet

    Tayyipin Sonu Geldi

    Ben de bu "darbe" teşebbüsünden iktidârın haberdâr olduğunu; Tayyip'in, elini güçlendirmek ve tam hâkimiyet sağlamak adına TSK içindeki hareketlenmelere önceden müdâhele etmediğini düşünmekteyim. Bu işi kim(ler)in plânladığı, henüz net biçimde ortaya çıkmadı. Darbe teşebbüsünde bulunanların bir kısmı, son anda saf değiştirmiş de olabilir..
  14. Edip Cevdet

    Tayyipin Sonu Geldi

    Bu gün kafama bir soru takıldı. Yeni bir başlık açmayı düşündüm ama; konu kirliliği olmasın diye bu başlıkta sormayı uygun buldum. Soru şu: Fethullah Gülen 15 Temmuzda darbeye teşebbüs edecek kadar TSK içinde örgütlenebildiyse Fethullahçı savcılar, kozmik oda baskınını neden gerçekleştirdi ?
  15. Edip Cevdet

    RAHMAN KİMİN İSMİ?

    Yine tuzak sorular sormuşsun. Fakat; buna cevap verecek müslüman bulur musun, onu bilemem.
  16. Yobazlar hakkındaki düşüncene bir itirâzım yok. Fakat; "Dindar" dediğin insanların hepsi Atatürk düşmanı değil. Gâzi Paşa Hazretlerinin vefâtı sonrası, çakma entelijansiya'nın mütedeyyin insanları sürekli dışlayıp aşağılaması sonucu, gerçekleştirilen kültür devrimlerini halkın sahiplenmesi mümkün olmadı. Bu insanları kazanmak için gayret sarfedilmesi gerekirken, Atatürk'e karşı kin ve nefret duymalarına sebep olundu. Aynı hatâlara düşmemek "Elma"lar ile "Armut"ları ayırmak gerek. Şu anda Atatürk'e sâhip çıkanların - tahminimce - % 80'i Alevi kökenlidir. Bunun sebebi de Atatürk ilke ve devrimle
  17. Edip Cevdet

    AKP ne zaman biter?

    Belki bir gün dünyadaki tüm çöller yemyeşil ormanlarla kaplanıp, binbir çeşit nebâtat ve hayvanat ile dolar. Ancak; Türkiyede bu dediklerinizin gerçekleşmesi aslâ mümkün olmaz. Hattâ; çok sağlam bir ateist'in, günün birinde müslüman olması, bu yazdıklarınızın gerçekleşmesinden çok daha yüksek bir ihtimâldir.
  18. Edip Cevdet

    RTE:İslam güncellenmeli

    Tayyip sâdece "İslâm güncellenmeli" demiş olsa yine de bir kıvırma payı kalmış olurdu. "Ben, o konuşmamda İslâm hurâfelerden temizlenmeli" demek istemiştim der, kenara çekilirdi. Zamânında bir vatandaşa "Ananı da al, git" dedi. AKP yalamaları, "muhterem"i alkışlamak için sıraya girdi. Bizleri de 15 sene boyunca böyle pohpohlasalar değil ağzımızdan çıkan sözün, mâbâdımızdan çıkan "gaz"ın bile bir sebeb-i hikmeti olduğunu düşünür, kendimizi kutsarız. "Reyiz" ne derse desin, muhakkak bir şakşakçı grubu ortalıkta arz-ı endâm eyliyor. Ancak bu defa fenâ hâlde faka bastı. Sâdece "G
  19. Edip Cevdet

    türk milletin zekasını daha net gördüm

    İnançların dogmaları vardır. Fakat; bu dogmalara pratikte her dâim rastlanmaz. İnancı üzerinde düşünmemiş, kafa patlatmamış insanlar, bir inanç olgusundan ziyâde, "taklid-i ibâdet" düzeyinde bir alışkanlığın sâhibi olmuşlardır. Özellikle müslümanlar, Kur'anda bolca geçen Cennet rüşveti ve Cehennem tehditleri üzerinden bir "inanç"(!) algısı geliştirdiklerinden, "Tanrıdan korkma" ile "Korkularını İlah edinme" arasındaki farkı kavrayamazlar. Belki bâzı istisnâları vardır. Ancak; ben henüz, bunun dışında kalan bir "müslim"e rastlamadım. Sen, her ne kadar Muhammed'in geçekten yaşadığın
  20. Edip Cevdet

    türk milletin zekasını daha net gördüm

    Coca Cola ve Pepsi'nin ABD orijinli olduğunu bilmeyen yok. Belki de Tayyip, Pepsi'nin ortağı olmuştur. Maksat, "Reyiz" kazansın.
  21. Edip Cevdet

    RTE:İslam güncellenmeli

    Nurettin Yıldız, gerçek İslâm'ı anlatıyor. El-Kâide, IŞİD ve türevleri gerçek İslâm'ı uyguluyor. Namaz abdestinin farzlarını sorsanız bilemeyecek kifâyetsiz müsterihler de "Gerçek İslâm bu değil" diyor. "Kitâb-ı Mübîn" denen Kur'an'a göre kadın dövülür mü, dövülmez mi"nin 1400 küsur yıldır tartışması yapılıyor. Açık, çok açık. Bu arada Tayyip'in "Ilımlı İslâm" projesinin baş aktörü olduğu da bizzat kendi ifâdesiyle tescillendi.
  22. Edip Cevdet

    Olası bir Tanrı kafadan hasta mıdır?

    Haklısın. da... Geyik muhabbetini sevenlerle takıl sen Benim, laga-luga ile işim olmaz. İslâm sana piyangodan mı çıktı ? Yoksa içine doğduğun toplumun sana "din" diye dayattığı hususlara biat etmeyi "iman" mı sanırsın ? Sen bu kafayala Nurettin Yıldız'ı haklı çıkaracaksın gibi. Kahve falına baktım. Üç vakte kadar "atayis" olacaksın
  23. Edip Cevdet

    Olası bir Tanrı kafadan hasta mıdır?

    Hayır, bir kere de ne yazdığımı anlayıp da cevap versen horozdan kurban keseceğim. Ayrı yazdığım son cümle üzerinde tefekkür et biraz istersen. Ama; kafan "geyik"ten fazlasına basmıyorsa üzerine de gelmeyeyim...
  24. Edip Cevdet

    Olası bir Tanrı kafadan hasta mıdır?

    Ölünce, ne aslı kalır, ne de kopyası... Her şey "yalan" olur, gider. Geçmişte olanlar, şu an yaşayanlar sâyesinde biliniyor. İnsan nesli dinazorlar gibi yok olursa okunacak tarih, birikim ve okuycak insan bulunmaz. Kendimize, gereğinden fazla önem vermekteyiz.
  25. Edip Cevdet

    AKP ne zaman biter?

    Kim AKP'yi projelendirip servis ettiyse o'nun AKP ile işi bitene kadar sürer bu durum. Ne var ki, AKP gittiğinde "ahvâl ve şerâit"in öncekine nazaran daha iyi olacağına ihtimâl vermiyorum. Muhtemelen, AKP'yi aramayız. Ancak; bu defâ da yeni durum(lar)dan şikâyet etmeye başlarız. Zâten, şikâyet ve mızmızlanma dışında, elimizden gelen bir şey yok. Çünki, Demokratik hayatın "olmazsa olmaz"ı örgütlü toplumu oluşturamadık. Farklı siyasi düşüncede olanlarımız, asgari müştereklerde bir araya gelemedi. Basit şeylerle birbirimize vurdukça toplumsal bağlar daha da zayıflamakta. E, tabi bu da
×
×
  • Yeni Oluştur...