iskendernalbant

Türkiyedeki ateist, hele ki öncesinde müslüman ise, agresif oluşu(muz) anlaşılabilir. Örneğin ben, aileme karşı henüz ateist olduğumu açıklayabilmiş değilim. Günlük hayat içerisinde dini (islami) yaşam düzeni öylesine üzerimize fışkırtılıyor ki, cinnet geçirmemek için sağlam irade gerekiyor. Böyle bir ortamda insan ister istemez agresifleşiyor. Bunun yanı sıra dindar dinsiz farketmiyor, genel itibariyle, fikir mücadelesinden çok ego çarpışması yaptığımız da doğrudur. Düşüncelerimizi paylaşmaktan ziyade doğru bildiğimiz lokmayı muhatapın ağzına zorla sokmaya çalışmak gibi, özünde iyiliksever(

H. Y. salaklığından değil menfaatperest zekasından yapıyor bu numaraları. Tıpkı "dedem dedem..." diye sayıkladığı Muhammed gibi.

Dotttore, sen şu bakara 29 ve naziat 27-28-29-30 meselesini bi çözüver birader, sonra kaç seneni adarsan ada. Bu iş üç sene beş sene meselesi değil. Bebeliği saymazsan 30 senem inanmakla geçti. Kimin ne zaman gerçeği farkedeceği belli olmaz. Bizim sana dediklerimizi, laf sokmalarımızı falan boşver; gönül ferahlı ile, "Nolan'a da lafı bi sokayım da görsün" diye hınç yapmadan sakin sakin bakıver bu mevzuya. Gerisi senin bileceğin iş. Kal sağlıcakla.

Bir de bu alak suresinin ilk 5 ayeti ilk inen ayetler, kalanı Amr bin Hişam hakkında. Kim karar vermiş len bunların aynı surede olmasına Neresinden tutsan dökülüyor kitap. Kur'an eğer birçok tezde işlendiği gibi tamamen Muhammed sonrası oluşturulan bir metinse ve bir yada çok kişi tarafından yazılmış olsa dahi, bu denli parçik pinçik bir metnin yazarı olarak anılmak istemezdim.

Alak'daki "ıkra" ister oku olsun ister söyle olsun (söyle anlamı daha mantıklı geliyor bana). Alak kısacık bir sure, başı sonu diye ayırarak değerlendirilebilecek kadar kapsamlı değil gibi. Başında yaradana güzelleme, ortasında namazdan menedeni işaretleme, sonunda cehennem ve zebani tehdidi. Siyak sibak diyorlar ya, o minvalde azapsız, cezasız anlatabildiği konu yok herhalde. Tehdidsiz bölüm bulmak zor. Dolayısı ile Democrossian arkadaşa katılabilirim.

Aferin.

1- Ne güzel de üstüne alınmışsın! Tebrik ederim. Çok güzel anladım, bak ne yazmışsın: "Saygı duyulacak hiç bir yanları yok. Çoğu dediğin gibi. Ahmakça mevzularla hayatlarını geçiriyorlar. Tüketim toplumunda kadının bu hale gelmesi zaten kaçınılmaz. İlgi alanı da anca ayakkabı siteleri olur bilmem kaçıncı çift ayakkabıyı alabilmek için." Kadınları ahmaklıkla suçlamışsın. Üstüne arada itiraf etmişsin: "tüketim toplumunda kadının..." Bunun AKP ile ne ilgisi var. Tüketim toplumundan AKP mi sorumlu? Başımıza bu derdi onlar mı sardı? Onlar sadece devam ettiriyorlar. Yukarıda yazdıklarından ata

Genelde yazılanlar klasik hain edebiyatının tezahürleri. Tayyip ülkeyi batırdı, bilmem ne! Bir defa ülkenin battığı yok. Kapitalist sisteme entegrasyon süreci hızla devam ediyor. Katma değer üretimi eksenin de olmasa dahi inşaattı ithalattı iyi kötü memleket büyüyor. Doğru yöntem mi, değil; sağlıklı mı, değil. Katma değerli üretim modeline geçilmesi gerektiğini hükümetin adamı dahi itiraf ediyor zaten (Ali Babacan) Eğer ülke gerçekten batıyor olsa bu adamlar %50 küsür oy alamazlar. Vatandaşın büyük çoğunluğu cebine giren ve girmesi muhtemel paradan memnun. Rantsa rant ile çırpma ise çırpma i

Onu böyle düşün, şunu şöyle düşün! Oldu, var mı başka istek. Allah'ın neye ihtiyacı oldup olmadığını sen nereden biliyorsun. Herşey Allah'ın, dilediğince tasarruf eder, demişsin. Hem ne isterse yapar (Kadir-i Mutlak) diyeceksin hem de ne ister ne istemez, biliyorum diye ahkam keseceksin. Üstüne öyle düşün böyle otur diyeceksin. Zillullah mısınız la hepiniz! Zorla morla diyor bir de!

Doğru söze ne denir! Yobazlık sadece dinle olmuyor, ateistin de yobazı oluyor. Ben yeni mürted biri olarak, birşeyler paylaşabilirim umudu ile katıldım foruma. Fakat ne göreyim! Eski birkaç başlık dışında ciddi hiçbir tartışma yok. Fikirlerden ve bilgiden ziyade karşılıklı kişisel takışmalar var. Üstelik belirttiğiniz gibi çoğunlukla iş nefrete kadar gidiyor. Asıl problem sanki yurdum insanının doğal bağnazlığı. Kemalistte de var bu, dindar müselmanda da, ateistte de. Bunun sosyolojik sebepleri nedir acaba? Benim tahminim, hiçbir işi kendimiz halledemediğimizden ve dinden tut ateizme kadar ne

Elbette şikayet edecek! TAyyib'in böğrüne böğrüne vuruyor Feto. Fakat Feto'nun bunları yapabiliyor olması aşırı tehlikeli bir durum ülkemiz için. İnternette fenomen olan o kanepede poz veren gariban 4 şakirt algısından gelinen noktaya bakar mısınız? Akp ne olursa olsun siyasi bir partidir. Gün gelir rakiplerinin mahareti oranında dersi verilir. Fakat Gülencileri kontrol edebilecek bir mekanizma kurmak çok zordur. Kapalı devre, denetlenemez, gizli saklı bir yapılanma...

Siyaset kurumu işlevi gereği haramzadedir! O balı kim tutarsa tutsun parmağını yalayacaktır. Başka türlüsü mümkün değil. İster kendi şahsi kesesi için olsun ister güç aldığı yakın çevresi için olsun, her halukarda bu kaçınılmazdır. Tayyip ve AKP özelinde yolsuzluk meselesine bakacak olursak 10 yılı aşkın zaman içerisinde kendilerini ve çevrelerindeki yakın destekçilerini abad ettiklerini görüyoruz. Yayınlanan ses kaydındaki bazı detaylar bana yıllar önce Tayyib'in yakın akrabası olan bir arkadaşımdan dinlediklerimi hatırlattı. Kaydın ortalarında bir yerde diyorki Bilal oğlan "Maltepe'nin Sm

Ateism ve ahlak ve duygusal yaklaşımlar dünyada da tartışılıyor.

Gülenciler, Said Nursi'yi terkedeli çok oldu. O işi yazıcılar ve okuyucular denen nurcu cemaatler devam ettiriyor. Gülenciler artık mehdi saydıkları Feto'nun kitapları ile takılıyorlar. Said Nursi, biz zavallı mahlukatlar olan ateistleri hayvandan ve bitkilerden daha aşağı görür. Talebeleri de...

Kur'an'ın saçmalıkları listesinde önem bakımından aşağılarda kalan bir ayet. Yine de iyi yakalamışsınız. Bu ayet ve önceki-sonraki birkaç ayet için fıkıhçıların yorumlarından şunu çıkarabiliriz: Medine'de Muhammed'e yeni katılanlardan bazılar ileri geri konuşmaya başlamışlar. Kimi başına gelen kötü şeyleri Allah'a yormuş, kimi Muhammed'e Allah'ın yardım etmeyeceğini fısıldamış. Arada inanmayanlarla da muhabbet koyulaşmış, ortalık karışmaya su bulanmaya başlamış. Muhammed de ne yapsın. En büyük silahı vahiy, sarılmış silaha, dorultmuş münafıkların üzerine: Hacc 8 - İnsanlardan kimi de vard

Osmanlı için dini bütün bir sünni müselmanın bir çırpıda söyleyebileceği güzel şeyler çok sınırlıdır. "Üç kıtada at koşturan ecdad" "Hilafetin Osmanlı'da olması" "Biraz müzik biraz edebiyat". O kadar. Başka bir numarası maalesef olmamıştır Osmanlının. O yüzden "evliya padişahlar" masalından başka anlatılacak hikaye çıkmaz...

Sen şimdi adamın evliya saydığı padişahının Hürrem'ini bıngıl bıngıl memelerle ulu orta gösterirsen, sinirinden köpürür tabii.

Pek çok sünni müslüman için, bırakın temiz soylu olmayı, Osmanlı padişahları tümden evliyadır. Cumhuriyet idaresi hilafeti kaldırdığı, din tacirlerinin önünü kestiği ve onların faaliyetlerini yasakladığı için Atatürk de kadrolarını da sevmez, ostodoks sünniler. Sevmedikleri gibi onun alternatifi olarak gördükleri osmanlıyı alabildiğine yüceltirler. Sıradan sünni vatandaş alabildiğine samimidir bu hissinde. Onu başka türlüsüne inandırmanız çok güçtür

Neden illa ki tomurcuklanmış yazmış? Belki bağzı müminler şöyle ele avuca gelen olgun cinsinden isteyecekler! Olay Muhammed'in tercihleri üzerine zaar. Bakınız, Cüveyriye, Aişe. Üstelik hanımlar arası adaleti gözetmemek için ayet bile indirilmiş, diğer hanımlar görece yaşlı olduklarından, sıra gözetmek zorunda değilsin, diye. Ne uyanık adammış arkadaş.

Bu hikaye bana Muhammed'in Taif macerasını hatırlattı. Muhammed Taif'e gider, onları dinine çağırır. Taifliler çocuklarını kışkırtıp taş attırırlar. Muhammed'in orası burası kanar. Allah "Onları perişan edeyim mi habibim" benzeri bir şeyler söyler. Muhammed acır Taiflilere ve "bilmiyorlar, bilmiyorlar... Onları bağışa" der. İslamın şekillenişi ve elimizdeki Kur'an metninin ortaya çıkışının 8. asırda, Muhammed'den çok sonra olduğu tezi ile birlikte değerlendirirsek ilginç bir durumla karşılaşıyoruz. İslamın şekillenişinde Musevilik ve Hıristiyanlıktan daha daha iyi olduğunu iddiası kullanılmış

Dinler ortalama olarak bir takım iyi şeyler söylüyorlar. Bunu yadsıyamayız. Fakat problem bir kaç iyi şeyin yanında servis edilen kötü prensipler. Üstelik iyi denilebilecek şeyler sınırlıdır. Çalmayacaksın, cihad ve kısas dışında öldürmeyeceksin... falan filan. Bunları cahil babaannem de söyleyebilir, şamanist bir kam ana da söyleyebilir. İlla ki bir tanrıya ihtiyaç yok bunlar için. Böyle olunca sevgili "hakdinislam" net bir problem karşımıza çıkıyor. İyilikler ve kötülükler tek sepette bize sunulmuş oluyor. Ben içinden iyileri alayım kötüler kalsın deme şansınız yok. Direkt dinden çıkarsın,

Batınilik ve tasavvufun türlü türlü halleri, islamın kur'an öğretisinden kaçışın onu insan duyarlığılı ve duyguları vasıtası ile kaçışıdır kanaatimce. Bir kaçını tanıma ve zamanında içlerinde bulunma fırsatı bulmuş biri olarak tasavvuf hakkında söyleyebileceklerim bu minvaldedir.

Bu yazdıklarınızın bir kaynağı var mı?

Batıniliğin yahudi gizemciliğinden kalır yanı yoktur. Tevil kapısını bırakın açmayı, kırıp büküp eğip her ayetten başka başka gizli manalar çıkarma çabasıdır. Komşu benim davar senin bahçeyi talan etti ya, sor bakalım neden etti? diye başlayan cümle batıniliğin çıkış noktasının en masumane halidir.

Safran bildiğin safran. Şu pahalı hindistan menşeili baharat. Muhammed ne yapsın, cennet muhteşem ötesi olmak zorunda olduğu için "aha da safran, en pahalı baharat..." demiş ve cenneti safran ile döşemiş.