papik

Bu kelimeye ihtiyacınız var. Çünkü bütün sistem buna göre kurulmuş. Mazallah "yetin" 'i kaldırdınmı herşey çökecek. Maalesef bunu sizin elinize veren de, kelime icat edip ayetin içersine koyan müslüman din alimleri. Nisa-127 'yi inceleyin, bu ayette nikahlamak istediğiniz kadınların yetimleri der fakat birkaç'ı dışında bunu nikahlamak istediğiniz yetim kızlar/kadınlar diye çevirirler.

Önce şu konuyu bir halledelim. Çünkü tüm kurgunuzu bu kelimeye göre yapmışsınız. Bana bu ayetde "yetin" kelimesini gösterebilir misiniz?

Evlilik kurumuna salt erkeğin kadını düzmesi şeklinde bakıyor olmanız, bu ayetleri anlamakta size zorluk çıkarıyor sanıyorum. Şimdilerde böyle bir durumla artık karşılaşmıyor -hiç karşılaşmayacağız demek değil- olabiliriz fakat o günün şartlarında bu kimselerle nikahlanın denmesinde ne gibi bir kötülük olabilir. Ayrıca, 3.Ayete göre nikahlanan kişinin, 2. Ayetten muaf olduğunu nereden çıkardınız. Kur'an evlendikten sonra yetimin malını yiyebilirsiniz demiyor ki. Ayetlerin değerini düşürmek için bu tarz kelimeleri özellikle seçip yorum yaptığınızı düşünüyorum. Kur'an, hoşa gidenlerle nik

Yetim olduklarına göre bu kişilerin ortada kaldıkları muhakkak, nasıl bir ortamda yaşadıkları ise hepimizin malumu. Bu kişiler sahipsiz bırakıldıklarında malları haksızlıkla ellerinden alınabilir. Böyle bir durumda onlara sahip çıkılması, aile kurumuna dahil edilmeleri isteniyor. Bunu da yaparken maddi gücünüz oranında ikişer, üçer, dörder olarak dahil edilmesini eğer birden fazla olamıyorsa bir tanesini nikahlamamız gerektiği söyleniyor. ben burada bir adalet görebiliyorum.

Ayette başka kadınlar denmiyor, o kadınlar deniyor. ayrıca "yetim" kelimesini "kız yetimler" olarak çeviren alimler var. Bunlar ayeti çarpıtmaktır bence. Yetim kızda olabilir erkekte. "o kadınlar" denmiş. Bu durumda yetimlere bakmakla mükellef kadınlar olması daha uygun.

Kur'an çok eşliliğe bir çok ayette atıfta bulunur. Bunda problem yok. Yukarıdaki ayetlerin dört eşe kadar izin verilmesi konusu ile ilgisi yok, söylediğim bu.

Bu ayetlerin meali. Nisa-2 Ve yetimlere mallarını verin. Ve temizi pise değişmeyin. Ve onların mallarını kendi mallarınıza katarak yemeyin. Muhakkak ki o büyük bir günahtır. Nisa-3 Ve eğer yetimler konusunda adalete riayet edemeyeceğinizden korktuysanız, o taktirde hoşunuza giden kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikâhlayın. Şâyet o takdirde de adaleti gözetemeyeceğinizden korktuysanız, o zaman bir tane ile veya elinizin altında bulunan kadını nikahlayın. İşte bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur. Yetimlerin malları yenmeyecek Yetimlerin malları iade edilecek Yetimler toplumun

Tebrikler. Çok özel bir insansınız.

Çok haklı. Maide 33 kızınızı chucky 'ye çevirebilir. Aman deyim sakın. Ayetleri yavaş yavaş gösterin.

Bu soruya filozoflar, bilim adamları yanıt aramış ancak felsefe ve bilim buna bir cevap bulamamış. Neden? Çünkü yaşamın cevabını maddenin içinde aramışlar. Yaşamın amacı ne? sorusuna sadece dinler cevap verebilmiş.

Eh be birader. Birde ateistler aydınlanmış, dogmalardan kurtulmuş özgür insanlardır ve çok daha iyi düşünürler dersiniz. Yok bişey tamam sormadım.

Sen ne çapsız adamsın yahu. bide gülücük koymuş. Rahatsız mısın, algılan mı zayıf, okuduğunu anlıyamıyor musun? Yazıları takip etsene, hangi konudan bahsettiğimizi anlamadan niye dallamalık yaptın şimdi? Sanada müslünede başlatma. Neye güldüğünün bile farkında değilsin. Üç gram aklınla bundan sonra benim yazılara cevap verme sakın.

Bu ayrı bir tartışma konusu. Biz, Tanrı'nın var olduğu varsayımı üzerine felaketleri tartışıyoruz.

Bir ibrahim olamadın diyorsun?

Onlar Musa ve tayfasına inmemiş miydı?

Doğal afet derken? İyice dağıldınız sanıyorum. Unutmayın, Lut kavmi meselesini, Tanrının var olduğu varsayımı üzerinden tartışıyoruz. Doğal afetleri Tanrının iradesinden ayıramazsınız. Yani onlar olurken de Tanrı vardı, Lut kavmi helak edilirkende. Tüm tasarrufun Tanrı'da olduğunu unutmayın. Tüm bu felaketlerde inançlı-inançsız erkek, kadın, bebekler, çocuklar, yaşlılar öldü. Asıl trajikomik olan, asıl sorgulamanız gerekeni farketmemiş olmanız. Lut kavmi en kolayı, kitabında bahsetmiş, her türlü rezillik varmış ve yok olmasını irade etmiş. O kadar. Eğer soru "Neden Tanrı doğal afet

Sormak istediğiniz sadece bu kadarsa, Lut toplumuna verilen ceza için düşüncem belli, daha önceki cevabımı tekrar ediyorum. "Şimdiye kadar olmuş doğal afetlerde ölen milyonlarca çocuk ve bebeğin ölümününde nasıl tutarlı bir irade gördünüzde, Lut toplumunun yok edilmesinde gösterilen iradeyi -sadece kitaplarda yazıyor diye- yargılıyorsunuz."

Allah'ın fiziksel, matematiksel, felsefi vs. ispatlama çabasını gerçekten anlamıyorum. İnançlı bir insan neden Allah'ın ispatlandığını görmek ister. İnancından emin mi değil? İnsanoğlu onu bulmuş ve ispatlamış olsa, bu kimin başarısı ve kimin başarısızlığı?

Yoktu ki zaten. Size olayı çözmüşşünüz dedim en başta. Soruyu bu şekilde soran kişi cevabı ne kadar ipler işte orası muğlak.

Siz aydınlanmışsınız zaten. Cevabı bilen insanlar bu şekilde soru sorarlar.

Forumun heryerinde -sizinkiler de dahil- Kuran'dan bilimsel ispatlar ve yine Kuran'dan bilimsel komiklikler havada uçuşuyor.

İspatlanmış bir Tanrı'ya inanmayan zaten beyinsiz değil midir, o zaman ne değeri var inanmış olmanızın? Nerde kaldı özgür irade? İyi ve kötü nasıl belli olacak? Bir yanda, Kitabında hiç bir bilimsel kanıt getirmemiş, etrafımıza baktığımızda zaten tüm mucizesini görebileceğimizi söyleyen bir Tanrı'ya inanan insan, diğer yanda, varlığı ispatlanmış bir tanrıya inanan insan. Hangi inanç daha kıymetli? Ayrıca; Kitap'ta olmasını istediğiniz bilimsel kanıtlar, o zaman insanı için ne ifade edecekti? Bu Muhammed cinlendi herhalde neler yazmış demezler miydi? Bilimsel süreç, insanların kendi öğre

Tanrı'nın henüz bilinmeyenleri bildirerek kendini ispat etmesi gerekiyordu diyorsun. Dediğin ve benim de katıldığım gibi belki sonra tartışabiliriz, şimdi değil.

Ne bekliyorsun ? Wikipedia tadında açıklama mı? Güneş, Güneş Sistemi'nin merkezinde yer alan yıldız. Orta büyüklükte bir yıldız olan Güneş, tek başına Güneş Sistemi kütlesinin % 99,8'ini oluşturur. Geri kalan kütle- Güneş'in çevresinde dönen gezegenler, asteroitler, gök taşları, kuyruklu yıldızlar ve kozmik tozlardan oluşur. Gün ışığı şeklinde Güneş'ten yayılan enerji, fotosentez yoluyla Dünya üzerindeki hayatın hemen hemen tamamının var olmasını sağlar ve Dünya'nın iklimi ile hava durumunun üzerinde önemli etkilerde bulunur. Samanyolu Gökadasında bilinen yaklaşık 200 milyar yıldızdan birisi

Göğün gecesini kararttım deyince tüm evren Gökten yağmur yağdırdığında sadece lokal neden? çünkü bahçedeki elmayı yedin ve olayı anladın