kavak

Bana "Bir ilk okul öğretmeni nasıl olmalı?" diye sorsasız, herşeyden evvel "Güler yüzlü, sevimli ve anlayışlı" olmalı derim. Lakin benim semavi dinlerin ilahi kitaplarında ilk gözüme çarpan şu: Tehdit, tehdit ve yine tehdit. Hani "Benim dinim bana, senin dinin sana" idi ?

Şimdi bende çok meraklandım. Kuran`ın hangi ayetlerinde(Arapça ve Türkçe, Almanca da olabilir) beyinden bahsediliyor ? Beni bu konuda aydınlatırsanız sevinirim. İddia sahibinin sakin ve kibar bir şekilde sorumu cevaplamasını umuyorum.

Ülkeler arası dostluğun olması pek mümkün değildir. İlişkiler her zaman ekonomik ve politik karşılıklı çıkarlara dayalıdır. Bu yüzden Amerikanın bir dost yada bir öcü gibi gösterilmesini pek anlayamıyorum. Bugün Amerikanın hemen her konuda beyaz dediğine Rusya bu sebeplerden dolayı siyah demektedir. Son zamanlarda dost bilinen Amerikanın Avrupalı dostlarını dinlediği ortaya çıkınca, en başta Almanya olmak üzere, Ayrupalılar yaygarayı basmıştı. Vay efendim bu nasıl olabilirmiş. Sonra ne oldu ?. Bu sefer Almanyanın da Amerikalı ve Türk dostlarını dinlediği ortaya çıktı. Almanya çok kızd

En erotik sayı Öğretmen sınıfta öğrencilere "En erotik sayı hangisidir?" diye sorar. Dursun hemen "21935 !" der. Öğretmen: "Peki, neden ?" Dursun: "2 kişi 1´leştiği zaman, 9 ay sonra 3 kişi olacaklarını, en geç 5 hafta içinde farkederler!"

Domuz eti yağlıdır fakat, bir forumdaşın iddia ettiği gibi, kesinlikle leş gibi bir et değildir. Ben domuz eti yedim ve özellikle yaban domuz eti gayet lezzetlidir. İnanmıyorsanız bizzat kendiniz deneyiniz. Merak etmeyiniz bir defadan dinden çıkmazsınız, fakat domuz etinin tadı hakkında fikir sahibi olmak için gereklidir.

Almanca bilmeyenler bu siteye bakabilirler :http://tr.wikipedia.org/wiki/Ko%C5%9Fer

Bunu müslümanlardan ziyade yahudilere sormanızı tavsiye ederim yahut en iyisi yahudilerin yemek kanunlarını (‎‏כַּשְרוּת Kaschrut ) gözden geçirmenizi öneririm. Bunlar yiyecek ve içeceklerin hazırlanışı ve tüketimi ile ilgili dini kurallardır. Kaynak:http://de.wikipedia.org/wiki/J%C3%BCdische_Speisegesetze

Semavi dinlerde böyle bir hakkınız ve yetkiniz yoktur. Siz kendi kafanıza göre bir din tasarlamak istiyorsanız, sorun değil. Bir çok insan bunu denemiştir, bazıları başarısız, bazıları ise başarılı olmuşlardır.

Bu konu ile ilgili belgeseller çeşitli dillerde internette mevcut. Örneğin bunlardan bir tanesi(Almanca) :http://www.youtube.com/watch?v=tgTpnfAll30

Demek kafasına buzlu su dökenler aslında yardım etmekten kaçanlar. İlginç. İnsanlar internet çağında yardımlaşmayı bile kişisel gösteri haline getirdiler. Hoş birşey değil. Yardım etmek isteyen bence bunu gizli bir şekilde yapmalı. Ancak bu ve benzeri kampanyaların hastalara faydası varsa, neden olmasın ?

"Yalancının mumu yatsıya kadar yanar" diye boşuna dememişler. Haber baştan sona kadar yalan. Hangi birini yazayım. Sözü edilen "Taung çocuğu" şimdi değil, 1924 yılında bulunmuştur. En önemlisi Evrim teorisini desteklemektedir ve ilk insanların Asya ve Avrupada değil, Afrikada yaşadıklarını kanıtlamaktadır.

Bu da birşey mi ? Koyun eti ile haşır neşir olanların hal ve hareketleri nasıl, bir bilseniz ! Hep merak etmişimdir, acaba Türkiye´deki akademisyenler ünvanlarını (Prof., Doktor vesaire) hangi pazardan alıyorlar ? Saygılarımla.

İslamcı derken, müslümanları kastettiğinizi farzediyorum. Bir müslümanın herhangi bir isteği belirtme gibi bir lüksü yoktur. İslam Allah´a teslim olmayı emreder. Bunun orta bir yolu yoktur. Hadisleri malum* sebeplerden dolayı geçtim, Kuran ne diyorsa odur. Onu tartışmak, eleştirmek hatta bir nebze olsun çağa uydurmaya çalışmak, müslümanlara göre teklif dahi edilemez. Çünkü bu dine hakaret olarak algılanır. Örnek vermek gerekirse, mesela Kurban: Her sene sadece din uğruna yüzbinlerce hayvan telef olmaktadır. Bu anlamsız eylem halen günümüzde devam etmektedir. Önümüzdeki 100 sene içinde

Bir yanlışı başka bir yanlışla savunmak sizce ne kadar doğru acaba ? Tekrar soruyorum: Sizin kendi evinize hiç tanımadığınız ve görmediğiniz insanlar gelip te, bundan böyle burada bizim borazanımız ötecek derse, tepkiniz nasıl olur ?

Temiz su sorunu sadece bu memleketin değil, özellikle az gelişmis ülkelerinde büyük bir sorunudur. Örneğin Pakistanda satılan bir su şişesi, halkın bir çoğunun günlük gelirine eş değerdedir. Nestle şirketi plastik şişelerde dünya çapında su satmaktadır. Ve bu branşta dünyanın en büyüğüdür. Dünya çapında doğal su kaynaklarını çok ucuz fiyatlara , hatta bir çok yerde yok fiyatına, satın alıp, şişeleyip, fahiş fiyatlara satmaktadır. Bu konu ile ilgili bir belgesel film (Bottled life) var. Almancasını izledim, tavsiye ederim. Kaynak: http://www.spiegel.de/wirtschaft/unternehmen/doku-bottled-

Hayır, sadece kendi köyümün suyunun temiz olduğu ifade ettim. Suyu pis olan köy yokmudur, kesinlikle vardır.

Biraz nostalji gibi olacak. Bende sizin gibi yurt dışında büyük bir kentte yaşıyorum. Köyümü sık sık özlerim.İki sene evvel oradaydım ve ne zaman gitsem kendimi huzurlu hissediyorum. Hay aksi, konudan saptık. Ancak bunları söylemeden geçemedim.

Tamam işte, vatandaş halinden memnun ise, temiz suya ne gerek var ? Yol dedinizde, benim güzel köyümün yolu 40 senedir bir türlü düzelmedi. Ancak doğal temiz ve akar suyu olduğu için, temizlemeye gerek yok.

Bence sorunun cevabını kendiniz vermişsiniz. İtirazın, tepkinin olmadığı yerde vatandaşa hizmet pek olmaz.

Acaba size göre İslamiyet Arabistan´dan ta İspanya´ya kadar nasıl yayıldı ? Oralara ellerinde çiçeklerle mi gittiler ?. Daha önemlisi o uzak diyarlarda ne işleri vardı ? Hani sizin dininiz size, benim dinim bana idi ? Sizin kendi evinize hiç tanımadığınız ve görmediğiniz insanlar gelip te, bundan böyle burada bizim borazanımız öter derse, tepkiniz nasıl olur ? Saygılarımla...

Bunu söylediğiniz için sizi kınıyorum. Siz hoşgörülü olmak nedir bilirmisiniz?. Sanmıyorum. Hoşgörülü olmak, öbürünün haklı olabileceği anlamına gelir ki, bunu kabullenmek cesaret ister. Sizin gibi düşünmeyen dinsizleri cezalandırma arzusunu dizginlemenizi tavsiye ederim. Gün gelir o nefret ettiginiz dinsizlerin yardımına muhtaç olursunuz. Hatta bugünden itibaren hastalandığınızda doktora falan gitmeyiniz. Olur da dinsiz bir doktora denk gelmeniz bir hayli yüksek.

Kuran´daki bütün ayetleri geçtim, sadece Muhammede özel ayetler yeter. Bu ayetlerin Türkçe tercümesini ilk defa okuduğumda, önce okuduklarıma inanasım gelmedi. Kutsal bir kitapta bu ve benzerleri olmamalıydı. Eskiden arapçasını dinlemek ve Ramazlarda arapçasını okumak hoşuma gidiyordu. Sonra değişik tercümanların çevirilerini okudum, yetmedi almanca tercümesini okudum. Evet, demek ki doğru okumuşum. Gerisi çorap söküğü gibi geldi. Bu ve benzeri ayetlerin anlamını bilipte hălă dindar kalan insanları suçlayamıyorum. Çünkü insanların doğmalarından kurtulması ve korkularından sıyrılması kol

Hadis ve Kuran diyeni gördük, olmadı. Sadece Kuran diyenlerle tanıştık, yetmedi. Şimdi ise Kuran´ın aslı(harekesiz) okunmalıymıs... Sorun değil, okuruz okumasına da. Korkarım pek faydası olmayacak. Hoş, harekelisini okudukta, sanki çok mu anladık ?

Bilmeden inanmak doğru yol ise, bilerek inanmamak eğri yol mu oluyor ? Senin dinin sana, benim dinim bana ise, Cehennem ile korkutmak ne oluyor ? Sana göre ben günahkăr isem, Varsın dediğin gibi olsun...

Güncelleyelim... Bence dindarların üzerinde iyi düşünmesi gereken konulardan biri. Neye veya kime neden secde etmeli ?. Sahi, olası bir Tanrı´ya dua esnasında secde etmek şart mı? Secde etmek görsel bir harekettir. Olası bir Tanrı´nın dindarlardan böyle bir beklentisimi var ?