ihtar

amacın artislik yapmak ve beni mat etmek ise, hiç yorulma; ben mat olmaktan rahatsız olmam. ve haklı çıkıp, üste çıkmak gibi bir endişem yok. fakat, insan çok saçma bir şeyi okuduğu zaman kendini tutamıyor. adalet; her hak sahibine hakkını vermektir. bunun içerisinde suçluları cezalandırmak ta vardır. sapla samanı birbirine karıştırmayalım. konu "adalet" konusu. fakat siz konuyu öyle bir noktaya getiriyorsunuz ki; mutlak adaletin olması için, yeryüzünde hiçbir kötülük olmaması gerekiyor. bu tam bir saçmalıktır. o zaman konu "imtihan konusu" tartışmasına döner. ortada "imtihan" v

forma girişim yasaklamıştı ve sana söz verdiğim için, sırf sorularına cevap için yeni nickle geri gelmiştim. bunu da sana aslan gibi "sır" tutarsın zannedip söylemişim. seninle yazaışacağım her şeyi yazışmışım ve dua ederek ayrılmışım. tam gitmek üzere iken, bir kendisini bilmez; herşeyin sahibine küfredince, ona bir cevap yazdım. sen hiç konu içinde yokken bana cevap yazdın arkasından yazdığın mesajı biliyorsun. aynaya bir bak. çocukluk günlerindeki o güzel insanı düşün. ve şimdi ne hale geldiğine bak. ilave olarak; vazgeçtim. seni şikayet etmeyeceğim. içine düştüğün bu hal, s

kendi yazdıklarınla çelişkiye düşme yeter. yani bana Allah'a iman ettiğini söyledin. eğer ileride, Allah'ı inkar ettiğine dair bir mesaj yazarsan, bu yalancı olduğunu gösterir. ve asla dalga geçmeyecek, ciddi olacaksın.

ok. sırf samimi olma ihtimalini dikkate alarak, sadece sana yönelik yazacağım. senin haricinde gelen sorulara cevap yazmayacağım. samimiyete gölge düşürecek bir hareketin olursa orada kesip bırakacağım. anlaştık mı ?

mesele anlaşılmıştır. konu daha da derinlere dayanıyor sevgili matrix. çıbanın kökünü bulup çıkaracağız inşallah. pansuman tedaviler ile bu konuyu çözemeyiz. birlikte cerrahi bir operasyon yapacağız. operasyonun neticeye ulaşması için, biraz sabır gerekiyor. iman ettiğimiz o Allah'dan her ikimiz içinde yardım isteyerek konuya başlıyorum. Bu yüzden, matrixle yazışmaya devam edeceğim için, diğer konulara cevap yazamayacağım. En derinden ve temelden hareketle. Ya Allah Ya Bismillah.

amacın saldırmak ise, boşuna vakit harcama. onun ne demek istediğini ben çok iyi anladım. ve kendi öfkesi içindeki tutarsızlığı gösterdim. olmayan bir şeye öfkelendiği vakit, otomatik çelişkiye düşer. konumuz eğer yüce Allah'ın adalet, kudret, rahmet gibi sıfatları olsaydı, o makamda bu itiraz cevap verilecek bir soru kapsamına girebilirdi. fakat konu "var" mı "yok" mu tartışması olunca, o tarz bir itiraza böyle cevap verilir.

o zaman sana ilk sorumu soruyorum. inandığın o Allah'ın, ilim (yani bilmek) sıfatından hareketle yola çıkalım. Allah'ın ilim sıfatı'na bir sınır koyabilir miyiz ? Yani şuraya kadar bilir, şuradan sonra bilemez diyebilir miyiz ?

kesinlikle hayır. sadece ateist biri ile kaderi değil, Allah'a imanı tartışırım diyorum. diğer başlık altında hala devam eden sıcak bir tartışmada git bak. nasıl dut yemiş bülbül gibi köşeye sıkıştıklarını gör.

önce şu sorunun cevabını bulman lazım. bu muhteşem kainat, bir sanatkar'ın eseri midir ? yoksa "tesadüf" sonucumu olmuştur. elbette her akl-ı selim derki ; en basit bir iğnenin dahi bir ustası vardır. hiç mümkün müdür ki bu koca kainatın bir ustası olmasın ???? ?? ?

tamam. madem bu şekilde iman ediyorsun. senden ricam, "iman ediyorum" dediğin halde, meselenin bundan sonrasındaki izahlarda, sorularda ve cevaplarda, bu imanına ters düşecek sözlerde bulunma. yani mert ve tutarlı ol. anlaştık mı ?

burada çelişki var arkadaş. eğer ona iman etmiyorsan; bu öfke ve saldırının hiç bir anlamı olmaz. demek ki; onun varlığını kabul ediyorsun. ama sorulunca da "ateistim" diyorsun. lütfen bu çifte standartan vazgeçin. bir şey hem "var" hem de "yok" olamaz. ya "VAR" deyin. ya da "YOK" deyin.

"bir" olan "ilim" sahibi "irade" sahibi olan, ve diğer tüm isim ve sıfatlarıyla birlikte Allah'a iman ediyormusun ? etmiyor musun ? bak bu soruma doğru bir cevap vermezsen, asla o soruna doğru bir cevap bulamazsın.

"milyon" demiyorum. türkçe yazdım. doğru oku. "milyonlar" diyorum. ve "lar" ekine bir sınır koymadığıma göre, kaç tane milyon olacağınıda sınırlandırmamış oluyorum. mantık ilminde, bir şey sınırlandırılmamışsa, nerede biteceğine dair hüküm verilemez. yani dolaylı yönden sonsuzu kastetmiş oluyorum.

çok alakası var. kader konusunu sana anlatmam için yüce Allah'ın "ilim" ve "irade" sıfatlarından başlamam gerekiyor. Bu sıfatları sana anlatabilmem için ise, bu sıfatlarla muttasıf bir ilah'ın varlığını ve birliğini kabul etmek gerekiyor. Yoksa, olmayan bir ilahın, olmayan bir ilim ve iradesinden hareketle kader nasıl izah edilebilir ? saçma sapan bir iştir bu şekilde bir izaha kalkışmak.

tam aksine. bu noktada ateistler dut yemiş bülbül gibi susuyor. sanatkarı olmayan bir sanat olması mümkün müdür ? diye soruyoruz. en baştan beri bir tanesi bu soruya doğru dürüst cevap vermedi. senin o sorduğun sorunun cevabını bulmanın tek yolu, yukarıdaki sorunun cevabını bulmaktan geçiyor. ama bu soruya köşeye sıkışıp verdiğiniz cevap hep şudur :"diyelim ki haydi var." bu şekilde topu taca atıyorsunuz. bu işler "diyelim ki" şeklinde başlayan varsayımlar ile düşünülmez.