Jump to content

Yeremya

Normal Üye
  • İçerik sayısı

    270
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne Yeremya kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. On 26.07.2020 at 12:42, nogodbutAllah yazdı:

    99 isim uydurma filan değildir

    arapçanız varsa Açın Kur'anı o isimlerin ekseriyeti zaten Kur'an dan alınmadır

    Rahman Rahim isimleri zaten her sure başında besmelede mevcut

    ha besmele ayet mi değilmi  tartışmasına girenlerde olmuş bunların hatırına

    ayet saymayalım yine çok ayette Rahman Gaffur Rahim geçer 

    bir çok ayet sonunda Hakim Kerim Kadir Basir Rezzak Aziz zaten geçer

     

    ha bunların belli sayıda okunması şuna iyi gelir gibi uygulamalar belki tarikat tasavvufta sonra dan girmiş o başka

    ancak zikir olarak  zaten Kur'anı okuyan bu isimleride okumuş olur

    bu kadar kolay fikir beyanı beni korkutuyor

     

    Bence bu kadar kolay kabul korkutmalı daha çok. Zira Hristiyanlığın başına gelen Müslümanlığın başına da geldi ve tek neden buydu bana kalırsa.

  2. 2 saat önce, fezadabirtürk yazdı:

    Adam İncil'i okumamış, İslamın doğruluğundan şüphe etmediğini söylüyor. Tevrat ve İncil'i okudum diyor , İslamı şiddetle savunuyor. Adama benim farkettiklerimi farketmedin mi diye soruyorum, Tevrat ve İncil değiştirilmiştir diyor. İnsanları çözemiyorum. Tevrat ve İncil de " Bakacak bakacak ama görmeyecekler" denir.Bu sözün doğruluğuna artık şahidim.

     

    Kuran da Allah diyor ki " Ey Muhammed, sen daha önce kitap okumaz,elinle yazı yazmazdın.Öyle olsaydı , senden kuşku duyarlardı" 

    İncil de İsa havralara girer, Tevrat açıp okur.Parmağıyla eğilip toprağa yazı yazar.Kuran da resmen demek istenen şu : İsa kuşku duyulması gereken kişidir.

     

    İncil de SÖZ Tanrı'dır denir. Kuran da "Allah Kafirlerin SÖZünü alçalttı. Kendi SÖZü ise en yücedir " denir. İncil de SÖZ' den kasıt  İsa 'nın Tanrılığı iken , burda nasıl iyi niyet arayabilirim ?

     

    İsa "yemeğe akrabalarınızı, eşinizi dostunuzu çağırmayın, onlar size yemeğe davet ederek karşılık verirler.Ziyafet verdiğinizde Kör , topal,sakat, hastaları yemeğe çağırın.Onlar size karşılık veremezler.Karşılığını verecek olan Göklerdeki Baba'nızdır "der. Kuran da "köre ,topala, hastaya güçlük yoktur.Yemeğe akrabalarınızı davet etmenizde sorun yoktur..."vs  diyor.Veya bu mealde ifadeler var . Bu resmen köre, topala, hastaya güçlük yok ki, ne diye yemeğe davet ediyorsunuz , akrabalarınızı, dostlarınızı yemeğe çağırın demektir.Yani İsa'ya inat dost ve akrabaları yemeğe çağırmaya teşviktir.Bu yetmezmiş gibi Kuran ,kör , topal,sağır diye hakaretlerle doludur..İnsanlar bunlar gibi yüzlerce detayı nasıl farkedemiyorlar, anlamak mümkün değil.

     

    Selamlar. Bu 3 kısımla ilgili söylemek istediklerim var, öncelikle 9 yaşımdan beri İncil ve Tevrat okuyorum ve İncil ile Tevratı süresi geçmiş kitaplar olarak görmemekle birlikte çocukluğumdan beri bana öğretildiği şekilde Kuran'dan ayırmıyorum. Söylemeliyim ki, mesajınızda geçen ifadeler inanılmaz yanlış. 

     

    - İlk yanlış Kuran'ın İsa'ya "kuşku duyulması gereken kişi" gibi bir anlama gelen herhangi bir ayeti yoktur. Bildiğiniz üzere kendi döneminde de Muhammedin söylediklerini öğrendiği, kopya çektiği gibi iddialar vardı ve Kuran bu iddialara yanıt veriyor olsa gerek. 

     

     - İkincisi, bahsettiğiniz "sözünü alçalttı" cümlesi eğer başka bir yerde daha geçmiyorsa, savaş konusunda inen bir ayette geçiyor ve burada hitap edilen insanlar zaten savaşa gitmeye isteksiz iman etmiş kişiler ve Allah onlara  Muhammet peygamber ve Ebu Bekir Mekkelilerden kaçarken Allah'ın onlara nasıl yardım ettiğini anlatıyor. Yani burada bahsedilen sözü alçaltılan kafirler Muhammedi öldürmeye çalışan kişiler ya da savaştıkları kişiler. Hristiyanlara yönelik ya da Kitap Ehli gibi bir ifade geçmiyor. Ya da İncilde geçen bir ifadeye karşı.

     

    - Son olarak, kör, topal ve hastaya güçlük olmaması savaşta söz konusu, Allah savaş ayeti indiğinde onları hariç tutmak için söylüyor bu sözü. Burada yemek ya da verilen bir ziyafet hatta sadaka vs. söz konusu değil.  "Zayıfların" hariç tutulduğu konular (Kuranda) genelde savaş, oruç veya hicret ayetleridir. Ayrıca akraba geçen ayetlerde de yemeğe çağırmaya en yakın ifade "akrabaya, yoksula, yetime hakkını verin" olarak geçiyor. 

     

    Elbette Kuran Hristiyanları doğru kişiler olarak göstermez. Ve o dönemdeki iman etmiş kişileri onlardan "yolunu kaybetmiş" olanlar gibi olmamaları için uyarır. Ancak aynı zamanda şu ayetin varlığını da unutmayalım: 

    Onlardan, iman edenlere sevgi bakımından en yakın olanların da: "Hıristiyanlarız" diyenleri bulursun. Bu, onlardan (birtakım) papaz ve rahiplerin olması ve onların gerçekte büyüklük taslamamaları nedeniyledir.  MAİDE 82

    Dahası Kuran, Hristiyanları ve Yahudileri İncil ve Tevrat ile hükmetmeleri konusunda uyarır. Ellerinde bulunan kitabı izlemelerini söyler. 

     

    Söylediklerimin hepsinin kaynağı Kuran, ayetleri eksik ya da fazla yazmadım. Ancak eğer siz başka ayetlerden bahsediyorsanız numaralarını öğrenmekten memnuniyet duyarım. Benim bildiklerim bunlardı. ^_^ (Not: Allah'ın 99 ismi diye bir şey Hz.Muhammet döneminde yoktu, kendisinden sonra uydurulmuştur.)

  3. On 08.06.2020 at 23:47, Andallar'ın Jorah yazdı:

    aynen 1400 yıldır yanlış yorumladılar neyse ki Edip Yüksel geldi de dini doğruladı braavooo

    Hz. Ömer'in ölümünden sonra İslam diye bir şey kalmadı yani dediğin kadar süredir "yanlış yorumladılar" bildiğin yalan söylediler. Bu gün İslamı yaşadığına inanan milyarlarca Müslüman aslında alimlerin ve hocaların uydurduğu farklı bir şeyi yaşıyor. Kurana göre..

  4. On ‎22‎.‎08‎.‎2018 at 22:10, evrenselalp yazdı:

    yaniiiiii biraz açarmısın? diyelımkı atomları gözlemledık hatta kuarklarıda gözlemledık hatta atom altı parcacıklarınıda gözlemledik. peki? tanrı hakkında bir sonuç elde edebildikmi? 

     diyelımkı bundan 400. 000 yıl sonra evreni tam olarak keşfettık evrendekı boyut bize tanrının varlıgını yada yoklugunu ispatlıyabilicekmı? yani yine bir sonuç alabilicekmıyız? 

    Sorun şu ki, büyük ihtimalle Rabbin varlığını ispatlayacak bilimsel bir sonuç asla alamayacağız. Yani Tevrat, İncil ve Kuran da yazanlara göre...

    Melekleri görmek isteyenlere verilen şu yanıt gibi: "Melekleri gördükleri gün onlara bir müjde olmayacaktır. Ve melekler onlara diyecektir ki: 'Size sevinçli haber yasaktır.'"

  5. Liberte Von: "Çünkü her ne kadar hamile kadının karnında ki şey birey olma potansiyeli taşıyan bir varlık olsada gerçekte bir birey değildir ve beynin belirli kısımları oluşana dek bir birey olarak kabul edebileceğini zannetmiyorum. Belirli bir aya kadar -yanlış hatırlamıyorsam 6. ayına kadar- olsa olsa kadın bedenine yerleşmiş ve onun aracılığıyla beslenen bir hücre yığını olarak kabul edilebilir"

     

    5. Ay

    Bebeğiniz sizi duymaya başlar. Seslere tepki verebilir. Annenin ve babanın bebekle konuşması, müzik dinletmesi önerilir.

    Hareketleri artar. Kasları giderek kuvvetlenir. Tekme, hızlı dönme hareketleri yapar. Anne bunları hissedebilir.

    4. Ay

    Dördüncü ayda artık bebeğin tüm organları oluşmuştur. Gelişen organlar büyümeye başlar. Bu nedenle ilk 3 ay çok önemlidir.

    Hıçkırık tutar. Hıçkırık aslında solunum hareketlerine hazırlıktır.

     

    6. Ay

    Organları tamamen oluşmuştur.

    Altıncı ayda bebek 30 cm uzunluğunda, 600 gram ağırlığındadır.

    Bebek annenin kalbinin sesini duyar ve bundan etkilenir. Keza dışarıdaki sesleri de duyar.

    Kasları büyüyüp kuvvetlendiği için artık hareketleri, attığı tekmeler rahat bir şekilde hissedilir.

     

     

  6. @ilkeli"Dünya zaten düz değildi, orta çağ insanlarının görgüsü, bilgisi ve algısı öyleydi. Kuranın yazarı Muhammed de bir orta çağ insanı olarak öyle görüyor ve biliyordu. Kuran Allah yazdırdıysa, dünyayı Allah yarattıysa neden kuranda dünyanın yuvarlak olduğunu ima eden bir tane bile ayet yok. Aksine tepsi gibi düz bir dünyayı belgeleyen sayısız ayet var. Anlaşılan yaratıcının yarattığı dünyadan haberi yok. "

    Demissiniz.

    Hangi ayetler olduğunu soylememissiniz. Çünkü bunu da ilk sizden duydum.

  7.  

    İslam tarihinden gidersek, Mekke ele geçirilip Muhammed'in son kullanma tarihi dolunca Ömer ve Ebubekir, kızları Ayşe ve Hafsa'ya Muhammed'i zehirleme talimatını vermişler. Bunlar direk yazmıyor tabii ama hikayeden çıkarımlar bu şekilde. Çünkü anlatımlara bakılırsa Muhammed zehirlenmekte olduğuna uyanmış ama artık çok geç kalmış. Ancak kendine biraz gelebildiğinde bana ilaç içirmeyin demedim mi diye sayıklayabiliyormuş. Muhammed hastalandı diye iyice yayılıp öğrenilinceye kadar zehirlemeyi sürdürmüşler. Herkes hasta olduğunu iyice duyunca da altın dozu verip işini bitirmiş, çocuk yaşta bu herifin karısı yapılmanın acısını çıkarmışlar.

     

    Ölüsü de öylece yatakta kalmış. Ölürken kağıt kalem istemiş, Ömer "sayıklıyor ne kağıt kalemi" diye giderayak bir şeyler daha saçmalamasını önlemiş. Öylece yüzüstü yatağında bırakıp halife kim olacak konuşmaya başlamışlar. Cesedi kokmaya başlayınca gece vakti aceleyle yatağının yanına gömmüşler.

     

    Bunlar masal tabii, Muhammed diye biri yok. Benim gündeme getireceğim, hikayedeki tutarsızlıklar.

     

    Veda hutbesinde toplanan mahşeri kalabalık cenazede nerde? Nereye gitti bu millet? Mekke Muhammedin sılası, özlemi, hasreti! Bu herif nasıl Medine'de ölür? Bu tutarsızlıklar yüzünden bir süre Muhammed'in yaşamış olduğunu ve kullanılıp kirli bir mendil gibi buruşturulup çöpe atıldığını düşünmüşümdür. Kuran'daki Muhammedi azarlayan, tehdit eden, başına kakan ifadeler de bu görüşü destekliyor. Adamı adam değilken adam etmiş, kullanıp öldürmüşler gibi.

     

    Ne var ki işte yaşadığına dair hiç bir tek kanıt bile yok. Sorun orda. İslam öncesi Hristiyan Arapların İsa'ya "övülmüş" yani Muhammed diyor olmaları da yaşamadığı kuşkusunu iyice artırıyor. Bunca magazin uydurma mı! Evet olabilir.

    Tales yasamis mi? Ya da Konfüçyüs? 

  8.  

     

    Kafan mı karışık?

     

    Beni mi başkasıyla karıştırıyorsun?

     

    Konunun neresinde bu dediklerin geçiyor?

    Sizden bahsetmiyorum, genel olarak bahsediyorum. Mesajimin bazi yerlerinde samimi bir dille sen diye hitap etmek yerine siz kelimesini kullandim. Genelleme yaparken kullandigim siz eki ise çoğunluğa hitap ediyor.

    Ayrıca burada demesenizde sizinde sahip olduğunuz düşünce bu degilmi?

  9.  

     

    İyi o zaman zira yazdıklarımda zerre Türkçülük yok. Tamamen alakasız yazdıklarınla, yazdıklarım.

     

    Öfkenden anladığım kadarıyla beklediğini bulamamışsın bu forumda. Bir de bu dini sana öğretenlerden sormayı değerlendir hesabını.

    bu yazdiklarinizda evet yok. ancak bunlari soylemek istedim.

    Evet bekledigim sorularima vs. düzgünce ve inanciniza gore cevap vermenizdi. Ama müslüman değilim dediğim yerde sizin için söyleyecek söz kalmadigini ve sadece hakaret ettiğinizi gördüm. Gerçekten gördüğüm ve cikardigim sadece bu oldu. Uzun uzadiya ugrasip birşeyler yaziyorum, karsiliginda aldigim tek cevap "sen yahudilerin palavralarina araplarin putuna inaniyorsun" oluyor. Cidden içerik bu ikisinden ibaret.  

     

  10.  

     

    Savaş açan müslümanlar yani. Eveeet Dindarr. Aferin! Bak 2. kez itiraflarınla forumu renklendirdin. Tebrik ediyorum seni. Böyle böyle elbet bir gün sende bir ışık gözükeceğine inanıyorum.

     

    Müslümanlar benim şerefime ve parama göz dikip de bana savaş açınca ben de kendimi korumak için savaşmaya karar verdim. Ne olacak şimdi?

     

    Bu arada Kuran'da savaşın diyor da, hapise atmayı hangi ayette okudun o engin Arapça bilginle bir aydınlat hele bizi.

    Psikolojik anlama ozrunuzmu var? Bazen düşünüyorum kafanizin içinde sus olsun diyemi tasiyorsunuz beyninizi?

    1- Dünya baris içindeydi herkes mutlu ve kardeş kardeşe yaşıyordu. Ama bir gün Allah dedi ki: "savaşın!" Birazcik beyni olan hic bir insan PKK dan nefret edip onunla savasalim, ama Muhammed savastigi için onu kinayalim demez. Sen hic dağda kafasi parçalanmış bir PKK linin öldürülüşünün barbarca olduğunu dusundunmu? Yok dusunmedin! Yariniz sirf kürt olduklari için kürtlerden nefret ediyorsunuz. Yariniz araplara ilkel çöl insani diyor. Tamaminizda "Kuran insanlari kutuplastiriyor" diyor. Ben bu forumda "Suriyeliler şeref yoksunudur" diyenlere de şahit oldum. Senin irkci nefretinle benim kafirlere bakis acim arasında nazil bir fark var biliyormusun ? Senin nefretin onun kendi seçimini yapamadigi bir özelliği üzerine ve o bu özelliğini değiştiremez. Ben ise seçimlerinden dolayı ona kafir derim ve o yasadigi surece duzelebilir kardeşim olabilir. 

    2- Savaslarin nedenini okumadiysaniz(bir seyi bilmiyorsaniz) susun. 

     

    Sözde siz bilimsel ben yobazim. Newton ateisttir diyenini gördüm. Bilim somut şeylerle ilgilenir bu yüzden tanriyi yok sayar diyenini gördüm. 

    Evet! Ben gormedigim bir ilaha tapiyorum. Gormedigim halde atomun varligina inandigim gibi. Kendi gozlerimle hic atom gordummu? Hayir.

    Evet, ben Allahin sevmedigi insanlari sevmem. Dost edinmem. Sizin gibi irkcilari mesela. Her firsatta küfür eden sizin gibi içi dişi badanali mezarları. Gidin sözlüklerde ateist dindaslarinizin sizden nazil bahsettigine bakin. Yaptiginiz tek şey bozuk plak gibi "allah putu, yahudi ve arap palavralari, Muhammed sahtekar" deyip durmak. Ciddi olarak sordugum her sorunun cevabi bu üçünun daha agir versiyonlari oldu.

    Zaten tek ömrünüz var su dunyada. Boyle bu forumda Allaha hakaret ederek geçirin bakalim. Bu dünyada ölünce yok olacagiz diyerek acin yelkenlerizi ahirete. Yeniden dirilmekten daha sasrtici olan su an burada olusumuzdur. Nazil yaratildiysan öyle diriltileceksin. Ama goremiyorsun sen kimyayi, biyolojiyi, hormonları, DNA yi... Gorseydin yeniden dirilisten daha az hayret verici olmayan bir yapi ile yasadigimizi anlardin. 

    Öylesine kör olmussun ki, artik en basit ayrimlari goremiyorsun, gorseydin muslumanarin diniyle kuranda yazanların nazil celistigni anlar,  nefretle susluman demezdin bana. 

    Sen yasamana bak, müslümanlarla ayni bayrak altında. Ben sizden uzagim. Ne sizinle, ne muslumanlarla ayni bayrak altında değilim. Hepiniz karıncalar gibi koca dünyaya serpilmiş ve ayni şeyleri yapip farklı şeyler soyluyorsnuz. Kiminiz ateist, kimsiniz hristiyan vs.

    Ayni bayrak için savasirsiniz, omuz omuza verdiğin adam senin cehenneme gideceğini soylesede. Parani çalan hirsizla ayni kimliği tasirsin. Kimliğinin, seni sen yapan özelliklerinin kölesi olmuşsun. Türklüğün seni yonetir olmuş. Taraftarligin yada yasadigin şehir. Evinin içinde bile sen bir kolesin isteklerine. 

    Not: Alinti yaptigim kişiye hitaben yazmadim genel yazdim. 

     

     

     

  11. 7 saat önce, bir_akil_insan yazdı:

     

     

    arabistanın hiçbir yerinde zeytin yetişmez. ama zeytinden söz ediyor.

    1- İncire ve zeytine andolsun,
    2- Sina dağına,
    3- Ve şu emin beldeye (güvenilir şehre) .(TiN)

     

    Ve Tur-i Sina'da çıkan bir ağaç; o yağlı ve yiyenlere bir katık olarak bitmekte dir. (MUMİNUN)

     

    Sina Dağı, Tevrat'a göre, Musa Peygamber öncülüğündeki İsrailoğullarının (İbraniler) Mısır'dan çıkarken durdukları, Musa'nın Allah ile konuştuğu ve On Emir'i aldığı yer olarak bilinmektedir(Vikipedi)

  12. On 22.04.2017 at 19:28, robertobaggio yazdı:

    merhaba arkadaşlar bu konu hakkında bu sitede çok fazla konuşulmuş ben de fikrimi söylemek istiyorum . Hz muhammed'in hayatını incelersek 25 yaşında evlendiğini görüyoruz ki o dönemde erken evlilik yaygındı buna rağmen hz muhammed'in erken yaşta evlenmediğini görüyoruz dahası hz hatice ile evliliğine gelirsek hz hatice'nin 40 yaşında olduğunu biliyoruz 40 yaşında bir kadınla evlenmesi hz muhammed'in aslında pek de fiziksel zevklere düşkün olmadığının göstergesidir çünkü 40 yaşında bir kadın 15 sene sonra 55 yaşında olur ki bu da fiziksel açıdan çöküşün iyice kendini belli ettiği bir yaştır hz hatice 55 yaşındayken hz muhammed 40 yaşında oluyor 40 yaşında bir erkek cinsellikten soğumuş değildir ama buna rağmen hz muhammed hz hatice'ye kuma felan getirmemiş 50 yaşına kadar tek eşli yaşamış hz hatice öldükten sonra bir süre yas tuttuğu hemen evlenmediği biliniyor daha sonra çok eşlilik görüyoruz hz bu kadınlar arasında çok yaşlı dul kadınlar olduğu gibi genç kızlar da bulunuyor bunu kimse saklayamaz zaten bu kızlardan en ufak olan hz aişe ve bütün insanların konuştuğu konu da bu hz muhammed genellikle onunla zaman geçirmiş sanırım pek bu konuda bilgim yok açıkçası bence buradaki amaç hz aişenin küçük olması ve uzun seneler yaşama ihtimali yani demek istediğim hz muhammed kendi sünnetinin evdeki hallerinin de bilinmesini istemiş olabilir ve bunları kendi öldükten sonra birinin anlatmasını uygun görmüş ve kendisini gören ve özel hayatında birlikte olduğu bir kadının kendinden sonra onu anlatmasını istemiş olabilir sizin dedikleriniz tarihle uyuşmuyor sizden kastım burda hz muhammed'i haşa 'azgın teke' gibi göstermek isteyenler hz muhammed böyle biri olsaydı gücünün ve erkekliğinin zirvesinde olduğu gençlik yıllarında 40 yaşında bir kadınla evlenir miydi ? diyelim evlendi daha sonra kuma getirmesi gerekmez miydi? bunları bir düşünün derim

    Aişe hakkında ne düşünüyorsunuz?

  13. 1 saat önce, democrossian yazdı:

     

    Aküleri neyle şarj ediyorsunuz? Artı neden Türkçe klavye kullanmıyorsunuz? İnternete nasıl erişiyorsunuz? Hayal aleminde yaşıyor olmayasınız? Şüphelendim.

    Günes ile sarj ediyoruz. İnterneti kendimiz acmiyoruz, bir yakinimiz teklif ederse kendi üzerine actiriyor. Hastanelerde parasiyla tedavi oluyoruz, kimlik istenmediği surece. Eczaneler içinde geçerli bu. Kimliksiz karsidan karsiya gecemecsiniz diyen insanlara ragmen   21 yildir yasiyoruz. Hala da buradayiz.

  14. 5 saat önce, democrossian yazdı:

     

    Yani TC nüfusuna kayıtlı değil misiniz? Kayıt olmayı red mi ettiniz, yoksa mülteci misiniz, nasıl oldu? Elektrik yoksa internet?

    Hayir kayitli değiliz. Mülteci değiliz, bu topraklarda doğduk, babam eskisehir annem ankarali. Kayit olmayi reddettik, kayitli olanlarda kimliklerini yirtti. Elektrik için akü kullanıyoruz. Elektrik paneli teknolojisi. Yani kendi elektrigimizi uretiyoruz. Bu elektrik almak haramdir diye değil , kimliksiz ligin elbet bazi getirileri var.

  15. 7 saat önce, sağduyu yazdı:

     

    O da senin gibi müslüman, o da senin gibi İslam'ı en iyi, en doğru kendisinin anladığını, başka herkesin yanlış anladığını sanıyor. Çocuğunu kesmeye kalkan manyakların, sapıkların peşine takılanlarda olur böyle hezeyanlar.

    Çocuğunu kesmeye kalkanlar manyak, peki bunu başaranlar ne? Acikca kurtajdan bahsediorum evet.

  16. 14 saat önce, profer yazdı:

    Kur'an'ı okumadığınızı bu kadar belli etmeyin... Şuan senin "müslüman" dediğin kişilerin savunduğu islam ile Kur'an'daki islam arasında dağlar kadar fark var... Önce bunu öğren... Sen daha neye karşı çıktığınıda bilmiyon... Bir sistemi eleştiriyorsan önce onların ne iddia ettiğini bilmen gerekir... Şu saçmalamalarını kes... Önce neyi savunduğunu öğren gel tamam...

    Sen müslüman değil misin?

  17. 59 dakika önce, malta erigi yazdı:

    Islam bir ideolojidir. Nazi toplantisinda orak-cekicli bayrak sallayabilir misin? Namazi hadise gore kiliyorsun, hadisleri reddedip "muslumanim" diyemezsin.

    Ben öyle düşünmüyorum. Ben bir ideolojiyi yaşamıyorum çünkü. Mesela ornek vereyim, biz devrimci değiliz, ama bize devrimci gözüyle bakanlar olur. Kimliksizligimiz den dolayı. Ama en büyük gelenekçi bizim geleneklerimize verdiğimiz değere hayrandır. Fakat bizim gelenek dediğimiz şeyler hic bir zaman sabit değildir. Değişebilir. İhtiyaçlara, zamana, kararlara, farkedislere ve ogrenislere gore. Asla dönmem dediğimiz bir aliskanligimiz yoktur bu bağlamda. Kirmizi isikta gecmeyiz, kimliksizligimiz bütün yasalara reaksiyon sahibi olduğumuz anlamına gelmez. Doğru olan herşey kabulumuzdur. Gecenin korunde kus uçmaz kervan geçmez caddelerde kirmizi isigi beklediğimiz olur. Ev yaptirdigimizda kimlik yüzünden elektrik alamadigimizi duyan insanlar, direkten bir tel cekmemizi tavsiye etmişti. Herkes yapıyor sizde yapin demişti. Ama biz hic bir zaman cebinde tasidigi kimliğe rağmen o yasaları çiğneyen insanlar gibi kacak elektrik kullanmadik. Kisacasi, ne anarşizm, ne sosyalizm, nede başka bir ideoloji altında değiliz. Gereken neyse o oluruz. Bir dusunceye sarilip savrulmak midir dogru olan? Yeri geldiğinde cesaret, yeri geldiginde temkinli. Herşeyin bir zamani vardır der vaiz. 

×
×
  • Yeni Oluştur...