Ebu Kafir

Birşey kendi kendinin kanıtı olamaz! Ciddiye alınmak için kendisi dışında doğrudan bir kanıta ihtiyacı var. Bu sonuca nerden varıyorsun dendiğinde “ahanda bak falanca ayette öyle olduğu söyleniyor” demen gerçekten hiçbirşey ifade etmiyor ve yok hükmünde. Karşındaki insanlar bu kitabı incelemiş, karşılaştırmış, üzerinde düşünmüş ve insanlar tarafından uydurulduğuna kanaat getirmiş.. Ama sen bıkmadan iddialarını ayetlere dayandırmaya devam ediyorsun, şunu bir anla artık kurandan ayet getirmekle hiçbirşey kanıtlanmış olmuyor.. Evren karmaşıktır dolayısıyla y

kuranda allah, musa'ya Tevrat'ı verdiğini söylemiyor. Ama kitabı ve furkan'ı verdiği yazılı. Bakara-53. Ve Musa'ya, hidayete eresiniz diye kitab'ı ve Furkan'ı vermiştik. Tevrat'ın kime verildiği belirsiz olduğu gibi, Furkan'ın ne olduğu da belirsiz, kuranla bir yere varamıyorsun, iddia sana ait..

muhammedin yaşadığına dair en ufak bir somut kanıt bulunmadığının farkındayım muhammet yerine kuranı yazanlar olarak okuyabilirsin istersen konudan sapıp yaşadı yaşamadı muhabbetine girmemek için muhammet diyorum ok? tevratı kim yazmış cevap verecekmisin?

sen söyle tevratı kim yazmış?

verdiğin bu ayetin bambaşka bir hikayesi var, konuyla kel alaka bir ayet, muhammet kurana tevrat ayetleri ve hikayeleri eklemek istiyor ama o zamanlar şimdiki gibi tevrata erişmek kolay değil, rabbiler zırt pırt türeyen sahte peygamberlerden tevratı saklayıp koruyor, ayet hırsızlığı yapılmasını istemiyorlar, muhammet bazen para karşılığı tevrattan ayetler satın alıyor ama bazen ayetler hatalı ve yanlış aksettiriliyor kendisine, meryemlerin karıştırılması gibi bazı ayetlerde bunun kanıtlarını da görüyoruz, işte muhammet ayetlerin parayla satılması ve kandırılmasına sin

Değiştirildiğini kim söylüyor? bak kuran ne diyor sana; Fatır 31: (Ey Muhammed!) Sana vahyettiğimiz kitap (Kur’an), kendinden öncekini tasdik eden hak kitaptır. Şüphesiz Allah (kullarından) hakkıyla haberdardır. Onları hakkıyla görür.

bizce senin dilinden düşürmemen gereken kelime şu ahmetçim; Lailahelaallah

her iki surede geçen replikleri alt alta yazalım kimde idrak sorunu var apaçık ortaya çıksın bakalım Şuara -(Musa A.S): “Sana apaçık bir şey getirsem de mi?” dedi. -(Firavun): “Öyleyse sen, sadıklardan (doğru söyleyenlerden) isen, onu getir.” dedi. -Bunun üzerine Musa (A.S) asasını attı. O zaman o, apaçık (gerçek) bir yılan oldu. -Ve elini çıkardı. İşte o zaman onu seyredenler için o, bembeyaz (nurlu) oldu. -(Firavun), etrafındaki ileri gelenlere: “Muhakkak ki bu, gerçekten bilgin bir sihirbazdır.” dedi. -Sizi sihri ile yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Bu

Otur ahmet 0 sureleri dikkatle incelersen aynı olayı anlatıyorlar hani meşhur musa'nın asasını atıp yılana çevirdiği olay, kuranda aynı hikayenin iki defa işlenmesi gereksizliğine hiç girmiyorum, ama aynı olayı iki farklı şekilde aksettiriyor, asanın yılana dönüşmesine karşılık geçen sözü birinde firavun dedi derken diğerinde ileri gelenler dedi diyor farklı zamanlarda aynı olayı anlatmıyor, kıvıracak yerin yok maalesef, sadece beyin yerine kalbiyle düşünmeye çalışan müslümlere yedirebilirsin...

@ahmet1405 aşağıdaki ayetler kafamı kurcalıyor, acaba hangisi doğrudur hocam? kitabınızın alim-i mutlak sıfatlı bir yaratıcı elinden çıktığını unutmadan yanıtlayalım "mümkünse" Firavun, çevresindeki ileri gelenlere, "Şüphesiz bu, bilgin bir sihirbazdır" dedi. "Sizi, yaptığı sihirle, yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne dersiniz?" (Şuara/34,35)Firavun'un kavminden ileri gelenler, dediler ki: "Şüphesiz bu adam usta bir sihirbazdır." "Sizi toprağınızdan çıkarmak istiyor. Ne buyurursunuz?" (A'raf/109,110)

Güç ülkelerden ziyade büyük şirketlerde toplanacaktır, örneğin ABD şu anda bile perde arkasından rockfeller ve rostchild vb. gibi büyük sermaye sahibi aileler tarafından yönetilmekte, ilerde teknolojiyi de kullanıp ipleri iyiden iyiye ele alacaklarını tahmin ediyorum..

olumlu beklentiler: Füzyon reaktörleri yaygın halde kullanılır, nükleer enerji santralleri tarih olur yenilenebilir enerji kaynakları enerji gereksinimlerinin yarısı veya daha fazlasını karşılar duruma gelir gelişmiş ülkelerde insan ömrü ortalama 100 yıla çıkar körlük, kanser, aids, şeker vb. ya tamamen bitirilir ya da çok büyük ilerleme kaydedilir silikon bazlı bilgisayarlardan karbon tüp ve quantum tabanlı bilgisayarlara geçiş tamamlanır petrol gözden düşer, hidrojen yakıt ve elektrikli araçlar standard olur olumsuz beklentiler: artan nüfus sebebiy

Bilgi çokluğu doğruluğuna işaret olamaz, orta çağ avrupasında cadı ve iblis avcıları içinde oldukça fazla spekülatif bilgi mevcuttu, binlerce masum insan bu asılsız söylemler yüzünden işkenceyle, kimisi kazıkta yakılarak can verdi, teknoloji geliştikten sonra cadı ve iblis söylemleri unutulup yerini ufo kaçırmalarına bıraktı, ve yine ilginçtir disk şeklinde ufo tanımlamaları bu konuda ilk film yayınlandıktan ve disk şeklinde ufo bu filmde görüldükten sonra başladı ve şu anda milyonlarca amerikalı ciddi ciddi bir ufo tarafından kaçırıldığını veya uzaylılarla karşılaştığını iddia etmekte, insan

Yanlış, bunların hiçbiri kanıt değil, birilerinin dayanaksız söylemlerinden ibaret, bilimsel çevreler bu iddialara dönüp bakmaz bile, üstelik sadece bilimsel bir önyargı diyemezsiniz, benzer iddialarla mahkemeye gitseniz delil yetersizliğinden dava düşerdi..

iyi güzelde, bu iddiana dedikodu ve spekülatif söylemler dışında en ufak bir somut kanıt verebiliyor musun?

Türkiye son 15 yıldır içten içe hızlı bir çürüme sürecinde, halkın muhafazakar denilen kısmı seküler kısmıyla resmen düşman olmuş, hiçbir ortak paydası kalmamış, İnsanlar bu gaflet ve hıyanet tablosunun halkın yarısı tarafından hararetle desteklenmesinden dolayı ülkeye inancını, bağlılık duygusunu yitirmiş, eskiden doğunun ayrılması tabu iken şimdi insanlar artık umursamamaya başlamış, asker hadım edilmiş, hava kuvvetlerinde pilot, donanmada amiral kalmamış, hapse girmiş, meslekten atılmış, istifa etmek zorunda kalmış, asker eski kudretinin belki üçte birine düşmüş, tarım,

Karbon nanotüp transistörler deneniyor olabilir, ayrıca 2010 yılında bulunan sadece iki boyutlu karbon atomundan ibaret grafen elektronik teknolojilerinde ilginç gelişmelere gebe gibi duruyor..

Carl Sagan - COSMOS (tam bir klasik, şiddetle tavsiye ederim) Yuval Harari - Hayvanlardan tanrılara SAPIENS (yenilerden, akıcı bir üslupla yazılmış) Mehmet Miroğlu - TANRININ ALFABESİ (yazarın bloğu oldukça başarılı olduğu için sağlam referans sayılır, kitabını ilk fırsatta okumayı düşünüyorum)

kim-yon ergeni geri vitese takınca olay kapandı, zaten ya aklını kaçırmış olmalıydı ya da iç politikaya yönelik sözde ne kadar büyük bir lider olduğunu göstermek için tribünlere oynayacaktı, velhasıl kelam konunun kısa özeti için; https://www.bobiler.org/monte/fuze-denemelerinin-sonucu--203197

Amerikan hayranı değilim, bilakis dış politikalarından hiç hazzetmem, yalan söylemek için hiçbir nedenim yok kısacası.

Limandaki gemi acentesinden sorup öğreniyorlar nereye gideceğini, taktığın ideolojik gözlük beynine ket vurmuş senin, bir takım ön kabullerin ve ideolojik tabuların var, bu sebeple yaptığın analizlerin zerre kıymeti kalmıyor hepsi belli bir düşünceyi desteklemek üzere şekilleniyor, bu yüzden sapık diktatörleri bile destekleyip aynı yatağa girmekten geri durmuyorsun, yazık..

Kendim kuzey koreye gitmesem de, beraber çalıştığım yakın iş arkadaşım açlıktan kırılan k.kore halkı için uluslar arası gıda yardım organizasyonu vasıtasıyla gönderilen tahıl gemisinde 2. kaptanlık yapmıştı, anlattığı şeyler kimyon denen herifin ne sapık ve ciğeri beş para etmez bir herif olduğunu insanın suratına çarpan cinstendi, gemiden gıda yardımı tahliye olur olmaz k.kore dışına gönderilmek üzere limandaki başka bir gemiye yüklenmiş, yani bu yük gelmeden kimyon denen pislik herif çoktan dışarıda bir yerlere yükü satmış bile!! bu ciğersiz yaratığı tanımanız için yazmak istedim..

Stirling motorlar umut vaad ediyor ama otomobilde hibrit kullanımı engelleyecek bazı dez avantajlara sahip, öncelikle motorun gövdesinden ısıyı etkin bir şekilde çekmesi lazım bunu hidrojen veya oksijen kullanarak yapabilir ama verim konusu aşılsa dahi kızgın gaz ve motor yağı bir arada tehlike yaratabilir, ayrıca çift taraflı pistonlar sarsıntı yaratır görünüyor ve gerekli tork sağlanabilmesi için motor bölümünde kayda değer bir alana ihtiyaç olacaktır, belki hibrit değilde sadece stirling motora sahip bir araç daha mantıklı olabilir gibi..

Arabalar ısıyı kullanamıyor çünkü ısı enerjisini kinetik enerjiye dönüştürmenin pratik bir yolu yok. kendimizi dev aynasında görsek de aslında teknolojimiz henüz emekleme aşamasında.. bildiğiniz üzere yüksek teknoloji olarak gördüğümüz nükleer santraller dahi suyu kaynatıp buhar basıncı elde etme yöntemiyle elektrik üretiyor. arabada ısı enerjisini buhara çevirmek ve bu buharla piston çevirmek pek mantıklı değil, öncelikle arabaların birde su deposu olması ve bu deponun, sık sık doldurulması gerekir, tabi araba su deposunu da taşımak zorunda kalır, diyelim ki böyle bir araba ür

bu konuda hoşuma giden bir analizi paylaşayım; din, iki durumu besin kıvamına getirerek hayatta kalır. biri yalnızlık gerçeğini görmezden gelme. diğeri ölümün gizemi. herkesin iliklerine kadar bildiği lakin bunu inkar ederek yaşam denen maskaralığa tahammül ettiği birşey var ki, o da yalnız olduğumuz gerçeğidir. bu hayata yapayalnız başlarız ve ne kadar sosyal varlık olsak da sonuçta hep yalnızızdır. tabii giderken de yine bir başınayız. bu böyle biline değil aslında böyle biliniyor da. çocuğunuzdan ana babanıza karınıza kocanıza size en yakın insanlar dahi öz merkezinize