Buzul

Kibirlenmeye karşıyım diyen müslümanın, aciz bırakıp, muhtaç eden, aciz bırakıp, muhtaç edip, siz bana muhtaçsınız acizler diyip, şükür bekleyen, yalvarıp, yakartmak için aciz bırakıp, muhtaç eden kibirli el- kebire, yani allaha tapınması, bu anlayışın savunuculuğunu yapması, bu oksimoronluk, tutarsızlık, zihinsel uyumsuzluk da bu mükemmelliğin içinde midir? Evlat acısının yaşandığı bir yerde, evlat acısı yaşayan kimseler varken, evlat acısı yaşattığı söylenen allaha, allah kimseye evlat acısı yaşatmasın diye dua etmek, mantıksızca bir söylemde bulunmak bu mükemmelliğin içinde midir? İşte mily

Yağmur yağdır rabbim diye dua ettin. Bu edilen duada allaha verilen etki ve rol nedir? Allah bu duayı gerçekleştirmek istese ne yapabilir? Örneğin ol der de, birdenbire yağmur bulutları mı oluşturur? Yok böyle bir yardımda bulunmaz, yağmurun yağması koşullara bağlıdır diyorsan, koşullar gereği yağan yağmurla senin ettiğin duanın ne ilgisi var? Yine rabbim bu kış dışarıda kalanlara yardım et diye dua ettin. Ne yapabilir allah? Soğuktan koruyan, sıcak tutan özel bir yorgan mı yaratır? Gökten sofra mı indirir? Kendisi islama göre bu tür yardımlar ediyor. Yok bu tür bir yardımda bulunmaz diyorsan,

İslam musibetlere yol açan insan eylemlerini eleştiren, birçoğunu da bağışlayan, ölümü musibet olarak gören(maide 106), ama ölüm musibetine yol açan yaratma eylemiyle övünen, buna karşı çıkmayan, zihinsel uyumsuzluk yaşayan allahın dinidir. Çocuğun ölümünü musibet, kötü bir durum olarak gören, ama ölümlü çocuğu var eden, ölümlü çocuğun var edilmesiyle övünen anne, baba gibi, ölümü musibet olarak görüp, ölümlü kişilerin var edilişine karşı çıkmayan kişiler gibi. Allah zihinsel uyumsuzluk yaşıyor. Çünkü onu oluşturan zihin yapısı uyumsuz.

Düşünerek, yedi katlı göğün üstündeki meleklerce taşınan tahtında oturup, yıldızlarla şeytan taşlayan allahı gerçekleyen var mıdır?

Müslüman olarak ölen bir erkek, hazarlar içinde yaşama getirilse, orada yetişen bir asker olsa, osmanın islam ordusuna karşı savaşabilir miydi? Ataların inanç ve öğretilerine göre yetiştirilmek bir seçim midir? Koşullara göre şekillenen bir yapının özgür iradesinden söz edilebilir mi? Bir evrende müslüman olarak ölen, bir başka evrende hristiyan olarak ölebilir mi? Kuranda nuh sen bunları kendi durumuna bırakırsan kafir kimseler yetiştirirler demektedir. Eğer yetiştirme durumu söz konusuysa, bu yetiştirilme o kişinin seçimi değilse, özgür iradeli varlıkların din seçimi konusunda sınandığını sö

Tamam da musibetlere yol açan insan eylemlerini eleştiren, birçoğunu da bağışlayan, ölümü de musibet olarak gören allah, neden ölüm musibetine yol açan yaratma eylemiyle övünüyor? Bu eyleme karşı olması gerekmez miydi? Ölümlü çocuğun var edilişiyle övünen, ölümlü çocuğu var eden, ama çocuğun ölümünü de kötü, musibet bir durum olarak gören anne, babayı, ölümlü varlıkların var edilmesinde bir sorun görmeyen, ama ölümü musibet olarak gören kişileri düşün şimdi. İşte bu yapının tutarsızlığı, oksimoronluğu, zihinsel uyumsuzluğu kendini allah da göstermektedir. Ayrıca evlat acısı yaşattığı söylenen

Burada bir oksimoronluk, zihinsel uyumsuzluk, mantık hatası, tutarsız bir yapı var. Dolayısıyla allah da böyle kusurlu bir yapının ürünü olduğu için allah da kusurludur. Sınanıyor dediğin bu varlıklar da mantık sınavından kalıyorlar, tabi bu yapının ürünü olan allahta kalıyor.

Çocuğun ölümünü musibet, kötü bir durum olarak gören anne, babanın ölümlü çocuğu var etmeleri, bu durumla övünmeleri, ölen çocuk için üzülmeleri, kendilerine evlat acısı vermeleri, çocuğu var eden ve öldüren odur dedikleri allaha tapınmaları, oradan birinin de evlat acısı yaşayan kimseler varken, evlat acısı yaşattığı söylenen allaha, allah kimseye evlat acısı yaşatmasın diye mantıksız bir söylemde bulunması, bu mükemmelliğin neresindedir? Bu tutarsızlık, zihinsel uyumsuzluk, bu oksimoronluk, bu tutarsız yapı, bu mantık hatası bu mükemmelliğin neresindedir? Peki ölümü maide 106da musibet olara

Yok çözüm üretiyor bunlara göre. Hastalığı tedavi eden bir insanın eyleminde şafi adıyla kendini gösteriyor bu anlayışa göre. Hastalık veren o, sağlık veren de o. Açlık, susuzluk yaşatan o, yediren, içirende o. Merhamet eden o, ama merhametsizlik eden o değil tabi. İşlerine gelen kavramları, eylemleri ona üstlendiriyorlar, ama işlerine gelmeyeni üstlendirmiyorlar. Hastalığı tedavi eden insan eyleminde şafi adıyla kendini gösteriyorsa, o yaratıcıdır, ona boyun eğeceksiniz, siz acizsiniz, muhtaçsınız, ona boyun eğmezsiniz, sizi yakar diyen birinde de el- kebir adıyla kendini gösteriyordur. O ned

Konu biz yine var olsaydık da, şöyle olsaydık değil, kibirli, küstah ve pişkin bir anlayışın, eleştirilmemeli, karşı çıkılmamalı, çünkü o yaratıcıdır anlayışının, yaratıcı kavramının putlaştırılmasının eleştirisi.

Konu biz yine var olsaydık da, şöyle olsaydı değil. Konu yalvarıp, yakartmak için aciz bırakıp, muhtaç eden, sorunu oluşturup, siz bana muhtaçsınız acizler diyip, kibirlenen, şükür bekleyen, hastalık verip, sağlık verdim, açlık, susuzluk yaşatıp, su, yemek verdim diyip, övgü bekleyen kibirli, pişkin ve küstah bir anlayışın ve o yaratıcıdır, eleştirilmemelidir, karşı çıkılmamalıdır düşüncesinin, yaratıcı kavramının putlaştırılmasının eleştirisi.

Böbreğim mükemmel, ciğerim mükemmel, ne güzel tasarım, peki ya saçmalayan, mantık hatası yapan, oksimoronluk, zihinsel uyumsuzluk yaşayan beynin, o da mükemmel mi?

İslamda küstahlık var, kibir var, yalan var, yanlış var, zihinsel uyumsuzluk, oksimoronluk, tutarsızlık var, alaycılık, absürtlük var. İslam bir garabettir. Birde ne diyorlar, biz mükemmeliz. Zihinsel uyumsuzluk, oksimoronluk yaşayan, mantık hatası yapan, saçma saçma konuşan mükemmellik mi olur?

Müslüman ebeveyn: Allah seni sınamak için yarattı, ona boyun eğmezsen de seni yakar. Çocuk: Benimle alay mı ediyorsun? Çocuk yapıp, allah seni sınamak için yarattı, ona boyun eğmezsen de seni yakar ne demek? Yazık kafana.

El- kebirin kibri islama müslüman da tecelli eder, kendini gösterir, ama müslüman kibirlenmeye karşıyım der. İçine el-kebir kaçan müslüman sen nasıl kibirlenmeye karşı olabiliyorsun, o kibirli halinle ki?

Müslüman şeytan tarafından kandırılan adem ile havvanın allah tarafından yaratılan çocuğudur. Var edilişini över, ama şeytana da söver. Senin var edilişinde şeytanlık var be müslüman islama göre. Ama şeytana da karşısın. Nasıl oluyor bu iş? Müslüman tutarsız, oksimoron, zihinsel uyumsuzluk yaşayan kişidir.

Müslüman öyle bir ortam oluşturuyor ki, sanki allah gerçeklendi de, kabul edilmiyor. Yaratıcı putçusu, küstah ahmaklar sizi.

Yedi katlı göğün üstündeki meleklerce taşınan tahtında oturan, yıldızlarla şeytan taşlayan, kendi ile uğraşanlara yıldırım atan, alev toplarıyla cin vuran allah gerçeklenen bir şey mi de inkar ediliyor? Şu açık ki müslüman yalancı ve küstah kişidir.

Denizde bir tehlikeyle karşılaştığınız zaman, O'ndan başka bütün yalvarıp yakardığınız şeyler, sizi yüzüstü bırakarak yok olup giderler, ancak O kalır. Sizi kurtarıp, sağ salim karaya çıkarınca, hemen yüz çevirip unutuverirsiniz O'nu. Çünkü insanoğlu gerçekten nankördür. İsra 67 Onun karada da, sizi yere batırmasından veya başınıza taş yağdırmasından güvende misiniz? Sonra kendinize bir koruyucu da bulamazsınız. İsra 68 Yoksa sizi tekrar denize döndürüp, üzerinize ortalığı yıkan bir fırtına gönderip, inkarlarınızdan ötürü sizi suda boğmasından güvende misiniz? O zaman b

Muhtaç edip, aciz bırakıp, siz acizsiniz, muhtaçsınız diyen, yalvarıp, yakartmak, boyun eğdirmek için aciz bırakıp, muhtaç eden, birde pişkin pişkin şükür ve övgü bekleyen kibirli bir anlayışın savunuculuğunu yapan sensin. Hem kibirli el-kebirin savunuculuğunu yapıyorsun, islami bir deyişle el-kebirin kibri sende kendini gösteriyor, ama kibirlenmeye de karşısın, üstelik bu anlayışı eleştirene kibirli diyorsun. Nasıl oluyor bu iş kibirli allah? Ortada oksimoronca bir durum var.

Yaratıcı kavramına dayandırıldığı için. Ama tabi yaratıcıya dayandırılan şu islama bakıyorsun içi yalan, yanlış, tutarsızlık, oksimoronluk dolu. Bu yaratıcı kavramı bir illettir.

Yaratıcıdır, o yüzden eleştiri dışı olmalıdır, oh ne güzel. Birde kuşaktan kuşağa aktarılan, yaratıcı putuna atfedilen absürtlükleri, yalanları, yanlışları savunuyorlar ve buna da hak diyorlar. Yani düşün bir nefret söylemi yaratıcıya dayandırılınca hak oluyor. Bir absürtlük yaratıcıya atfedilir, kuşaktan kuşağa aktarılır ve yüzyıllar sonra bunu milyarlarca kişi savunur. Sen bir eleştiri getirdiğinde de, ama bunu yaratıcı söylemiş denir. Eeee yani? Yaratıcıdır, boyun eğilmelidir, karşı çıkılmamalıdır, yalaka ve yancılığı yapılmalıdır anlayışı nedir? Gerçek olsun ya da olmasın. Yaratıcıya da ka

Hodri meydanı bırak, kibirlenmeye karşısın, kibirli el- kebire neden tapınıyorsun hele onu söyle sen. İstediğin kadar ahlak konuş, oksimoronluklarınız, tutarsızlıklarınız, zihinsel uyumsuzluklarınız var. Onlar ne olacak? Onu anlat hele sen.

Ey insanlar! Allah’a muhtaç olan sizlersiniz. Allah ise hiçbir şeye muhtaç değildir ve mutlak kemaliyle hep övgüye lâyık olan O’dur. Fatır 15 Allahın muhtaç edip, aciz bırakıp, sonra da siz bana muhtaçsınız, acizsiniz diyip, kibirlenmesi, övgü ve şükür beklemesi benim ahlakıma ters değildir. Mümin.

Kendi çıkardığı fırtınadan kurtaran allahın, kendisine boyun eğilmeyince, demek benden yüz çevirirsiniz, üzerinize fırtına göndermeyeceğimden, sizi suda boğmayacağımdan emin misiniz diyerek tehdit etmesi benim ahlakıma ters değildir. (Mümin) Denizde bir tehlikeyle karşılaştığınız zaman, O'ndan başka bütün yalvarıp yakardığınız şeyler, sizi yüzüstü bırakarak yok olup giderler, ancak O kalır. Sizi kurtarıp, sağ salim karaya çıkarınca, hemen yüz çevirip unutuverirsiniz O'nu. Çünkü insanoğlu gerçekten nankördür. İsra 67 Onun karada da, sizi yere batırmasından