Jump to content

Buzul

Normal Üye
  • İçerik sayısı

    2.706
  • Katılım

  • Son ziyaret

Buzul kullanıcısının paylaşımları

  1. Evreni bir tanrıya üstlendirme ve bunu kabul ettirme çabasından ve aşkından dolayı sallıyor, palavralar sıkıyor, absürt absürt söylemlerde bulunuyor ve bu durum pişkinliğe, küstahlığa, yılışıklığa da yol açıyor. İlla bu evreni oluşturan bir tanrı olmalı. Ne tanrıya üstlendirme aşkıymış. Ne yaratıcı putçuluğuymuş. Oldukça antipatik. En sevmediğim tiplerden. Bu gerçek diye sunulan, oksimoronluk, mantıksızlık, tutarsızlık içeren tanrı anlayışları da bunun gibi işte tanrı uydurup, ona sözler ve eylemler atfeden, şunu yapabilir, ama bunu yapmaz diyen tipler yüzünden oluşturulup, kuşaktan kuşağa da
  2. Mekandan ve zamandan bağımsız, atomlardan oluşmayan, madde olmayan, gören, duyan, kulağı, gözü, beyni olmayan, niteliklerini bilmiyorum dediği bir tanrı ortaya atıyor, bunu gerçek olarak kabul ediyor. Evrenin yaratımını bu tanrıya üstlendiriyor. Bu tanrı düşünmüyor. Öfkelenmiyor, ama merhametsizlik edebiliyor. Tanrısını adına söz uydurup, şunu yapabilir, bunu yapmaz felan diyor. Durum buyken, evreni bir tanrıya üstlendirme aşkıyla da, bunu kabul ettirmeye çalışıyor. Böyle bir tanrı olamaz mı diyor? Tamam öyleyse zeusta var olabilir, süpermen de var olabilir, örümcek adam da var olabilir , thor
  3. Sizdeki bu evreni bir tanrıya üstlendirme çabasının, aşkının nedeni nedir? Sana göre şu var dediğin tanrı, yaratıcı olduğu için de eleştiri dışı mı olmalıdır ayrıca? Dediklerine ve yaptıklarına katılınmalıdır? Var denilen şu tanrıya yaranma isteği, ona tapınma ve onun yancılığını yapma isteği, onun yancılığını yapınca üstün olduğunu düşünmek, ona karşı çıkmak zalimliktir ve kötülüktür demek, bu var denilen, görünmez tanrıya tapınmayanlardan nefret etmek, onların cehennem diye bir yerde yanmalarını felan istemek de tuhaf. Bu anlayışta birçok kişi var değil mi sonuç olarak.
  4. Evrenin oluşum aşamalarını bilmiyorsun. Evreni oluşturan şey nedir bilmiyorsun. Hiçbir bilgin olmadığı halde, evrenin yaratımını bir tanrı vardır diyerek tanrıya üstlendiriyorsun ve bu tanrı da madde olmayan, atomlardan oluşmayan, niteliklerini bilmediğin, gören, duyan, ama gözü, kulağı, beyni de olmayan ve aynı zaman da düşünmeyen bir varlık. Tanrı öfkelenmez diyorsun, sonra da merhametsizlik de yapabilir diyorsun. Merhametsizlik yapabiliyor da, öfkelenemiyor mu mu senin şu tanrın? Onun adına sözler uydurup, birde ona atfediyorsun. Şunu yapabilir, bunu yapmaz felan diyorsun. Üstelik tüm bu tu
  5. Evreni bir tanrıya üstlendirme ve bunu kabul ettirme aşkının, çabasının getirdiği durum işte. https://www.hizliresim.com/1bmjyte
  6. Bu evreni bir yaratıcıya üstlendirme aşkın, çaban var görüldüğü kadarıyla. Git üstlendir yani. Ne yapayım? Senle atomlardan oluşmayan, madde olmayan, niteliklerini bilmediğin, mekandan ve zamandan bağımsız, var dediğin şu tanrıyı mı tartışayım artık. Git üstlendir.
  7. Sizdeki bu tanrı yalakalığı bir hastalık. Bu var dediğiniz tanrıya yaranma aşkınız, evrenin yaratımını tanrıya üstlendirme çabanız, ona sınanma ve başkalarını ona sınattırma, onun sınavından geçme aşkınız felan. Çocuk yapıp, onu allaha sınattıran, yaptığınız çocuğa allah seni sınamak için yarattı diyen biacayip tiplersiniz lan siz, evrenin garabetleri. Gerçi kibirli, yaparım, ederim, bana karşı çıkarsanız da, sizi yakarım, çünkü ben yaratıcıyım diyen bir tanrı uydurup, ona tapınan varlıklar bunlar ya. Yaptıkları çocuğa hakkımızı ödeyemezsin, bize borçlusun, şükür et diyen, pişkin tipler. Yarat
  8. Senin evrenin yaratımını bir tanrı vardır diyip, bu tanrıya üstlendirme çaban, aşkın ve evreni yaratan bir vardır söylemini dayatır bir şekilde kabul ettirmeye çalışman ise pişkinlik, küstahlık içeren bir durum. Sendeki bu evreni bir yaratıcıya atfetme çabasının, bu var dediğin yaratıcıya boyun eğme, ona yalakalık yapma aşkının nedeni nedir? Yaratıcı senin için put. Tanrı yalakalığı yaparak üstün ve onurlu olduğunu da düşünüyorsundur sen şimdi? Bu tanrı yalakaları, evren övücü tipler gerçekten çok sevimsiz, gıcık, küstah kişiler. Kibirli el-kebirin yancıları, kibirli el- kebire kulluğu üstünlu
  9. Evrenin bir tarifi var mıdır? Bir evren nasıl oluşur, oluşması için ne gereklidir? Küçük bir şey genişledi deniliyor ya. Bu küçük şeyin oluşum aşaması var mıdır, nasıl ortaya çıkmıştır? Bunları bilmiyorum. Ama bu acı, ızdırap ve trajedileri oluşturma potansiyeli olan evrenin varlığını kötü bir durum olarak görüyorum.
  10. Peki bu tanrı ne yapar? Sıfatlarından, eylemlerinden söz etmiştin ya, onun sıfatları nelerdir mesela? Mesela merhametsizlik eder mi?
  11. Yok maddenin nedeni bir tanrıdır diye bir şey söylemedim. Evrenin bir yaratıcısının olduğu gerçeklenseydi, böyle bir durum söz konusu olsaydı, bunu kabul ederdim.
  12. Kendimi dedi ceza vermem diye sana? Yoksa onun adına sözler mi uydurmaktasın? Kendi sözlerini var dediğin bu tanrıya mı atfetmektesin?
  13. Kendisini eleştirsek, merhametsiz, zalim, pişkin, küstah desek nasıl bir tepki verir mesela, atomlardan oluşmayan, madde olmayan kendisinde bu nasıl bir etki yaratır? Neresiyle bu etkiyi algılar? Öfkelenir mi bu duruma? Beni nasıl eleştirirsin, bunları bana nasıl dersin, çünkü ben yaratıcıyım der mi örneğin? Ama şunu demez değil mi? Yaratıcıyım diye, niye eleştiri dışı olayım ki? Yaratıcıyım diye niye yaptıklarıma ve dediklerime katılsınlar ki, kendisini de eleştirmez yapısı gereği yani. Hem kibirlenmeye karşıyım diyip, hem de böyle bir tanrının yancılığını yapmak da tutarsızlıktır tabi.
  14. Düşünüyor ama beyni yok. Atomlardan oluşmuyor, madde değil. Düşünen, ama bir düşünen bir şeyi de olmayan bir varlık mı? Ortada düşünen bir yapı yok mu? Böyle bir konuda konuşmayı sürdürmeye de gerek var mı? Absürt, tuhaf bir durum yani.
  15. Görüyor, duyuyor, düşünüyor, yapıyor, ama gözü, kulağı, bedeni, beyni yok. Mekandan ve zamandan bağımsız, atomlardan oluşmuyor, madde değil. Böyle bir varlık var ve evreni yaratan, atomları, ışığı felan yaratan da o sana göre, bu sana mantıklı geliyor.
  16. Kendisi söylesin niteliklerini, varsa eğer. Çıksın atomlardan oluşuyorsa, atomlardan oluşuyorum desin. Oluşmuyorsa, ben atomlardan oluşmuyorum desin. Ama durum şu ki bu insan denilen varlık mitolojik, fantastik karakterler, tanrılar felan uydurup, onlara bir takım özellikler verip, eylemler ve söylemler atfediyorlar. Evreni yaratan bir tanrı var ve o atomlardan oluşmuyorum dedi. Mitolojik, fantastik öykülerde de bir şeyler yapan ve diyen karakterler var. Ne yapalım şimdi?
  17. Peki tamam da öyleyse bu tanrı neresiyle görüyor, neresiyle duyuyor, neresiyle düşünüyor? Bu tanrının görmesini, duymasını sağlayan bir mekanizma yok mu? Evreni oluşturan biri varsa, onun da gözü, kulağı, beyni varsa ve atomlardan oluşuyorsa ne olur ki ayrıca? Ona tapınmaz mısın, sen atomlardan oluşuyorsun, sen maddesin diyip? Yani diyorsunuz ki, bizim tapacağımız tanrı görmeli, duymalı, konuşmalı, düşünmeli, ama atomlardan oluşmamalı, madde olmamalı.
  18. Öyleyse bu var dediğin tanrının yapısında atom yoksa, ne var? Madde değilse nedir? Neresiyle düşünür? Neresiyle işitir, neresiyle görür? Ayrıca cennetten yeryüzüne geldiği söylenen, kabenin köşesine yerleştirilen hacerül esved taşı da bu arada atomlardan oluşuyor. Öyleyse cennette atomlardan oluşan bir yer diyebiliriz, değil mi?
  19. Televizyon parçalarının üretilmesi, bu parçaların bir araya getirilmesinde, güç tuşuna basınca tvnin açılmasında, bu işleyişte bir düzen vardır. Bir dolabın tasarlanmasında, parçalarının bir araya getirilmesinde, o dolabının çekmecelerinin işleyişinde, düzeneğinde bir düzen vardır. Bir evin tasarımında, bu evi oluşturan malzemelerin üretiminde, bu evi oluşturacak bir şekilde birleştirilmesinde, bir araya getirilmesinde, evin elektrik yapısının döşenmesinde, kablolanmasında, anahtara basınca tavana yerleştirilen florasana elektriğin gitmesinde ve bunun için tasarlanan florasanın ışık saçmasında
  20. Bu evreni yaratan bir bilinç var mıdır, bir evrenin oluşması için bir bilince gerek var mıdır, bir evren nasıl oluşur? Diyorlar ya, evren çok küçük bir şeyden genişledi. Peki o küçük şeyi oluşturan nedir? Hangi aşamalar sonucu oluşmuştur? Bunları bilmiyorum açıkçası. Yani aslında düşününce de çok şaşkınlık verici bir durum. Küçücük bir özden bu kadar maddenin çıkması.
  21. Eleştiri yapıyorum işte. He ben yaparım, ederim, eziyet de ederim, merhametsizlik de yaparım, benim buna hakkım var diyen bir tanrı varsa, ona da şunu derim. Sen pişkin ve küstah bir zalimsin. Benim eleştirilerim, böyle bir tanrı varsa, onu bunları yapmaktan vazgeçirecek diye de bir şey yok tabi. Eleştirirsin, böyle bir tanrı başka bir evren yaratır ve orada da zulüm yapabilir sonuç olarak. Ama bu varsayımsal bu tanrı için, o merhametsizlik yapmaz, zulmetmez, işkence etmez felan dersem de yanlış, yalan ve mantıksız bir söylemde bulunmuş olurum. Ayrıca mutlak merhametli allah söylemi de oksimor
  22. Beni yediren içiren, odur. Şuara 79 Hastalandığımda bana sağlık veren odur. Şuara 80 Seni yediren, içiren oysa, sana yoksunluk yaşatan, açlık, susuzluk yaşatan, seni gereksinim gidermek durumunda bırakan, sana bu sorunu dayatan da odur. (Üstelik dünyaya bakın. Geçim sıkıntısı yaşayanlar, bundan dolayı baskı ve stres yaşayanlar, intihar etmek durumunda kalanlar, yetersiz beslenmeden dolayı acı çeken ve ölen kişiler var.) Sana sağlık veren oysa, sana hastalık veren de odur. Hastalık vereni, sağlık verdiği için, susuzluk yaşatanı, su verdiği için övmek, bunun için ona şükür
  23. Diyelim ki bu evreni yaratan biri ya da birileri var. Varsa eleştirilerim onun, varlarsa onlar için de geçerlidir. Varsa eğer böyle bir güç, o bu eylemiyle kötülük, merhametsizlik yapmıştır, zulmetmiştir. Ben şu mantığa karşıyım yani. İşte eleştirme, karşı çıkma, yaranmaya çalış, tapın, çünkü o yaratıcıdır mantığına, yani yaratıcı kavramının putlaştırılmasına. Ama kurana bakarsan, bu anlayışı görürsün. Sizi yaratana karşı çıkmaktan sakının, ben ancak yaratana tapınırım, enbiya 23te allah yaptıklarından sorumlu değildir yazar mesela. Allaha karşı çıkmak kötülük ve zalimliktir. Yaratıcı kavramın
  24. İnsanlar yaşanan acılardan, trajedilerden, kederlerden, sorunlardan, geçim derdinden, ölümlerden felan yakınırlar. Aynı insanlar yaşam övücülüğü yaparlar. Yaşam sürsün isterler. Acı çeken, muhtaç, yoksunluk yaşayan bedenlerin var edilişinde bir sorun görmezler. Yaşamı öven bir zihin yapısıyla da sorarlar. Bu acılar nasıl bitecek, nasıl bitecek diye? O çok değerli yaşam bunları ürettiği, bu acıkıyım fabrikası işlediği için bitmiyor olabilir mi acaba? Yani düşünün çocuğun varoluşuna neden olarak onun acı çekmesine ve ölmesine neden olan anne, baba, aynı zamanda çocuğumun acı çekmesini ve ölmesin
  25. Buzul

    EVRENDE DÜZEN Mİ VAR YOKSA KAOS MU?

    Evrende düzen varsa şunu yapıyorsun. Yedi katlı göğün üstündeki meleklerce taşınan tahtında oturan, yıldızlarla şeytan taşlayan, kendi ile uğraşanlara yıldırım atan, alev toplarıyla cinleri vuran, rüzgarı durdursam gemiler gitmez diyen, doluyu dilediğine isabet ettiren, dilediğinden uzak tutan, yeri ve gökleri altı günde yaratan allahı, balığın içinde yaşayan adamı, yarılan denizi, gökten sofra indirilmesini, fil ordusunu taşlayan ebabil kuşlarını, cenneti, cehennemi vs vs gerçek olarak kabul ediyorsun ve evrenin yaratımını yedi katlı göğün üstünde oturan bu allaha üstlendiriyorsun. Bunları ge
×
×
  • Yeni Oluştur...