bilgivehis

Namus, şeref, ahlak ve vijdanımızı kanıtlamamızı istiyorsun, ben müslümlerden istemeyeceğim, zaten ne mal olduklarının kitabı da var. Ancak işte sana kanıt, alttaki Yılmaz Özdil tarafından yazılan, bu ülkede yapılanlara karşıyım, bu yapılanlara ancak namus, şeref, ahlak ve vijdan sahibi olanlar karşı gelebilir. Oku bakim, sende de bunlara karşı gelebilecek namus, şeref, ahlak ve vijdan var mı? Yılmaz Özdil – Atatürk'ün ismini camilerde okutulan hutbelerden çıkardılar. – 19 Mayıs törenlerini yasakladılar. – 23 Nisan, 29 Ekim, 30 Ağustos törenlerine “hastalan

Kitap okumanın son derece yararlı olduğunda genelde hemfikiriz, ancak nasıl okunmalı sorusu kitap okumaktan daha önemli. Nasıl okunmalı sorusu için belki belirli kıstaslar koyabiliriz ama kesin bir yol çizemeyiz, bu yüzden de çeşitli görüşlere gebe tartışmalı bir konu. Örneğin kendim çocukluğumda o kadar hikaye, roman kitap okudum ki, bir kaç yıl sonra artık bu tür kitaplar bana çok basit gelmeye başladı. Daha sonra felsefe, bilim ve siyasi kitaplar okuduğumda büyük bir keyif almaya başladım ve bu halen devam eder. İşte sorunun cevabı bendeki örnekte yatıyor ve burada iki s

Teknoloji elbette gelişiyor ama herkese değil, keseye göre gelişiyor

Anlaşılıyorsun, biz de aynı şeyleri farklı dille söylüyoruz. Ancak senin yanlışın, asimile sürecini tamamen doğal sayman. Oysa son yüz yıldır, toplumları asimile etmek ve belirli bir gurubun çıkarına göre evirmek güçlülerin birinci hedefi halindedir. Yani Hitler'in açıkça yaptığını güçlüler daha kötüsünü farklı yöntemlerle dolaylı yollardan yapıyor. Örneğin Hitler bir millete soykırım yapıyordu, günümüzde ise soykırım yerine bütün H.Sapienslere asimile uygulanıyor. Düşünebiliyor musunuz, bütün insan türü tek bir hedefe göre tornadan geçiriliyor. Bunun için de önce

Etkilememiş, tamamen dönüşmüştür, bir defa bu gerçeği görmemiz gerekiyor. Bak kültürel bazda olsa da kendin de bunu onaylıyorsun. Bugün bu ülkede daha dün gelen Suriyeliler kadar Türk var mı sorusu dahi sorulur duruma gelmiştir. Senin Türk olarak saydığın insanlara bizzat sor bakalım, şu cevabı alırsın, "Her insan Müslüman doğar". Oysa Müslümanlık diliyle, yaşam biçimiyle, anlayışıyla tamamen bir arap dini, arap kültürü, arap milliyetçiliğidir. Bu ülkede Türkçe ezandan, laik sistemden dahi rahatsız olan yine senin Türk gördüklerindir. Oysa Türkleri temsi

Alman siteleri kendi maaşlarını fazla gösterecek halleri yok herhalde. Google arama sonucunun en tepesinde ne yazıyor, yıllık ortalama 46.560 bin Avro, aylık asgari ücret de ortalama 3880 Avro diyor, duruma göre de bunun altında veya üstünde diyor. Üstelik bu 2018 rakamı. Hadi bunu es geçelim, biz yarısını söyleyelim, en az maaş 2000 Avro diyelim, o halde iken dahi bir işçinin aylık maaşı 13 bin Türk Lirası ediyor. Yani neredeyse buradaki beş-altı işçinin maaşına bedel. Bir de oradaki sosyal olanakları, hakları ve işgücü adaletini de hesaba katarsan farkın uçurumun uçu

Bunu kinaye olarak söyledin ama gerçeği söylediğinin farkında değilsindir. Evet Türkler burada her zaman sığıntı olmuştur, bu ülkede hiç bir zaman ne çoğunluk ne de hakim olmuşlardır. Ülkenin her yerini gezen biriyim, Yörükleri çıkarırsan geriye pek bir ari Türk kalmaz. Osmanlı, Türkleri savaşa sürerek, onları diğer halklara kıyasla yoksuluğa iterek, belirli mevkilerde yer vermeyerek, çeşitli yöntemlerle etkisizleştirerek ve araplaştırarak Türkleri asimile etmiştir. Bugün arap mı Türk mü diye seçenek dayatsan, Yörüklerden başka çoğu arapçılığı tercih eder. Zira biz Türküz d

İşte sana bunu anlatmaya çalıştım, fiyat karşılaştırma tablosu tek başına bir şey ifade etmez, o tabloya ülkelerin gelir tablosunu eklersen o zaman anlam kazanır. İşte sana küçük bir hesap. Almanya'da en düşük maaş 4000 Avro, bu 26200 TL'ye eşittir Almanya'da üç tane ekmeğin fiyatı 1 Avro, 4000 Avro ile 12000 ekmek alıyorsun. Türkiye'de asgari ücret 2324 TL, bu 354 Avro'ya eşittir Türkiye'de üç tane ekmeğin fiyatı 4,5 TL, 2324 TL ile 520 ekmek alıyorsun. Almanya'da aynı işi yapan bir işçi maaşıyla 12000 ekmek alırken, Türkiye'de aynı işi yapan işçi maaşıyla

Almanya'da diyelim ki, bir ekmek bir milyar, o zaman buradan pahalı mı oluyor? Gelir düzeyini ve sosyal yaşam standartlarını es geçip de sadece fiyat karşılaştırması yapmak bizdeki koyunlar için geçerlidir.

Bir şeyi ya es geçmişsin yada farkında değilsin. Bu tayfa dediğin zaten bu ülkenin her zaman hakimleriydiler, AKP ile sadece görünür oldular. Yani ortada onurlu bir halk yoksa bir şeyler nasıl değişecekmiş, bir şeyler öyle tepeden ihsan edilmez, o bir şeyleri halkın kendisi kazanır. Bu ülkede de öyle bir halk olmadığına göre yönetenlerden adalet beklemek allahtan medet beklemekle aynı şeydir. Hani AKP olayı onun iktidar olmasıyla başlamış olsaydı söylediğinde haklı olabilirdin, oysa AKP 1938'den bugüne hazırlanmış bir projenin ürünüdür. Zaten "Cumhuriyet reklam arasıyd

Evet allahı yaratmak da bir sanattır, lakin yarattığınız allah arapçadan başka dil bilmiyor, ona lisan öğretmemişsiniz. Orta Doğu'dan başka yeri bilmiyor, ona hiç cografya dersi vermemişsiniz. Sonra kendinin varlığını göstermek için muhammede muhtaç ve aciz bir allah yaratmışsınız. Nereden baksanız iyi bir sanatçı değilsiniz, hani güncellenme şansınız da yok, Trump'un iki dudağının arası bile sizin allahınızdan güçlü. Gerçi sizin allahınız kim, bence sizde şaşırmışsınız, sizin allahınız gökte mi, feto mu, tayyip mi belirsiz.

Atatürk'ün Türkçülüğü öyle iftira atıldığı gibi bağnaz, milliyetçi Türkçülük değildir, zaten öyle olsaydı altı ok gibi bir hedef belirlemez, altı okun sadece milliyetçiliğini baz alırdı. Oysa o vatan toprakları içinde yaşayan herkesi eşit gördüğü için herkesi içine alan altı oku hedefledi. Ayrıca Atatürk düşmanlığı sanki bu vatanı düştüğü bataklıktan kurtaracakmış gibi bir psikoloji yaymaya çalışıyorlar. İlber Ortaylı tarih üstadı olabilir ama öyle Atatürk'ü tanımlayacak karakterde biri değildir, öyle bir karakteri olsaydı bütün servetini tayyibe bağışlamazdı. Üstelik dikka

İşte sistem bu dürtüleri cidden tetikliyor ve din de karşılığını buluyor. O halde buna sistemin adı ne olursa olsun bir sistemden bağımsız sayamayız, çünkü sistemin kendisi besleyici rolü üstlenmiş durumda.

Bunu 25 yıldır tayyibi destekleyerek kendileri istemiş olmasın?..

Biz tercihin kaynağını sorgulayın diyoruz. Bir kadını zorla oraya tıksan yine buna tercih deniyor. Bu tercih daha fazla para kazanmak için mi, yoksulluktan dolayı mı, birilerinin korkusundan mı, birilerinin dayatmasından mı, yoksa sistemin kendisi mi fahişe yaratıyor? Sistemin kendisi fahişe yaratmaya müsaitse bu kadının tercihi mi yoksa sistemin tercihi mi? Yani burada söz konusu olan fahişelik değil, bu ülke yokluk içindeyken, ekonomi çökmüşken, adaletsizlik yasa haline getirilmişken, ırkçılık-dincilik son sürat almışken ve bir ülke bir kişinin iki dudağı arasına sıkışmış

O halde kendilerine sonsuz değer veren Atatürk'e sarılmaları gerekmez mi ama bunu hiç bir zaman yapmadılar.

Atatürk görevini iyi yapmadı mı? Ona dahi sahip çıkmadılar.

Türkiye'nin vergi rekortmeni bir kerhane işletmecisinden çıkıyorsa ve bunu absürt buluyorsanız, bunun nedenini kerhanecilerden, kadınlardan arayacağınıza asıl bunun kaynağını arayın. Bunun kaynağına ulaşmak için önce kadınların oraya düşme nedenini araştırın, çok iyi para kazanmak için bir tercih mi yoksa çeşitli koşulların dayatması yüzünden mi oradalar. Elbette en önemli temel nedenlerinden biri ekonomidir, ancak ekonominin en önemli olduğu tartışılır ve tek neden değildir. Örneğin kadınların yüzde kaçı orayı gönüllü olarak tercih etmiş, yüzde kaçı koşulların dayatmasıyla kend

Sen açtığın başlıklarda hep bir şeyi unutuyorsun. Bu tür olayları tamamen kişiselliğe bağlıyorsun. Oysa bu ve benzer olayların tamamı bizzat sistemin kendisidir. Fuhuş, uyuşturucu, mafya, adaletsizlik, yolsuzluk, sömürü, rüşvet, ırkçılık, güççülük, çıkar çatışmaları ve "kavram karmaşası" bir sistemdir, işte buna "kapitalizm" diyoruz. Kapitalistler ise bu olaylar zincirine "özgürlük" diyor ve bunu "Amaca ulaşmak için her şey mübahtır" sloganıyla savunuyor. Yani amaca ulaşmak için atom bombası atabilir, milyarlarca insanı öldürebilir ve hatta robotlaşmayı getirerek insan

Endonezya'nın şeriat kurallarının uygulandığı tek kenti Açe'de ilk kadın kırbaçlama ekibi tanıtıldı. https://odatv.com/kadin-kirbaclama-ekibi-tanitildi-28012020.html İslam hoşgörü dinidir, cennet kadınların ayakları altındadır.

Bu iddia kafadan da sıkılmış olsa mantıklı, doğruluk payı büyük.

Bu görüşün külliyan yanlış. ABD'de yaşayanlar ben almanım, ben çinliyim mi diyor, ABD'de ben ABD'liyim demeyeni ülkeden kovarlar, sağ elini kaldırıp ABD çıkarları için çalışmaya yemin edip vatandaşı olmazsan bir dakika durdurmazlar. Peki neden ABD'de ben filanım-falanım diyemezsin de başka ülkelerde dersin? Çünkü başka ülkelerde ırkçılığın yayılmasını sağlayan bizzat ABD'dir. Bunu nasıl yapıyor? Çok basit, Holywood ve tekelleşmiş dünya basını sayesinde. Bu ülkenin başına getirdiği tayyip gibiler sayesinde. Türkiye gibi kendine bağımlı yaptığı ülkelerde

Neden cevap alamayacağını düşündün? Sorduğun soruları sormak da bir erdem, aferin. Sorduğun soruların cevabı tek cümleliktir, "bu ülke talancılar tarafından yönetiliyor."

Konuyu anlamadan hemen balıklama atlama. "Bizde deprem varken neden Çin?" diye soru sorulmuş.

Ne yani, "hedefin öyle bir-iki asırda olacak iş değil" demek istiyorsun ama konuyu tam anlayamamışsın. Benim hedefim elbette bir-iki asırlık iş değil, öyle feodileten çıkar çıkmaz her şey bir kaç yılda güllük-gülistanlık olmayacağının her zaman bilincindeyim. Bugünün sürü toplumu bir-kaç asır sonra elbette değişebilir, benim konum halkın evrilmesiyle alakalı değil, bugüne kadarki duruşuyla ve bu duruşunun uzun asırlar değişmeyeceğiyle alakalı. Halk dediğimiz bugüne kadar egoist davranmış, sadece bireysel düşünmüş, günlük çıkarı baz almış, bir parça kemik için kazanımların peşkeş