Jump to content

KKoH

Normal Üye
  • İçerik sayısı

    96
  • Katılım

  • Son ziyaret

Topluluk Puanı

0 Neutral

KKoH Hakkında

  • Derece
    Advanced Member

Profile Information

  • Gender
    Male
  1. KKoH

    Mutlu - Mutsuz

    Basit kişisel gözlemlerle verilen örneklerin hatalı olduğunu düşünüyorum. Mutluluk İÇSEL bir süreçtir. Çizdiğiniz mutsuz insan prototipi, kısır çevresine mutsuzluğunu yansıtan insan tipidir. Siz daha çok “mızmız” insan tipini tanımlıyorsunuz. Dikkatinizden kaçan, bu mızmızların bir bölümünün mutluluk kaynaklarının mızmızlanmak olduğudur. Mutlu/mutsuz ayrımı çok kaba bir ayrımdır. Görecelidir. Süreç içinde birbirine geçişler gösterir. Mutsuz süreçler vardır. Bu nedenle soruların farklı yönleriyle sorulması gerekir: 1- Mutsuzluk süreklilik mi göstermekte, yoksa arada küçük mutluluklar v
  2. KKoH

    Böbreklerle ilgili

    Sayın Nearxthil, Bir İngilize 3 aylık ömrünüz kaldı dediğinizde, teşekkür edip sakince kapıdan çıkıp gidebilir. Bir Türke "nezle oldunuz" dediğinizde tüm akrabalar feryat figan arasında "ne kadar ömrü kaldı?" diyebilir. Onun için bizlere sıcak kanlı denilmekte. Anlatımlarınızdan sadece idrarla fazla protein kaybı olduğunu, klinik bulguların ortaya çıkmadığını anlıyoruz. Bu kadar az bilgiyle yorum yapmak, panik yaşamak anlamsız ve gereksiz. Biyopsiye bile şimdilik gerek duyulmamış. Böbrek naklinin sözü bile edilmez. Dereyi görmeden paçaları sıvamanın anlamı yok. Rahat olun. Benim ver
  3. KKoH

    Böbreklerle ilgili

    Nefrotik sendrom çok sayıda hastalıktan oluşur. Yani bir anlamda sonuçtur. Altından hepatitinden tutun, vaskülitler, lenfoma dahil çok sayıda hastalık bile çıkabilir. Giderek artan sayıda genetik anormallikler saptanmaktadır. Çoğunda (şimdilik) bir neden bulunamaz. Çocukların %85’i steroid ile tedavi edilebilir nefrotik sendrom, yani eski terminoloji ile lipoid nefrozdur. 10 yaşından itibaren bu oran giderek düşer. Steroidler ile tedaviye başlanır. Tedavi verilmezse, kaybedilen proteinlere bağlı olarak trombotik ve enfeksiyöz komplikasyonlar ölümcül olabilir. Yineleme sıktır. Yanıtsız hasta
  4. KKoH

    Böbreklerle ilgili

    Yanlış. Tedavi gerekir. Aksi takdirde komplikasyonlara yol açar.
  5. KKoH

    kolalı içecekler hakkında

    Mezbaha boyutlu bilimsel açıklamanızın, bilimsel anlamını kavrayamadım. pH'ı 2.5-4.0 arasında değişen 660 mL kolanın (2 kutu kola) tamponlanması için vücudun harcadığı çaba, yedek kuvvetler sanırım bilginiz dahilindedir.
  6. KKoH

    kolalı içecekler hakkında

    Sayın Haci, Cola'nın sağlığa zararlı olmadığını gösteren kaynak gösterir misiniz? Cola'nın fosforik asid yükü çok önemlidir. Özellikle böbrek işlevlerinin bozulmaya başladığı hastalarda. pH'ı, şeker yükü de önemlidir.Şeker oranı %10'dur. Her yaşta dişler üzerine etkilidir. Reflü nedeni olabilir, reflülü hastalarda reflüyü arttıtır. Kemik dansitesi üzerine de etkilidir. Pubmed'de "cola" yazıp aramanız yeterlidir. Türkiye'den bir kaynak: Ogur R, Uysal B, Ogur T, Yaman H, Oztas E, Ozdemir A, Hasde M. Evaluation of the effect of cola drinks on bone mineral density and ass
  7. KKoH

    1 Milyar Arap Yalakası

    Yukarıdaki yorum doğrudur. BAAS konusu tartışmalıdır. Dahası; Filistine en büyük kazığı başta Suudiler olmak üzere mevcut arap devletleri atmıştır. Filistini tanımış gibi yapmaları destekledikleri anlamına gelmez. Ağırlıklı olarak kösteklemişlerdir. O dönem FKÖ'nün başarı kazanması demek, bu arap devletlerinin iktidarlarının sonu demekti. Hali hazırda aç Filistinlilere destek vermeyen de onlardır. Hiçbir arap devletinin de umurunda değillerdir. Unutmayınız ki, en eğitimli arap nüfusu Filistin'de idi. Hamas'ı güçlendirenlerin kim olduğunu iyi irdelemek gerek. Filistinli
  8. KKoH

    En iyi bildiğimiz şey nedir?

    Bu konu bilim forumunda olması gereken, herhangi bir proteini kodlayan genden daha önemli bir konudur. İnsanın evriminde değil ama, uygarlığın gelişiminde, DİL?in çok önemli yer tuttuğu vurgulanır. Zeka gelişimi ve/veya zekanın kullanımın gelişimi de dil ile ilişkilendirilmektedir. Dilin gelişiminde somuttan soyuta ulaşılmıştır. Bu durum uygarlıkla paraleldir. Konuşmayı öğrenen bebekler önce somutu öğrenir. En somut olan anne-babadır. Anne onu besleyen somut yaratıktır. Annesi, onun karnı içindeki günlerden itibaren, sesini tanıdığı canlıdır. Baba da evde bulunan, kendine yakınlık göstere
  9. KKoH

    En iyi bildiğimiz şey nedir?

    Anadilini rezil bir şekilde yazmak, ifade etmek kabul edilemez bir şeydir. Hele örneğin yerine ATIYORUM denilmesini kabul edemiyorum. Dil, zeka gelişiminde bir basmaktır. Uygarlıklar dil üzerine kurulmuştur. Kendini ifade edemeyenler ilkel kalmaya mahkumdur. Yazarken nokta, virgül kullanmayanlar; okurken virgülün yarı nefeslik durma vurgusunu kaçırıp, cümlenin anlamını çıkaramayanlarla nasıl gelişebiliriz? Kullandığı sözcüklerin anlamını bilmeyenlere ne demeli? Konu cafelik oldu diye, yanıt nefes almak olmamalı. Üstelik nefes almak refleks davranıştır. Kanındaki karbondioksit
  10. KKoH

    Harun Yahya Safsatası ve Evrim Gerçeği

    Sayın Hacı, Üzgünüm, bu cümleler çok ütopik. Oralardan buraları nasıl görünmekte bilemem. Geç kalınmadı, çok geri gidildi. Durum saptaması: Bilim adamlarının değil halka, kendi öğrencisine bile bunları anlatmak olanaksız. Üniversiteye gelen öğrenci kendini “yüksek-liseye” gelmiş varsaymakta. Çoğunun birikimi de bu kadar. Kitap okumamakla övünen üniversite mezunları bulunduğu bir ülke. Üniversite sayısı 125’e çıktı. Kendi kasabasından komşu kasabaya üniversite (yüksek-lise) okumaya giden, mezun olduğunda benzeri bir kasabada çalışan gençlerimiz. Buraların kahvelerinde ve
  11. KKoH

    Yılan Korkusu

    Sayın IFeelGood'un söylediği gibi: Yılan veya örümcek korkusunun genetik bir kökeni yok. Bu korkular kültürel olarak öğrenilmiş duygulardır. Fobi de sonradan gelişir, patolojik durumdur. Yıllar öncesi bazı nörofizyologlar beyinde Allah korkusu, din bölgesi gibi çeşitli saçma sapan bölgeler bulmuşlardı (!). Bu söyledikleriniz buna benziyor. Zarardan kaçınmaya yönelik ilkel refleksler bebeklikten itibaren vardır. Bunların büyük kısmı büyüdükçe kaybolur. Buna karşın bebekler yılandan kaçmaz. Uzakdoğu ve Hindistan’da kaçmadıklarının örnekleri mevcuttur. Hintli bebekler mut
  12. KKoH

    Türk-Kürt meselesi

    Sayın xzer, Yazımda hiçbir çelişki yoktur. Tüm cümleler birbiri ile bağlantılı olmadığından maddeler halinde yazdım. 1- Mevcut yerleşik düzendeki Kürtler, feodal yapının bir parçasıdır. Bunun dışındakiler azınlıktadır. PKK'ya karşı geliştirilen önlem DİN, yani tarikatlardır. Her ikisine de sıcak veya ılık bakmayanların sayısı hızla azalmaktadır. 2- Göç ve kentleşme olgusu, bu feodal unsurları sadece kente taşımış; göçenlerin kentli olma süreci değil tamamlanmak, başlamamıştır bile. 3- Pkk, (Türkçesi: Kürdistan İşçi Partisi) ilk doğduğu süreçte bu feodal unsurlara karşı t
  13. KKoH

    Türk-Kürt meselesi

    II.bölüm- Devam Kürt sorununun çözümü önündeki en büyük engel FEODALİTE’dir. Bu feodal yapı, Kürtlerin uluslaşma sürecini de engellemektedir. Örneğin Kuzey Irak’ta kurulan devlet (!) bile aşiret devletidir. Afrika’nın uluslaşamamış, İngilizlerin devşirdiği devletlerinin ve devlet başkanlarının tavırları bana hep komik gelmiş, ciddiyetsizlikler gözüme batmıştır. Aynı durum Barzani devleti için de geçerlidir. Bir devlet olabilmek için önce YURTTAŞLIK GELENEĞİ, sonra DEVLET geleneği olması gereklidir. Bugün 4 ülkede yaşayan Kürtler (Irak, Suriye, İran, Türkiye) bulundukları ülkelerin yurttaşı
  14. KKoH

    Türk-Kürt meselesi

    Kürt sorunu sevgi/nefret temelli bir konu değildir. Son derecede karmaşık bir konuyu mahalle komşunuz, sınıf-iş arkadaşınız, birkaç gazete haberine göre empati-sempati-nefretle yorumlamak sadece ÇÖZÜMSÜZLÜĞE KATKI sağlar. Ülkeyi yönetenler, yönetilenlerin çok büyük çoğunluğu ve uluslar arası çevrelerden soruna GERÇEKTEN çözüm getirmek isteyenlerin sayısı çok çok az. Herkesin nemalandığı bir yer var, kimse nemalandığı yeri kaybetmek istemediğinden sorunu çözmeye niyetli değil. Kürt sorunu kime yarar: 1- Uluslararası düzeyde kürt-türk sorunu, BÖL-YÖNET mantığı açısından gerekli. 2-
  15. KKoH

    Peygamberin olumune neden olan hastalik ihtimali

    Sexy Huri’nin peygamber hakkında verdiği bilgiler gerçekten akromegali ile uyuşmakta. Akromegalik hastalarda omur kemik ve eklemlerinde de dejeneratif değişiklik olmakla birlikte, vücudunun bambu kamışı gibi sağa-sola dönememesi daha çok ankilozan spondilit denilen romatizmal bir hastalığını akla getirmekte. Her iki hastalığın birlikte görüldüğü hastalar tanımlanmıştır. Ankilozan spondilit hastalarında omurga kemikleri giderek bambu çubuğu halini alır, eklemler işlevini yitirir. Sağa-sola dönmek için tüm vücudu ile dönmeye başlar. Bu hastalık için çok tipiktir. Akromegali hast
×
×
  • Yeni Oluştur...