ekinegemen

Böyle bir kimlik yok. Yani olması gerekmiyor. İnsanların özel hayatlarını, inançlarını birer kimlik haline getirmesi ve sosyal dünyada öne çıkarmaları hoş ve etik değil. Cinsel tercih denen mesele, sevdiğin kişiyle arandaki sohbetler ya da özel yakınlaşmalar, siyasi politik tercihin, inancın vs. hep bu kapsamda. Gerek yok. Senin özel hayatına ait şeyler bunlar. Ancak günümüzde özellikle muhafazakar kesimin ve bu kesime hitap eden siyasetin dini ve politik kimlikle öne çıkması, bir karşı duruş gerektiriyor diye düşünenler de dönem adına haklı olabilir. Türban denen mesele bu kapsamd

Değer...

Bunu sana basitçe şöyle açıklayabilirim... Einstein'den sonra uzayın boşluk değil eğilip bükülebilen bir ortam olduğu kabul edildi ya... Evet, yıldızları merkezdeki kara delik tutuyor gibi görünsede bu tam olarak doğru değil. Tüm bu yapının, suyun altında olduğunu varsay. Bu sistem, karanlık madde havuzu içerisinde çünkü ortada yıldızın hareketini etkileyen bir çekim yoğunluğu ortamı var. Dönüş hızını belirleyen şey sadece merkeze uzaklığı değil, bükülen uzayın ve içinde bulunduğu karanlık maddenin etkisi. Merkezdeki kara delik, yıldızları değil çevresinde yoğu

Söylediklerinde mantıken haklısın ama bazı açılardan da haksızsın. Çünkü, senin mantığınla Hakkariden alınan vergi ile Ankara'ya hastahane de yapılmamalı. Ya da ateistler, kurban bayramında çalışmalı. Ha, Türkiye demokrasiyi halen anlayamamış ve uygulayamayan bir ülke o ayrı ama senin mantığın dünyanın en gelişmiş güçlü ülkesinde de uygulanamaz ve zaten uygulanmak zorunda da değil. Sen ateist de olsan bir afette sen o camiye sığınırsın, kimse sana s.ktir git demez. Dediğim gibi, teoride haklı gibi görünüyorsun ama bu tip meselelerdeki sınırlar ne biçimde çizilemez ve

Sınırların kalkmayıp daha da önemli olacağını düşünmeniz, biraz daha yakın gelecek öngörüsü gibi geliyor bana arkadaşlar. Önümüzdeki 10-20 yıl hatta 50 yıl için falan haklı olabilirsiniz. Benim kast ettiğim, temel siyasal politik sorunları çözmüş bir dünya söz konusu olabilir ise... Bunun ütopik bir fikir olduğunu kabul ederim ama, hani Hollanda ile Belçika arası sınırın sembolik oluşu var ya... Gelişmiş dünya dediğim o... Ha... Dünya hiç bir zaman böyle bir sosyal siyasal olgunluğa ulaşamayacak diyorsanız o da ayrı...

Politik ülke sınırları da silinecek bence. Gelişmiş dünyada önemini yitiriyor çünkü.

Bir de şöyle farklı bir bakış açısı getireyim konuya: Biz insanoğlu, bedensel olarak oldukça becerikli bir hayvanız. Oldukça gelişkin ve maharetli bir bedenimiz var. Peki bunu ne amaçla kullanıyoruz? Yürüme koşma dönme el kol ayak vs, bunları ne amaçla kullanıyoruz? Hep hayati gereklilikler için. Beslenmek, avlanmak, işe güce alışverişe eğlenmeye vs. gidip gelmek. Bedensel hareketin, keyif ve eğlence için kullanıldığı pek az aktivite var. Spor diyebilirsiniz belki ama aslında spor da çoğunlukla bedensel sağlık ya da rakiple rekabet ve kazanma motivasyonu ile icra edilen bir şey. Ya

Yazan arkadaşı kırmadan, her hangi bir tartışmaya sebep olmadan nasıl söyleyebilirim diye düşünüyorum... Deneyeyim: Bence çok ama çok kötü bir yazı. Baştan sona mantıksız, hiç bir şey anlatamayan çünkü derin bir kavram karmaşasına düşmüş, ilk bakışta çok derin ve anlamlı gibi görünen ama derin ve anlamlı yazı denen şeyin öneminden ve değerinden beslenip onun içini boşaltan bir şey. Okurken açıkça rahatsız oldum, yazan kişinin ne yapmaya çalıştığını anlamak için kıvrandığım dakikalardan sonra aslında hiç bir şey anlatmadığını, tamamen mantıksız gereği olmayan bir içerikle boğuştuğum

Başarısız Hipotez Tanrı/Victor J. Stenger Tanrı olgusunu inceliyor ama felsefi olarak da çok güçlü iyi bir kitap.

Sen olayı hiç anlamamışsın dostum. Haberde ve işin mantığında "robottan vergi almak" diye bir şey yok. Girişimciler, tesislerindeki çalışan sayısına ve üretim miktarlarına göre vergi verirler gelişmiş ülkelerde. Robot teknolojileri, işçi yerine robot çalıştırma seviyesine geldiği için patronlar, işçi sayısına göre vergi verdiklerine göre işçi değil robotlarla üretim yapmayı tercih ediyorlar imiş. İşte devlet de daha az vergi vermek için işçi yerine robot çalıştıran işletmelerden de adaletli vergi almak için işçi sayısı gibi robot sayısını dikkate alacakmış. HAberin es

Yahu arkadaşım ne şartlanması...? Çık da birkaç mesaj yukarı bak istersen. Ban tangocuyum, başlıktaki tek dansçı da benim muhtemelen ve olaya bir dansçı gözü ile açıklama getiren tek kişi de benim. Ve zaten ateistim. Ben söylemiyorum bunları. Hadisler söylüyor. İslamın peygamberi Muhammed, hayatı boyunca nikahlısı olmayan tek bir kadına dokunmamıştır. Sahih hadisler öyle der. Ben demiyorum benim umurumda da değil. Buna muhalefet edilemez İslamda, Muhammedin yaptığı doğrudur. Haramdır mekruhtur caizdir değildir ayrı konu. Hadis hafızları da İslama göre yanılmaz. Ben İslamı da iyi bilen biri sa

Ne demek istiyorsun? Anlayamadım?

Arkadaşım, senin bu varoluş meselelerini değerlendirmedeki eksikliğin, olaya bakış açısı bence. Hemen şöyle açıklayayım sana: Neden konu bilim bilimsellik olunca ateizm de konunun içinde oluyor sence? Bunu düşündün mü? Türkiyede (hatta dünyada) nerede bilimsel bir forum, site, yayın kuruluş vs. var hep ateistlerin eseri. Neden? Senin ihtiyacın olan eksiklikle bu sorunun cevabı aynı. Çünkü bilgi ve bilimsel gerçekler insanın hayata, dünyaya, evrene, insana olan bakışını belirler. Hayatta anlam arar her insan doğal olarak. Ama evrenin dünyanın yaşam dinamiklerini iyi anla

Geçenlerde bir kaç arkadaşla sohbet halinde iken doktorlara uygulanan şiddet konusu açıldı. Ben doktorları savunacak iken karşımdaki 5-6 kişinin hepsi de oh oluyor, gebertsinler şerefsizleri diyorlardı. Oha... Niye? Çünkü hepsi doktorların karşılaştıkları şiddeti hak ettiklerini düşünüyorlardı. Şahsen ben de doktorlara sempatiden çok antipati duyuyorum ama onlara karşı hislerim yedikleri dayaklara oh olsun diyecek seviyede değildi, bunu da gördüm yani.

Yukarıda fikir belirten arkadaşlara katılmıyorum. Türkiye İslamdan kurtulmayacak. Kurtulamaz. Bir kere konuyu 2'ye ayırmak lazım. "Kurtulma"ya gerek bırakmayan bir dindarlık var. Ve gerçekten "Kurtulmak" isteyeceğimiz ayrı bir dindarlık var. Kurtulmaya gerek görmeyeceğimiz taraf 1000 senedir bu topraklarda. O tip bir dindarlığı bu ülke insanın sökemezsiniz ve şahsen ben bu yönde bir talebi de doğru bulmuyorum. Çünkü benim çocukluğumdaki mahallemdeki şehrimdeki dindarlık, hiç de kurtulmak isteyeceğimiz türden bir dindarlık değildi. Kİmse kimseye karışmazdı, camiye gide